Sevgili Benja
Konu arada kaybolmuştu ama kaybolmaması gerekn bir konu, bence diye ifade ettiğin İsa'nın çevresindekilerin gaz verdiği bir kral adayı olması, ortada olan kan bağını görmemize mani olur. Şöyleki, İsa doğuştan kral adayıdır. Hani, sonraları bir çok imparatorlukda doğuştan kral adayları birbirini öldürmüştür, bir çoğu kardeş katilidir o bakımdan osmanlı iyi bir örnektir. Bu durumda kurulu bir düzende, kan bağına sahip olmak demek kral olmaya yeterli ise, artık geriye bir şey kalıyor, uzun çöp, kısa çöp yada güçlü olan zayıf adayı ezsin, koltuğa sahip olsun.
Burada iktidar olgusunun nasılda insanın kardeşini dahi öldürmesine yol açtığı gözden kaçırılmamalıdır, kaldı ki, eylemden önce her şeyin birde perde gerisi vardır. Perde gersinde ise, taraflar her şeyini kullanır, kılıç ve eyleme geçmek ise en son tercihtir, önce şartlar olgunlaştırılır, güçler tartılır,
destekler edinilir. Bu edinilecek desteğin en başında ise Tanrı yada Allah gibi, cazibeli, mucizevi ve ilahi kelimeler kulanılır. Bu ayrıcalıkların en güçlüsünü elde etmek demektir.
Birde bana göre işin
bencesi aşağıdaki gibidir.
Yüzeysel tarihin bize verdiği bilgilerin aksine savaşlar cephelerde kazanılıp kaybedilmez yada yapılmazlar, çünkü cephe savaşları bir kitabın son noktası gibidir, ama doğrusu böylesi *şeyler nokta ile bitmezler, virgül ile bitmiş gibidirler, virgülün gücü buradan gelir. Asıl savaş perde araksında kazanılır yada kaybedilir, belirleyci olan ise buradır, İsa Perde Gerisinde zaten bir Kraldır. Tüm peygamberlerde aslında birer kraldırlar, peki neden ve niçin kendilerini elçi saymışlardır bunuda perde gerisindeki hakimiyet, kuvvet olarak yukarıda açıkladım. İsa Tanrının oğlu olduğunu iddia etmek ile(bilinirki insanlar çocuk sahibi olmak için evlenmek zorunda değillerdir, evlilik sadece bir kurumdur, nişanlı olmakta, evlenmekde meşruluk kazandırmaktır). Burada açığa şu çıkar ki, Tanrı'nın oğlu olması sözü O'nun insan ötesi doğduğunu yada meşru evliliğin oluşmadığı bir koşulu meşrulaştırmaktan ziyade, insanları yönetmek için Tanrı tarafından seçilen Kral olma faktörüdür burada öne çıkartılan. Kralın oğlu nedir kraldır, en büyük kral ve evreni hem yöneten ama yönetmeklede ona hakim olan(kral) kimdir, tanrıdır, isa ise onun oğlu olmak ile yeryüzünün en doğal kralı olma meşruluğunu kazanmıştır. 1-0 Öne geçmek diyebiliriz kısaca. Tabi burada bitmedi, İsa ayrıca Peygamber(kral) soyundan ve açıkca kan bağı ile zaten doğal kral adayıdır.
Bu kadar ve Tanrıların vs perde gerisinde kullanılan stratejik üstünlük sağlama yolundaki yöntemin birer aracı olmaları bir yana, perde gerisi ile demek istediğimin daha geniş olduğu ama şu yukarıdaki iki basit örnekle ifade edebildiğimi düşünüyorum.
Virgüle gelince, virgül de zaten daha başından isa nın etrafına toplananlara kaldı, onlar ondan gerisini sürdürdüler, bir kez yenilmişlerdi belki, ama Tanrının kullanımının üstün gücü hala onların elindeydi,
çünkü İsa yeni bir isim ve en sonu temsil ederken ayrıca Tanrının oğlu olma PATENTİNİ ele geçirmişti, Muhammed'de son peygamber olma patentini ele geçirmiştir, gerçek budur. Virgülden sonrası ise malum, aynı gücü ve ilahi olguları kullanarak egemen olmak isteyenler, böylesi saçma ama bir o kadarda güçlü olan ilahi kurgu gücünü kullanarak, sonraki dönemlerde tahtlara oturmuşlar ve
tahtların baş ucu kitapları olarak İncil'i koymuşlardır.
Tanrı oğlunu tahta oturtabilecek DİRAYETİ göstermedi belki, ama taht için insanlığın başına örülen çoraplardan bir tanesi virgülden sonrasında belirleyici oldu.
İsa seçilmiş birisidir, o kan bağından dolayı zaten Kral adayıdır, etrafındakiler ise ancak onun bu isteminde ya ona cesaret vermişler yada gelecekte onun tahta oturacağından hareketle ayrıcalıklarına oynamışlardır, -aynen insanlar zaaflarından dolayı kullanılır demiştim, Muhammed'de ölüm döşeğinde iken, birisi koşa koşa efendim benim kızım var, arzu edersen getireyim demesi ve koşarak getirmeye gitmesi ama o ayrıcalığa sahip olamadan peygamberin vefat etmiş olması gibi, bu şahıs treni kaçırmıştır.- Kimbilir İsa açısından, belkide tahtaki kral artık indirilmeliydi, bu ise bana hakim kesimlerin açıkca rahatsız oldukları ve artık o tahtakini indirmek istedikleri fikrini oluşturuyor, ve İsa bu anlamda seçilmiş kurbandı, yada tam tersi kurban değil bizzat lider idi ancak kendisinden sonra yazılan Kitap ve kendisinden sonra addedilen aşırı yüceltici ve ilahi şeyler, tanrının oğlu olması, isanın buyruğu vs, onun seçilmiş birisi olduğu fikrinide güçlendiriyor. 3 Sene sürdürülen taht mücadelesi, krala yaptıkları darbe girişimi ile kesintiye uğramış, tahta kalan, diğerinin cezasını kesmiştir, bu İsa açısından bir yenilgidir ve perde gerisinde yanlış hesapların yapıldığını gösterir. Kral düşürülememiş, darbe başarısız olmuş, kaybeden cezasına razı olmuştur, hatta öldüğünde yeniden diriltilerek, darbe başarısızlığına rağmen, mücadelenin sürekliliği sağlanmaya çalışılmış, taht kavgası diri tutulmaya çalışılmıştır, İsa nın yeniden dirildiği söylemi ise bu anlamda yine yersiz değil, somut ve *anlamlıdır.
Buda etrafındakilerce doğal kral adayı olmasının nedeni? İbrahim soyundan, kan bağının açıklanması. "İncil-Matta"
http://christiananswers.net/turkish/...r/tr-mat1.html