02-09-2014, 07:37
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
|
|
Kurtuluş Savaşında Neden Kurtulundu?
|
02-09-2014, 15:56
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 29 Dec 2013
Mesajlar: 49
|
|
kurtuluş savaşı, galip devletlerin sevr antlaşmasıyla türk ulusunu anadolu topraklarından def etme projesine karşı girilmiş ulusal bir mücadeledir, diye yazılır çizilir kimi kaynaklarda, ihtiyatlı durmakla birlikte ben de öyle bilir, inanırdım. yazıda sevr'in kurtuluş savaşına tepki olarak öne sürüldüğü söyleniyor. bu kafama takıldı.
Anadolu gayrımüslimleri ‘temizlendi’ de ne oldu, başımız göğe mi erdi peki?
iyi de, anadoludaki gayri müslim halkların başından beri ayrılıkçı talepleri yok muydu zaten? böyle bir savaş yürütülmese değişen bir şey olacak mıydı?
kurtuluş savaşındaki temel çelişkinin müslim-gayri müslim karşıtlığı olduğu söyleniyor. aksine, bu konuda genelde bir türklük, türk milleti vurgusu vardır. kurtuluş savaşı, ümmetçi bir hareketten ziyade, ulusçu, milletin bağımsızlığı adına verilen bir savaştır diye anlatılagelir.
|
02-09-2014, 20:11
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
|
|
"Çekinmeyin, biz halden anlarız!", Kurtuluş dizisinden.
Evet, bu konuda çok şeyler yazılıp çiziliyor.
Bir de şurdan bakınız, lütfen: Peki, Lenin neden destekledi Kemalistleri?
Makalede geçen bu soru zurnanın zırt dediği yerdir ama yanlış sorulmuştur; "Kemalistler"e değil, "Türk milletine olacaktı.
Bilindiği gibi, bu destek her yerde, özellikle okullarda dile getirilmez.
Bana göre, eğer Lenin'in silah desteği olmasaydı, bizim Kurtuluş Savaşı'nı kazanmamız zor gibi bir şeydi.
Yalnız, bu konuda 80'lerde TRT'de gösterilen "Kurtuluş" dizisinden bir sahne hiç aklımdan çıkmamış olacak ki hala hatırlar ve Ruslar'a büyük bir sevgi beslerim: Bizimkilerden biri Moskova'ya gittiğinde orada bir Rus büyükelçisi (galiba, Arolat idi) tarafından karşılanır ve bizimki ona, "Çekinmeyin, biz halden anlarız!" diyerek çekincesini dile getirir. İşte bu sözden hareketle Ruslar bize silah yardımı yapma kararını alırlar.
Bana göre, sırf bu olay nedeniyle bile olsa Lenin'i biz Türk halkına yaptığı yardımlardan dolayı unutmamız mümkün değil!
AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması
7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.
8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.
9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."
10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.
11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
|
02-09-2014, 22:51
|
|
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
|
|
Lenin babasının hayrına yapmadı yardımı, tarihsel akışa yukarıdan bakalım birazcık
Çıkıpta kimse düşünmüyor, çarlık rusyası nasıl yıkıldı diye? O dünemde yönetim, ingiltere ve daha bir çok avrupa ülkesinin savaş bakanlıklarından gizli gizli yardım isterler ve bu devletler kendilerine muhtaç olan çarlık rusyasına "zaten çantada keklik" gözü ile bakarlar. Uçsuz bucaksız bir çarlık rusyası..
O dönemde düşman ve emperyalist kuvvetler Çanakkale boğazından filolarını geçiremediğinden dolayı çarlık rusyasına destek gidemedi. Bu sayede bolşevik devrimi gerçekleşebildi.
Bunun çok iyi farkında olan Rusya ve Türki devletler ciddi miktarda yardım göndermişlerdir, hem kurtuluş savaşından önce hem de sonrasında.
Tarihlere bakın yeterli. 1917
Bu arada Rusya, Türki devletlerden toplanan yardımların ciddi bir kısmını da makaslamıştır
Hala aynı hikaye başka şekilde ilerliyor. Hedef Türkiye değil, Rusya idi..
bkz: Rusyanın karadenizi kontrol altında tutması, Ukraynaya karşı olan tutumu, AB nin ukraynaya yaptığı yardımlar ve karşılıkları vs.. vs..
Neyse hikaye uzun, Çanakkale savaşı ciddi anlamda emperyalizme vurulmuş bir darbedir.
Kısaca Lenin, Atatürk ve Çanakkaledeki askerleri; Rus halkına yaptığı yardımlardan dolayı asla unutmamıştır (-ki) Rusyada hala bu durumun farkında olan yaşlı insanlar var, genç nesiller biraz daha yabancısı konunun.
Olaya bir de bu gözle bakalım
İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.
Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.
Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
|
03-09-2014, 12:55
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
|
|
Nova´isimli üyeden Alıntı
Lenin babasının hayrına yapmadı yardımı, tarihsel akışa yukarıdan bakalım birazcık
Çıkıpta kimse düşünmüyor, çarlık rusyası nasıl yıkıldı diye? O dünemde yönetim, ingiltere ve daha bir çok avrupa ülkesinin savaş bakanlıklarından gizli gizli yardım isterler ve bu devletler kendilerine muhtaç olan çarlık rusyasına "zaten çantada keklik" gözü ile bakarlar. Uçsuz bucaksız bir çarlık rusyası..
O dönemde düşman ve emperyalist kuvvetler Çanakkale boğazından filolarını geçiremediğinden dolayı çarlık rusyasına destek gidemedi. Bu sayede bolşevik devrimi gerçekleşebildi.
|
Teşekkürler.
Geçenlerde Netgeo da seyrettiğim yabancı bir belgeselde de bu konunun altı aynen dediğiniz gibi çizilmişti, açlık ve sefaletten kaynayan Çarlığa boğazlardan yardım gitmeyince, devrim gerçekleşiyor, daha doğrusu halk artık açlık ve sefalete dayanamıyor.
Bu arada İngilizler ve Çarlık arasında ki yazışmalar filanda belgelenmişti, diğer yandan Çar ailesi tutuklanıp şato gibi bir yere hapsedilince, İngilizler hususi casuslar gönderiyorlar, acaba aileyi kurtabilirmiyiz diye, ama onların sundukları raporlara göre bunun imkansızlığından, çok kan döküleceğinden filan söylenince vaz geçiyorlar.
Aile tabiki bir odada kurşunlanarak öldürülüyor, yakılıyor ve gömülüyor.
Sonra bu cesetlere ulaşılmıştı, otopsiler, dna filan derken iki çocuk cesetinin kayıp olması üzerinde de epey beyin fırtınası da yapılmıştı.
Nova´isimli üyeden Alıntı
Bunun çok iyi farkında olan Rusya ve Türki devletler ciddi miktarda yardım göndermişlerdir, hem kurtuluş savaşından önce hem de sonrasında.
|
Nete şöyle bir baktımda hakikaten öyle böyle değil, heleki o günlerin Türkiye'si için hiçte azımsanamaz rakamlar.
Sovyet resmi verilerine göre Kurtuluş Savaşı döneminde Rusya'nın Türkiye'ye yaptığı askeri ve nakit yardımlar:
39.000 tüfek,
327 makineli tüfek,
54 top,
63 milyon fişek,
147.000 top mermisi vs.,
2 avcı botu,
Doğu sınırlarından eski Rus ordusunun bıraktığı askeri malzemeler,
Ankara'da iki barut fabrikasının kurulmasına yardım,
Fişek fabrikası için gerekli teçhizat ve hammadde sağlama,
200 kilo külçe altın
100.000 altın Ruble (kimsesiz gazi çocukları için yetimhane kurulması amacıyla)
20.000 Lira (basımevi ve sinema teçhizatı alımı için)
10 milyon altın Ruble
karşılıklı fayda tezini öne sürenler karşılıklı fayda olsun olmasın bunlar olmasa kurtuluş savaşı kazanılamayabilirdi ve tarih çok farklı ilerleyebilirdi
|
Nova´isimli üyeden Alıntı
Hala aynı hikaye başka şekilde ilerliyor. Hedef Türkiye değil, Rusya idi..
|
Türkiyeyi çiğneyip geçip, Rusyayı kurtarmak... ilginç
Nova´isimli üyeden Alıntı
Neyse hikaye uzun, Çanakkale savaşı ciddi anlamda emperyalizme vurulmuş bir darbedir.
|
Eyvallah.
Nova´isimli üyeden Alıntı
Kısaca Lenin, Atatürk ve Çanakkaledeki askerleri; Rus halkına yaptığı yardımlardan dolayı asla unutmamıştır (-ki) Rusyada hala bu durumun farkında olan yaşlı insanlar var, genç nesiller biraz daha yabancısı konunun.
|
Galiba biz daha öyleyiz.
Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
|
03-09-2014, 22:22
|
|
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
|
|
Abi düşünsene, Rusyanın sahip olduğu toparakları ve yer altı kaynaklarını. Bir de bunlara iş gücü olarak köleliği ve sömürgeciliği de ekleyince ülkemiz, cidden çekirdek çitlembik
Bu arada Atatürk'ün nazilli basma fabrikası ile ilgili bir tv programı var, bulursam onun da linkini vereyim buradan.
Portakal verip basma fabrikasını kurmuşuz ama fabrika öyle böyle değil..
Atanın dediği gibi, "her fabrika bir kaledir".
eyvallah
İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.
Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.
Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Konu Nova tarafından (04-09-2014 Saat 01:08 ) değiştirilmiştir.
|
03-09-2014, 23:51
|
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
|
|
Kurtulus savasindaki ortak amac, Osmanli imparatorlugunun her turlu duzen ve sisteminden, o devrin "modasi olan" milliyetsiz, millet cikisi ile hedeflenen bir kurtulustur.
Burada Osmanli'daki o islamin hakimiyetini, ve de siniflanisini; "ilimli islam" adi altinda, pragmatic cikisi hedeflenen, milli butunluk adi altinda yapilan devrimlerle ve milli vesayet devlet yapisini kurmak ile kurtulunmustur.
Bu algisal ve bilgisel bir gozlemdir.
Herhangibir "din ya da milli taraftan bakilarak" bir yorum yapilmamistir.
Ustelik burada hedeflenen ve Anayasa'da adi gecen devlet niteliklerine de ulasilamamistir.
Cunku kurulan devlet, milli temelli ve agirlikli politik bir devlettir.
Lenin'in yardiminin ana sebebi, Lenin acisindan "kendi devrimini Anadolu'ya sicratabilmek ve Anadolunun emperyalist guclerin eline gecmemesini hedef almaktir."
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
|
04-09-2014, 00:06
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
|
|
Nova´isimli üyeden Alıntı
Abi düşünsene, Rusyanın sahip olduüu toparakları ve yer altı kaynaklarını. Bir de bunlara iş gücü olarak köleliği ve sömürgeciliği de ekleyince ülkemiz, cidden çekirdek çitlembik
|
Tabii canım, akşam çıkıp sabah kahvaltısını falan filan yerde yaparız diye, kendinden o kadar da emin geldiler.
Neticede bitmiş gözüyle bakılan toprakları geçmek kolaydı..(tabii evdeki hesap çarşıya uymadı)
Bizi geçemeyince Rusyayı kaybettiler, dediğim gibi bunu belgeselde detaylıca anlattılardı.
Kurtlar vadisinde bir replik vardı, Karahanlı Kılıç'a bir mesele de işleri ters gidince "Hesapları tesadüfler bozuyor Kılıç" demişti.
Nova´isimli üyeden Alıntı
Bu arada Atatürk'ün nazilli basma fabrikası ile ilgili bir tv programı var, bulursam onun da linkini vereyim buradan.
Portakal verip basma fabrikasını kurmuşuz ama fabrika öyle böyle değil..
Atanın dediği gibi, "her fabrika bir kaledir".
eyvallah
|
Memnun olurum, genelde bu tip hikayeleri seviyorum, mesela Tütün ile öyle şeylerde var ki geçmiş çok enteresanmış, o kesin, en son burada ki meseleyi okumuştum..
Devrim arabasını biliyordumda, kara trenleri bilmiyordum, o da 1961 de araba ile birlikte sonlandırılmış.
' Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama Doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz' gibide bir yaramız var maalesef.
Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
|
04-09-2014, 01:12
|
|
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
|
|
Köy enstitüleri, Devrim arabamız, Kara trenimiz, Hür-Kuş ve uçaklarımız, Zeytin yağımız...
yüreğimde yaradır..
İşin garip tarafı, hazırda bulunan 2. araba yürütülmüştür; ama hiç bir gazete yazmaya tenezzül etmemiştir.
Sonuçta, o zaman da satılıklardı şimdi de satılıklar.. NED isimli ikincil bir dernek var, abd menşeili. Sizden araştırmanızı rica ederim, 1960 yılındaki "20 yıllık faaliyet raporu" nu okuduktan sonra pek umudum kalmamıştır. Web de bolca yazar 82-83 gibi kurulduğu. İşin aslı 75 yıllıktır, kaynağı eklerim buraya.
Bu daha da üzücüdür..
İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.
Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.
Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Konu Nova tarafından (04-09-2014 Saat 01:18 ) değiştirilmiştir.
|
04-09-2014, 01:24
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 19 Aug 2014
Mesajlar: 144
|
|
Nova´isimli üyeden Alıntı
Köy enstitüleri, Devrim arabamız, Kara trenimiz, Hür-Kuş ve uçaklarımız, Zeytin yağımız...
yüreğimde yaradır..
İşin garip tarafı, hazırda bulunan 2. araba yürütülmüştür; ama hiç bir gazete yazmaya tenezzül etmemiştir.
Sonuçta, o zaman da satılıklardı şimdi de satılıklar.. NED isimli ikincil bir dernek var, abd menşeili. Sizden araştırmanızı rica ederim, 1960 yılındaki "20 yıllık faaliyet raporu" nu okuduktan sonra pek umudum kalmamıştır. Web de bolca yazar 82-83 gibi kurulduğu. İşin aslı 75 yıllıktır, kaynağı eklerim buraya.
Bu daha da üzücüdür..
|
Selam
Bu dernek kaçtır karşıma çıkıyor yeterli bilgiyi elde edemedim(tam sentezleyemedim)
İsterim ben de
Sevgiler
"eşeği yaptığı eşeklik için yargılama,kitap bile okusa onu daha az eşek yapmaz.bazı şeyler ırsidir.
Bir okuyucu yorumu " Esas tehlike bugün mal ve para uğruna bir despot hırsızın kıçını yalayan büyük bir öküz sürüsünün yarın da mal ve para uğruna bir sapığı da hiç çekinmeden baştacı edecek olmalarındadır.
|
Başlık Düzenleme Araçları |
|
Stil |
Normal
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:07 .
|