Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
idealizmdeki ruhsal metafiziksel tanımları zaten kendime uygun bulmuyorum.
materyalizmdeki ''maddeye ve maddenin değişimine dair'' olan kısımdan maddeyi çıkarıp sadece değişimi aldım.
|
Madde+hareket+ilişki+form-yapı-biçim+değişim...
O halde "değişim" kavramını soyutlamanı sağayan nedir? Bu soru cevaplanmalı. Değişim, maddeden, hareket, ilişkiden yalıtılamaz, biz bu kavramı neye göre tanımlaıysak, eğer siz o göreliği kaldırıp atarsanız, geriye zaten o kavram-tanımda kalmaz.
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
ancak ortada materyal olmadan değişim nasıl gerçekleşebilir sorusuna tam bir açıklama getiremiyorum.
bu nedenle savunduğum görüş sorunlu.
bu sorun üzerinde duruyorum.
değişim dediğimiz şey materyalden bağımsız tek başına bir şey olarak ele alınabilir mi.
|
Ne yazık ki alınamaz, evet sorunlu, sorun öncülleri yok saydığında oluşuyor, gerisi anlamsızlaşıyor.
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
gözlemsel olmayan teoriler üretebiliyorum sadece.
nesne dediğimiz şeyler birbirleriyle etkileşerek birbirlerini algılıyor olabilirler mi diyorum.
buradaki algı bilinçli değil, buna idealizmin zihinsel olanı değil de nesnesel olanı diyebilirim.
|
Etki ve birde tepki. Algılamak ifadesine gerek yok o zeminde, etki-tepki, etkime, tepkime, reaksiyon, bunalr kısa ifadeler.
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
yani bir nesne tek başına var değildir, var olamaz.
ancak başka bir nesneyle kurduğu etkileşimle o var olabilir.
dolayısıyla bu şekilde nesneyi/materyali geçersiz kılabiliyorum.
|
Nesne derken kastettiğin ne yazık ki formdur. Madde dediğin ne 1 ile ne 2 ile ifade edilecek bir zemin değil, nasıl yapabilirsin, neyle kıyaslayıp, biri-öteki, bundan bu kadar, şundan o kadar diyebilirsin? bu şekide ise, ilgii ifadenin zemini form-yapı zeminidir, böylece kıyas etme ve öteki, diğerinden bahsetme, benzerleri ve benzer olmayanarı sayma, kıyaslama imkanı kazanırız. Bunun dışında yani form-yapıyı, böylece yapılan tanımları bir yana bırakır daha alt zemine gelirsek, madde ne tektir, ne çifttir, ne 1 dir, ne sıfırdır, ne katı, ne sıvıdır, o ifadeler o zeminde değil, belirttiğimiz bir üst zeminde ve ilişki, etki-tepki, yoğunluk vb zemininde anlam kazanıyor.
Yani form-yapı ayrımını silerseniz, maddeden başka hiç bir şey kalmaz-yoktur(olan da bu), dolayısıyla tek demek, bir demek, iki demek de saçma ve anlamsızdır.