Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dünya Dinleri, Mitoloji & Antik Uygarlıklar > Mitoloji & Esoterisizm > Sufizm

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 14-04-2017, 19:11
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.493
Standart

Bir kitaptan alıntı yapacağım..Anlamlı,aynı zamanda çokta komik bir alıntı

Dervişin biri Dicle'ye düşer..Onun yüzme bilmediğini gören kıyıdaki bir adam ''birisine seni karaya çıkarmasını söyleyeyim mi?'' diye bağırır..''Hayır'' der derviş..''Peki boğulmak mı istiyorsun?''..''Hayır..'' ..''Öyle ise istediğin ne?''..Derviş cevap verir;''Allah'ın dediği olur..İsteyipte ne yapayım?''

İslam sufileri-Raynold A.Nicholson
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 14-04-2017, 21:13
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.313
Standart

Belki arkadaşlar Tanrıya inanıyor Allaha inanmıyordu.Ya da başka bir şeye inanıyorlardı.

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 14-04-2017, 22:59
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

YasasinBilim´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mutasavvuflar net olarak deist idiler. Mevlana gibi bazı mutasavvufların peygamber ve islamiyete hürmetli olmaları, onların müslüman oldukları anlamına gelmiyor.
Doğrudur.
Lakin bu onların Deist olduğu anlamına da gelmez, zira Tasavvuf bu işlere Haller ve Makamlar olarak ele alır ve bir Makam bittiğinde, diğeri başlar, ve en sonunda da tüm Makamlarda biter.
İşte bu bittiği noktada üzerlerinde hiç bir Makam kalmaz, o yüzden Tasavvuf "Suyun rengi, kabın rengidir" diyerek olayı bam-başka bir şekilde ele alır.
Artık bu suyun kendilik bir rengi olmadığı gibi, onun renkli görünmesi de kabın etkisiyledir.
Bundan sonra ne olduğun önemli değil, ne olabiliyorsun o önemlidir.

Hasılı Mutasavvıflar her türlü renge bürünebilir ama bu gerçekte ki renklerini değiştirmez. O yüzden "Hasenatül ebrar seyyiatül Mukarrebin" gibi hiç bir bilindik ölçüye sığmayan, ölçülere de sahiptirler.
YasasinBilim´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Nasıl ki müslümanlar Atatürkün müslüman olduğuna inanmak istiyorlar, aynı şey mutasavvuflar için de geçerlidir. Mutasavvufların da iyi birer müslüman olduklarına inanırlar..
Tarih bir kötülüklerini görmedi, hoş sohbet, edebi insanlardı, şiir gibi gönüllere hitap eden bir yönleri de vardı ki halkların bunları kendilerine yakın görmeleri de kendilerine iyi geliyor olsa gerektir.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 15-04-2017, 00:09
Baracuda Baracuda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Jul 2007
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 42
Standart

Mutasavvıfların islamı yorumlarından dolayı deist yada ateist olduklarına dair şeyler yazılmış. Ancak bu yanlış bir bakış açısı olur cümleye en azından aslında kavramsal olarak diye başlamadığımız müddetçe. Neden ?

1. Önce Tasavvufun temel ögelerinden Enel Hak ateizm asla değildir. Ateizm tanrı varlığını reddetmektir. Enel Hak ise bir çeşit tanrı ve evren tasavvurudur.

2. Bunlar deistte değiller. İslamı reddetmiyorlar. Kendilerine göre açık ve net müslümanlar. Sadece yorumları farklı.

3. Bu yorum farklılığı sadece mutasavvıflara has değil. Eşarilikte farklı yorumluyor. Maturidilikte farklı yorumluyor. Her Coğrafya islamı farklı yorumluyor. Bu onları deist yada ateist yapmaz. Ne yapar? İslam dışı yapar. Bunları anlatmak için kullanıldığı üzere Heteredoks çok güzel bir kavram. Olan budur.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 15-04-2017, 00:55
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Baracuda´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
1. Önce Tasavvufun temel ögelerinden Enel Hak ateizm asla değildir. Ateizm tanrı varlığını reddetmektir. Enel Hak ise bir çeşit tanrı ve evren tasavvurudur.
Merhaba

Tabi bu mesele ilginçtir, Bazı şeyler baştan nasıl anlaşılmışsa, sonradan da öyle anlaşılmaya devam ederler. Enel hak meselesi de aynen böyledir.
Bileni bilmeyeni bunu anlamak istediği gibi anladığı için, Hallac "Ben Allahım" dedi sanıyor.
Oysa kelime belli, Hallac HAKK dedi.

Bu kelimeyi Arabi de çok kullanır, Hakk = Gerçek anlamında kullanır, aynı kelimedir. Birinde gerçek olan ötekinde nasıl Allah olur, bu çok tuhaftır.
Hoş gerçi Arabi içinde hakkında az ölüm fermanları çıkmamış değildir.
Dediğim gibi Hallaç ben Allahım demedi, dese Enel Allah diyebilirdi pekala, hakk dedi, yani gerçeğim dedi ama o halk/mollalar onu Allahım dedi diye infaz etti.

Tarihte böyle bir yanlış anlama yok ama buna yapacak bir şeyde yok, artık olan olmuş.
Gerçi bu mesele bir yandan da tasavvufu örten de bir mesele olmuş.
Baracuda´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
2. Bunlar deistte değiller. İslamı reddetmiyorlar. Kendilerine göre açık ve net müslümanlar. Sadece yorumları farklı.
Putperestliğide reddetmiyorlar, Mecusiliğide reddetmiyorlar vs. sadece İslamı değil.
İslam redden öte, dost bile edinmeyin, hatta onlara benzemeyin bile der. Bu yüzden Mevlana'nın o meşhur sözü İslamla taban tabana zıttır.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 15-04-2017, 03:19
Baracuda Baracuda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Jul 2007
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 42
Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Merhaba

Tabi bu mesele ilginçtir, Bazı şeyler baştan nasıl anlaşılmışsa, sonradan da öyle anlaşılmaya devam ederler. Enel hak meselesi de aynen böyledir.
Bileni bilmeyeni bunu anlamak istediği gibi anladığı için, Hallac "Ben Allahım" dedi sanıyor.
Oysa kelime belli, Hallac HAKK dedi.

Bu kelimeyi Arabi de çok kullanır, Hakk = Gerçek anlamında kullanır, aynı kelimedir. Birinde gerçek olan ötekinde nasıl Allah olur, bu çok tuhaftır.
Hoş gerçi Arabi içinde hakkında az ölüm fermanları çıkmamış değildir.
Dediğim gibi Hallaç ben Allahım demedi, dese Enel Allah diyebilirdi pekala, hakk dedi, yani gerçeğim dedi ama o halk/mollalar onu Allahım dedi diye infaz etti.

Tarihte böyle bir yanlış anlama yok ama buna yapacak bir şeyde yok, artık olan olmuş.
Gerçi bu mesele bir yandan da tasavvufu örten de bir mesele olmuş.

Putperestliğide reddetmiyorlar, Mecusiliğide reddetmiyorlar vs. sadece İslamı değil.
İslam redden öte, dost bile edinmeyin, hatta onlara benzemeyin bile der. Bu yüzden Mevlana'nın o meşhur sözü İslamla taban tabana zıttır.
Ben sadece Hallac-ı Mansur'un ne dediğini düşünerek bu yorumu yapmadım. Enel Hak (Panteizm) kavramı üzerinden yaptım. Tüm evrenin tanrının bir parçası olması, tanrı yoktur dan farklı birşeydir.

Bunların islam yorumları İslamla taban tabana zıt tabi. Ancak bunlar kendilerini müslüman sayıyorlar. Saymıyorlar mı ? İslamla taban tabana zıt olan pek çok başka ekol var. Mutezile'de taban tabana zıt. Mutezile islamı reddetmiyor. Hambeliler siz yanlıştasınız. İslam benim dediğimdir diyor. Bu deizm değilki. Deizm varolan dinleri reddedip tanrı varlığını kabullenen görüştür.

Ben Muhammed'in ayağının tozuyum diyen Mevlana deist yada ateist olurmu ?
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 15-04-2017, 05:56
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.668

Onur Üyeliği 

Standart

2 Sebeple

1.) malzeme belli, yani hitap edilen kitleye çıkıp, Allah yok, Muhammed bir uydurma deseler kime anlatabilirlerdi. Onlar malzemeyi bildiği için, malzemeyi yoğurma yolunu seçmiş, mevcut olanı ret etmek yolu yerine, alıştıra, alıştıra, uzun vadeli girişimle dönüştürmeye(!) çalışmışlar.
2.) Hakim harami saltanatının baskıları. Önreğin derisi yüzülen nesimi örneği ortadadır, kaldı ki zaten ilgili toplum, kılıçtan geçirile, geçirile sözde müslüman yapılmıştır...

Örneğin Bedreddin, Varidat adlı eserinde araya sıkıştırır asıl görüşünü -panteizmden de, deizmden de daha az tanrıcıdır, aslında bildiğimiz Taocudur, dönemin ateizmi bile denebilir-, ama bunu yapabilmek adına da, yukarıdaki basit 2 sebeple, islamın dışında olmadığı imajı vermek zorunda kalır(Ezop dili denir buna)...

"Enel Hak, Allah beni ademdedir", verilmek istenen mesaj basittir ve bu insanların görüşünde herhangi bir TANRI yoktur, işaret edilemez, bireye indirgenemez, irade yüklenemez, kendiliğinden söz edilemez, o ya da şudur denemez, çok daha ileri bir aşama, yani tanrı birey olamaz, iradesi olamaz, kendisinden söz edilemez, her şeyin birlikteliğidir tanrı denilen, böylece 1 şeyden ve o şeye isim vermek, irade yüklemek, fiziğin dışına bir kişiymiş gibi taşımak-söz etmek imkansızdır, bir şeyi ayırdınız mı tanrı ifadeside çöker. Kısaca tanrı yok, isim verip, işaret edilecek birisi olarak da yok. her şeyin bütünlüğü, etkileşimi, işte dönüşen de, dönüştüren de olanda, oluşanda budur, bir unu, suyla hamura dönüştürmek gibi, oluşmak, adına yaratım denen ama gerçekle örtüşmeyen, tamamen fizik dışı, boş-hurafe- kelimenin yerine temelde kullanılması gereken ve kullanılan dönüşümdür(form, yapıca değişimler ve bu nasıl, ne sayesinde, her şeyin birlikteliği, etkileşimi, böylece dönüşümüyle, etkileşim-ilişki olmasaydı, oluşumdan da, böylece yanlış da kullanılsa yaratım kelimesinden de söz edilemezdi, öyleyse dönüşen -varlık- ve dönüştüren -birlikteliğin etkileşimi->tanrı-. tanrı denilen ise, varlığın form-yapı yansıması olan bireyleri değil, izlediği yol(Tao)-dönüşüm- bu sebeple deformasyona uğratılmadan önce, uğratılmış da olsa ilgili görüş için, hala bir şey önemlidir, YOL(tao, tanrı))..

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 15-04-2017, 14:43
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Baracuda´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben sadece Hallac-ı Mansur'un ne dediğini düşünerek bu yorumu yapmadım. Enel Hak (Panteizm) kavramı üzerinden yaptım. Tüm evrenin tanrının bir parçası olması, tanrı yoktur dan farklı birşeydir.
Yani, sonuçta bir şey fark etmiyor ki, birinde Ben Allahım dediği için infaz ediliyor, diğerinde de Ben Allahım demesi referans alınıyor, oysa burada HAKK kilit bir kavram, aslında çokta NET bir kavram ama genede insanlarda bunu anlamak istedikleri gibi anlamışlar.
Bu işlerine gelmiş çünkü.
Bir tarih böyle yazılmış buna ne diyebiliriz ki?

Bu arada Ben Allahım diyenlerde tabiki olabilir, ama bunu açıktan da söylerler, her yerde her şeyde Allahı görebilirler, lakin bunun referansı Hallac mıdır, bu tartışılır.

Her şeyi Allah görmek, genelde bu Suflere yakıştırılan bir şeydir, lakin bu da Hallac örneğinde olduğu gibi bir yakıştırmadır.
Arabi de Sizin taptığınız ayağımın altındadır dediği için infaz edilmiş, hemen bunuda ALLAH anlamışlar. Yargılama yok, sorgulama yok.

Aslında çok ilginçte bir durum var ortada.
Sufiler her şeyi Allah diye görüyor olması, halkın bir ZANNIDIR. Halk bunu böyle zannediyor, Sufi gece gündüz Allah der, her şeyde Allahı görür vs.
Nereden biliyorlarsa artık!

Akabinde "Ben elmayım" dese, vay ben Allahım dedi diye infaz edilecekti. Hallac zaten cezbe halinde söylemiş bunu, ne dediğinin çok bilincinde bile değil, öncesinde de çarşı pazar da çoşkulu şeylerde söylermiş, son söylediğinde ipide çekilmiş.

Her şeyde, her yerde Allah olması, HALKIN bir zannıdır. Onlar bunu böyle zanneder. Haliyle bir Sufiyi de kendi gibi zannettikleri için, hiç yargılama gereği bile görmezler.
Adam Hakk diyor, Allahım anlaşılıyor!

Baracuda´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bunların islam yorumları İslamla taban tabana zıt tabi. Ancak bunlar kendilerini müslüman sayıyorlar. Saymıyorlar mı ?
Şey olmak tasavvufun bir öğretisi değildir, aksine şey olmamaktır öğretisi, ha başlarda bunu kullanır, ama sonunda hepsi terk edilir.
"Terk-i Terk" gibi bir mekanizma bunun için vardır.
Seni sen yapan her şeyden kurtulmaktır amaç, buna DİN de dahil.
Baracuda´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben Muhammed'in ayağının tozuyum diyen Mevlana deist yada ateist olurmu ?
Nezaketen veya Siyaseten de denmiş olabilir, zaten Sufi kafa kimseyi kendinden de üstün görmez ki, bir çöpçünün de ayağının tozu olabilir.
Tasavvuf her gördüğünü Hızır bil, kimseyi kendinden büyük görme, daha kapıdan girerken öğretilen bir öğretidir.
Halklar için Muhammed en yüce kişidir. Bu başka tabi, ama gene üsteki gibi burada da HALK kendi gibi görmek ister Sufiyi... ve Sufi için en yüce kişi Muhammeddir diye gıyabında etiketlerler. Bu da gene halkın zannıdır.

Sonuçta işler dönüp dolaşıp, "Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır!" 'a gelir dayanır. Bu sözde Mevlana'ya aittir mesela.
Demek ki adam ne kadar bu işlerden muzdarip olmuş ki, halini anlatamamış ki, böyle bir söz söylemeye ihtiyaç hissetmiş.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 15-04-2017, 15:05
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
1.) malzeme belli, yani hitap edilen kitleye çıkıp, Allah yok, Muhammed bir uydurma deseler kime anlatabilirlerdi.
...
...(Ezop dili denir buna)...
Eyvallah.
Genede anlatamadılar zaten, Arabi mesela Fusus'un da Yusuf hakkında, Yusuf rüyayı doğru yorumladı ama devamında bu hayatı gerçek zannederek hata etti, zira bu hayat zaten büyük bir rüyaydı der.
Olayı büyük rüya, küçük rüyaya getirir ve Yusuf hata etti der.
Fusus 'ta 20 den fazla peygamberden bahseder ve aslında her birini de kulp takar, hata etti, yanlış yaptı, bu noksanlıktı vs. der. Bir tek Muhammed'e bunu etmez gibi görünür fakat öyle bir hadisini işler ki bu da anlayana bahsettiğin şekilde şifreli mesajdır.
Sonuna şunuda eklemeden etmez.
"Hayalde yaratılan ilahlar, bir hudud ile mahdud oldular!"

İnsanlar ilah kavramını zaten hayallerinde yaratıyorlar, gerçeğe getiremiyorlar, matematik gibi, harfler, takvimler gibi bunlar gerçekte ne kadar varsa, İlah(lar) da o kadar var.

Tabi esas mesele Sufiler gönül insanları oldukları için, ve bilgi denen şeyin şarhoşluğuna da kapılmadıkları için, söylemlerini usulü erkanına göre mülayim bir şekilde yaparlar. Ya da hiç yapmazlar, bir mecburiyetleri yoktur... Hallac aslında gereksiz de bir çıkış yapmıştır, böyle gürültü ve haykırışlar tasavvufun yolu değildir, o yol sessizdir, sukûnettir.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 15-04-2017, 19:20
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.493
Standart

''Bu insanlar deistti veya ateistti'' gibi cümleler doğru değil..Bu insanlar kendilerini gerçek Müslüman olarak görürler..Yani bugünün Türkiye'sinde yaşanan Müslümanlık,ariflere/şeyhlere/dervişlere göre Müslümanlık değildir..
Bunlar mı Müslüman;

Konu detaylı..Aslında bu konuyu açıklayıcı bir şekilde yazmak lazım..Belki ileride yazabilirim..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Delİlerde tanriya İnanir mi? Ovidius İslam 29 24-08-2011 07:45
ALLAH’A INANAN NEYE INANIYOR ? HACI İslam 7 16-06-2011 20:54
Tanriya allah denmez cigi Multimedya 5 22-05-2010 23:06
NE KADAR MUSLUMAN NE KADAR INSANSINIZ? İslam 2 14-01-2006 18:03

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:43 .