Lisansta okuduğum yıllar çok iyi hatırlıyorum, KPDS den 80-90 alıp İngilizceyi çözdüğünü sananlar vardı
Bir nesli böyle kandırdılar.
Alt yazısız film izleyemiyorlar ve bir turistle muhabbetleri 30 saniyeyi geçemiyordu.
Ama tüm bunlara rağmen, bir anket yapılsa Türkiye de, halkın % 90 ından fazlası İngilizce biliyorum der.
Buradaki esas problem, yabancı dilin bir amaç değil, bir araç olduğunun bilinmemesi. Eğer işine yarayacaksa, kullanman gerekiyorsa bilmen iyi olur.
Ama turizm bölgesinde çalışmayan bir esnafın, bir manavın-kasabın İngilizce bilmemesi eksiklik değildir.
Ama profesör ise İngilizceyi iyi bilmeli.
Yaklaşık 4 yıl önce Gazi üniversitesi hocalarının çıkardığı serway fizik kitabının İngilizcesi ile Türkçe çevirisini karşılaştırdım, Aman Tanrım didim
speed ile velocity i ayıracak netliği bile bulamamışlar
Birden fazla profesör kısım kısım çevirdiği için bazı yerler çok iyi bazı yerler ise berbat.
Film çevirmenleri de öyle. Geçen gün izlediğim bir filmde Eric ve Marilyn isminde iki kişi işten çıkarılıyor. Arkadaşları bu ikisinden bahsederken şunu diyor: Eric and Marilyn are fired...(Eric ve Marilyn işten çıkarıldılar)
Çevirmen şöyle çevirmişti altyazıda. Eric ve Marilyn ateşlendiler
Ünlü matematikçi Ramanujan'ın hayat hikayesinin anlatıldığı bir kitapta da çevirmen, '' Old Ramajuan'' ifadesini ''Yaşlı Ramanujan'' diye çevirmiş. Halbuki, Ramanujan, 33 yaşında öldü.
Old kelimesi emektar manasıına da gelir. Emektar Ramanujan diye çevrilmesi gerekirdi.
Neyse ya, profesyonel çevirmenler böyle yapıyorsa batsın bu Dünya