Yarattığıma pişman oldum

[tewderi]

6.İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. 7 *‹‹Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım›› dedi, ‹‹Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.›› 8 *Ama Nuh RAB'bin gözünde lütuf buldu

http://www.bibleserver.com/index.php


Burada Hiristiyanlığn tanrısı bu kadar cahilmi yapacağı şeyin önceden kendisini üzeceğini bilemiyor.. ve sonrada sitem ediyor peki bu sitemi kime ediyor birden fazla tanrımı varki beraber konuşupta dedi kodu ediyorlar..

Ayol benm yaratığım insanlar hiç iyi değil hepsi asi olmuş biri bir telden diğer bir telden ...

Öbürü:

[beelzbb]

Tew dostum sende mi inaniyon bu yalana yoksa?? Yahu tahrif edilen bişeyi buraya taşıman ve yorum yapman bile tahrif ediyo meseleyi

[commandante]

dinde mantık arama tewo

Kutsal kitab'ın yani tevrat'ın tanrısı genelde hep pişman oluyor yarattığına pişman oluyor kral yaptığına pişman oluyor mesela 1.samuel 10.ayetinde kutsal kitapta şöyle yazılıdır.

Saul`u kral yaptığıma pişmanım. Beni izlemekten vazgeçti. Buyruklarımı yerine getirmedi. Samuel öfkelendi ve bütün geceyi RAB`be yakarmakla geçirdi.

Tanrı burda saulu kral yaptığına pişman oluyor..aynı bölümün bir diğer ayetinde ise şöyle bir çelişkili ifade yer almaktadır.

Allah insan değil ki, yalan söylesin,ve insan oğlu değil ki, nadim olsun; O söyler de onu yapmaz mı? Yahut söz verir de icra etmez mi?



işin özü;bu ilahi denen kitaplar tamamen bir masaldır ve tamamen bir insan ürünüdür

[ozgur_beyin]

Sevgili beel, ''TAHRİF'' kavramı, Kura'na biraz daha geçerlilik sağlamak için, islam dünyasının uydurduğu
bir savunma ve zemmetme silahıdır.
* Tevrat yaklaşık 750 yılda tamamlanmıştır. Tevrat İsrael Oğulları'nın efsanelerle *örülmüş zenginleştirilmiş
yarı resmi tarihi sayılabilir.
*İsa' nın *ise, bir incili yoktur. Eğer yaşadıysaki ,yaşadığına dair hiç bir belge ve kayıt yoktur. Şu an elimizdeki kitap
lar(matta markos luka yuhanna) yani, resmileşmiş inciller daha sonradan yazılmıştır.
*Şu bir geçekki, inançlı bir insan, hangi din veya inanca sahip olursa olsun ,kutsalının TAHRİFİNE izin vermez.
*İsanın ve Musanın dini, kesintisiz olarak başlangıcından bu güne kadar devam etmiştir. Bu şartlarda
islamın uydurduğu *TAHRİF söz konusu değildir.
*Kutsal kitaplarda bir tahrif varsa ,onuda müslümanlar kendilerine argümanlar sağlamak için yapmışlardır.
*İNANMAK' la geçekleri birbirlerine karıştırmamak gerekir.
*şu anki hrıstiyanlık yaşamasını isaya değil AZİZ PAVLOS' borçludur.buda biline

[nehir]

kurandada, yarattığına gizlide olsa bir pişmanlık var ki durup durup ona buna yemin ediyor ,sadece diğer kitaplarda değil yani ,kurandada var ve kuranda içten içe ''yahu şu insanı yarattım ama bana asi oluyorlar ,ki ben ulu bir Allahım onlarsa yarattığım insan bi çarpıcam o olucak ama sabır hadi gene ,dur bi yemin edeyimde bari ciddiyetimi görsünler''diyor olmalı ki (içinden tabi)yeminleri sıralıyor,bundada inandırıcılığını korkutarak sağlamak ve insanı yarattığına olan gizli pişmanlığını dile getirmek istiyor olabilir mi ki acaba? )

[nehir]

şu diğer kitapların tahrif i iddiasıda anlaşılır gibi değil, kuran bile peygamberin ölümünden sonra toplatılmış ve yine ölümünden çok sonra çoğaltılabilmiş buna rağmen onun tahrife uğramadığına nasıl emin olunabiliyor?peygamberin sağlığında toplatma gereği görmediği bir kitap ,onun ölümünden sonra acaba ne kadar sağlıklı bir şekilde toplatıldı ki?başkalarıda çıkıp kuranda tahrif oldu diyebilir yani...

[belki]

nehir´isimli üyeden Alıntı

şu diğer kitapların tahrif i iddiasıda anlaşılır gibi değil, kuran bile peygamberin ölümünden sonra toplatılmış ve yine ölümünden çok sonra çoğaltılabilmiş buna rağmen onun tahrife uğramadığına nasıl emin olunabiliyor?peygamberin sağlığında toplatma gereği görmediği bir kitap ,onun ölümünden sonra acaba ne kadar sağlıklı bir şekilde toplatıldı ki?başkalarıda çıkıp kuranda tahrif oldu diyebilir yani...

nehir,
Gerçekten ilginç değil mi?
Üstelik bu fikri savunanı ben hiç duymadım. Herkes ağızbirliği etmişçesine tahrif edilmemiştir diyor.

Pardon, bir Edip Yüksel "TEVBE" süresinin son iki ayeti sonradan eklenmiştir çünkü 19 mucizesine uymaz der!

İlave:
Aslında Edip Yüksel kendi içinde çok tutarlı bir adam. Kuranda herkesin görebileceği matematiksel bir şifre olduğu takdirde tüm insanlığın tereddütsüz müslüman olabileceğini hayal ediyor. Bu hevesi bana sempatik geliyor doğrusu...

[azınlık]

nehir´isimli üyeden Alıntı

peygamberin sağlığında toplatma gereği görmediği bir kitap ,onun ölümünden sonra acaba ne kadar sağlıklı bir şekilde toplatıldı ki?

Kur'an'ın yazımı Muhammed hayattayken başlanmış yanlış hatırlamıyorsam. Ancak yazım sırasında birçok sorun çıktığı bilinmekte ... bazı ayetler kaybolmuş ve hafızlardan bulunmuş, bazılarının yerleri konusunda ithilaflar çıkmış, ve benzeri olaylar.

Sağlıksız bir süreç anlayacağınız. Ama esas sorun ilk yazım zamanında Arapça'da sesli harf ve noktalama olmaması. Bundan dolayı nereye çeksen oraya gelecek bir sürü kelime varmış ilk Kur'an'larda (hala öyle ya ...). Bir kral Kur'an'a bin tane "a" harfi eklemiş olmakla övünürmüş ...

A.

[abdulKADİR]

Baktım bu başlıkta hiçbir inanır yok, kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz, gelip bir renk katayım dedim

Bu ayetler biz müslümanların da, tevratın değiştirlidiğine dair ileri sürdüğü ayetlerdendir.
Bakalım durum neymiş? Bu ayeti bir de yahudi Rabbilerden dinleyelim isterseniz:

''Tanrı yeryüzünde insanı yaptığına pişman oldu ve kalbinde ıstırap çekti.''
Tanrı pişman oldu - Tanrı'nın bu olaylar karşısında hissettiklerini figüratif ve etkili bir dialogla sunan Akedat Yitshak, buradaki ''pişmanlık''ın açıklamasının, hemen ardından gelen ''kalbinde ıstırap çekti'' sözleri olduğunu belirtir ve Tanrı'nın böyle bir ıstırap çekmesiyle, geleceği bilmesi arasında bir çelişki olmadığını açıklar. Örnek olarak bir fidan dikip onu yetiştirmek için elinden gelen herşeyi yapan bir adamı verir. Bu adam fidanın üzerine titrer, onu sular, büyüyene kadar çeşitli zararlardan korur. Büyüdüğü zaman ise budaması gerekecektir. o vakit geldiğinde kendi eliyle ektiği ve bunca emek sarfederek gün gün gelişmini izlediği ağacı keserken belirgin bir üzüntü duyacaktır. Ve dikim sırasında ilerde bir gün bunu gerçekleştirmek zorunda kalacağını biliyor olmasına rağmen, bu, üzüntüsünü azaltmayacaktır. Tora burada Tanrı'nın insana vermiş olduğu değeri vurgulamak için insani terimler kullanmakta ve O'nun ıstırap çektiğini söylemektedir.

Tanrı'nın bu cezayı öngörmesinin sebebi elbette kapris değildir. Tanrı, insan kötülük çamuru içinde artık geri dönülemez derinliklere gömülene kadar beklemiştir. Merhamet Niteliği'ni ancak bundan sonra bir kenara bırakmış ve Yargı Niteliği'ni ön plana çıkarmıştır.
(Tora Bereşit, Moşe Farsi, Gözlem yay.,s.36)

Demek ki durum o kadar da vahim değilmiş.

ozgur_beyin´isimli üyeden Alıntı

* Tevrat yaklaşık 750 yılda tamamlanmıştır. Tevrat İsrael Oğulları'nın efsanelerle *örülmüş zenginleştirilmiş
yarı resmi tarihi sayılabilir.

Küçük bir düzeltme: Günümüzde tevrat olarak bildiğimiz, eski ahit gerçekte tevrat değildir. Bu kitap öncelikle yahudilere verildiği için, kitap hakkında en iyi bilgiye de onlar sahip olacaktır. Onlara göre ise tevrat, Tora dedikleri Tanah'ın ilk 5 bölümüdür. Eski ahitin tamamına ise Tanah denmektedir. Yukarda verilen bilgiler de Tanah için geçerli olabilir. Tora sadece Musa'ya verilen 5 kitabı içerir.

ozgur_beyin´isimli üyeden Alıntı

*İsa' nın *ise, bir incili yoktur. Eğer yaşadıysaki ,yaşadığına dair hiç bir belge ve kayıt yoktur. Şu an elimizdeki kitap
lar(matta markos luka yuhanna) yani, resmileşmiş inciller daha sonradan yazılmıştır.

Tanahta geleceği bildirilmiş, kur'an O'nun hakkında şahitlik yapmış ve eldeki incil ve mektuplarda da hayat hikayesi anlatılmışken hala belge ve kayıt arayanın aklına şaşarım.

ozgur_beyin´isimli üyeden Alıntı

*İsanın ve Musanın dini, kesintisiz olarak başlangıcından bu güne kadar devam etmiştir. Bu şartlarda
islamın uydurduğu *TAHRİF söz konusu değildir.

Tahrif dışardan yapılan bir dejenerasyon hareketi değildir. Çoğunlukla o din içindeki inanlılar(!) tarafından yapılan bir değiştirme faaliyetidir. Musa'nın yokluğunda dini tahrif eden Samiri bir israiloğluydu. İnançta, anlayışta ve yaşantıda TAHRİF her zaman sözkonusudur ve bu tehlikeden korunmak için temiz akıl sahibi ve Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle kuşanmış olmak gerekiyor.

Ortada islamın uydurduğu bir tahriften söz etmek için bu iddianın kur'anda %100 ifade edildiğini görmek gerekir. Böyle bir netlik sözkonusu olmadığı için bazı ulema önceki kutsal kitapların metin olarak değil yorum ve yaşantı olarak tahrif edildiğini savunmuşlardır. Dolayısıyla ''islamın uydurduğu...'' sözü havada kalmaktadır. ''İslam kültürünün veya müslümanların iddia ettiği tahrif'' demek daha tuturlı olacaktır.

ozgur_beyin´isimli üyeden Alıntı

*Kutsal kitaplarda bir tahrif varsa ,onuda müslümanlar kendilerine argümanlar sağlamak için yapmışlardır.

Burası çok komik Müslümanlar kutsal kitapları tahrif edecekler sonra da, harıl harıl bu kitaplardan kendi peygamberlerinin geleceği müjdesini bulmaya çalışacaklar...
Demek müslümanları o kadar kötü tanıyorsunuz