Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > Hristiyanlık

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 22-09-2018, 10:35
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart “Tanrı Neredeydi?”

NOT: Alıntıdır,
Aşağıdaki makaleyi jw.org da buldum, devamını merak edenler oraya bakabilir.
Tartışılabilir bir konu diye düşünüyorum,,,
Saygılarımla

ACI BİR OLAY YAŞANDIĞINDA KENDİNİZE "TANRI BUNA NEDEN İZİN VERDİ?" DİYE SORDUĞUNUZ OLDU MU?
YA DA YAŞADIĞINIZ TRAVMATİK BİR OLAY NEDENİYLE TANRI'NIN SİZİNLE İLGİLENMEDİĞİNİ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

Sheila, ABD'de çok dindar bir ailede büyüdü. Onun şu sözleri size tanıdık gelebilir:
"Küçüklüğümden beri bizi yaratan bir Tanrı olduğuna inanıyordum. Ama kendimi hiçbir zaman O'na yakın hissetmedim. Sanki Tanrı beni sadece uzaktan izliyordu. Benden nefret ettiğini düşünmüyordum ama benimle ilgilendiğine de inanmıyordum."
Sheila'nın neden böyle şüpheleri vardı?
Şöyle açıklıyor:
"Ailem art arda çok üzücü olaylar yaşadı ve Tanrı bize hiç yardım etmiyor gibiydi."

Belki siz de Sheila gibi Tanrı'nın var olduğuna inanıyorsunuz. Fakat Tanrı'nın sizinle kişisel olarak ilgilendiğinden şüphe duyuyor olabilirsiniz.
Eyüp peygamberin de benzer şüpheleri vardı. O tabii ki Tanrı'nın gücünden ve hikmetinden kuşku duymuyordu (Eyüp 2:3; 9:4).
Fakat art arda trajik olaylar yaşayınca ve hiçbir çıkış yolu göremeyince Tanrı'ya şöyle sordu:
"Neden yüzünü benden gizliyor, beni düşman görüyorsun?" (Eyüp 13:24).

Peki Kutsal Kitap bu konuda ne der?
Acı olayların sorumlusu Tanrı mı?
Tanrı'nın genel olarak insanlarla ve kişisel olarak her birimizle ilgilendiğine dair herhangi bir kanıt var mı?
Şu sorulara cevap bulmak mümkün mü: Tanrı beni önemsiyor mu? Beni anlıyor mu?
Acı çektiğimde O da üzülüyor mu?
Zor anlarımda bana yardım ediyor mu?

Sonraki makalelerde önce insan doğasına bakarak Tanrı'nın bizimle ilgilenip ilgilenmediğini görmeye çalışacağız (Romalılar 1:20). Sonra da Kutsal Kitabın bu konuda ne dediğini göreceğiz. Tanrı'yı, yaratılış ve Sözü olan Kutsal Kitap aracılığıyla ‘tanıdıkça' O'nun ‘sizinle ilgilendiğine' daha da çok güveneceksiniz (1. Yuhanna 2:3; 1. Petrus 5:7).

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 22-09-2018, 18:31
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
Standart

Tanrı'ya inanma davranışının doğru(mantıklı-etik) bir davranış olduğunu sanmıyorum.
Tanrı var olsaydı bile ona inanıp itaat etmek yerine isyan etmemiz gerekirdi.

İşleyişe bakın, sisteme bakın, insanların hayatına bakın. Hak etmedikleri ve sorumlu olmadıkları acılarla sıklıkla karşılaşmak zorundalar.
Hayvanların hayatına bakın. Dişiyi elde edebilmek için iki erkek kanlı biçimde dövüşmek zorunda bırakılmış. Basit bir üreme işleyişini bile bu kadar aptalca, psikopatça ayarlamış bir iradeye tapınılmaz.

Bütün bu sistemden sorumlu bir tanrı var olsaydı bile onu bulup öldürmeye çalışmamız gerekirdi.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 23-09-2018, 00:07
bakkalmahmud - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bakkalmahmud bakkalmahmud isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Nov 2010
Mesajlar: 1.625
Standart

hur-kus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
NOT: Alıntıdır,
Aşağıdaki makaleyi jw.org da buldum, devamını merak edenler oraya bakabilir.
Tartışılabilir bir konu diye düşünüyorum,,,
Saygılarımla

ACI BİR OLAY YAŞANDIĞINDA KENDİNİZE "TANRI BUNA NEDEN İZİN VERDİ?" DİYE SORDUĞUNUZ OLDU MU?
YA DA YAŞADIĞINIZ TRAVMATİK BİR OLAY NEDENİYLE TANRI'NIN SİZİNLE İLGİLENMEDİĞİNİ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

Sheila, ABD'de çok dindar bir ailede büyüdü. Onun şu sözleri size tanıdık gelebilir:
"Küçüklüğümden beri bizi yaratan bir Tanrı olduğuna inanıyordum. Ama kendimi hiçbir zaman O'na yakın hissetmedim. Sanki Tanrı beni sadece uzaktan izliyordu. Benden nefret ettiğini düşünmüyordum ama benimle ilgilendiğine de inanmıyordum."
Sheila'nın neden böyle şüpheleri vardı?
Şöyle açıklıyor:
"Ailem art arda çok üzücü olaylar yaşadı ve Tanrı bize hiç yardım etmiyor gibiydi."

Belki siz de Sheila gibi Tanrı'nın var olduğuna inanıyorsunuz. Fakat Tanrı'nın sizinle kişisel olarak ilgilendiğinden şüphe duyuyor olabilirsiniz.
Eyüp peygamberin de benzer şüpheleri vardı. O tabii ki Tanrı'nın gücünden ve hikmetinden kuşku duymuyordu (Eyüp 2:3; 9:4).
Fakat art arda trajik olaylar yaşayınca ve hiçbir çıkış yolu göremeyince Tanrı'ya şöyle sordu:
"Neden yüzünü benden gizliyor, beni düşman görüyorsun?" (Eyüp 13:24).

Peki Kutsal Kitap bu konuda ne der?
Acı olayların sorumlusu Tanrı mı?
Tanrı'nın genel olarak insanlarla ve kişisel olarak her birimizle ilgilendiğine dair herhangi bir kanıt var mı?
Şu sorulara cevap bulmak mümkün mü: Tanrı beni önemsiyor mu? Beni anlıyor mu?
Acı çektiğimde O da üzülüyor mu?
Zor anlarımda bana yardım ediyor mu?

Sonraki makalelerde önce insan doğasına bakarak Tanrı'nın bizimle ilgilenip ilgilenmediğini görmeye çalışacağız (Romalılar 1:20). Sonra da Kutsal Kitabın bu konuda ne dediğini göreceğiz. Tanrı'yı, yaratılış ve Sözü olan Kutsal Kitap aracılığıyla ‘tanıdıkça' O'nun ‘sizinle ilgilendiğine' daha da çok güveneceksiniz (1. Yuhanna 2:3; 1. Petrus 5:7).
Sayin Hür kus,hukarda hem.Aci olaylarin sorumlusu Tanrimi? diye soruluyor,hemde ayni tanri ezeldir diye yutturuluyor,ayni tanri ezelse zaten acida ondan zuhur etmesi gerekir cünkü hicbirsey yok ve birden herseyi yaratiyor ve yaratirken iyiyide kötüyüde o yaratiyor (sahsen ben iki güce inaniyorum iyi ve kötü karanlik ve aydinlik bu kainatda gözlemlendiyi icin inancdan cok iki güc biliyorum olur,incildeki isanin sözleride benim icin tanrisaldir gerisi cöplük)

"Din sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidarlar içinse kullanışlıdır." - Lucius Annaeus Seneca
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 23-09-2018, 10:04
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tanrı'ya inanma davranışının doğru(mantıklı-etik) bir davranış olduğunu sanmıyorum.
Tanrı var olsaydı bile ona inanıp itaat etmek yerine isyan etmemiz gerekirdi.

İşleyişe bakın, sisteme bakın, insanların hayatına bakın. Hak etmedikleri ve sorumlu olmadıkları acılarla sıklıkla karşılaşmak zorundalar.
Hayvanların hayatına bakın. Dişiyi elde edebilmek için iki erkek kanlı biçimde dövüşmek zorunda bırakılmış. Basit bir üreme işleyişini bile bu kadar aptalca, psikopatça ayarlamış bir iradeye tapınılmaz.

Bütün bu sistemden sorumlu bir tanrı var olsaydı bile onu bulup öldürmeye çalışmamız gerekirdi.
Sayın Yıldıztozu,
Bugünkü tabloya baktığımızda haklısınız, ancak Tanrı yarattığı insana özgür irade verdi ve bugün hem insanlık hem de doğada gördüğümüz nahoş olaylar bu iradenin yanlış yönde kullanılması sonucunda karşı karşıya kaldığımız sonuçlardır. Tanrı şimdi bu dünyanın yöneticisi değildir. Devam eden evrensel egemenlik davasında yakında sona erecek ve başlangıçta amaçladığı düzeni haklı olarak tesis edecektir. O zaman dünyada barış hakim olacaktır.
Saygılar

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 23-09-2018, 10:09
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

anti-ka´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayin Hür kus,hukarda hem.Aci olaylarin sorumlusu Tanrimi? diye soruluyor,hemde ayni tanri ezeldir diye yutturuluyor,ayni tanri ezelse zaten acida ondan zuhur etmesi gerekir cünkü hicbirsey yok ve birden herseyi yaratiyor ve yaratirken iyiyide kötüyüde o yaratiyor (sahsen ben iki güce inaniyorum iyi ve kötü karanlik ve aydinlik bu kainatda gözlemlendiyi icin inancdan cok iki güc biliyorum olur,incildeki isanin sözleride benim icin tanrisaldir gerisi cöplük)
Sayın Antika, Tanrı kötü bir şey yaratmaz. Özgür iradenin yanlış yönde kullanılması sonucunda kişiler kötü yolu seçer ve bunun sonucuna katlanır. Saygı duyduğunuz İsa Mesih, özgür iradenin sıkıntılara rağmen doğru yönde kullanılabileceğini ve insanın Tanrıya sadık kalabileceğini kanıtlamak için geldi. Yani isteseydi ilk atalarımız da bunu yapabilirlerdi. İsa bunu kanıtladı. Siz de evrensel egemenlik davası içindesiniz ve hangi tarafta olduğunuzu kanıtlama fırsatına sahipsiniz.
Saygılarımla

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 23-09-2018, 10:36
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

"ilgi" denilen doğası gereği "eksotik" bir olgudur , yani esoteriğin diyalektik karşıtıdır. bunun için "tanrı ilgileniyor" dersek bu insanın onun için "eksotik" olduğunu söylemektir ki, burada esasen tanrı'yı "antropomorfik bir şahsiyet" olarak tasavvur etmiş oluyoruz... muhtemelen ağırbaşlı nostik-hristiyan veya tasavvufi tatbikler içerisinde bu gibi düşüncelere sadece gülünüp geçilecektir , gözlemlediğim kadarıyla da içrekçilerin hemen hemen tamamı insan ile özel olarak ilgilenen bir tanrının olmadığı konusunda uzlaşı halindeler..


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 23-09-2018, 14:42
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Tanrı denilenin, ya üst benlik, geniş zaman benliği, ileri zaman benliği, dış benlik, başka ve diğer benlikler gibi kavramlarda aranması
ya da bilinç/biliş ve varoluşun farkında olma (ben-benlik) denilenin bir renk skalası gibi yapılandırılmasındaki derin ton ve görece üst katmanların ve ileri bilişin tanrıyı ifade etmesi
ya da varolan herşeyin ve yapının tümünün tanrıyı ifade etmesi gerektiğini düşünüyorum..
Tanrı, mal-mülk ve hayvan sahibi gibi bir kavrama (ve otoriterliğe ve tek kişiliğe de (bir bireye)) işaretlenmemelidir..
İnsanın tanrı aramasındaki aramanınsa (sahip ve bağlanacak nesne aramak değil de) dost aramak ,kendi cinsinden kendine benzer yapılar aramak ve geniş çoğulculuk aramak, her türden sosyal kaynaşma aramak, bilgi aramak, objektivite aramak gibi çözümlere yönelmesi gerekeceğini düşünüyorum..

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 23-09-2018, 17:03
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

Pyrrón´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"ilgi" denilen doğası gereği "eksotik" bir olgudur , yani esoteriğin diyalektik karşıtıdır. bunun için "tanrı ilgileniyor" dersek bu insanın onun için "eksotik" olduğunu söylemektir ki, burada esasen tanrı'yı "antropomorfik bir şahsiyet" olarak tasavvur etmiş oluyoruz... muhtemelen ağırbaşlı nostik-hristiyan veya tasavvufi tatbikler içerisinde bu gibi düşüncelere sadece gülünüp geçilecektir , gözlemlediğim kadarıyla da içrekçilerin hemen hemen tamamı insan ile özel olarak ilgilenen bir tanrının olmadığı konusunda uzlaşı halindeler..
Sayın Pyrron,
Yazınıza Kutsal Kitap ile cevap vermek isterim:

1.Petrus 5:7 Ayetinde şunlar kayıtlıdır: "Bu arada tüm kaygılarınızı da O'na (Yehova'ya) bırakın, çünkü O sizinle ilgileniyor."

Saygılarımla

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 23-09-2018, 19:23
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Tanrı neredeydi gibi sorular , tanrı inancı olan bireylerin , iyi yada kötü olan durumlarda İSYAN , şikayet gibi duygusal tepkilerde bulunma halinin dışa vurumudur.

İyi yada kötü olan durum için , iyiyi yada kötüyü gerçekleştirene değilde , iyiyi yada kötüyü ortaya koyandan korkup , her şeyin sebebi diye ortaya koyduğu hayali suçlayarak , bir nevi rahatlama yolu.

Tanrı yada buna benzer şeylerin uydurma olduğunu bilen insanlar ise ; hayalete isyan yerine , iyiyi yada kötüyü yapanlarla mucadele yolunu ararlar. İşi bir yerlere havale edip kurtulmaktansa , beynini çalıştırıp emek vererek durumun çaresine sonucunda olumlu yada olumsuz bir çare bulurlar.

Makalede ki kişi ailesinin başına gelen durum için doğal yada insani olduğunu açıklamışmı belli degil.

İnsani ise yol yöntem bellidir.
Doğadansa yol yöntem bellidir.

Bu tip şeyleri tanrı gibi bir hikayeye havale edip yardım beklerse !! İnsan tarafıdan yada doga tarafından ELENİR.

Ateist içinde , inana içinde Dünya yaşamı hemen hemen aynı fırsatları önüne koyar. Fırsatcılar ise ikisinden hangisinin daha ZAYIF olduğuna bakıp ELER.

Ateist olmak bu yönden çok daha korunaklı. Fırsatcı insan ve doğaya karşı beynini kullanarak daha iyi mucadele etme durumunu ortaya koyuyor.

İnanan için ise ; isyan edip ateist düşünceye geçmeye bir kapı aralıyor. Pek fazla olmasada isyan edip sorgulayan insanlar var.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 23-09-2018, 22:54
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

hur-kus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sheila, ABD'de çok dindar bir ailede büyüdü. Onun şu sözleri size tanıdık gelebilir:
"Küçüklüğümden beri bizi yaratan bir Tanrı olduğuna inanıyordum. Ama kendimi hiçbir zaman O'na yakın hissetmedim. Sanki Tanrı beni sadece uzaktan izliyordu. Benden nefret ettiğini düşünmüyordum ama benimle ilgilendiğine de inanmıyordum."
Sheila'nın neden böyle şüpheleri vardı?
Şöyle açıklıyor:
"Ailem art arda çok üzücü olaylar yaşadı ve Tanrı bize hiç yardım etmiyor gibiydi."

Belki siz de Sheila gibi Tanrı'nın var olduğuna inanıyorsunuz. Fakat Tanrı'nın sizinle kişisel olarak ilgilendiğinden şüphe duyuyor olabilirsiniz.
Eyüp peygamberin de benzer şüpheleri vardı. O tabii ki Tanrı'nın gücünden ve hikmetinden kuşku duymuyordu (Eyüp 2:3; 9:4).
Fakat art arda trajik olaylar yaşayınca ve hiçbir çıkış yolu göremeyince Tanrı'ya şöyle sordu:
"Neden yüzünü benden gizliyor, beni düşman görüyorsun?" (Eyüp 13:24).

Peki Kutsal Kitap bu konuda ne der?
Acı olayların sorumlusu Tanrı mı?
.
Sevgili hur-kus

Bu kadar dürüst ve serbest yazmalı mıyım? bilmiyorum ama (bir deneyeceğim ve) sanırım öyle yapacağım. Burda Tanrıya ilişkin bir -kısmen- psikanaliz de deneyeeceğiz.

Yukarıdaki Tanrı kavramı ve kavramsallaştırması bana (bir üst-yapıyı ve) bir ebevyn koruması/denetimi ve hattını, bir de bir evcil hayvanla insan yakınlaşmasındaki bağ vb. sıcaklığını ve bunun uyardığı ilgi hattını ve kopan ilgi-yardım arayışını , koruma arayışını vb.ni hatırlattı.

Sheila olayların akışını değiştirecek ve anne babasına taraf çekecek ya da ona istediği rahatı huzuru ve anne babayı verecek ya da anne ve babasının tüm sosyal dertlerini (kolayca) çözecek bir Tanrı arıyor çünkü Sheila acı çekiyor. Oysa yetişkin insan bir birey içerik ve çok fazla bireysel çatışma ve istek var. Bu bir toplumsal yapı ve -genel- (kişiye özgü olmayan) sorun -genel- zincirleri var. Yani, Sheila ya da onun ailesi de bu sorunları yaşayan tek kişi ve aile değil. Dünya da çok zor içerikleri yaşayan insanlar var. Sheila nın fikirleri sanırım büyüdükçe değişecektir.

Tanrı üzerine nasıl -bir- çözümleme üretilir bilmiyorum. Örneğin doğanın içeriğinde büyümüş bir hayvanı ele alalım. Aslan-kaplan ve ayı, domuz gibi bir hayvan yavrusu, bir süre kardeşleriyle oynayıp erişkin hale gelir gelmez annesi tarafından doğada yalnız kendi kaderine bırakılacaktır. Ancak aslan kaplan, domuz gibi hayvanların kısmen grup etileşimi var. Ama bazı hayvanlar yine de bağımsız içerikler. Ayıları düşünelim-yalnızlar gibi...

Otçullar ise anne bağla büyüseler de, sürü bağla sürekli içiçeler ve yaşamlarını bu sürü ve grup bağlarda öğrenerek ve birlikte deneyimleyerek sürdürüyorlar.

Bir de insanla yaşayan, insanın içeriğine çekilmiş modern hayvan dostlar var. Örneğin evcil kedi ve köpekler var. Kediler özgürlüğüne, kendi dünyasına düşkündür ancak köpek nerdeyse yarı canlı bir insan oyuncağıdır/eğlendiricisidir ve sahip bağ kurar. Bir köpekle insan arasındaki iletişim/bağ tabiri caizse inanılmazdır ve olağanüstüdür. İyi sahip kötü sahip olabilir. Değişik ilişki profilleri olabilir ancak modern kent yaşamındaki insanın kedi-köpek iletişimini ele alarak ve de özellikle kendi de yalnız bireyin çok yoğun ilgi, sevgi arkadaşlık çemberi kurduğu bir dostluktan bağdan sözediyoruz. Burada örneğin köpeğin bu bağı kaybetmesini ele alalım. Köpeği doğaya özgürlüğe geri salıvermek gibi düşünebilirsiniz. Minions gibi yeni sahip araycaktır. Mutlu edecek insan arar. Kendi mut'u buna bağımlıdır. İnsanın kanadı kırık bir kuşu doğadan edinip iyileştirdiğinde (ve onla dostluk-sıcaklık sevgi bağ kurduğunda ve ona hazır yemek sağladığında) onu geri salıvermesi zincirini de düşünebilirsiniz. Sanırım köpek artık yaban bir köpek olamaz( tabi ki onu Masanobu Fukuoka'ının ekin deneyleri gibi bir çemberden geçirmezsek...) ( İşte Tanrı buradaki boşluğun mu adı diyoruz?!? çünkü yaban köpeğinin Tanrıya ihtiyacı yok emin olabilirsiniz. Onun dünyasında bağsız/ilişiksiz kavram..)

İnsan içeriğindeki çocuk ve (evcil) hayvan denilenin ihtiyaçları (ebeveynce) direkt karşılanır. Çocuğun öğrenimi ve bağımsızlığı kısıtlanır. Bu doğa gibi değildir. Çocuk fazla korumacıl ve sevgicil/ilgicil bir çemberde yetişir. (Kanımca özellikle Hristiyanik) Birincil Tanrı yoksunluğunu uyaran/oluşturan etmenlerden biri de budur.

Yine çocukla anne baba ve ebeveyn ilişki ve bağlarını ve özellikle fazla sevgicil ilgicil anne baba yaklaşımını ele alalım. Ve bunlardan birinin kaybını/kopmasını ya da yetişkinlik ile sosyal hayata salıvermeyi ve aileden/ebeveyn denetiminden kopma ve özgürleşmeyi ele alalım.

Doğal içerikteki hayvan, yaban hayatı tek başına deneyimlemek ve öğrenmek zorundadır. Bir kez öğrendiğinde ise tekrar sorun yaşamaz. Sheila nın dertlerini barındıracak zamanı bile belki yoktur. Çünkü kaçmak, saklanmak, yiyecek aramak gibi dertlerle meşguldür.

Sosyal içerikteki birey, bu yaban ve sürü dediğimizin ve uygar dediğimizin hepsinin karışımı ve sentezi bir içerik gibidir.
Tanrıyla ilgili düğümün/düğümlerin (soru ve cevapların) burada olacağını düşünüyorum.

Sheila ya bir (koruyucu -sorun çözücü, iyiniyetli) Tanrı fikri aşılanmış ve bunu belki de yine annesi aşılamış ya da annesinin böyle bir fikri (esrikliği) vardı..ve ona geçti..sevgi sıcağı..

Tanrı yoksunluklarının ve fikirlerinin (ayrıca Sheila nın dertlerinin de) yukarıda anlatılanlara paralel olarak (bir üst yapı ve üst koruyucu/kollayıcı/ilgici/seçici ve sorun çözücü) ebeveyn, sahip, üst benlikten alınan ilgiye ve korumaya ihtiyaç ve bunun yanında ayrıca dostluk, kaynaşma, sevgi, sosyal arayış vb. yoksunluklara/özleme ve doğa bağların getirdiği ve oluşturduğu yukarıda sayılan tüm bu karmaşalara çözümlenmesi gerekeceğini düşünüyoruz.

Doğa da bir üst yapı var mı? İç benlik ve üst benlik var mı? Gerçekten var mı?
Bu soruyu cevaplamadan önce şuna dönelim..

İsayı seviyoruz ancak ve ancak;
Modern dünya da TANRI toplumdur ve devlettir. (Birincil Tanrı) Bunlar olmalıdır (üst yapı ve organizasyon olarak ve organize koruyucu -güç- olarak) . Bütün ödevler bu ikisine (toplum ve devlete) yüklenmelidir ve Tanrı da bunlarda gerçekleştirilmelidir. İnsanlık bunu anladığında barış ve sevgi/ilgi bulacaktır. Bence bir üst paragrafın yanıtı da buradadır ya da bu sayılanlar o yanıtı da sonra daha gerçekçi bir biçimde sağlayacaktır. Esen kalınız.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.

Konu "ictenlik" tarafından (23-09-2018 Saat 23:39 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:58 .