Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Fizik

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 07-11-2009, 10:22
Unbeliever Unbeliever isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Nov 2005
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 314
Standart AY'ın parlaklığı ve Görevi

Arkadaşlar merhaba,

Uzun bir süredir aklımı meşgul eden bir konu var. Ay'ın oluşumu ve ay'ın yüzeyindeki parlaklık. Ay'ın nasıl oluştuğu konusu hala muamma. Yok dünyadan kopan parça, yok toz-toprak parçalarının dönme hızıyla biraraya gelip son halini alması veya büyük bir meteor un dünyaya çarpması...etc.

Güneş sistemindeki ve diğer sistemlerdeki gezegenler incelendiğinde bazılarının bir bazılarınında birden çok uydusu olduğunu görüyoruz. Örneğin satürn ün 22, uranüs ün 21 uydusu vardır. Ve o gezegenlerde hayat yoktur. Olması da şu an için mümkün gözükmemektedir. Peki içinde milyonlarca canlı barındıran ve güneş sistemindeki tek yaşanabilecek gezegen olan dünyamızın neden 1 uydusu var? Ve bu uydu gerçekten de nasıl matematiksel olarak insanoğlunun hizmetinde. Ay ışığının olmadığı zamanlarda etrafın zifiri karanlık olduğu sadece yıldızların net bir şekilde görüldüğünü bizzat yaşadım. Lafı uzatmadan sormak istiyorum;

Bilen bilir ben hiçbirşeye inanmam. Ve bu inançsızlığımdan şüphe de etmem. Ancaaak, tesadüf sonucu (bir meteorun dünyaya çarptığını varsayarsak) büyük bir kütlenin, dünyaya çarparak onun yörüngesine girip, parlak olan yüzeyi sayesinde insanlara bir şekilde hizmet edebileceği fikri bana biraz yavan geliyor. O zaman aklıma şu soru takılıyor, Neden 2 tane meteor dünyaya çarpıpta 2 uydu oluşmamış. Biri GY küreye diğeri de KYküreye hizmet edebilirdi.
Bu sorularımdan veya yazılarımdan bazıları çeşitli anlamlar çıkarabilir. Unbeliever imana mı geliyor?Dine mi dönüyor? falan gibi....

Hayır öyle bir niyetim yok ama bu konu hakkında bir bilgi sahibi varsa benimle paylaşmasını ve aklıma takılan sorulara cevap bulmasını rica ediyorum. Zira araştırma yapacak zamanım ve mecalim yok (DOMUZ GRİBİ OLMUŞUMDA!)

sevgiler....
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 08-11-2009, 00:50
exxonster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
exxonster exxonster isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 May 2009
Mesajlar: 59
Standart

Stanislaw Lem'in Türkçe'ye çevrilmemiş "Microworld" adlı eserinde (belki başka derlemelerde de vardır) dünyanın nasıl özel bir yere sahip olduğunu ve sadece tesadüften sayılmayacak nedenlerden dolayı varolduğu üzerine bir makale vardı. Tanrıtanımazlığın açıklama yöntemlerinin sadece tesadüfler olmadığını göstermesi açısından etkiliydi.

Belki de bir gezegenin hem bu büyüklükte, hem de tek ayının olması, yaşam için daha uygun çekim kuvvetlerinden etkilenmesini sağlamıştır. Sadece tek bir ayın oluşturduğu gelgitler, belki de bir kaç ay daha olsa daha yıkıcı etkilere neden olabilecekti.

Ya da olmayacaktı Kim bilir, keşke kontrollü deney yapabilseydik.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 25-04-2010, 02:43
emrahkaratan06 emrahkaratan06 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Apr 2010
Mesajlar: 3
Standart

Unbeliever´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Arkadaşlar merhaba,

Uzun bir süredir aklımı meşgul eden bir konu var. Ay'ın oluşumu ve ay'ın yüzeyindeki parlaklık. Ay'ın nasıl oluştuğu konusu hala muamma. Yok dünyadan kopan parça, yok toz-toprak parçalarının dönme hızıyla biraraya gelip son halini alması veya büyük bir meteor un dünyaya çarpması...etc.

Güneş sistemindeki ve diğer sistemlerdeki gezegenler incelendiğinde bazılarının bir bazılarınında birden çok uydusu olduğunu görüyoruz. Örneğin satürn ün 22, uranüs ün 21 uydusu vardır. Ve o gezegenlerde hayat yoktur. Olması da şu an için mümkün gözükmemektedir. Peki içinde milyonlarca canlı barındıran ve güneş sistemindeki tek yaşanabilecek gezegen olan dünyamızın neden 1 uydusu var? Ve bu uydu gerçekten de nasıl matematiksel olarak insanoğlunun hizmetinde. Ay ışığının olmadığı zamanlarda etrafın zifiri karanlık olduğu sadece yıldızların net bir şekilde görüldüğünü bizzat yaşadım. Lafı uzatmadan sormak istiyorum;

Bilen bilir ben hiçbirşeye inanmam. Ve bu inançsızlığımdan şüphe de etmem. Ancaaak, tesadüf sonucu (bir meteorun dünyaya çarptığını varsayarsak) büyük bir kütlenin, dünyaya çarparak onun yörüngesine girip, parlak olan yüzeyi sayesinde insanlara bir şekilde hizmet edebileceği fikri bana biraz yavan geliyor. O zaman aklıma şu soru takılıyor, Neden 2 tane meteor dünyaya çarpıpta 2 uydu oluşmamış. Biri GY küreye diğeri de KYküreye hizmet edebilirdi.
Bu sorularımdan veya yazılarımdan bazıları çeşitli anlamlar çıkarabilir. Unbeliever imana mı geliyor?Dine mi dönüyor? falan gibi....

Hayır öyle bir niyetim yok ama bu konu hakkında bir bilgi sahibi varsa benimle paylaşmasını ve aklıma takılan sorulara cevap bulmasını rica ediyorum. Zira araştırma yapacak zamanım ve mecalim yok (DOMUZ GRİBİ OLMUŞUMDA!)

sevgiler....
Değerli Arkadaşım,

Kainatta ki her şey belli sebepler üzerine kurulmuştur.Herseyde bir hikmet,bir ahenk,bir nizam ve bir intizam vardır.Senin de malumundur ki , misalen güneşin, ayın yada benzer mevcudatın şeklinin,yerinin ve hal-i işlevinin en ufak bir değişmesi durumunda kainattaki düzenin tamamen değişeceği bilim dünyasında kabul görülmektedir.Bu ise bizlere kainattaki harikulade dengenin ve düzenin işaretidir.Buradan anlaşılmaktadır ki tesadüfi bir şekilde oluştuğu iddia edilen kainat mevcudatının aslında harikulade bir sistem içinde cereyan ettiğidir.
Nasıl ki bir masa üzerinde bulunan 4-5 tane iksirin,masanın devrilmesiyle yere düşüp kırılmaları ve karışmaları sonucu kusursuz,her hastalığa deva olabilecek,bir damla fazlası yada azı bir canlıyı öldürebilecek derecede hassas ve mizanlı bir ilaca dönüştüğünü iddia etmek ne derece kar-ı akıl değildir ve zerre kadar aklı olan bunu idrak eder,,ayrıca her iğnenin nasıl bir ustası varsa,her resmin bir ressamı varsa,her kitabın bir katibi varsa ve ilmen ve mantıken her fiilin bir faili varsa,,şuur ve akıl sahibi insanoğlunun meydana getirdiği eserlerde bile kusur ve hata ve noksanlık görünmekteyse,,şuursuz,cansız,akılsız doğanın veya evrenin bu kadar intizamlı,mizanlı,sanatlı,renkli,süslü,hikmetli ve muhteşem,ayrıca her mevcudatın canlı veya cansız birbiriyle bağlandığı,birbirine ihtiyacı olduğu ve hassas bir iple bağlanmış dengelerin bozulmasıyla felaketlerin olabileceği fakat buna rağmen binlerce yıldır güneş ve ay örneğinde olduğu gibi görevlerini aksatmadan yapmaları bize bedihi ve net bir şekilde göstermektedir ki kainat kitabının da bir katibi,,ay ve güneş lambasınında bir mucidi,dünya hanesininde bir sahibi elbette ve zaruri olarak vardır ve olmalıdır…ve kainatın sahibi olabilecek “Zat-ı Akdes” tüm kusurlardan münezzeh,uzak olmalıdır,,çünkü örneğin bir elmanın oluşumunu düşünecek olursak ne kadar masraflı ve intizamlı bir şekilde vücud bulduğunu anlarız:elmanın oluşumu için onu muhafaza edecek hassas ve muntazam dal ve yapraklar gereklidir.Malumunuzdur ki dal ve yapraklar için ağaç gereklidir.Ağaç için tohum,,tohum ve çekirdeklerin yeşerip ağaçlanabilmesi için su ve toprak yani yağmur ve yeryüzü gereklidir.Yağmurun oluşabilmesi için bulutlar,iklimler yani ay,güneş ve yıldızlar zaruridir. Yeryüzünün,ayın,güneşin,yıldızların ve dünyanın oluşabilmesi için kainat gereklidir.Bu örneğimizde de idrak ettiğimiz gibi küçücük bir elmanın oluşabilmesi için tüm kainatın olması elzemdir.Bu kadar hayret verici bir düzen şuuru,aklı ve fikri olmayan “doğa”nın yapabileceği,üretebileceği bir şey değildir..dedik ya bir elma için koskoca tabiatın varlığı şartsa, kusurlu,şuursuz doğanında bir sahibi olmak gerektir..Ve bu sahip her türlü kısıtlamadan,kusurdan münezzeh,uzak olmalıdır ki bu muazzam eseri oluşturabilsin..
Arkadaşım; zerre kadar akıl,vicdan ve insafın varsa göreceksin ki bu kainatın Sahibi,Yaratacısı,İdarecisi,Sultanı ancak ve ancak Tek bir Zat olan,Tek bir İlah olan,Tek bir Mabud olan Allah-u Teala’dır..Evet Allah(c.c) Birdir,,şeriki yoktur,yani hiçbir benzeri ve işine karışabilecek yoktur..Buda akıl ve mantıken rasyoneldir,çünkü bir şehirde iki vali olmayacağı gibi bir memlekette de iki padişah olmaz,,olursa düzen bozulur,nizam ve intizam ortadan kalkar.
Sorduğun sorunun cevabına bir netlik kazandıracak olursak; elbetteki Yüce Allah (c.c) her şeyi yaratırken bir sebebe bağlamıştır.Esir maddesinden yarattığı kainata en güzel biçimde şekil vermiş,mevcudatı bir düzen silsilesine bağlamış bu düzeni görebilmek,anlayabilmek ve Kendi Ulu Zat’ını daha iyi tanıttırabilmek için insanlığa fen ilimlerini ihsan etmiştir.Bu ilimlerse bizlere başıbozukluğu,tesadüfü öğretmek için değil Hakikati göstermek,tanıtmak için sunulan cok önemli nimetlerdir..
Alim ve Hakim olan yalnız Allahtır(c.c)..Herşeyin en doğrusunu ancak O bilir.Meramımızı anlatırken bir kusur etmişsek affola….

Allah’ın (c.c.) bereketi üzerine olsun…Sağlıcakla kal..
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 25-04-2010, 07:56
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

Unbeliever´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ay'ın oluşumu ve ay'ın yüzeyindeki parlaklık. Ay'ın nasıl oluştuğu konusu hala muamma. Yok dünyadan kopan parça, yok toz-toprak parçalarının dönme hızıyla biraraya gelip son halini alması veya büyük bir meteor un dünyaya çarpması...etc.
Sayin Unbeliever, Dünyanin uydusu Ay'in olusumuna dair bilinen 4 adet hipotez vardir. Bunlar,

1. teori: Ay baslangicta hizla dönen dünyadan kopmus ve yörüngeye oturmustur.
2. teori: Ay dünyanin yanindan gecerken yörüngesine takilan bir gök cismidir.
3. teori: Ay dünyanin etrafındaki toz gaz ve taslardan olusmustur.
4. teori: Ay dünyanin olusumu sirasinda büyük bir gök cismi tarafından vurulmasi ardindan aciga cikan toz, gaz ve taslarin yörüngede kalarak olusturdugu bir gök cismidir.

Eger Ay'in yasinin dünyadan daha eski oldugu dogru ise buna göre 1. teori gecersiz sayilacaktir. Bazi bilim insanina göre Ay'in yasi günes sisteminden de eski, eger bu kani dogru ise. 3. teori de olmuyor.

Su an en yaygin ve daha olasikli olan hipotez 4. teori oluyor. Nasa da 4. kurami kabul ediyor.

3. teori yani Ay ile Dünya'nin birlikte olusumu (es-zamanli olusmasi) Ay üzerinde metalik demirin azligini aciklayamadıgı icin red ediliyor. Ayrica Dünya üzerindeki sularin da Dünya'nin olusumundan cok sonra gezegenimize geldigi, ki bu da baska bir gök cisminin dünyaya carpmasiyla yüksek miktardaki sularin gelmis olmasini düsündürüyor. Nasa'ya göre, 4.Teori yani "dev carpma kurami" (Ingilizcesiyle "Giant Impact" veya "Big Whack") gecerli gibi görünüyor.

Nasa'nin bu varsayimina göre, "Dünya'nin olusumundan önce, Mars büyüklügünde bir gökcisminin carparak Dünya yörüngesine Ay'i olusturacak kadar yeterli miktarda madde sacmis" görüsüne yer verilmis. Üstelik bu carpismayi simüle eden bir bilgisayar modelleri de var ve bu simülasyon sayesinde Dünya ve Ay sisteminin yüksek acisal momentumu ve ay cekirdeginin kücüklügünü aciklayabilmekteler. Yalniz tam olarak bilemedikleri ve henüz yanit alamadiklari sey Dünya öncesi kütle ile buna carpan gökcisminin göreceli boyutlari ile bunlardan cikan maddenin ne kadarinin Ay'i olusturdugu...

Origin and evolution of the moon

Scientists believe that the moon formed as a result of a collision known as the Giant Impact or the "Big Whack." According to this idea, Earth collided with a planet-sized object 4.6 billion years ago. As a result of the impact, a cloud of vaporized rock shot off Earth's surface and went into orbit around Earth. The cloud cooled and condensed into a ring of small, solid bodies, which then gathered together, forming the moon.
http://www.nasa.gov/worldbook/moon_worldbook.html

Türkce cevirisi;

Ay'in kökeni ve evrimi

Uzmanlar, Ay'in "büyük carpma" olarak adlandirilan bir carpismanin ardindan olustugunu saniyorlar. Bu düsünceye göre Dünya gezegen büyüklügünde baska bir objekt ile 4,6 milyar yil önce carpismis olmali. Bu carpismanin bir sonucu olarak buharlasmis kaya ve tas bulutlari önce yeryüzüne carpip sonra Dünyanin orbiti cevresinde yayilmislardir. Bu toz bulutu zaman icinde soguyarak önce kücük somut parcalara dönüsmüs ve sonra da toplanarak uydumuz Ay'i olusturmuslardir.

Dünyanin neden sadece bir uydusu oldugu sorusu ise Dünyanin günes sistemi icindeki konumu, günese olan uzakligi ve Dünya'nin boyutu ile ilgilidir.

Günesten uzaklastikca ve gezegenlerin boyutlarin büyüklügüne göre gezegenlerin uydu sayisi ve halkalari da artmaktadir. Günese yakinlastikca ve /veya gezegen boyutlari kücüldükce de azalmaktadir. Bu durum Günesin cok büyük cekim ve gravitasyon gücüyle ilgilidir.

Gezegen/Uydu sayisi/Halkalar

Yerbenzeri gezegenler
Merkür/yok/yok
Venüs/yok/yok/
Dünya/1/yok
Mars/2/yok

Gaz devleri
Jüpiter/63/var
Satürn/60/var
Uranüs/27/var
Neptün/13/var

Uluslararası Gökbilim Birliği (IAU) tarafından doğrulanan doğal uydulardan oluşan bu gruba ek olarak bir kez gözlendiği bildirilen ancak varlığı doğrulanmamış küçük uydular da bulunmaktadır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Gezegen

Konu ALKA tarafından (25-04-2010 Saat 08:08 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dağların görevi Kemal_Salleyte Kur'an'da Mucize Yoktur 53 04-05-2016 01:18
ay'ın birleşmesi Russell İslam 51 19-03-2012 20:01

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:21 .