Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Dil, Mantık & Zihin Felsefesi > Etimoloji

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #221  
Alt 24-09-2017, 20:53
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Boyabat yöresinin, aslında Kastamonu, Çorum, Çankırı filanda bu konuşuğa çok yabancı değildir bildiğim.
Bu arada Boyabat kelimeside şurada geçtiği üzere öncesinde Boyova imiş, sonra bu abad olmuş, son halde de abat olmuş, yani Boyabat.
Gerçi Boyvat diyenler de az değildir, Voyvodadan dolayı öylede olabilirmiş. Dil işleri karışık.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #222  
Alt 24-09-2017, 21:02
rainfall38 rainfall38 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 16 Sep 2017
Mesajlar: 116
Standart

filolojiyi öneririm alanında uzmanlaşmak isteyenler için.

Lex Luthor: See, what we call God depends upon our tribe, Clark Jo, 'cause God is tribal. God takes sides. No man in the sky intervened when I was a boy to deliver me from Daddy's fist and abominations. I figured out way back if God is all-powerful, He cannot be all good. And if He is all good, then He cannot be all-powerful. And neither can you be.
Alıntı ile Cevapla
  #223  
Alt 25-09-2017, 17:00
Nero Nero isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 24 May 2017
Mesajlar: 1.869
Standart

Komedi kelimesi esasen "köy eğlencesi" anlamına geliyor. Kelime Eski Yunanca kōmē "köy" ve oidía "şarkı söyleme (eğlenme)" bileşiği.

Kelime Köken adlı twitter hesabı.
Alıntı ile Cevapla
  #224  
Alt 18-10-2017, 14:11
Nero Nero isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 24 May 2017
Mesajlar: 1.869
Standart

Etimoloji, eski Yunanca etymon (bir şeyin doğrusu, aslı) kelimesinden geliyor.

Eğlence ise eski Türkçe'de meşgul etmek, oyalamak anlamına geliyormuş. Şimdiki hoşça vakit geçirme anlamını sonradan kazanmış. Halen "şurada biraz soluklanıp eğlenmişler." gibi cümlelerde ilk anlamına rastlanır.

Böyle diyerek bu başlığımızı tamamlamış olalım. Başka pek çok ilginç ve eğlenceli kelime öyküsü vardır ama onları arayıp bulmak ve burada paylaşmak da sizlere kalsın.
Alıntı ile Cevapla
  #225  
Alt 21-10-2017, 21:32
ang - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ang ang isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Feb 2016
Mesajlar: 155
Standart

Köken bilgisi ile ilgilenenler için, Nişanyan sözlüğü yenilendi > http://www.nisanyansozluk.com/?

Hâlâ ufak tefek eksik gedikleri olsa da, iş görür
Alıntı ile Cevapla
  #226  
Alt 21-10-2017, 21:56
Nero Nero isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 24 May 2017
Mesajlar: 1.869
Standart

ang´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Köken bilgisi ile ilgilenenler için, Nişanyan sözlüğü yenilendi > http://www.nisanyansozluk.com/?

Hâlâ ufak tefek eksik gedikleri olsa da, iş görür
"Tosbağa" hâlâ yanlış verilmiş ama.
Alıntı ile Cevapla
  #227  
Alt 22-10-2017, 03:09
ang - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ang ang isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Feb 2016
Mesajlar: 155
Standart

Nero´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"Tosbağa" hâlâ yanlış verilmiş ama.
Evet, dedim ya hâlâ ufak tefek yanlışlar var sözlükte. Azerbaycan Türkçesinde tısbağa, Türkmencede pışbaga deniyor. Bu sözcklerdeki ilk bölüm yansıma ses olabilir, tıs "tıslama sesi", Türkmencede pışırdı "fısıltı, fışırtı" demek, pışbaga "fışırdayan bağa" olabilir belki Azerbaycan Türkçesindeki de "tıslayan bağa" belki de.

Bence Karluk ile Kıpçak dillerindeki anlam çok daha açık, Özbekçe toshbaqa "taş bağa", Kırgızca taşbaka, Tatarca taşbaqa, Kazakça tasbaqa (Kazakça tas "taş").

Bence bizdekinin de aslı *taşbaga idi, zamanla tosbağa'ya dönüşmüş olsa gerek.

Macardaki sözcük de ilginç teknősbéka. Aslında Türkçe kökenli, teknő < Türkçe tekne "leğen 2. yalak 3. gemi gövdesi"den alıntı, Macarcada da aynı anlamda. Macarlar buna küçültme eki takıp > teknős "küçük leğen, kap 2. kabuk" biçiminde bir söz türetmişler, buradaki küçültme eki olan /-s/ (okunuşu "ş", Macarcada s'ler "ş", sz'ler "s" okunur) bizdeki küçültme eki plan /-ç/ iel kökteştir, örneğin topaç "küçük top", anaç "ana gibi olgun davranan küçük kız çocuğu", bakraç "küçük bakır kap < bakır-aç" vb. ş-ç benzeşen sesler.

Macarca teknős = bize uyarlarsak tekneç olur, Macarca béka da bizdeki bağa, yani Macarca teknősbéka sözcüğünü bize uyarladığımızda tekneçbağa olur "teknecikli bağa" da denebilir... Zaten küçültme eki /-cık/ aslında eskiden < /-cak/ idi, bu da ikili bir küçültme ekidir, biri söz konusu /-ç/ diğeri de bir diğer küçültme ekimiz olan /-k/ (başak "küçük baş", yolak "küçük yol, patika", gölek "küçük göl", topak "küçük top" vb.) bu iki ek birleşince iyice küçültme eki olmuş /-cak/ bu nedenle sevimlilik anlamı katmış, oysa /-ç/ ile /-k/ ekleri sevimlilik katmaz, yalnızca boyut bazında küçüklük bildirir.

İzlandacada kaplumbağa'ya > skjaldbaka denir, skjald "zırh 2. kalkan" demek (İngilizce shield ile kökteş), sondaki baka'yı Türkçe baka sanabilirsiniz ancak değil, "arka, sırt" demek, İngilizcedeki back ile kökteş yani zırhsırt ya da kalkansırt Tacikçede de sengpüşt derler, yok hemen yanlış anlamayın, seng "taş" demek, püşt da "arka 2. sırt" yani taşsırt Bu arada, sözcüğün aslı "u" ile, ancak öyle yazınca forum sansür verdi, sözcük **** biçiminde yazıldı, o nedenle "ü" ile püşt yazdım, Türkçeye argo olarak alınmış Farsçadan...

Kurbağa da ilginç meselâ, Kazakçada qurbaqa ya da kölbaqa "göl bağa" deniyor, Azerbaycan dilinde qurbağa, Özbekçe qurbaqa, Kırgızca kurbaka, Tatarcada yalnızca baqa, Türkmencede ise gurbaga deniyor aslında baka tek başına "kurbağa" demek zaten, eski Türkçede uzun a iledir < bâqa, belki bagır- "ses çıkarmak" ile kökteş olabilir.

İranî dillere de bağa/kurbağa Türkî dillerden alınmış, Farsça qurbağa /قورباغه/, Tacikçe qurboqqa /Қурбоққа/ Türkçeden alınma olduğu belirgin olan sözler, Kürtçe beq "kurbağa" da Türkçe baqa'dan alınma olabilir, ancak olmaya da bilir, çünkü Sanskritçe'de bheka /भेक/ da "kurbağa" demek, Kürtçe de Hint-İran dillerinin İranî kolundan olduğu için Sanskritçe bheka ile Kürtçe beq akraba olabilir. Bu durumda, Türkî dillerdeki bâqa < Sanskritçeden alınma olabilir mi? Olukça güç bir olasılık, Budist olaydık ihtimal vardı ancak Sibirya'daki Yakutlar dahi bağa diyorlar kurbağa'ya, Sanskrit nere Sibirya nere? Türkçeden Sanskrite geçti desek o da zor... İngilizce earth "yer" ile Arapça ardh /أرض/ "yer" gibi bir tesadüfî benzerlik olsa gerek.
Alıntı ile Cevapla
  #228  
Alt 19-04-2018, 10:33
Ekavil Ekavil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 May 2017
Mesajlar: 99
Standart

TÜRKÇE OKI (okumak) VE ARAPÇA KARAE FİİLİ ÜZERİNE

Türkçede okı fiilinin ilk defa Orhun yazıtlarda, Bilge Kağan'ın bir cümlesinde "çagırmak" anlamıyla geçtigi tespit edilmiştir. Mahmud Kaşgari'nin Divan-ı Lugati't-Türk'ünde de yine çagırma manası verilmiş:
Ol meni okıdı (beni çağırdı)
Er bitig okıdı (adam kitap okudu)

Altay dilleri teorisine göre *okı, proto Alatayca bir fiil olup, çesitli dillerde "çagırma, söz söyleme/konuşma ve dua etme" gibi anlamları vardır
Görüldüğü gibi, kelimenin eskiden yaygın olan manaları giderek unutulurken günümüzde "yazı okuma" anlamı aktüel halde bulunuyor...

Kur'an'da Alak suresinin 1. ayetinde "oku" diye tercüme edilen kelime de, Türkçede oldugu gibi anlam daralması yaşayan sözcüklerden biridir. Zira diger Sami dillerinde kəra (ܩܪܐ) ve kara (קרא) şeklinde görülen bu fiilin, okumak anlamının yanı sıra "çagırma, seslenme, söz söyleme (zikr)" gibi türevlerinin hali hazırda aktüel olmasından bu anlaşılıyor.

Fahreddin Razi, söz konusu ayeti tefsir ederken ikra (اقرأ) emrinin, uzkur (أذكر) anlamında olabileceğini gündeme getirir. Uzkur, zikr masdarının emir kipidir ki, bu da "dile dökülen söz (الشيء يجري على اللسان)" demektir. şu halde ayetin anlamı "Rabbinin ismini zikret" şeklinde olmaktadır.

Bu manada Tevratta geçen "✡ Samuel de onun ismini okuyanların/zikredenlerin arasındaydı (ושמואל בקראי שמו)" cümlesi dikkate deger..

"Tanrının ismini okumak/zikretmek (לקרא בשׁם יהוה)" eylemi, Tanah'ın geneline bakıldıgında özellikle nabiler (peygamberler) tarafından sunakta tatbik edilen bir tür tapınma veya ibadet olarak göze çarpıyor. Bir kaç örnek vermek gerekirse:

İshak, bir sunak yaparak orda Yahve'nin ismini okudu/zikretti (ויּקרא בשׁם יהוה) sonra...çadırını batıdaki Beytel'e kurdu. Orda bir sunak yapıp Yahve'nin ismini okudu/zikretti (ויּקרא בשׁם יהוה)

İbrahim, yapmış olduğu sunağa gidip, orda Yahve'nin ismini okudu/zikretti (ויּקרא בשׁם יהוה) [Beresit 26-25; 13-4]

Tanaha göre insanlar, tanrının ismini okumaya Enoş'un doğumuyla birlikte başlamışlar:

Şit'in bir oğlu olunca adını Enoş koydu ve Yahve'nin ismini okumaya/zikretmeye (לקרא בשם יהוה) o zaman başladılar. [Beresit 4-26]

İncilde ise, şöyle geçer:
Yahudi ve Yahudi olmayan ayrımı yoktur, Rab herkesin Rabbidir. Kendisine yakaran (ܕ݁ܩܳܪܶܐ) herkese cömerttir/zengindir. Rabbin adını okuyan/zikreden (ܕ݁ܢܶܩܪܶܐ ܫܡܶܗ ܕ݁ܡܳܪܝܳܐ) herkes kurtulacak [Romans 10-11/12]
Alıntı ile Cevapla
  #229  
Alt 02-03-2019, 22:25
Rapi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Rapi Rapi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Mar 2019
Mesajlar: 546
Standart

Sizdeki bu kelimelere dair anlam arayışı bilgiye saygının bir inceliği. Kaleminize sağlık Nero.
Hep bilmiyoruz, ama öğrenmeye açık olmalıyız. Öğrendikçe bilgimizin artması ne güzel bir tebessümdür. İnsan kullandığı kelimeleri tanıyabilmeli.
Alıntı ile Cevapla
  #230  
Alt 05-03-2019, 21:09
Rapi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Rapi Rapi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Mar 2019
Mesajlar: 546
Standart

Bertan Rona'nın ''Talep'' ve ''Talebe'' kavramlarına dair bir röportajına rastladım. Paylaşmak isterim)

Talep, her şeyden evvel, öğrenme açısından önemlidir. Çünkü talep etmeyen öğrenemez. Bizim ilim-irfan geleneğimizde "talebe" kavramı, merkezî bir noktada bulunur.
Ne demek "talebe?" "Talep eden, isteyen" demek. Unutmayalım ki ancak isteyen kişi öğrenebilir, kendini geliştirebilir. Zorla tahsil, pek olumlu sonuç vermiyor.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:02 .