Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Multimedya

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 01-08-2009, 11:14
Cem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Cem Cem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2004
Mesajlar: 2.478

Başarı Ödülü Başarı Ödülü Başarı Ödülü Onur Üyeliği 

Standart Tarihsel Gerçekler Işığında Çağrı Filmi -Belgesel Video (Sitemizin çalışmasıdır)

Muhammed dönemi İslam tarihini anlatan ender sinema filmlerden biri 1977 yılı yapımı olan Çağrı (Messenger).

Kahire El-Ezher Üniversitesi ve Lübnan İslam Konseyi Çağrı filminin tarihsel gerçeklere uygun olduğunu onaylamışlar. Bu ifade filmin başlarında sunuluyor.

Bu çalışmamızda Çağrı filminin gerçekten de tarihsel gerçeklerle uyuşup-uyuşmadığını, filmdeki bazı anlatıların günümüz dünyası açısından anlamını ve din konusu üzerine sinema filmciliği üzerine görüşlerimizi sunmaya çalıştık.

Sitemizin Video Çalışma Grubu adına yapılan 33 dakikalık bu belgesel video, yaklaşık üç aylık araştırma ve çalışmalar sonucu ortaya çıkarıldı.

Dublajda unbe, metin düzenlemesinde thunderpoint, eleştiri ve önerileriyle azınlık, dilaver, frodo, K.C., niveru, prozac02, sargon ve tensiz.denek, kurguda ise ben çalışmaya emek veren kişilerdi.

Videoyu sitemizden, aşağıdaki link üzerinden izleyebilirsiniz:

http://www.turandursun.com/video/p2015_articleid/8

Bunun yanında çeşitli video paylaşım sitelerinde de videomuz yayına girmiştir:

http://video.yahoo.com/watch/5713149/14969012
http://www.izlesene.com/video/haber-...-filmi/1074184
http://www.vidivodo.com/297331/tarih...isiginda-cagri
http://www.kontratv.com/297331/tarih...isiginda-cagri

Edit: Videoda telif haklarını ihlal eden kısımlar restore edilerek tekrar youtube kanalımızda tek parça olarak yayımlandı.


Konu ALKA tarafından (02-12-2013 Saat 01:33 ) değiştirilmiştir. Sebep: Yeni video linkleri eklendi.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 01-08-2009, 15:25
abdulKADİR abdulKADİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2009
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 430
abdulKADİR - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Daha ilk dakikalardayım ve bir fiyasko:
Tarihsel gerçekler ışığında hz. İbrahim'in reddedilmesiyle başlıyor eleştiriler. İslam ve dinler tenkidini bir film üzerinden yapmak ucuz bir numara bence.

Film islam tarihine uygun diye onaylanmış, ateist verilere uygundur denmemiş ki.
Ortaya kıstas olarak koyduğunuz tarih hangi tarihtir?
Filmi hangi tarihe göre yargılıyorsunuz?
Başta bu soruların cevabı verilmeli ki, biz de eserinizi neye göre değerlendireceğimizi bilelim.

Bakalım ilerleyen dakikalarda neler göreceğiz.

''Erkek ve kadın kim iyi işler yaparsa imanla, kesinlikle onu yaşatacağız TEMİZ bir yaşamla.'' (16/97)www.temizyasam.net
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 01-08-2009, 15:56
abdulKADİR abdulKADİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2009
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 430
abdulKADİR - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

İlerleyen dakikalarda görülüyor ki, klasik islam tarihi baz alınmış. Bu sevindirici.

-Sadece iki kabilede kız çocuklarının gömülme adeti olduğu belirtilmiş. Hz. Ömer'in Kureyş'ten olduğu ve kendi kızını bizzat gömdüğü kendi itirafıdır. Bu basit bilgi gözlerden mi kaçtı yoksa?

-İslam hukukuna göre bir kölenin bir hür karşılığında öldürülemeyeceği belirtilerek insanlar arasında eşitsizlik olduğu ispatlanmaya çalışılmış. Belirtilmesi gereken asıl husus, kölelik hukukunun mezhepler arasında farklılık gösterdiği ve yukardaki hükmün de Şafii mezhebine ait olduğudur. Hanefi hukukuna göre köle veya özgür farketmeden kısas esastır.

-Ebu Cehil'in ''hangi Allah'' diye sorduğu sahne cımbızla çekilip bağlamından kopartılmış ve müşriklerin Allah'a inanmadıkları düşüncesinin yanlış olarak filmde hakim olduğu savunulmuş.
Halbu ki, devamı izlenirse görülecektir ki, ordaki müşriklerin kabul etmedikleri şey Allah'ın konuşan ve görünmeyen bir Tanrı olmasıdır.

''Erkek ve kadın kim iyi işler yaparsa imanla, kesinlikle onu yaşatacağız TEMİZ bir yaşamla.'' (16/97)www.temizyasam.net
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 01-08-2009, 15:58
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

Cem´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Dublajda unbe, metin düzenlemesinde thunderpoint, eleştiri ve önerileriyle azınlık, dilaver, frodo, K.C., niveru, prozac02, sargon ve tensiz.denek, kurguda ise ben çalışmaya emek veren kişilerdi.
Emeği geçen herkesin eline sağlık. Gerçekten çok güzel bir çalışma olmuş. Bu gibi sitenize ait, özgün çalışmalarla TD sitesini ve topluluğunu oldukça ayrıcalıklı kılmaktasınız (ki bu bence pahası biçilmez bir değerdir).

İçerik açısından birşeyler söylemek gerekirse:
Değinilen bütün noktaların önemini teslim etmekle birlikte, benim açımdan özellikle 'cahiliye' dönemindeki put/kutsal anlayışı ve Allah kavramının Çağrı'da (ve birçok müslümanın kafasında) çok yanlış yer aldığının üzerinde durmanız takdire değer.

Lütfen bu gibi çalışmalara devam edin...

saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 01-08-2009, 16:07
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

Bu arada bir sorum olacak:

Bu gibi videoları (örneğin Miller'in akıllı tasarım hakkındaki videosunu da), sadece sitede yayınlayacağınıza, videonun muhtelif yerlerine site adresini yerleştirerek YouTube'da yayınlasanız çok daha iyi olmaz mı (hem videoların daha çok kişiye ulaşması, hem de sitenin daha çok tanınması açısından) ?

saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 01-08-2009, 17:26
-InVi- -InVi- isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Denetimdeki Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Jun 2008
Bulunduğu yer: Gavuristan
Mesajlar: 1.359
-InVi- - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart



Bu kadar akilli insanlarin, bu kadar ici bos bir is cikarabilecegini hic beklemezdim....
Yeri geldiginde zamanin sartlarina göre elestiri mekanizmasi gelistirilmis,
yeri geldiginde günümüz sartlarina göre,
"meleklerin" hangi görevi olup olmadigi, o dine iman edenlere degil,
"allahin böyle seylere ihtiyaci OLMAMALI" denilerek, elestirienlerin kendi kafalarindaki bir "allaha" vurgu yapilmis....

tek üzüntüm emegi gecen arkadaslarinin emeklerine yazik olmasi.....
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 01-08-2009, 17:38
abdulKADİR abdulKADİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2009
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 430
abdulKADİR - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Bu da teknik bir eleştiri olsun:
Ebu Afek'in öldürülmesiyle ilgili hikaye anlatılırken ''Amr b. Avfoğulları'' ve ''Salim b. Umeyr'', seslendiren tarafından nasıl okunmuş dersiniz?
Amr b (be) oğulları, Salim b(be) Umeyr şeklinde. İslam hakkında birazcık bilgisi olanlar ''b.''nin oğul manasındaki ''bin'' kelimesinin kısaltılması olduğunu bilir.

Siz bu filmi, bitirdikten sonra hiç izlemediniz mi? İzlediyseniz böyle bir gariplik nasıl dikkatinizden kaçtı?

- Ebu Talib'le ilgili bir gerçeğin devamlı gizlendiği söylenmiş. Ne filmde ne de bütün sünni kaynaklarda Ebu Talib'in müslüman olduğuyla ilgili bir kayıt yoktur. Bu durumda ne gizlenemiş oluyor acaba.
Ebu Talib'in müslüman olarak öldüğü, şii kardeşlerin iddiasıdır ve şii kaynaklarda buna dair deliller vardır.

- Mekkeden hicret etmiş 300 küsür müslümanın sadece 3ünün zengin olduğunu iddia etmek te pek mantıklı olmasa gerek. Bu insanların hiçbir mal varlığı olmasa bile evleri vardı, kirada oturmuyorlardı. Kimisi çoluk-çocuğunu ve eşini bırakıp hicret etmişti.

- Ebu Sufyan'ın baskıyla müslüman olduğunu ispat için güzel bir takdim-tehir yapmışsınız.
Ebu Sufyan müslümanların Mekke'ye girmesinden bir gün önce Peygamberimiz'in yanına gelerek müslüman olmuş. Müslümanlara karşı koymanın imkansızlığını gördükten sonra müslüman olmuş olabilir ama müslümanların dört koldan Mekke'ye girişlerini önce gösterip sonra Ebu Sufyan'ın ''baskı altında değilim'' sözünü ekrana getirmek neyle açıklanabilir?

Sonuçta yapılan yorumlara katılmakta mümkün değil. Özellikle inanç özgürlüğünü ''dinde zorlama yoktur'' ve ''onların ilahlarına sövmeyin'' evrensel prensipleriyle perçinleyen bir dinin, kendisine yapılan saldırıları sineye çekmesi beklenmiş. Sizlerin de hakkını teslim ettiği gibi inanç özgürlüğü kimseye diğer inanca saldırma ve hakaret etme özgürlüğünü vermez.

İşte bu sebepten dolayı bir teşekkür: Herşeye rağmen alaycı ve hakaretvari bir dil kullanmadığınız ve müslümanların çoğunluğunun sahabe hakkında saygı ifadesi olarak kullandığı ''hazreti'' sözcüğünü dilinizden düşürmediğiniz için...

''Erkek ve kadın kim iyi işler yaparsa imanla, kesinlikle onu yaşatacağız TEMİZ bir yaşamla.'' (16/97)www.temizyasam.net
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 01-08-2009, 17:47
-InVi- -InVi- isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Denetimdeki Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Jun 2008
Bulunduğu yer: Gavuristan
Mesajlar: 1.359
-InVi- - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart


Isin ilginc tarafi, turan dursun müslümanlarin peygamberinden bahsederken "Muhammet" diye bilirken, metini yazip okuyan arkadasin eline sigitiranlar "Hz" diyerek sahte bir sayginlik göstermek istemekteler, bu durum "cesaret'den" ziyade, müslümanlarin kulagina hos gelmesi icin oldugu ile alakali olabilecegini düsünüyorum.

Bati'daki "aydinlanmadan" bahsedilmekte, ama müslümanlar icin "ibadethanelerin"de, "dini büyüklerin" de konumu bati hristiyanlarinkinden farklidir. Batidaki aydinlanma "inananlara" ragmen degil, kurumsallasmis ve "hüküm" süren din tebasina ragmen olusabilmistir,
bizdeki "aydinlanma" ise Inananlarin dinsel tercihlerine karsi yaptirim uygulamak istemekle ile baslatilmak istenilmektedir.

Da Vinci Projesi yüksek maaliyetler ile ici dolu bir proje idi,
bu 33 dakikalik yorum-maratonu ise, sadece "bu dine tabi olmayanlarin" yorumu olmaya / kalmaya mahkumdur.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 01-08-2009, 18:10
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

-InVi-´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster


Yeri geldiginde zamanin sartlarina göre elestiri mekanizmasi gelistirilmis,
yeri geldiginde günümüz sartlarina göre,
Böylesi bir savunma mekanizmasını doğru bulmuyorum. İlahi ve evrensel bir din getirdiğini iddia edenlerin eylemleri, kesinlikle evrensel adalet ışığında yargılanabilmeli. Müşrikler bir yerde savunmasız Müslümanları bastı, öldürdü, yağmaladı diye, Peygamber onayıyla Müslümanlar da bir yerde başka müşrikleri basıp aynen misilleme yaparsa, bunu o zamanın değer yargılarına göre savunmaya kalkmak evrensel bir ahlak ve hukuk anlayışı inşa etmiş olma iddiasıyla çelişir.

-InVi-´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

Bati'daki "aydinlanmadan" bahsedilmekte, ama müslümanlar icin "ibadethanelerin"de, "dini büyüklerin" de konumu bati hristiyanlarinkinden farklidir. Batidaki aydinlanma "inananlara" ragmen degil, kurumsallasmis ve "hüküm" süren din tebasina ragmen olusabilmistir,
bizdeki "aydinlanma" ise Inananlarin dinsel tercihlerine karsi yaptirim uygulamak istemekle ile baslatilmak istenilmektedir.
Burada size kesinlikle katılıyorum. Eğer müslüman ülkelerde bir aydınlanma olacaksa, bu kesinlikle bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlama olarak değil, sadece her kesim için eşit koşullar altında fikir özgürlüğü ve adil fikir rekabetiyle yapılmalı. Maalesef bugün Türkiye'de ne Müslümanlar için, ne de samimi dinsizler için böyle bir fikir özgürlüğü yok.

abdulKADİR´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Özellikle inanç özgürlüğünü ''dinde zorlama yoktur'' ve ''onların ilahlarına sövmeyin'' evrensel prensipleriyle perçinleyen bir dinin, kendisine yapılan saldırıları sineye çekmesi beklenmiş.
Ben çalışmadan böyle bir sonuç çıkarmamıştım. Aksine Mekke dönemindeki Müslüman azınlığa yapılan haksızlıklar çalışmada kabul edilmiş. Fakat aynı Müslümanlar'ın daha sonra güçlü konuma geldiklerinde benzer haksızlıklar yaptığına işaret edilmiş.

Mekke'nin fethinden sonra ordaki halkın kutsal olarak kabul ettikleri eşyaların yıkılmasını sizin '''dinde zorlama yoktur'' ve ''onların ilahlarına sövmeyin'' evrensel prensipleriyle perçinleyen bir din'' iddianızla nasıl bağdaştırmalı?

Hele ki, o zamanki müşriklerin bu eşyaların bizzat kendilerinin gerçekten tanrı olmadıklarını bildikleri ve sadece onları temsil eden kutsal eşyalar olarak gördükleri göz önünde bulundurulursa ... (ki bu gerçek islami kaynaklardan bilinmektedir).

saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 01-08-2009, 18:42
Cem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Cem Cem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2004
Mesajlar: 2.478

Başarı Ödülü Başarı Ödülü Başarı Ödülü Onur Üyeliği 

Standart

Film islam tarihine uygun diye onaylanmış, ateist verilere uygundur denmemiş ki.
Tekrar izlemeni öneririm. Ben o kısmı defalarca izledim. "tarihsel gerçeklere uygundur" deniyor "İslam tarihine uygundur" değil.

Ortaya kıstas olarak koyduğunuz tarih hangi tarihtir?
Belgesel bulgulara dayalı tarihçilik. Yani bilimsel tarihçilik.
ulpian Diyor ki
Bu gibi videoları (örneğin Miller'in akıllı tasarım hakkındaki videosunu da), sadece sitede yayınlayacağınıza, videonun muhtelif yerlerine site adresini yerleştirerek YouTube'da yayınlasanız çok daha iyi olmaz mı
Çağrı filmi üzerine olan videomuzu yakında youtube, google video gibi popüler video sitelerine koyacağız.

Ebu Afek'in öldürülmesiyle ilgili hikaye anlatılırken ''Amr b. Avfoğulları'' ve ''Salim b. Umeyr'', seslendiren tarafından nasıl okunmuş dersiniz?
Amr b (be) oğulları, Salim b(be) Umeyr şeklinde. İslam hakkında birazcık bilgisi olanlar ''b.''nin oğul manasındaki ''bin'' kelimesinin kısaltılması olduğunu bilir.
Bu durumun farkına vardım ama önemli bir problem olmadığını düşündüğüm için videonun yayınını iyice geciktirmemek adına düzeltmesini önümüzdeki günlere programlamştım. Sanıyorum ki birkaç gün içinde bu gibi ufak problemlerin düzeltilmiş olduğu yeni versiyonu yüklerim.

Ebu Talib'le ilgili bir gerçeğin devamlı gizlendiği söylenmiş. Ne filmde ne de bütün sünni kaynaklarda Ebu Talib'in müslüman olduğuyla ilgili bir kayıt yoktur.
Sünni yazılı kaynaklarda yoktur ama Çağrı filminde Ebu talib'in müslüman olmadığı belirtilmiyor. Sadece Muhammed'i koruyan kollayan yanı gösteriliyor. Biz de diyoruz ki Ebu talib'in bir de bu yönü vardır, filmde gizlenmiştir.
- Mekkeden hicret etmiş 300 küsür müslümanın sadece 3ünün zengin olduğunu iddia etmek te pek mantıklı olmasa gerek. Bu insanların hiçbir mal varlığı olmasa bile evleri vardı, kirada oturmuyorlardı. Kimisi çoluk-çocuğunu ve eşini bırakıp hicret etmişti.
Şam kervanı 1000 develik idi. Sadece birkaç tanesi zengin olan muhacirlerin ne kadarlık mal oranı olabilirdi o kervanda?

Ayrıca yağmalanan muhacir evlerini tüm Mekkeliler mi yağmalamış? Mesela zaten zengin olan Ebu Süfyan'ın da o evleri yağmalayanlar arasında olma ihtimali sence nedir?

Senin bulunduğun şehirde birileri bir azınlık halkın mallarını yağmalasa ama sen katılmasan ve o azınlık grubu senin mallarının da olduğu bir kervanı yağmalasa ne düşünürdün?

müslümanların dört koldan Mekke'ye girişlerini önce gösterip sonra Ebu Sufyan'ın ''baskı altında değilim'' sözünü ekrana getirmek neyle açıklanabilir?
Seyrettiklerin aklında iyi kalmamış. Ebu Süfyan'ın müslüman olması işlendikten sonra İslam ordusunun Mekke'ye girişi gösteriliyor.

Özellikle inanç özgürlüğünü ''dinde zorlama yoktur'' ve ''onların ilahlarına sövmeyin'' evrensel prensipleriyle perçinleyen bir dinin, kendisine yapılan saldırıları sineye çekmesi beklenmiş. Sizlerin de hakkını teslim ettiği gibi inanç özgürlüğü kimseye diğer inanca saldırma ve hakaret etme özgürlüğünü vermez.
Ama bildiğin gibi Muhammed bizzat kendisi kırıyor müşriklerin mukaddes bildiği dini figürleri.

Herşeye rağmen alaycı ve hakaretvari bir dil kullanmadığınız ve müslümanların çoğunluğunun sahabe hakkında saygı ifadesi olarak kullandığı ''hazreti'' sözcüğünü dilinizden düşürmediğiniz için.
Teşekkürler. Amacımız üzüm yemek, bağcı dövmek değil. Yaşamdaki gerçekleri bulmaya çalışmak ve bulduğumuzu düşündüğümüz gerçekleri ortaya dökmek, sorgulamak-sorgulatmaktır amaç. Kimseyi aşağılamak gibi bir amacımız yok. Zaten bu sitemizin genel prensiplerindendir.
-invi- Diyor ki
Isin ilginc tarafi, turan dursun müslümanlarin peygamberinden bahsederken "Muhammet" diye bilirken, metini yazip okuyan arkadasin eline sigitiranlar "Hz" diyerek sahte bir sayginlik göstermek istemekteler,
Bu konuyu uzun uzun düşünmüştüm çalışmayı yaparken. İlk taslakta hz.ifadesi kullanmadım. Ancak dilaver şöyle tuhaf durumun oluştuğunu farketti:

Muhammed için hz. kullanmıyorken (Hz.) Ali, "(Hz.) Ömer gibi isimler geçtiğinde hz. kullanılıyor. hepsinde de hz. kullanmazsak kulak aşinalığı gereği farklı tarihsel kişilerden bahsedyormşuz gibi bir durum olşacaktı.

Ayrıca Hz. ifadesi kullanılmazsa pek çok müslüman videoda anlatılanlara değil hz.ifadesinin kulllanılmamasına takılacaktı. Bu fikre nereden vardım?

Sitemizin ana sayfasında "İletişim" diye bir linkimiz var ve forumlarda yazmayan ziyareçiler oradan bize yazıyorlar. TD nin yazılarını okuyanların en fazla takıldıkları yerin onun "Muhammed" diye hitap etmesi olduğunu gördüm. Onlarca ziyaretçi TD nin yazılarının içeriği konusunda görüş bildirmeyip sadece hz. ön eki olmamasına takmış durumda. Video belgeselimizde dikkatleri biçime değil içeriğe yoğunlaştırmak için hz. eki kullanmayı tercih ettim.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:18 .