Anlam dil, zihin, algı çerçevesinde bir saptama
Anlamın varoluşal, onotolojiyla bağı nasıl kurulacak ve sabitlenecek?
Hayatın (oluşun) anlamal bağı nasıl çerçevelenecek,
Geçici oluşlarız. İnsan burada geçici oluşları/oluşunu geçici varlığını onaylıyor mu?
İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
anlamı hedef olarak düşünürsek hepimizin varacağı hedef bok.
yakında hepimiz gebericez.
bedenimiz çürüyüp iğrenç bir çöp gibi kokacak.
bizden kurtulmak için gömmek zorunda kalacaklar.
daha sonra çöpe dönüşmüş halimizi böcekler falan yiyecek.
onların bağırsaklarında boka dönüşeceğiz.
insanlar cennete gitmeyi umuyorlardı, oysaki boka dönüşecekler.
bir hiçliğin içindeyiz.
tam olarak sıfırız.
hiçbir değerimiz hiçbir anlamımız yok.
boşuna çabalıyoruz.
ne olmaya çalışırsak çalışalım bir şey olamayız.
neslimizi devam ettirmememiz gerekiyor.
ütopya ancak tüm canlıların evrenden silinmesi olarak tanımlanabilir.
bizler hayatta kalmaya çalışan aptallarız.
oysaki amacımız tüm canlıların acısız bir şekilde evrenden silinmesi olmalı.
şu kedimin bile gözlerini her gün silmesem enfeksiyon kapacak.
tüylerine bakmasam düğümlenecek.
aşıları yapılmasa parazit kapacak.
benim tek yapmaya çalıştığım onun hayatındaki acıları azaltmak.
canlı olan her şey acının ve anlamsızlığın içinde kaybolmuş durumda.
onları kurtarmalıyız.
yani tüm canlılığın neslini sonlandırmalıyız.
bunu nasıl yapabiliriz?
dağcı örneğimi daha önce yazmış mıydım?
hayatın anlamını viski içerken buluyorum hep.
dağcılar evet.
bir dağa tırmanıp zirvesine ulaşmayı hedef haline getiriyorlar.
neden?
isteseler o zirveye helikopterle kolaylıkla bırakılabilirler.
ama illa tırmanarak çıkmak istiyorlar.
neden?
insan öyledir.
önce kendine bir zorluk üretir.
o zorluğu hedef ve anlam haline getirir.
kendine zorluk üretmesi, hazır zorlukları anlam haline getirmesinden daha üstünce.
en azından kendisi bunu belirliyor.
işte sır burada.
her ne olursa olsun anlamı kendimiz üretelim.
hazır anlamlardan uzak durun, onlar yanılgı.
This is the idea that you are alive so that you can act. Consider purpose as your own personal mission statement, such as "I am here to spread love abundantly" or "The purpose of my life is to share the secrets to happiness." The intrinsic worth of life is significant. You can feel like your life matters in this way.connecting with the environment and other people in an authentic way to experience truth. Giving back to the world through creativity and self-expression as well as altering our perspective when confronted with a circumstance or situation that is out of our control.
viski içmek.
yemin ediyorum viski içmek.
ama yalnız içmek.
içerken uygun müzikler açmak.
insanlarla içmek eğlence amaçlı olur.
yalnız içmek hayatı hissetmek ve anlamak amaçlı olur.
güzel yemekler yedim, güzel kızlarla birlikte oldum, biraz para da kazandım.
ama tek başıma viski içmek kadar üst bir anlam deneyimlemedim.
hayatın anlamı bu.
tabi doğayı, toplumu ve insanı da yeterince çözümlemiş olmak lazım.
viski içmek.
yemin ediyorum viski içmek.
ama yalnız içmek.
içerken uygun müzikler açmak.
insanlarla içmek eğlence amaçlı olur.
yalnız içmek hayatı hissetmek ve anlamak amaçlı olur.
güzel yemekler yedim, güzel kızlarla birlikte oldum, biraz para da kazandım.
ama tek başıma viski içmek kadar üst bir anlam deneyimlemedim.
hayatın anlamı bu.
tabi doğayı, toplumu ve insanı da yeterince çözümlemiş olmak lazım.
Aga sen ne diyorsun ya.
Şu an ben de viski içiyorum.
Cigara yok.
Black Ram içiyorum.
Allah / Tanrı çok zengin, bilgili, güçlü. O yarattı bir yer adı Cennet. Çok güzel bir yer. Her şey güzeldi orda. Harika, temiz, teknolojik, ve doğal. Ama bir şey eksikti: "dost" , dostlar.
Gerçekten kalpten sevgi besleyen dostlar gerekti. Yapmacık olmayacak. O'nu (Allah'ı) zengin güçlü bilgili olduğu için değil, gerçekten kalpten sevecek dostları olmasını istedi. İstese yapardı, sevecek birileri ama o istemedi bunu, maniple etmeden olması gerekiyordu.
Ve birilerini yarattı, ve onlara "freewil" özgür irade verdi, seçsinler diye.
Ama o birileri çıkarcı mı idiler, çıkarları içinmi seçeceklerdi, mantıklı olan güçlünün yanında yer almak olduğu için, kendileri zayıf olduğu için, fakir yada az bilgili olduğu için mi seçceklerdi, sevmeyi, yoksa gerçekten sevdikleri için bir delil olması lazımdı. delil olmalı ki adaletsiz bir davranışta bulunulmasın.
Sonra yaptı orayı, bir geçiş yeri olsun diye, dünyayı, ve içine koydu zamanla insanları, kendisinden onlara sadece söz ile ve akıl mantığı ile haber verecekti, ortaya çıkarsa ve gösterirse kendini, gücünü, zenginliğini o zaman bu onlara müdahale etmek olacaktı, hayır etmedi onlara müdahale,
ister ondan nefret etsinler, sövsünler, isterse sevsinler, geçiş hayatları boyunca kimseye müdahale edilmemeli idi.
bilse dahi nasıl yapacaklarını yinede müdahale sıfır olmalı idi. ki artık sonunda sevgiyi verebileceği ve alabileceği gerçek dostlukların olduğu o en mükemmel yerdeki en mükemmel şey bu olacaktı ki : sevgi.
işte dünyadaki geçiş hayatının anlamı sadece bundan ibaretti.
sevgiyi vermek isteyene sevgisini değil nefretini sunana haketmediği o cennetten nası bir şey verebilirdi ki, o zaman o haketmeyenlere de mutlaka hakettikleri verilmeli idi ki, "adalet" karşılıklı sağlansın.