"400 milletvekili alınsaydı, bunlar olmazdı yaaa!"

[Darth Vader]

Bakalım, neler olmazmış!

1. Artvin ve Rize'de etkili olan sağanak yağış sel baskınlarına neden olmaz, 8 kişi hayatını kaybetmeyebilirmiş...

2. Dolar yılbaşındaki 2.34 TL seviyesinden 3.04 TL çıkmazdı mesela (ki Dolar halen rekor üstüne rekor kırıyor). Yani Türkiye'deki kişi başına düşen milli gelir 9 yıl öncesine gitmez; asgari ücretlilerin 1 Ocak 2015'te 949 TL olan ve 406 $'a tekabül eden asgari ücret maaşı 333.3 $'a gerilemez; kişi başına düşen milli gelir de 1 Ocak 2015'ten bu yana 10 bin 404 $'dan 7 bin 714 $'a inmeyebilirmiş...

3. Hayatını kaybeden 35 yaşındaki Jandarma Astsubay yakını 81 yaşındaki Döndü TEKİN, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a tepki göstererek, "81 yaşındayım, atsın beni de içeri ama gençler ölmesin!" diye isyan etmeyebilirmiş...

4. Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'ndeki Suriye sınırının tamamı beton bloklardan oluşan duvarlarla örülmez, 45 kilometrelik sınırdaki duvar örmen çalışmalarının 3 yıl içinde tamamlanması beklenmeyebilirmiş...

5. Ankara Polatlı'da bir yerel gazete, ilçeye soğan toplamak için gelen mevsimlik tarım işçilerini "ekolojik dengeyle, dolayısıyla şehrin dengesiyle oynamak", "sosyal yapıyı bozmak", "mevsimlik işçi gibi değil, şehrin yerlisi gibi davranmak" ile suçlayarak manşetten, "şehri terk edin!" tehdidinde bulunmayabilirmiş...

6. Koskoca Yunanistan Başbakanı Alexis ÇİPRAS, Nazım HİKMET'in "En güzel günlerimiz, henüz yaşamadıklarımız" şiirini okuyarak istifa etmeyebilirmiş...

7. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dağlıca için sosyal medya hesabından bugüne kadar görülmemiş sertlikte açıklamalarıyla tepki göstererek, Erdoğan'ın 400 milletvekilinden söz etmesi üzerine, "Ne 400 vekilmiş be... Uğruna ülkeyi kan gölüne çevirdin, anaları ağlattın; anaları evlatsız, evlatları yetim bıraktın. Sende vicdanın kırıntısı bile yok!" demeyebilirmiş...

8. MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ de, yazılı açıklamasında, "400 milletvekiline ulaşamayan Erdoğan, hedeflerini revize ederek 400 şehide mi odaklanmış, kan üzerinden, süreç kanalından koltuğunu sağlama almaya mı yönelmiştir? AKP-PKK hükümetinin Dağlıca'nın içyüzünü açıklamaktaki çekingenliği tuhaftır" demezdi!

9. 200 kişilik AK-HOLİGANLAR Hürriyet'e saldırmazlardı mesela...

10. Benzer bir olayda bize KABATAŞ YALANI'nı yutturmaya çalışmazlar ve bu yalan ortaya çıkınca da İsmet BERKAN ile diğerleri özür dilemezlerdi...

Ben, son 2 olay nedeniyle AK-HOLİGANLAR'ın hayallerini süsleyecek (ki tam da onların arzu ettikleri gibi üstleri çıplak, deri eldivenli motorcular bunlar. Üste çiş yapıyorlar mı, bilmiyorum!) şu parçayı sunmaktan büyük bir iftiharla sunarım:

NOT: Arkadaşlar, kimse kusura bakmasın. Sırf bu haberi sunabilmek için foruma üye oldum ve bunun için de bir sürü formalite işlemi atlattım.

Buna göre, ilk 6 haber PENGUEN'in geçen haftaki sayısındaki Kaan SEZYUMUN'un "MUŞMULA" köşesinden alınmış olup, diğerleri bugünkü YURT gazetesinden alınmıştır.

Eee, bana da bu pasları AVATAR'ım ile birlikte gole çevirmek düştü ve ben de gole çevirdim. Ama ilginmç olan şey şu ki, bunlar mizah değil, bizzat gerçeklerin ta kendisidir. Ne yani ağlanacak halimize gülmeyecek miydik?

[Şüpheci Dinsiz]

Bu 400 vekil konusunu ben tam anlamadım.

RTE diyor ki, "Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir anayasayı inşa edebilecek bir sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bu gün çok daha farklı olurdu."

Eğer konu yani bir anayasa yapmak idiyse;
- "Bir anayasayı inşa edebilecek bir sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı" cümlesindeki "bir siyasi parti"nin AKP olduğu çok açık.
- 7 Haziran 2015 öncesi 327 vekile sahip idi. Her istedikleri yasayı geçirdiler. 400 vekil rejimi değiştirmek için gerekli, bu çok açık.

Eğer konu başkanlık sistemi ve başkan olmak idiyse;
- RTE'nin istediği başkanlık sistemi denetlenemez, sorgulanamaz, yargılanamaz bir tek adam yönetimi. Elbette memleketteki aklı başında hiç kimse padişahlığa evet demez. Ancak zorla olur, bu çok açık.

Eğer konu çözüm süreci idiyse;
- Çözüm süreci denen sürecin ayrıntıları neden halktan saklandı?
- Halk yararına olan önemli bir sorunun çözümü için mi çalışılmıştı, yoksa rejimi değiştirmek ve başkanlık hırsı gibi hedeflere ulaşmak için al gülüm-ver gülüm pazarlıkları mı yapılmaktaydı?
- Başkan olmak karşılığında, çözüm sürecindeki diğer muhattaba neler vaat edildi?
- Başkan olmak karşılığında, emperyalist muhattaplara neler vaat edildi?
- Başkan olmak için mi Suriye'deki dinci mezhepci katillere destek verildi?
- Başkan olmak için mi IŞİD Kobane'ye saldırtıldı?
- Suruç katliamından yola çıkılarak, olay nasıl iç savaşın eşiğine getirildi?

RTE başkan olsaydı;
- Kürt sorununun çözümüne ne yararı olacaktı? Mesela, balkona çıkıp ne diyecekti, ne kanunu çıkaracaktı?

AKP 400 vekil alamadı, haliyle RTE başkan olamadı;
- Başkan olamadığı için mi çözüm sürecindeki diğer muhattabı ve ona oy veren kesimi ezmeye çalışıyor?
- Başkan olamadığı için mi AKP'ye oy vermeyen tüm kesimleri ezmeye çalışıyor?
- Başkan olamadığı için mi savaş çıkarıp şehit cenazelerinden oy devşirmeye çalıştı?
- Başkan olamadığı için mi muhalif sesleri susturmaya çalışıyor?

--/--

İç savaş, asker-polis-sivil ölümleri, OHAL'ler, köy boşalmalar, ev/köy/orman yakmalar, sıkı yönetimler, sivil infazlar ve 400 vekil...
RTE'nin bu 400 vekil meselesini iyice anlatmasını isterdim. Bir TV oturumu olsun ve bu 400 vekil konusunu a'dan z'ye anlatsın. Biz de duyalım, ikna olalım. Yoksa, yalan yanlış şeyler düşünüyoruz ister istemez.

[Darth Vader]

Şüpheci Dinsiz´isimli üyeden Alıntı

Bu 400 vekil konusunu ben tam anlamadım.

RTE diyor ki, "Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir anayasayı inşa edebilecek bir sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bu gün çok daha farklı olurdu."

Eğer konu yani bir anayasa yapmak idiyse;
- "Bir anayasayı inşa edebilecek bir sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı" cümlesindeki "bir siyasi parti"nin AKP olduğu çok açık.
- 7 Haziran 2015 öncesi 327 vekile sahip idi. Her istedikleri yasayı geçirdiler. 400 vekil rejimi değiştirmek için gerekli, bu çok açık.

Eğer konu başkanlık sistemi ve başkan olmak idiyse;
- RTE'nin istediği başkanlık sistemi denetlenemez, sorgulanamaz, yargılanamaz bir tek adam yönetimi. Elbette memleketteki aklı başında hiç kimse padişahlığa evet demez. Ancak zorla olur, bu çok açık.

Eğer konu çözüm süreci idiyse;
- Çözüm süreci denen sürecin ayrıntıları neden halktan saklandı?
- Halk yararına olan önemli bir sorunun çözümü için mi çalışılmıştı, yoksa rejimi değiştirmek ve başkanlık hırsı gibi hedeflere ulaşmak için al gülüm-ver gülüm pazarlıkları mı yapılmaktaydı?
- Başkan olmak karşılığında, çözüm sürecindeki diğer muhattaba neler vaat edildi?
- Başkan olmak karşılığında, emperyalist muhattaplara neler vaat edildi?
- Başkan olmak için mi Suriye'deki dinci mezhepci katillere destek verildi?
- Başkan olmak için mi IŞİD Kobane'ye saldırtıldı?
- Suruç katliamından yola çıkılarak, olay nasıl iç savaşın eşiğine getirildi?

RTE başkan olsaydı;
- Kürt sorununun çözümüne ne yararı olacaktı? Mesela, balkona çıkıp ne diyecekti, ne kanunu çıkaracaktı?

AKP 400 vekil alamadı, haliyle RTE başkan olamadı;
- Başkan olamadığı için mi çözüm sürecindeki diğer muhattabı ve ona oy veren kesimi ezmeye çalışıyor?
- Başkan olamadığı için mi AKP'ye oy vermeyen tüm kesimleri ezmeye çalışıyor?
- Başkan olamadığı için mi savaş çıkarıp şehit cenazelerinden oy devşirmeye çalıştı?
- Başkan olamadığı için mi muhalif sesleri susturmaya çalışıyor?

--/--

İç savaş, asker-polis-sivil ölümleri, OHAL'ler, köy boşalmalar, ev/köy/orman yakmalar, sıkı yönetimler, sivil infazlar ve 400 vekil...
RTE'nin bu 400 vekil meselesini iyice anlatmasını isterdim. Bir TV oturumu olsun ve bu 400 vekil konusunu a'dan z'ye anlatsın. Biz de duyalım, ikna olalım. Yoksa, yalan yanlış şeyler düşünüyoruz ister istemez.

Sence her şey açık değil mi? Yani durum bu kadar açık olduğu halde neden anlamamazlıktan geliyorsun.

Bir kere, 400 vekil demek, TBMM'nin % 73'ü demektir. Suyundan da koyarsak, bu, 4'te 3'üne ulaşır.

Neden bu bilgiyi veriyorum; çünkü olayı belki rakamlarla ifade edersek, uyanabilirsin.

Şimdi Fransa'daki XVI. Louis dönemine gidelim.

Sonuçta Fransız Devrimi'ne neden olacak olaylar dizisi özetle şöyle gelişir: Kral XVI. Louis, Jacques Necker'in maliyenin yönetimine getirdi ve Etats Generaux'yu 5 Mayıs 1789'da toplayacağını açıkladı. Kralın basın özgürlüğüne de göz yummasıyla Fransa bir anda devlet yapısının yeniden düzenlenmesine ilişkin tasarıları içeren kitapçıklarla dolup taştı. Ocak-Nisan 1789 arasında yapılan Etats-Generaux seçimleri kötü geçen 1788 hasadının neden olduğu karışıklıklarla aynı zamana rastladı. Temsilcilerini belirlemekte herhangi bir kısıtlamayla karşılaşmayan üç toplumsal zümre de kendi sorunlarını ve isteklerini dile getiren dilek listeleri ya da "şikayet defterleri" (cahiers de doleances) hazırladılar. Tiers Etat (Halk Meclisi) için 600, soylular ve ruhban kesimlerinin her biri için de 300 temsilci seçildi. Kırsal alanlarda iki, kentlerde ise üç dereceli seçimler sonunda belirlenen Tiers Etat temsilcileri bütünüyle burjuvalardan oluşuyordu.

5 Mayıs 1789'da Versailles'de toplanan Etats-Generaux, daha başlangıçta, oylamaların toplam temsilci sayısına mı yoksa etat esasına göre mi yapılacağı konusunda ikiye bölündü. Bu yöntem sorunu üzerindeki şiddetli mücadelede Tiers Etat temsilcileri çok geçmeden çoğu halk kökenli küçük papazların da desteğini kazandı. Ardından krala da meydan okuyarak Jeu de Paume salonunda toplantı (20 Haziran) ve Fransa'ya yeni bir anayasa getirilinceye değin kesinlikle dağılmayacağına ant içti. XVI. Louis bu duruma istemeyerek boğun eğdi ve ruhban kesimiyle soyluları Kurucu Meclis'i oluşturmak üzere Tiers Etat'ya katılmaya çağırdı; bir yandan da meclisi dağıtmak üzere asker toplamaya girişti.

Askeri birliklerin kralın emriyle Kurucu Meclis'in çevresini sarması ve Necker'in görevinden alınması meclisin tepkisine, kralın buna kayıtsız kalması da Paris halkının ayaklanmasına yol açtı. Silahlanan Paris halkı 14 Temmuz 1789'da krallık baskısının simgesi olarak gördüğü Bastille'i ele geçirdi. Bu hareketle ayaklanma devrime dönüştü ve hoş olmayan olaylar meydana geldi (Not: Daha fazla bilgi için "Fransız Devrimi-1"ne bakınız).

Fakat Fransız Kralı XVI. Louis, yönetim Monarşik de olsa ve halkın Meclis'te % 50 ile temsil edilmesini sağlasa da, kendisini ve karısı Marie Antoinette'i 21 Ocak 1793'te Fransız İhtilali esnasında "Vatan Hainliği" suçlaması ile giyotinden kurtaramamıştır. Her ikisi birlikte bir at arabasında Fransa'dan kaçarken sınırda yakalanmışlar ve giyotinle idam edilmişlerdir.

Kralın kendisi Fransız Devrimi'nin "Günah Keçisi" haline gelmiş ve eski rejim (Ancien Régime)'in bütün olumsuzlukları kişiliğine yüklenmiştir.

Umarım, biraz olsun aydınlanmışsındır. Çünkü burada istenen ise, "Sultanlık" ya da "Padişahlık" gibi bir yetkidir (Bkz. "Çarpıcı tespit: Erdoğan ‘Devlet benim’ diyen Fransız kralı XIV. Louis’ye benziyor").

[Darth Vader]

11. Mesela, Hürriyet'e ikinci saldırı olmayabilirmiş. Bu arada, 4 el de silah atılmış!

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi’ne düzenlenen ikinci saldırıyı CNN Türk canlı yayınında anlattı ve "Kendi güvenliğimden şüphe duydum!" dedi.

Hürriyet'e ilk saldırı sonrasında Ahmet Hakan bayağı bir köpürmüş (Bkz. Ahmet Hakan'dan sert tepki: 'Sen kimsin!').

[Alibey]

Cumhurum sen 400 bırakta şu sizin cübbeli varya odatv de yazıyor. Orada demişki rğyamdz gördüm benim rüyalarım çıkar arkadaşlarım şahittir
Apoletliler geliyor demiş. Rüyamda gördüm diyor hayırdır .

[Neva]

12. Ahmet Hakan, Star gazetesi yazari Cem Kucuk tarafindan," Şizofreni hastaları gibi hala kendini Hürriyet'in Türkiye'yi yönettiği günlerde zannediyorsun. İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hala hayatta kalabiliyorsun." seklinde tehdit edilmezdi.
http://haber.star.com.tr/yazar/sizof...n/yazi-1055333

[unbe]

bir de Gazi mahallesi otobüslerine sırf gaziye gittikleri için şişli-mecidiyeköyden geçerken taş atılmazdı.

[Neva]

Kilicdaroglu;isim vermeden Erdoğan'a seslenerek, "Eğer terörü bitireceksen söz veriyorum o 400 vekili ben tamamlayacağım" ifadesini kullanmazdi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/s...layacagim.html

[Neva]

Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesi yaptığı "400 vekil" isteğini de "Sizden 550 yerli ve milli milletvekili istiyorum" demeyecekti.

http://www.yonhaber.com/manset/400u-abartti-550-istedi