Bir Ortopedik Cerrahi Uzmanı Yaratıcıya Neden İnandığını Anlatıyor

[hur-kus]

Turdur´isimli üyeden Alıntı

Bir yaratıcı olabilir, bilinçli-bilinçsiz. Doğa olabilir madde olabilir. Ateş topu olabilir. Burada önemli olan toplumları baskılayan ve toplu halde insanları insanlara öldürten dinler hakkında ne düşündüğü.

Sayın Turdur,
çıkar peşinde olan, siyasi veya ticari amaçlar için insanlardaki "tapınma isteği iç güdüsünü" kullanarak, insanları birbirine düşüren, birbirine öldürten tüm dinsel oluşumlar asla tasvip edilemez.
Bu konuda sizinle hemfikirim.

Maalesef dinlerin kötü örneği insanları Tanrı'dan uzaklaştırıyor ve ateist olmalarına neden oluyor.
Bu konuda aşağıdaki makaleyi okumanızı öneririm;
Saygılar

https://www.jw.org/finder?wtlocale=T...03&srcid=share

[Turdur]

hur-kus´isimli üyeden Alıntı

Sayın Turdur,
çıkar peşinde olan, siyasi veya ticari amaçlar için insanlardaki "tapınma isteği iç güdüsünü" kullanarak, insanları birbirine düşüren, birbirine öldürten tüm dinsel oluşumlar asla tasvip edilemez.
Bu konuda sizinle hemfikirim.

Maalesef dinlerin kötü örneği insanları Tanrı'dan uzaklaştırıyor ve ateist olmalarına neden oluyor.
Bu konuda aşağıdaki makaleyi okumanızı öneririm;
Saygılar

https://www.jw.org/finder?wtlocale=T...03&srcid=share

Verdiğiniz makalede "İnsanlar Neden Dinden Soğuyor?" başlığının hemen altında "Refah Düzeyi" diye konuya girmişler. Bunu bende bir kaç kere belirttim burada. Aklın yolu birdir, fakir insan ne yapsın, sığınıyor. Bu makale Hristiyanlar için konuyu ele almış ama Müslümanlar içinde durum aynı.

[Ahlaksız]

Turdur´isimli üyeden Alıntı

Ahlaksız; Yirmilik dişlerimiz, erkeklerin meme uçlarını ve kuyruk sokumu kemiğimizi de ekleyelim mi o listeye? Şu tırnak kesme olayı da ilginç. Uzuyor ve kesiyoruz. Artık Homo Sapiens olduğumuz için kesiyoruz ancak doğada olsaydık işimize yarayacaktı.

Apandis'te var..Bağırarak sevişen insan gerçeği var..Neler neler

hur-kus´isimli üyeden Alıntı

Sayın Turdur,
çıkar peşinde olan, siyasi veya ticari amaçlar için insanlardaki "tapınma isteği iç güdüsünü" kullanarak, insanları birbirine düşüren, birbirine öldürten tüm dinsel oluşumlar asla tasvip edilemez.
Bu konuda sizinle hemfikirim.

Maalesef dinlerin kötü örneği insanları Tanrı'dan uzaklaştırıyor ve ateist olmalarına neden oluyor.
Bu konuda aşağıdaki makaleyi okumanızı öneririm;
Saygılar

https://www.jw.org/finder?wtlocale=T...03&srcid=share

Tapınma isteği içgüdüsü filan yok..Misyoner söylemleri bunlar

İnsanları birbirine düşürten,birbirine öldürten tanrı olur mu?

Luka 11-23 Benden yana olmayan bana karşıdır

[hur-kus]

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı

Apandis'te var..Bağırarak sevişen insan gerçeği var..Neler neler


Tapınma isteği içgüdüsü filan yok..Misyoner söylemleri bunlar

İnsanları birbirine düşürten,birbirine öldürten tanrı olur mu?

Sayın Ahlaksız;

İnsan, doğuştan, daha yüksek bir güce tapınma ihtiyacıyla yaratılmıştır.
Dr. C. G. Jung, The Undiscovered Self kitabında, bu ihtiyacı,
"insanlık tarihi boyunca belirtileri izlenebilen, insana özgü içgüdüsel bir tutum" olarak niteledi.
Elçi Pavlus, Atina'da Yunanlıların, tanıdıkları veya tanımadıkları birçok tanrıya suret ve sunak yapmalarının nedenini açıklayan, insandaki doğuştan gelen bu tapınma dürtüsünden söz etti.
Aynı zamanda, onlara hakiki Tanrı'yı tanıtıp ‘aslında hiç birimizden uzak olmadığı için, Onu arayıp kabil ise el yordamı ile bularak,' doğuştan gelen bu dürtüye, doğru şekilde karşılık vermeleri gerektiğini gösterdi. (Resullerin İşleri 17:22-30)
O'nun nitelik ve özelliklerini, yarattığı şeylere yaklaştığımız ölçüde anlıyoruz.

[ilahimasal]

hur-kus´isimli üyeden Alıntı

İnsan, doğuştan, daha yüksek bir güce tapınma ihtiyacıyla yaratılmıştır

Nasıl yani şu tanrı dediğin kendine tapınılacak sekilde mi yarattı ??

Madem öyle ne diye halen bana tapının diye dünyada ki insanlara kitap ve adam yolluyor.

Yaratırken arızalı mı üretmiş?

[Ahlaksız]

hur-kus´isimli üyeden Alıntı

Sayın Ahlaksız;

İnsan, doğuştan, daha yüksek bir güce tapınma ihtiyacıyla yaratılmıştır.
Dr. C. G. Jung, The Undiscovered Self kitabında, bu ihtiyacı,
"insanlık tarihi boyunca belirtileri izlenebilen, insana özgü içgüdüsel bir tutum" olarak niteledi.
Elçi Pavlus, Atina'da Yunanlıların, tanıdıkları veya tanımadıkları birçok tanrıya suret ve sunak yapmalarının nedenini açıklayan, insandaki doğuştan gelen bu tapınma dürtüsünden söz etti.
Aynı zamanda, onlara hakiki Tanrı'yı tanıtıp ‘aslında hiç birimizden uzak olmadığı için, Onu arayıp kabil ise el yordamı ile bularak,' doğuştan gelen bu dürtüye, doğru şekilde karşılık vermeleri gerektiğini gösterdi. (Resullerin İşleri 17:22-30)
O'nun nitelik ve özelliklerini, yarattığı şeylere yaklaştığımız ölçüde anlıyoruz.

Sn.hur-kus;Bu konuda bir kanıtınız yok..Haliyle farazi söylemleri işaret edip,kendi subjektif doğrunuzu empoze ediyorsunuz..
İnsanlık tarihi denilen şey,kabaca 40.000 yıllık bir süreçtir ve bu sürecin çok büyük bölümünde insanın bir tanrıya/tanrıçaya tapmadığını biliyoruz..Bu ''biliyoruz'' söylemim için size kaynak sunarım ama siz bana böyle bir içgüdü/dürtü adına bir tane kaynak sunamazsınız..(''Şurada,şu adam,şu lafı etmiş'' bir kanıt değildir..)
İnanç denilen şey subjektif bir konudur,bir kanıta dayanmaz,bilimle uyuşmaz..Herhangi bir şeye inanmak farklı şey,bu inancı bilimle harmanlamak başka şey..İnancınıza bilimi katmaya çalışırsanız,sadece ''komik'' duruma düşersiniz..Zaten komik şeylere inanıyorsunuz,bir de bu komik şeylerin aslında bilimle çelişmediğini söylemeye çalışıyorsunuz..Yapmayın bunu..