Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Fizik > Klasik Mekanik

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #31  
Alt 04-09-2016, 22:33
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.667

Onur Üyeliği 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hele doğal seçilim fikri müthiş bir felsefenin sonucu. Bence bu fikir insan zekasının başyapıtı. Doğada her şeye uygulanabilir.
Ve evet, ama Darwin bunu gözlemlerden elde etti, yani veriye sahipti, yorumladı...

Bilim-felsefe ilişkisinde de anladığım, Bilim-felsefe iç-içedir, bir bilim insanı bir sorunun ardına düştüğünde, eylemi felsefi, veriler elde ettiği düzelmde bilim, ifade, sorgu, irdelemeler yaptığında da bilim-felsefe birlikteliği zeminindedir.

Günümüzün en büyük sorunu -ki 20. Yüzyılın başında bu derecede değildi- felsefeden yoksun bilim insanlarının azımsanamayacak çokluğu sorunudur ve bu sorunun esasında yatanda ne yazık ki yine felsefi bir düşünme modeli, idealizm yatar ve bilim ve felsefe arasına çin seddi örmüşler.. böylece bilimi de, salt zihinsel faaliyetlerle icra edilir bir düzeye çekmeye çalışmışlar bunda da hayli başarılı olmuşlardır, diğer taraftanda bilimi özerklik-bağımsızlıktan alıkoymuş, çeşitli statokü yasıtan kurumlara bağlamışlar, bir çok bilim insanı bilim alanını teknolojinin nimetleri üzerinden para kazanma olarak görür olmuş, bilgi ve objektifliğin yolalrına iradi-keyfiyet-istençler dizilmiş...

Sırf popülerlik namına bile, bile saçmalayan bilim insanları var ve bunu yaparken de çok ince kıvrımlarla yapıp, safiyane görüntü çiziyorlar, böylece teknolojiden umdukları kişisel faydayı sağlıyorlar, yani ticari-tüccar bir anlayış da belirli normlarda hakim olmuş. Kötüsü, kamuoyu baskın olarak medya ağı üzerindedir, böylece bu ağı kişisel fayda namına kullananların azmi, orantsızı biçimde teslim almış, artık neredeyse bilismel kaynakalra ulaşmaktansa insanalrın kolaya kaçan medya ağı üzerindeki iletişimi gereğide kolayca atıp-tutulan başlıklara hapsolmuşlar. laboratuvarlarda ömür çürütenlerden de, neyi, nasıl düşündüklerinden de çoğunluğun haberi yok, stotüko, otorite, medya kanalında popülerleşme öne çıkmış.

Mesela çok basit bir örnek vereyim
Işığın dalga olması ifadesi dahi ışığın yapısıyla ilgili değildi, fonksiyoneldi ve bu 100 yıl önce kanıtlandı... Buna rağmen parçacık olması ise fonksiyonel değil yapısal olarak kanıtlandı ve bu halde dalga faktörü, belirli bir üst seviyede, davranış üzre ifade edildi, yani ifade biçimi olarak kabullenildi, yapısal özlellik olarak değil. yani nasıl ifade edilir, titreşen bir gitar telinin çevreye etkisi, ses dalgalarına yol açar, burada fizikel etki ve yayılım dalga halini alır, ama buna bakılarak, tel'in kendisinin de dalga olduğu söylenemez, fakat sesin kaynağı olduğu ifade edilebilir-aynen ışık kaynaklarının da gösterilmesi ve bu kaynakların tamamen maddi olması, füzyonlar vb içermesi, böylece parça olmayanın, fonksiyonel girişimlerde sunmayacağı veya kaynak olamayacağı ve evet kaynağın yine maddi parçacıklar olması gibi, buna rağmen dalga ifadesini madde'nin karşısına koyan, yani kaynağın karşısına yansıyı koyabilen sözde bilim insanları dahi çıktı, hayli sükse yapıp parsa topladılar, oysa kaynak(madde) yok yansıda(dalga) olmuyordu, bunalr birbirlerine karşıt konabilir unsurlar değildi... böylece dalga durumu yapıyı değil fonksiyonel bir durumu, fiziksel bir girişimi, yayılımı vb temsil eder, bu bağlamda da ifade dalga olarak kullanılır, yani dalga ifadesini kullanmak için milyarlarca fotunun(parçacığın belirgin bir örgüde) yayılımı gerekir, bu yayılımın yapısı-formu da dalga ifadesine hayat verir. Oysa günümüzde bir çok kurgu, masal vardır ki, efenim ışık dalgadır diye giden, ışığın etki altında farklı davranışı örnek gösterilir, bak çift yarık denir, birisinde dalga diğerinde parçacık, oysa dalga özelliği gösterdiğinde dahi yüzeyde oluşan girişimlerin her biri hem parçacık bileşimi, hem de parçacık girişimidir, dalga unsuru tablonun bütününden, bütünde(içi parçacık dolu) meydana gelen girişimden elde edilir....

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:25 .