Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dinlerden Özgürlük > Özgür Düşünce Platformu > Deizm

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 08-08-2014, 23:17
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart Bir Deist Kendisini Tanri olarak Gorebilir/Gosterebilir mi?

Bu soruyu hic dusundunuz mu?

Bir deist, neden kendini tanri olarak gormez/gostermez?

Ya da gorur/gosterir mi?

Mesela Tasavvuftaki Y.Emre, P.S.Abdal ya da digerleri; aslinda tarikat yoluyla kendilerine varmiyorlar mi?

"Bana bende demen, bende degilem;

Bir ben vardir, bende; benden iceru"

Dizesindeki tanri kimdir?

"Kendini tanri olarak gormek/gostermek" aklin nasil bir tanrilastirmasidir?

Buradaki amac/cikar ne olabilir?

http://www.turandursun.com/forumlar/...ad.php?t=35137

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 09-08-2014, 00:05
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

Hocam,

Eğer günün birinde bir zekâ mutlak bilgiye, yani herşeyin bilgisine ulaşırsa bence o zaman "Tanrı" olabilir...

Mesela hani deniyor ya biz normal insanlar beynimizin sadece yüzde 2 sini kullanabiliyoruz diye. Diyelim ki bizden sonraki nesillerin beyinlerinde giderek daha fazla nöron oluşmaya başladı öyle ki günün birinde beyin %100 ünü kullanabilir hale geldi.

Böyle bir insanlık toplumu, beyninin %100 ünü kullanan bir insanlık topluluğu muhtemelen telepatiyi çok rahat kurar. (Biz dahi %2 ile empati dediğimiz şey vesilesiyle telepatinin ilkel örneklerini sergiliyoruz) Yani, senin hissettiğini ben hissedersem, sen ve benim hissettiğimi bir başkası hissederse vs. yani velhasıl günün birinde herkes aynı anda tüm insanlığın ne hissettiğini hisseder ise o zaman "mutlak bilgi" ye şüphesiz çok daha yakınlaşılacaktır...

Belki birbirimizi hissetmek ile kalmayacağız, bitkiyi, hayvanıi toprağı, havayı da hissedeceğiz beyinlerimizde... Bu "Tanrı" olmak değildir de nedir o zaman?

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 09-08-2014, 00:14
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Dialectics´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hocam,

Eğer günün birinde bir zekâ mutlak bilgiye, yani herşeyin bilgisine ulaşırsa bence o zaman "Tanrı" olabilir...

Mesela hani deniyor ya biz normal insanlar beynimizin sadece yüzde 2 sini kullanabiliyoruz diye. Diyelim ki bizden sonraki nesillerin beyinlerinde giderek daha fazla nöron oluşmaya başladı öyle ki günün birinde beyin %100 ünü kullanabilir hale geldi.

Böyle bir insanlık toplumu, beyninin %100 ünü kullanan bir insanlık topluluğu muhtemelen telepatiyi çok rahat kurar. (Biz dahi %2 ile empati dediğimiz şey vesilesiyle telepatinin ilkel örneklerini sergiliyoruz) Yani, senin hissettiğini ben hissedersem, sen ve benim hissettiğimi bir başkası hissederse vs. yani velhasıl günün birinde herkes aynı anda tüm insanlığın ne hissettiğini hisseder ise o zaman "mutlak bilgi" ye şüphesiz çok daha yakınlaşılacaktır...

Belki birbirimizi hissetmek ile kalmayacağız, bitkiyi, hayvanıi toprağı, havayı da hissedeceğiz beyinlerimizde... Bu "Tanrı" olmak değildir de nedir o zaman?
Yalniz unutma beyninin cogunun kullanimini saglayan nesil; daha cok sorgular ve zihinsel devrimini yasar.

O zaman zaten teolojiye de tanrilastirmaya da etik her turlu baskiya da gerek kalmaz.

Cunku insanoglu her turlu farkini biribirinden ayrilmak icin degil; birlestirip mozaik ve farkli butunlukler icin kullanir.

Boylece kendi turu ile sorununu cozer ve tamamen bil kokenli ve bul kokenli bilim ve teknige doner ve bunu da kendi gelisimi degisimi icin kullanir.

Sonucta boyle bir bilinc kisiyi tanri degil, kendi yapar.

Cunku tanri ve tanrilastirma cikar ve korkusuna da ihtiyac duymaz.

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 09-08-2014, 01:00
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mesela Tasavvuftaki Y.Emre, P.S.Abdal ya da digerleri; aslinda tarikat yoluyla kendilerine varmiyorlar mi?
Varmışlar işte, vardıkları içinde "ben" demişler.

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"Bana bende demen, bende degilem;
Bir ben vardir, bende; benden iceru"

Dizesindeki tanri kimdir?
NEFS 'tir.

Tasavvufun hiç kolay bir şey olmadığı ne denli karmaşık, tuzaklarla dolu olduğu, hatta şöhretlilerin bile yerine göre çuvalladığı örnek bir beyttir bu aslında.

Gerçi bu tip sözler "hal" veya "makam" kavramı ile hoş görülebilir, ki öyledirde-ama "makamlardan kurtulmadıkça" makamların anlaşılmayacağı da acı bir gerçektir.

Bu yüzden tasavvufta "bilen söylemez, söyleyende bilmez" denilir.

Neyse bir molla Kasım gelir benide sıyğaya çeker, susayım en iyisi

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 09-08-2014, 01:12
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Varmışlar işte, vardıkları içinde "ben" demişler.
Yani kendilerini tanrilastirmislar. Demekki olanlar onlari tatmin etmemis.

Bu ihtiyaclarini kendi bunyelerinde gidermisler.

Ben ise tnrilasma yerine, insanlasmayi tercih ederim.


NEFS 'tir.
Peki burda ruh nerde?

Tasavvufun hiç kolay bir şey olmadığı ne denli karmaşık, tuzaklarla dolu olduğu, hatta şöhretlilerin bile yerine göre çuvalladığı örnek bir beyttir bu aslında.

Gerçi bu tip sözler "hal" veya "makam" kavramı ile hoş görülebilir, ki öyledirde-ama "makamlardan kurtulmadıkça" makamların anlaşılmayacağı da acı bir gerçektir.

Bu yüzden tasavvufta "bilen söylemez, söyleyende bilmez" denilir.

Neyse bir molla Kasım gelir benide sıyğaya çeker, susayım en iyisi
Yani "susmak" en iyisi!

Aslinda susmak disaridan baskasina "onu kendi adina konusturmak" firsati verir.

Bunun en guzel ornegi tum tanrilar ve ilah Allah'tir.

Sustugu icin, herkes onu kendi algisinca inancinca konusturur.

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 09-08-2014, 01:55
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani kendilerini tanrilastirmislar. Demekki olanlar onlari tatmin etmemis.

Bu ihtiyaclarini kendi bunyelerinde gidermisler.
Bu tam öyle değildir, tasavvuf "HÂL" denilen kavram üzerinde döner, zamandır, tarihtir, insanların değerleridir, falan filan değil, direk olaylar HÂL çerçevesindedir..
Daha öncede demiştim tasavvufta Tanrılaşma vardır.

Tabii bu ulu orta söylenmez ama
Sıbgatallah.
Gören gözü, tutan eli, işiten kulağı olurum.
Attığın zaman sen atmadım..
vs.

"Nefisini bilen rabbini bilir" bunu herkes duymuştur..
Peki "Rabbini bilen, nefsini bilir" bunu kim duymuştur?

Bunun için İbni Arabi okumak gerekir vs.

O sözde kısaca çift taraflı bir sözdür, yani olay madalyon misalidir.
Bir yüzü başka, diğer yüzü başkadır..

Özetle Tanrılaşma tasavvufta zaten vardır ama HÂL dir, ehlincede bilinen bir şeydir, lakin gelip geçer bir şeydir..
Bu yüzden HAL erbabının sözü ile hareket eden illaki hata eder..

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben ise tnrilasma yerine, insanlasmayi tercih ederim.
Herkes tercih ederde, ne kadar başarılı olur bilinmez.

Peki burda ruh nerde?
Biri varken öteki kayıplardadır..

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sustugu icin, herkes onu kendi algisinca inancinca konusturur.
Yani sonuçta olanda budur..
Gerçi ben susma meselesini Yunusun hikayesinde bir Molla Kasım olayı var ona nazire etmiştim.

Rivayete göre: "Yunus, üç bin şiir söylemiş. Bunları bir divan hâline getirmiş. Molla Kasım isimli şeriat bilgini bir su kenarına oturup bu şiirleri okumaya başlamış.
Bunlardan binini okumuş ve şeriata aykırı bularak yakmış.
Kalan bin tanesini de aynı sebeple suya atmış.
Üçüncü bine başlayınca şu beyitle karşılaşmış:

"Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme
Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir"

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 09-08-2014, 02:03
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu tam öyle değildir, tasavvuf "HÂL" denilen kavram üzerinde döner, zamandır, tarihtir, insanların değerleridir, falan filan değil, direk olaylar HÂL çerçevesindedir..
Daha öncede demiştim tasavvufta Tanrılaşma vardır.

Tabii bu ulu orta söylenmez ama
Sıbgatallah.
Gören gözü, tutan eli, işiten kulağı olurum.
Attığın zaman sen atmadım..
vs.

"Nefisini bilen rabbini bilir" bunu herkes duymuştur..
Peki "Rabbini bilen, nefsini bilir" bunu kim duymuştur?

Bunun için İbni Arabi okumak gerekir vs.

O sözde kısaca çift taraflı bir sözdür, yani olay madalyon misalidir.
Bir yüzü başka, diğer yüzü başkadır..

Özetle Tanrılaşma tasavvufta zaten vardır ama HÂL dir, ehlincede bilinen bir şeydir, lakin gelip geçer bir şeydir..
Bu yüzden HAL erbabının sözü ile hareket eden illaki hata eder..



Herkes tercih ederde, ne kadar başarılı olur bilinmez.


Biri varken öteki kayıplardadır..


Yani sonuçta olanda budur..
Gerçi ben susma meselesini Yunusun hikayesinde bir Molla Kasım olayı var ona nazire etmiştim.

Rivayete göre: "Yunus, üç bin şiir söylemiş. Bunları bir divan hâline getirmiş. Molla Kasım isimli şeriat bilgini bir su kenarına oturup bu şiirleri okumaya başlamış.
Bunlardan binini okumuş ve şeriata aykırı bularak yakmış.
Kalan bin tanesini de aynı sebeple suya atmış.
Üçüncü bine başlayınca şu beyitle karşılaşmış:

"Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme
Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir"
Su "Hal" kavraminin tasavvuftaki olan anlam ve icerigi nedir?

Peki ya "tanrilastirma"

"Rabbini bilen nefsini bilir" cumlesi bir cesit imtihandakmi kisinin "ozgur iradesi" mi?

Insanlasmadaki "basari" alinan gozlem ile olculebilir. Ayrica bu kisinin kendilik bilisselligi temelinde ve qua felsefesi ile degerlendiginden "devrimci sorgulama" sonuclandirilmaz ve daimidir. Yani oldusu yoktur.

Peki bu "molla Kasim" i kim sigaya cekecek?

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 09-08-2014, 20:02
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Aslinda verdigin link ve kavramin tam anlam ve icerigi; idealizme dayanir.

"Trans-gecis" demektir.

Buradaki gecis, fizikten fizik otesine gecistir.

Yani fenomenal/emprik ten; ruhsal/sezgisele gecis. Tamamen dusunceyi on plana cikaran ve bunu fenomenden koparan bir bakis acisidir.

E.Kant'in tamamen numeninden (thing in itself) "kendi icindeki sey" den esinlenmistir.

Trans kavrami "kendinden gecis" olarak ta kullanilir.

Tum mistik, tasavvufi, varoluscu iceriktedir.

Burada kisinin "olmasindan" ziyade "oldugunu sanmasi" ya da "olmasinin geciciligi" soz konusudur.

Pseudoscience, yani sozde bilim temellidir. Konu tamamen kisinin kendini neye inandirmak istiyorsa, onu aklinca kendine dogrulamasidir. Bireyci akilciligin tamamen yasam dan kopmasidir.

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 10-08-2014, 04:09
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Su "Hal" kavraminin tasavvuftaki olan anlam ve icerigi nedir?
Tabii tasavvuf ile ilgilenilmeyince haşır neşir olmayınca bu gibi kavramlar insanlara tuhaf gelir, yoksa anlam/içerik olarakta basittir ama meseleye aşinalık olmadığı için benim söyleyeceklerim de kısa zamanda puf olacaktır.

Hâl, kısaca içinde bulunulan durumdur, bu durumunda zamanla direk bağı yoktur, dolaylı yoldan bağlıdır.
Yani bir hâlin, 1saat, 1gün, 1yıl, 40yıl gibi bir ölçüsü yoktur, hâl ne kadar sürerse o kadardır.
Halkın, ne hâle düştüm, başıma bir hâl geldi gibi vb. söylemleri gibidir hâl dediğim.
Adı üstünde hâl, hâldir.

Bir hâl biter diğeri başlar, zincir gibidir, bu yüzden hâl ehlinin söyledikleri o hâl ve geçmişteki deneyimledikleri hâller ile sınırlıdır..
Yani bütünü göremezler.

Bütünü görmek "İnsanı Kâmil" kavramı ile ilgilidir, Kâmil, Kemâlat eksiksizlik bütünlük demektir ki bütündeyse ayrılık yoktur.
Buda İman ve inkarı cem etmeyi gerektirir, Kemâlat böyle bir şeydir.

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Peki ya "tanrilastirma"
Tanrı dediğimiz şey nerededir? gözlemlenebiliyor mu? konuşuyor mu? kendini açık ediyor mu? ne yapıyor bu Tanrı!

Tasavvuftaki Tanrılaştırma da aslında böyle bir şeydir, Tanrı insanlardan ne kadar gizliyse, bu olay tasavvuftada o kadar gizlidir.

Öteki türlü, ben Tanrıyım, ben O yum, sen O sun, sen Tanrısın, Enel hak vb. söylemler tasavvufun onayladığı yol değildir.

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"Rabbini bilen nefsini bilir" cumlesi bir cesit imtihandakmi kisinin "ozgur iradesi" mi?
"Nefisini bilen rabbini bilir"
Bu aşamada kişi anca kendi nefsini bilebilir, buna kıyaslama denir, yani cüzden kül'ü, azdan çoğu kıyas eder...ama ortada olan sadece nefsidir, rab yoktur...aslında ruhu yoktur demeliyiz zira nefsin karşıtı ruhtur rab/ilah değildir.
Nefsini bilen ruhunu bilir, doğrusu budur.
Bu BİLİŞ neticede ZANNİ bir bilgidir, tek taraflıdır, tahmindir, ummaktır vs.
Bu bilişin sonuna geldiğinde, yani nefsini yok ettiğinde altaki durum olur.

"Rabbini bilen nefsini bilir"
Nefs yok olduğunda ortaya ruh çıkar ki bu seferde nefs ortalarda yoktur.
Dolayısıyla kişi madalyonun diğer tarafınıda yaşayınca deneyimleyince, bilgisi çift taraflı olur..

İbni Arabi "Ruh nefs ile nikah eyledikçe, bu ikisinden bir cisim tevellüt eder" der ki esas mesele bu iki kavramı birleştirebilmektedir yani, yoksa nefsi bilmekte ruhu bilmekte tek başına bir anlam ifade etmiyor.
İki zıttı birleştirmek, nötr etmek, yani içsel bir çocuk doğurmak, bu tasavvufun bir hedefidir diyebiliriz.

Öteki türlü özgür irade filan tasavvufta geçerli akçe değildir, bir ateş gibi içe düşer ve kişiyi kısaca mahveder, irade mirade kalmaz, evinden, işinden, çevresinden kopartır, iyice yalnızlaştırır vs.

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Peki bu "molla Kasim" i kim sigaya cekecek?
Eheh, Yunus önceden çekmiş ama adam geç anlamış

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ceza Olarak Ateste Yanmak, Ödül Olarak da Sex Vaad Eden Tanrı randallflagg İslam 492 18-06-2019 19:21
İnançlı veya İnançsız olarak insan olarak düşünceye saygı onur İslam 7 07-02-2017 12:26
Kilisede kendisini havaya uçurdu. Vefik Sami Politika 35 24-09-2013 00:11
Geleceği yalnız Allah mı görebilir ? Kirmizi İslam 3 22-04-2012 18:50
Kendisini yakinen tanırım... Unbeliever Dinsel İnançlardan Nasıl Kurtuldum? 19 12-03-2010 01:52

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:42 .