Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 10-02-2006, 04:28
aldostu aldostu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Jan 2006
Mesajlar: 707
Standart Bir de Bu Açıdan Bakalım.."Gökte ALLAH ve Melekler"

Bu sitede bazı konular kısır döngü içinde kaldı..
Ahmet Hulusi isimli bir zat var..
Tanıyanları olduğu kadar tanımayanı da çok..

Hem dindarın , hem ateistin sevmeyeceği şeyler söylüyor..

Bakalım,fikirleri sitede yankı bulacak mı ?

"Katlanacakları sonuç aynı olacak olsa da; bir Arap ile bir Arap olmayanın Allah Rasulü ve Kurânı inkârı aynı değildir.

Arap olan, kendi dilinde kendisine ulaşmış olan bilgileri, kendi anlayış kısıtlılığından dolayı reddedebilir.

Arap olmayan ise, ancak bir başkasının çevirisiyle konuya erişebileceği için; çeviriyi yapanın anlayışını tasdik veya red etmektedir bir bakıma…
Ayrıca…
Son günlerde bazı gazete köşelerindeki yazarların yakınmalarını dikkate alırsanız, halkın anlayış seviyesinin de ne olduğunu biraz anlayabilirsiniz. Kimi yüzde 70 anlayışı kıt bir toplum içindeyiz diyor; kimi bunları çok daha yukarı çekiyor…

Anlayışı sınırlı bu toplum içinde, “tefekkür = derinlemesine düşünme” yeteneğinden yoksun; ezberci zihniyetle yetişmiş; falanca veya filancanın dediğini tekrarlamanın “ilim adamı” olmak için yeterli olduğunu düşünen insanların naklettiği bilgiler acaba ne kadar güvenilir bilgilerdir?
İşine geldiği yerde falancanın fetvasına (yorumuna dayanan hükmüne) bağlı bir şekilde konuşan, cevap bulamayınca da “Allah bilir” deyip kendi cehaletini örtmeye çalışan “sistemsiz, düşünme yoksunu” kişilerin, “ilmi” acaba ne ölçüdedir?

Dünün tekrarı ile yarına hitap ne kadar mümkündür?
“Müslümanlık dini”, günümüzde, eski klişelerin tekrarı ve bir yönetim marifetiyle insanlara “Tanrının emirlerini zorla uygulatma” anlayışı olarak ortaya çıkmaktadır.

Toplumda bu anlayışın sözcülerinden biri de şu görüşü seslendirmektedir:
“Ben dinde militarist anlayışa sahibim!”
Emir-komuta zincirine dayalı bir “İslâmiyet” ha?

Nerede kaldı, “Sen tebliğ et; onlar üzerine zorlayıcı değilsin” hükmü?
“İman”, Yaratının takdirindendir!
Teklif, Yaratanın ihsan ettiğinin, açığa çıkmasına vesile olması amacıyladır!
Herkes yaşamının devamında, sonsuza dek, bir önceki hâl ve davranışının sonucuna katlanmak suretiyle hayatını sürdürecektir!.

Sistemde Yaratanın hiç bir zaman değişmez düzeni geçerlidir!.
Kişi, hangi gerekçeyle veya mazeretle olursa olsun, yapmadığının karşılığını elde edemeyecektir.
Öyle ise, biz, “DİN” konusunda “militarist” anlayışı bir yana koyup; “Allah Rasulü”nün “tebliğ et; zorlayıcı olma” anlayışının hikmetini idrak etmek zorundayız.

“İslâmiyeti” bir tarikat veya cemaat penceresinden değil; direkt Allah Rasûlünü ve getirdiklerini seyrettiren bir pencereden algılamak zorundayız.

Adam kalkıyor, “tanrıyı inkâr ediyor”… Haklı!..
Çünkü o, anlayışı kıtın kendisine anlattığı “tanrı”yı inkâr ediyor!.

Bilim günümüzde ona, bir “tanrı”nın olmadığını idrâk ettirmiştir!. “Allah” adıyla işaret edilenden ise, anlatanın haberi yok ki; anlayandan onu tasdik beklensin!.

Zira hiç bir aklı başında düşünme yeteneği olan insan, “ALLAH” adıyla işaret edileni inkâr edemez!.

Adam kalkıyor, “peygamber”i inkâr ediyor!… Eder!..

Bugün şartlanma yollu, ezber yollu, vehim yollu “peygamber” kabul edenlerin dışındaki her düşünen beyin “postacı-büyükelçi” tanımındaki bir “peygamber”i reddeder!.. Bunun uzaylı bir büyükelçiden ne farkı vardır ki?…
Sen “Allah Rasullüğü”nün, “postacı-büyükelçi” tipi “peygamberlik” ile alâkası olmadığını anlatamazsan; hatta kendin bile bunu anlamamışsan; daha ne beklersin ki karşındaki insandan?

Geçen hafta gittiğim Cuma namazında, hutbede konuşuyor “imam” ünvanı verilmiş kişi:
“Gökte Allah ve melekler…..”
Diyânet Devletleşince, Allah ve meleklerde gökte koltuk sahibi olurlar işte!..
İş bu hâle gelmişse, biraz aklı olan insanlar, bu saçmalıklardan uzaklaşıp, onlardan biraz daha bilgili ve düşünceli olan başka “imam”ların çevresinde toplanmaya başlarlar!

Temeldeki yanlış şu…
Olay eğer “din düşmanlığı” değil ise…
Din eğitimi yasaklanmak yerine, “Din”in gerçekleri ve doğruları insanlara öğretilerek, onların yanlışlardan uzaklaşmalarına vesile olunmalıdır.
Sadece “tukaka” denerek hiç bir sorun çözümlenemez; aksine kördüğüm edilir!.

Yanlışlığını savunduğunuzun yanı sıra, “gerçeği”, “doğru”yu ortaya koymuyorsanız, sizin samimiyetinizden elbette şüphe edilir ve “ard niyetli” olduğunuz düşünülmeye başlanır; söyledikleriniz arasındaki “doğru”lar da kaynar gider!.

Eğer bir yanlışı yasaklamak istiyorsanız; onu direk yasaklamak yerine, yanlışlığını açıklayın ilmi gücünüz yetiyorsa!
Aksi takdirde size “demokratik görüntülü faşist” etiketi yapıştırırlar!.
Düşünebilen, zekâ düzeyi hiç değilse vasat olan insanlar indinde “ZORLAMAK”, ilkellikten ve geri kalmışlığın, ilmi yetersizliğin itirafından başka bir şey değildir!.

Yaratılmışların her zerresini kendi ilmi ve kudretiyle var kılan “Allah”ın; dolayısıyla, “Şahdamarından yakın” olduğu “insan”da, ilmini izhar etmesinin, “Allah Rasüllüğü”nün açığa çıkmasına neden olduğunu izah edemiyorsanız…

“Melekî boyut”un, varlığın hakikatını oluşturan ilim ve kudret sıfatı özelliklerinden olarak, her zerrenin oluşumunu meydana getiren boyut olduğunu anlamamışsanız…

Kurânın, “OKU”nası “KİTAB –ümmül kitab-“ın deşifre edilebilmesi için; “Allah” adıyla işaret edilenin yaratısı sistem ve düzene göre, insana kendini tanıtan ve sorunlarına çareler sunan bir “yaşam kılavuzu” olduğunu fark edememişseniz…

Elbette işiniz zor olacaktır!.

O zaman sığınacağınız “Müslümanlık dini”nde çeşitli açmazlar bulacak; ya gelecekteki sopa “KORKUSUYLA” düşünmeyi terk edip her şeyi anlatıldığı gibi kabullenecek; ya da, belki de bu yüzden tümünü reddetmek zorunda kalacaksınız!.

Ancak bu red, gerçeği araştırmanıza da vesile olmuyorsa, bunun faturasıyla da zorunlu olarak karşılaşacaksınız; “bana söylenmemişti” mazereti de geçerli olmayacaktır!.

Yaratan’ın doğasında mazerete yer olmadığını görmeyecek kadar kör müsünüz?"

Ahmet Hulusi azıcık farklı iddialarda bulunmuş..

Anlattıklarında doğrular var mı ?
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 10-02-2006, 07:41
Mutezile - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mutezile Mutezile isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 May 2005
Mesajlar: 2.806
Standart

''Katlanacakları sonuç aynı olacak olsa da; bir Arap ile bir Arap olmayanın Allah Rasulü ve Kurânı inkârı aynı değildir.

Arap olan, kendi dilinde kendisine ulaşmış olan bilgileri, kendi anlayış kısıtlılığından dolayı reddedebilir.

Arap olmayan ise, ancak bir başkasının çevirisiyle konuya erişebileceği için; çeviriyi yapanın anlayışını tasdik veya red etmektedir bir bakıma… ''

20 yy. ikinci yarısında Wittgenstein ile doruğa ulaşan bir 'Dil Problemi' (Sprachskepsis) anlaşılan Hulusi'de ''Meallerin noksanlığı - şartlandırmaları' bağlamında yankı bulmuş. Bütün çevirilerin çevirmenin
noksanlıklarını, şartlanmalarını zorunlu olarak aksettireceğini;

dolayısıyla Allah kelamı diye ele aldıkları, zikrettikleri, tahayyül ettikleri bazı nosyonların; İslamda ''yozlaştığını'', özünü anlamını yitirdiğini söylüyor. Mealcilerin kastettikleri ile İslamın anlatmaya çalıştığı şeyler farklı diyor..


Ayetin adını vermiyor, her nedense:“Sen tebliğ et; onlar üzerine zorlayıcı değilsin” hükmü nerde kaldı diye soruyor Hulusi ..Gaşiye suresinin bir Meal-yorumudur bu netice itibarıyla.

Anlaşılan Ayetü's-Seyf / Ayetü'l-Kıtal'lar da Hulusi'nin ''Mealinde'' farklı bir izdüşüm buluyor..


Allah, peygamber, tebliğ nosyonlarının bozulmuş olmasının bütün vebalini son tahlilde Mealci -Çevirmen tayfasına yüklüyor.

Onlar size gerçek islamı değil; kafalarında şartlanmış oldukları İslamı anlatıyor; ayetlerin tercümesini de öyle veriyorlar diyor...


Dilbilimsel bir tartışmayı tam açacakken konuyu bulandırıp, soslandırıp yaldızlı paketlerde İslam pazarlayan Hulusiye bir şeyler söyleyelim mi?

Söyleyelim:


1-) Hulusi muhteremin sitesine de girip eskiden okumuşluğum vardı. Siyer kaynaklarını hacı yağı ve gülsuyu ile karıştırıp ortaya çıkardığı Siyer-i Nebi'ye göz gezdirince bende şafak atmıştı..

2-) Çok basit bir gerçeği -sanki kimse bilemezmiş gibi- sunması; İlmin derinliğine, islam ''ilminin derinliğine vukuf edebilmek için ''Arapçayı -(tercihen Fusha-Sahih denilen) '' Kuran Arapçasını'' bilmenin elzemliğini -zaruriyetini vurgulaması şark kurnazlığıdır.

3-) 7-8 YY arapçası olan Kuran Arapçası; günümüz Arapçasından noktalama ve gramer bakımından b ü t ü n ü y l e farklı bir arapça olduğundan, ülkemizde de bu alanda uzman sayısı sınırlıdır. Fusha - Sahih'in dünya çapında experlerinden biri sevgili Turan Dursun idi.

4-) ''Siz zaten bu uzmanlığa sahip değilsiniz, Mealcilerden de yanlış izlenimler ediniyorsunuz; er g o: İslamı bilmiyorsunuz'' demeye getiren bu sevimli kurnazın argümanları baştan sonra çürüktür.

5-) Kendi Mealini verdiği ayetin - Suresinin- adını vermeyerek (Gaşiye suresinden bir ayet) Mistizm'e e; bilinmezciliğe oynayarak kendi sahip olduğu İlmin yüksekliği hakkında bir fikir uyandırmak maharet midir?

6-) Çözüm nedir?


Hulusi'nin zayıf itirazlarının cevabı bütün İlmi araştırma ve tetkiklerin ortak metodolojisi karşısında derhal yerle bir olmaktadır:


* Kuranı anlamak, gerçek islamı anlamak için Kuran Arapçasına sahip olmak savı safsatadır. İnsanları kuşkuya düşürmek için ifade edilen bir ''sözde-axiom''dur..

Ayette '' Menfi's-Sema'' (gökte olan) kelimesini aynen yazıldığı gibi vermek ve tefsirde ayrışmak yoluna gitmişlerdir 14 asırdır İslam ile uğraşanlar..Hiç de yanlış bir yol olarak gözükmemektedir.


Hayır diyor Hulusi: Siz Menfi's-Sema'dan yola çıkarak doğru bir çeviri vermeniz mümkün değildir. Kuran arapçasını bilenler bile kendi dimağlarının şartlanmışlığı ile size bir Meal sunarlar. Çeviri ve Dilbilim tekniği açısından doğru bilgi kırpıntıları içeren bu savı doğru bellersek;
''Biz okusakta anlamayız, öyleyse bize islamı Hulusi anlatsın'' tümevarımını
içinde barındıran bu Sav, doğrusu Hulusi'nin Nefis mücadelesine yenik düştüğünün karinesi değil midir?


* Doğru Metodoloji nedir:


Bütün İlmi tetkilerde, yazılı kaynak taramalarında tüm a-)akademisyenler
in; b-) Mukallid'lerin; c-) bu işlere meraklı cahillerin (Bu bendeniz oluyorum) izledikleri yol nedir:

*Tefsiri

* Hadisi

* Siyeri

* Meali

* İslam tarihini

* Esbab-ı Nüzulü


k a r ş ı l a ş t ı r m a l ı okuyarak; her mevzuunun ağırlık merkezini bulmaya çalışmaktır.

Bir çaba ve emek isteyen, zaman isteyen bir uğraştır. Tefsir - Meal örneği vereyim: Elimin altında CD ve kitaplardan oluşan 17 civarında tefsir ve meal var: Ama her zaman açıp baktığım 4-5 tanedir. En güvenilir olanlardır. Şüpheye düştüğümde bu sayıyı çoğaltarak konuyu anlamaya çalışıyorum.


Başka sitelerden tanıdığım bir zat bu Fush-a Sahihhin uzmanıdır ve ayet meali ve tefsiri yapan biridir. Ondan da gördüğüm kendi bilgisini
muhakkak diğer kaynaklarla k a r ş ı l a ş t ı r a r a k pekiştirdiğidir.


Karşılaştırmalı okurken özel itibar edilecek kaynaklarla, daha zayıf kaynakların ayırd edebilmek lazımdır. Ama bu da son tahlilde kişisel bir yönelimdir..


Hulusi'nin sloganvari yaklaşımı insanları kendilerinden şüphe ettirmeye yönelik -beyhude- bir çaba olarak görüyorum.

Şu aşağıdaki cümle bizatihi Hulusinin şartlanmışlığını ifade etmiyor ise, neyi ifade ediyor:

''Zira hiç bir aklı başında düşünme yeteneği olan insan, “ALLAH” adıyla işaret edileni inkâr edemez!. ''
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 10-02-2006, 21:57
aldostu aldostu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Jan 2006
Mesajlar: 707
Standart Bir de Bu Açıdan Bakalım.."Gökte ALLAH ve Melekler"

Sevgili Mutezile ;

Her zamanki gibi,düzgün kişiliğin ve dini konulardaki araştırıcı kimliğinle,
sağlam noktalardan Hulisi Hoca Efendiyi irdelemişsin..

Bu konularda,aşağıda senin belrttiğin hususa ben de çok sinirleniyorum:

* Kuranı anlamak, gerçek islamı anlamak için Kuran Arapçasına sahip olmak savı safsatadır. İnsanları kuşkuya düşürmek için ifade edilen bir ''sözde-axiom''dur.

Gerçekten,bu konu büyük istismar konusu..
"Mevcut Tevrat Saçmalıklarla Dolu" başlıklı yazılarda,bir başka dil bilme konusunda,benzer kızgınlıkla,benzer fikri savunmuştum :

"Üç kuruşluk ,yarım yamalak arapça bilen,ilkokul üçten terk Müslüman hoca tayfası da seninle benzer şeyleri , aynı şeyi söylüyor..
Yazık bunca kültür,bunca ilgi..araştırma ,ama sonuçlar üzücü şekilde benzer..
O üç kuruşluk arapça bilgisi ile,ahkam kesen müthiş Hoca'lara diyoruz ki.:
Senden çok daha iyi bilen,yüzlercesi binlercesi tercüme etmiş senin kitabını,biz arapçayı anlamaya veya "biz de tercüme edebiliyoruz mealen" cakasını satmayı amaçlamamışız ki..Biz tercümeyi,direkt veya mealen yapan ,senden çok daha iyi yapan insanlar vasıtası ile senin zihniyetini ve kitabını anlamaya ve anladığımızda da,bulduğumuz açmazları belirtmeye çalışıyoruz.."


Dini konuda yorum yapmak için,o dili mutlaka bilmek gerek diyenleri, ukalalıkla itham ediyorum.

Yanında,ağızlarını açıp tek laf söyliyemiyecekleri konunun gerçek uzmanı insanlar olmadığı zaman da, bu efendiler; kendilerine "Abdurrahman Çelebi " dedirtmek hevesindeler.

Ama bizim çelebi özentileri ile bir işimiz yok!

Sağlık dileklerimle...
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 27-08-2006, 02:38
sodomo-- sodomo-- isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2006
Mesajlar: 1.767
Standart Re: Bir de Bu Açıdan Bakalım.."Gökte ALLAH ve Melekler&

--Güncelliyorum---
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 23-09-2022, 18:56
aldostu aldostu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Jan 2006
Mesajlar: 707
Standart

SODOMO tadındaki üyeleri özlüyorum.
Yaşıyorsan eğer, selamlar Dostum.

Ben de yaş 73 oldu..

Sevmeyin, inanmayın, sınırsız tenkid edin.
Ama, bir başka fikre hakaret etme hakkınızın -sıfır- olduğunu unutmayın.
Başkalarını alçaltarak yükselmeyi amaçlayanlar,
sadece yükseldiklerini zanneden insanlardır.
www.aldostu.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:27 .