Bilinmezliği kabul eden, bilmediğini de kabul eder.
Agnostizm de bence çıkmaz yer şurası.
Bilinmeyeni kabul etmek demek, bilinmeyende bir şeyi kabul etmek demektir. Onu bilmediğini kabul ederek bir tür inanç gösterdiği halde;
Bilginin kime göre ve neye göre mihenge vurulacağı muammadır.
Mesela Tanrı çıksa dese ki, işte ben tanrıyım.
Agnostik senin Tanrı olduğunu nereden bileceğim diyecek mecburen.
Tanrı kendini kuluna ispat etmek zorunda kalacak. Ama bu kez de, Kul bütün sırları ile Tanrıyı anlayacak olursa zaten onun sırlarına vakıf olacak Tanrı Kul olacak.
Bilinmezlik agnostik için demek ki kendisi Tanrı olursa ancak tam ve mutlak bilinir olur.
Agnostizim bence bilinmezlik örtüsü altında insanın Tanrısal vasıflarını saklayan inanca dayalı ve ateizmi de kapsayan bir tanım.
Ama nedense ateizm kendisini mutlak bir kabule bağlı inanç ile sınırladığı için agnostiklere tebessüm ile bakıyorlarken, agnostikler de ateistlere içlerinden gülüyorlar.
Hoş bizim durumda farklı değil..
|
Sevgili Okinono;
Bakma sen Agnostikliğin bilinemezcilik olarak tanımına.
Bilmediğinden değil, çok iyi bildiğinden.
Bilinemezciliği, bilmiş gibi inanç belirtenlere karşıdır.
Yani, "Böyle diyorsunuz, böyle inanıyorsunuz ama bu bilinemez, araştırılması, incelenmesi gerekir, kesinlik kazanması gerekir anlamında.
İzah edeyim:
Varlık ve yokluk.
Varlığın kökenini araştırıyoruz.
Dünyanın, güneşin, evrenin bir yaşı var değil mi?
15 milyar yıl önce dünyanın ve güneşin varlığından bahsedilemez.
Evrenin de.
"Evrenden önce ne vardı?" sorusu yoklukla ilişkilidir.
Ama büyük olasılıkla evrenden önce yine evren vardı.
Sonsuzdan bu yana bir döngü ile genişleme ve çökme süregeldi.
"Bir başlangıç var mı" diye düşündüğümüzde evrenin küçücük bir maddeye yoğuşmuş enerji halini ele almamız gerekir ki bu muazzam büyüklükte enerjinin yokluktan oluştuğunu söylemek akıldışıdır.
Bu noktada ateizm, maddenin yani bu muazzam enerjinin ezeli olduğunu söyler.
Teizm de Tanrının ezeli olduğunu söylüyor ve bu ilk varlığın Tanrı olduğunu.
Yani, teizmle ateizm ortak bir noktada buluşuyorlar.
Teizm, ezeli olan ilk varlığın kudretli, iradeli, bilinçli olduğuna inanır.
Ateizm ise, kudreti, bilinci, iradesi olmadığına.
İşte Agnostisizm bununla yetinmiyor ve bilinemezciliği savunmaya devam ediyor. Bu muazzam enerjinin de bir kökeni var diyor.
Bilim de bu enerjinin varlığını ve oluşumunu açıklama arayışı içinde.
Bazan bilimin içinden de ateist ya da teist çatlak sesler çıksa da agnostik olarak yollarına devam ediyorlar. Bilinemez ama bilim bulabilir. Birçok bilinemezi bulduğu gibi.
Gerçi yakın zamanda bunu bilmesi mümkün gözükmüyor ama yine de bilimden ümit kesilmez.