Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji > Evrim

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #491  
Alt 17-06-2017, 01:01
disbelief disbelief isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jun 2017
Mesajlar: 95
Standart

Sayın hocam cevabınıza teşekkür ederim. Ben de mümkün olduğunca cevap yazmaya çalışayım.
SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Aslında medya büyük oranda insanları yanlış yönlendirip kandırabilir. Olayın iç yüzünü bilmeden bir şey söylemek zor. Yani medya ve gazeteciler de yalan söyleyebilir. Taraflı da anlatabilirler. Medya ve bilimin görevi gerçeği açığa çıkartmak değil, devletin izin verdiğini halka anlatmaktır. Arada gerçek ve yalanlar çıkabilir ama siyasetten bağımsız olamadıkları için gerçeği ne derece yansıtırlar Allah bilir. Ama en azından dünyayı gezebiliriz, hatta Çin'in videosunu izleyebiliriz. Fakat bilimde anlatılan garip şeyleri test etme imkanımız yok. Düşünsenize bilmem kaç milyon yıl önceki atadan şu türler dallandı, bunların hepsi akrabadır ve ortak atası vardır gibi bir iddiayı sade vatandaş test edemez ama sade vatandaş dünyayı gezebilir ve videoları izleyebilir. Ama bilimdeki bazı şeyleri test etmek mümkün, suyu bizzat kendimiz kaynatabiliriz mesela. Veyahut ilaç kullanırız ve iyi gelebilir. Yalan söyleyenler olsa meslektaşları onları ifşa eder falan demişsiniz. Aslında ifşa edip de kendi fikrini söyleyince gerçeği söylemiş oluyor diye varsaymaya gerek yok. Belki yönetenler o fikrin insanlara ulaşmasını istememiştir ve başka ulaşması gereken fikir üretip o eski fikri ortadan kaldırmak için ifşa sosu verebilirler, yeni sunulan şey de gerçek olmayabilir. Yani devleti ve insanları yönetme, para ve güç işi var. Siyaset varsa her türlü yalan dolan vardır işin içinde. Hatta kuran ayeti vardı bu parayla ilgili. Sizden para istemeyenlere güvenin gibi bir şey deniyordu. Yani gönüllü olarak yapıyorsa bir dolandırıcılık ve sahtekarlık yoktur orda. Ünvan, para, güç, siyaset için içine girdiyse sahtekarlık olma ihtimali yükseliyor baya bi.
Gazetecilerden, devletten, bilimsel kurumlardan şüphe edebiliriz. Belki şüphe etmek için iyi sebepler de vardır. Ama bu şüpheciliğimiz ilkesel ve genel bir şüphecilik mi? Yoksa aslında şüphe etmediğimiz ve dogmatik davrandığımız bazı inançları korumak amaçlı olarak şüphe etmemiz gereken şeyler mi? Kuran'dan ve Hz Muhammet'ten niye hiç şüphe etmiyoruz? Bu yukarda yazdığınız şeylerden hemen sonra "Kuran'da hatta bunla ilgili ayet var" diye devam ediyorsunuz. Kuran sizin için tamamen güvenilir bir kaynak gibi görünüyor. Ama gazetecilere güvenmiyorsanız, devlete ve bilimadamlarına güvenmiyorsanız, peygamber olduğunu iddia eden birine niye bu kadar güveniyorsunuz?
SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Fakat ayetleri yanlış anlayıp da durdukyere insanlara zarar verip savaş çıkaranlar olursa bu onların hatası değil midir? Yani insanların hatası dine atfedilebilir mi? İslam inanırları tarafından sıklıkla söylendiği üzre İslam kusursuzdur fakat insanlar kusurludur. Yani insanlar ayetleri bağlamından kopararak ve yanlış yorumlayarak bir takım yanlışlar yaptıysa bu insanların hatası değil midir?
Burada tek örnek cihat ayetleri değil. Kadın dövme ayeti var mesela. Yaşar Nuri derdi ki bu ayet yanlış anlaşılıyor. "Fadribühunna" demek "dövün" demek değil "evinizden çıkarın" demektir derdi. Ama düşünmek lazım. Allah niye bu kadar muğlak ve yanlış anlaşılmaya müsait bir kelime seçmiş? Yaşar Nuri gelene kadar 1400 sene boyunca bu ayete dayanılarak meşru şekilde kadınlar dövülüyordu. Kadın kadıya gidip "kocam beni dövüyor" dediğinde kadı "adamın böyle bir hakkı var" diye karar veriyordu. Ve Yaşar Nuri gelene kadar Allah'ın bu yanlış kelime seçimi yüzünden binlerce kadın meşru olarak zulme uğradı ve devlet bu kadınların aslında varolan haklarını korumadı. Çünkü devlet ayeti yanlış anlamıştı. Henüz dünyaya Yaşar Nuri gelmemişti. Ayet 1400 sene boyunca yanlış anlaşılmıştı.

Koskoca Allah bu seçtiği kelimenin böyle yanlış anlaşılacağını ve zulme sebep olacağını ve tam 1400 sene boyunca bir reformcu ortaya çıkana kadar da bu işin düzelmeyeceğini, hatta reformcu ortaya çıktıktan sonra bile kimsenin bu reformcuyu kaale almıyacağını ve bu işlerin böyle daha devam edeceğini görmez mi? Koskoca Allah daha düzgün, daha açık seçik bir emir indiremez mi? Yoksa Kuran'da "fadrübuhunna" gerçekten de kadınları dövün mü demekti? Belki de Sünni gelenek değil Yaşar Nuri yanlıştı?

Bunun gibi cihat ayetlerinde de aynı sorun var. Reformcular cılız bir sesle bunların bağlamından koparıldığını söylerken bu ayetlere dayanılarak 1400 yıldır insanlara zulmediliyor. "Allah" insanı insana kırdırıyor. "Savaşmazsan sana azab ederim" diyor. "Savaşmazsan kadınlar gibi korkaksın" diye damardan giriyor. Savaşırsan sana sonsuz cennet, kadınlar, şarap, zevkü sefa var" diye iştahlandırıyor. Sonunda İŞİD ortaya çıkıyor. FETÖ ortaya çıkıyor. Cihat bitmiyor. Ayetler mi yanlış anlaşıldı? Bu ayetlerin kitapta ne işi var ki? Maneviyatla savaşın ne alakası var? Erdemli yaşamakla şeriatın ne alakası var? Varoluşsal özgürleşmeyle, ruhsal kurtuluşla "kafirlere karşı sert olmanın" ne alakası var?

Cevap: hiçbir alakası yok. Bu din yanlıştır. Bu bir din değildir. Bu, din taklidi yapan bir emperyal siyasi programdır. İnsanları bir siyasi amaca asker etmek istiyor ve cennet-cehennem kavramlarını bu amaç için tepe tepe kullanıyor. Çok bariz, kör gözüm parmağına bir şekilde yapıyor bunu.

Bu kadar kurumsal bir işleyişe sahip olan bilimsel kurumlardan, birbirine rakip ve hatta kavgalı gazetecilerin bile vatandaşı kandırmak için gizliden anlaşıp komplolar kurabileceğini düşünen şüpheci bir zihin nasıl olur da "Allah sözü" Kuran'dan ve "Peygamber"den şüphe etmez? Bunlardan daha da çok şüphe etmesi gerekmez mi? Tek bir insanın iddiası ve bu iddiayı destekleyen sadece "gaybda" tehditkar ve elisopalı bir "Allah", ve görünürde de tehditkar ve elisopalı bir dolu mümin. Ve bu dinin sonucu da çocukları bile öldürmekten çekinmeyen, satanistlerin bile yüzünü kızartan vahşetler. Şeytanı bile kıskandıran fetöcü dalavereler, yalanlar, yahudilikler. Bu dinin tek yapmadığı artık açıktan "ben yalanım" demesi. Herşey açıkça bu hakikati haykırıyor. Hala mı?
SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sadelik ve az varsayım içerme tutumu mantıklı ama beğenileri katmamaları lazım. Ama nedir diye sorunca açıklayamamaları benim açımdan üzücü. Takır takır açıklayabilenler bilimci olmalı diye düşünüyorum ama benim düşüncelerime göre yürümüyor bu işler, para ile yürüyor. Devlet kimi akademisyen seçmek isterse seçer, istediği gibi kural koyar ve öyle sınav yapar, istediği gibi eğitim sistemi yapar.
Hocam bu konuda baştan beri yanlış anlaşılıyorum. Ben inanıyorum ki burada bilimadamları tam olarak nasıl bilimi ilerlettiklerini açıklayamamaları onların eksikliklerinden değil. Bunu açıklamanın imkansız oluşu. Bilimsel metot bence formüle edilemez. Bilimselliğin kıstası da aynı şekilde formüle edilemez. Bilim felsefesi normatif olamaz. Çünkü teorik bir imkansızlık var. Geriye tek kalan Thomas Kuhn'un yaptığıdır. Bilim sosyolojisidir. Epistemolojik davranışçılıktır. Normatif epistemoloji de bilim felsefesi de mümkün değildir. Bilimadamı ise kendi yaptığını açıklarken sadece muallak bazı "matematiksel güzellik" veya "basitlik" veya "fiziğe indirgenebilirlik" veya "bilimler arası uyumluluk" gibi ne idüğü tam anlaşılmayan kıstaslara başvururlar. Aslında kendi öncellerinden devraldıkları ve idrak ettikleri ama kelimeye dökemiyecekleri bir bilimsel sezgiye, ve bir bilim ruhuna sahiptirler. Bunun özü metodolojik materyalizmdir. Ama sadece bu değildir. Bilimi bir şekilde ilerletiyorlar, ve bunun tam olarak nasıl olduğunu anlatmak mümkün değildir. Tek söylenebilecek olan Kuhn'un söylediğidir. Paradigmalar bir devrimle yerini bir başkasına bırakıyor. Bir dahi çıkıyor ve oyunun kurallarını yeniden yazıyor.

Darwin, Einstein gibi paradigma yıkan bilimadamları tümevarımla tümdengelimle değil, dahiyane bir yaratışla kimsenin aklına gelmemiş fikirlerini buldular. Daha önce de size yazmıştım. Darwin "doğal seçilim" fikrine tümevarımla ulaşmadı. tümevarımla bu fikre ulaşılamaz. Einstein'ın genel göreliliği de tümevarımla ulaşılması mümkün olan bir fikir değildir. Bunları açıklamak için sadece "ilham perisi"nden bahsedilebilir. "Dahilerin yaptığı şey"den bahsedilebilir. Bu işlerin bir algoritması, bir kesin başarı garantili formülü yoktur. Olsaydı zaten otomatiğe bağlamıştık. Satranç oynayan bilgisayar programı yazdığımız gibi bir tane bilimsel teori üreten algoritma yazar işi bitirirdik.
Alıntı ile Cevapla
  #492  
Alt 31-07-2018, 19:53
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.239
Standart

Genel anlamıyla evrimin kanıtlanmaya ihtiyacı yok. Evrim zaten ortada olan bir işleyiş. Ortada olan işleyişler kanıtlanmaya ihtiyaç duymaz. Örneğin gökyüzünde güneşin var olduğunu hiçbir zaman kanıtlamaya çalışmayız, çünkü kanıtlanmaya ihtiyacı olmadan kendisini ortaya koyuyor. Aynı evrim gibi.

İnsan psikolojisi evrimleşen şeyler karşısında onları anlamlandırabilmek için dilsel biçimde sabitleme eğiliminde.
Elma diye kavram sabitlemişiz, kedi diye, insan diye kavramlar sabitlemişiz. Düşünebilmemiz ve iletişim kurabilmemiz için bu sabitlemelere ihtiyacımız vardı. İhtiyaçtan doğan bu sabitleme psikolojisi, insanların evrimi tam olarak anlamasını engelliyor.

Evrim gerçek midir diye bir sorunumuz yok. Her türlü oluş evrilerek ilerliyor ve bu oluşum şekli alternatifsiz. Evren dediğimiz şey de aslında oluşlardan yani evrimden ibaret.

Evrimin ne olduğunu çoğu kimse bilmiyor, anlamıyor. Evrime dar açıdan bakılıyor. Heraklitos üç bin yıl önceden bunu anlamış ve demiş ki ''aynı nehirde iki kez yıkanılmaz.''
Önce evrime felsefi yaklaşıp onu tanımlamak gerekiyor. Evrim en genel tanımıyla değişken şartların birbirleriyle etkileşiminden doğan farklardır, formlardır.
Alıntı ile Cevapla
  #493  
Alt 18-10-2018, 16:35
noob1 noob1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2018
Mesajlar: 132
Standart

Yaşasın Evrim, sana şükürler olsun.

Sen varsın. Görmesekde duymasakda her yerdesin.

Senin ispatlanmaya ihtiyacın yok.

Ara türleri çizdik, ilüstre ettik, milyonlarca bulmaya gerek yok.

Sana inan(!)mayan bilim adamı olamaz.

Sen teorisin, -kanun- demesekde esasen onların bile üstündesin, yüce Evrim.

DNA karmaşık değil, en ufak oynama yeni ve başarılı bir canlı yapar. Örnekleri çok, biz bulamasakda.

Anlatmaya gerek yok, inanın yeter.
Alıntı ile Cevapla
  #494  
Alt 19-03-2022, 17:01
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.239
Standart

evrimin ispatıyla evrenin ispatı aynı şey.

baktığım zaman evreni görüyorum.
baktığım zaman evrimi de görüyorum.
olay bu.
evrenle evrim eş anlamlı sayılabilir.
sadece insan dilinde farklı görünüyorlar.
Alıntı ile Cevapla
  #495  
Alt 20-03-2022, 04:15
Pasteur Pasteur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 06 Jul 2021
Mesajlar: 601
Standart

Madem konuyu hortlatmışsınız, müsadenizle bende biraz düşün karalayayım,

"Gümüş sahra karıncasını" izledim geçen gün TRT belgesel de,



Ben belgesel de canlıları izlerken evrim görüyorum. Dinciler ise malum; " neler yaratmış görüyor musun allax " v.s. v.b. minvalinde atatan öğrendiği kutsal hurafe zırvaları tekrarlayıp, yavrusunu, torununu manipüle edip, yalancı şahitliğe zorlayıp duruyor...

Neyse, madem felsefe ile "tanrı" varlıyorlar. Belgeseli izlerken bu şartlara göre evrilen karınca cinsi canlıların, hayatta kalma mücadelesinde, sıcaktan ölen canlıları beslenebilmek için arayıp bulup evlerine götürme çabasını(işkencesini) görüp de; rüzgarlara emreden yön veren "tanrı" ya nasıl iyi derler? Faşist mi bu karıncalara işkence ediyor demez, sorgulamazmı insan? Zaten zor zar yiyecek bulmuşlar(onlar öldürmemiş), yuvalarına taşıyacaklar hoop bize göre rüzgar, karınca boyutuna göre kasırga çıkıveriyor. Sahi böyle yaşam düşmanı, faşist bir yaratıcı felsefi de olsa olabilir mi?

Ben doğaya bakınca vahşetten, cinayetten başka bir şey görmüyor iken? Dinciler nasıl bir muhteşemlik (serap) görebiliyor? Ancak birbirimizi yiyip hayatta kalmak zorundayız(Bu muhteşem düzen(!) kanun). Hadi insan imtihandaymış ya. Hayvanlar neyin imtihanını görüyor bu dünya da? Ölmemek için kendisinden güçsüzü yiyerek hayatta kalmak zorunda olana "kısas" uygulayacağını söyleyen "tanrı" figürünün akıl sağlığının kesinlikle yerinde olmadığından başka bir kanıt sunmaz bize!.

"Bu nedenle canlı hayvanlara zarar veremezler, güçlüyüm diye zayıfı ezemezler. Böyle yapan bir hayvan ya dünyada ya da ahiretin haşir meydanında cezasını çeker. Akıl omadığı için de cehenneme girmezler."

Peygamber Efendimiz

"Her hak sahibine hakkını vereceksiniz. Hatta boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan kısas sûretiyle hakkı alınacaktır."

buyurarak âhirette hiçbir haksızlığın karşılıksız kalmayacağını bildirirler. Yine hadis âlimlerinin ifadesine göre, karınca karıncadan hakkını alacaktır. (4)

bkz: https://sorularlaislamiyet.com/ahire...klar-misiniz-0
Tahayyül edin ki; boynuzlu koç yarattınız, bir de boynuzsuz yarattınız. Ee, öldüler, tekrar dirilttiniz, ee, boynuzlunun boynuzlarını ona taktınız, öbüründen ise boynuzları söktünüz. Boynuzlunun burada kabahati ne ki? Verdiğiniz boynuzu geri alıp ona verdiniz, sonra da hkus pokus puf toprak ettiniz.? Bunun adı kısasmış. Hakkın alınması imiş. Boynuzlu boynuzsunuz boynuzlarınımı çaldı ki? Böyle bir şey, böyle bir kanun olabilir mi? Olamaz. Boynuzsuzun boynuzluda hakkı makkı yok. Boynuzsuz koyun, doğuştan boynuzlu(koç) olması gerekiyorduysa şayet, burada hakkı yiyen varsa o da "tanrı"nın ta kendisidir, sonucu vardır. Boynuzlu burada kesinlikle denklem dışıdır. Hukuken de husumetli taraf olamaz. Akıl mantık bunu söyler. Bas bas bağırıyor işte, böyle bir "tanrı" olması imkansızdır, diye...


"Bu nedenle canlı hayvanlara zarar veremezler, güçlüyüm diye zayıfı ezemezler. Böyle yapan bir hayvan ya dünyada ya da ahiretin haşir meydanında cezasını çeker. https://sorularlaislamiyet.com/ahire...klar-misiniz-0


Hayatta kalmak için kendinden güçsüzü yemeden hayatta kalamazsın kanunu, düzeni var edip. Sonra dava hakkı olmadığı halde, mahkemeye zorlan getirtip, niye yedin ulen öküzü diyen hakime("tanrı") ne denir?

Siz hiç böyle vahşeti alenen gördüğü halde inkar eden zırvalayan kendi ile çelişkili akıl gördünüz mü? Bu bulaşıcı hastalık virüs gibi bir şey olsa gerek. Hülasa bunlar nurcumutasyonu zırvalarıdır.

Konu Pasteur tarafından (20-03-2022 Saat 05:42 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #496  
Alt 21-03-2022, 16:59
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

Madem konu hortlamış, ben de pek bilinen görüşümü kısaca yazıp geçeyim. Görüşümü şuraya bırakıp kaçıyorum, arkama bile bakmam burada.

Efenim evrim çok güzel şey, biz hayvanlar olarak çoğacayip evrildik insan olduk, ordan da evrildik acaip akıllı olduk. Velakin 3 yirmibeşle 8 otozüçü çarpmayı hala beceremedik. Binlerce yıldır aklımızdan çarpma işlemi yapıyoruz ama bu matematik işlem için evrilmeyi akıl edemedik.

Onun yerine, aslında tanjant fonksiyon olan görmeyi düzleştirmek için beynimiz acaip gelişmiştir. Öyle ki, üstümüzden jet hızıyla geçen savaş uçağını bile kısmen oval görmemiz gerekirken beynimiz saniyede milyarlarca düzeltme yaparak, photoshop gibi uygulamaların anasını ağlatacak şekilde her milisaniyede onlarca photoshop yaparak bizim uçağı dümdüz görmemizi sağlar. Vay anasını sayın seyirciler.

La birisi de bana sormadı ki nasıl evrilmek istersin diye. Ben şahsen hiç bir şey yemesem, minerali topraktan alsam, bitki gibi havadan gazları alıp güneşle de fotosentez yapsam şahsen bunu tercih ederim. Allah kimseyi namerde muhtaç etmesin. Namert derken yani, simülasyoncuya. Hehehe.

Hadi bana müsade. Kime inanıyorsanız veya güveniyorsanız veyahut kendinize emanet olun. Hadi ben kaçtım. Vınn !

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
biyoloji, evrim, evrim teorisi, ispat, kanıt


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:44 .