Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji > Evrim

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #61  
Alt 14-10-2009, 14:35
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart

Eee, ne olmuş şimdi meteee..

>>> Genetik yapısını değiştirerek direnç geliştirmeyi başaran bir bakteri, değişimi sağlayan genleri kendi türünden olsun olmasın diğer bakterilere geçirebiliyor.

Bakteri biyokimya uzmanı mı ki, bunu geliştiriyor, bizde sana bunu soruyoruz.

Bu olay nasıl oluyor. Biz senden bunun cevabını bekliyoruz.
Alıntı ile Cevapla
  #62  
Alt 14-10-2009, 15:26
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Post

liopleurodon´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Eee, ne olmuş şimdi meteee..

>>> Genetik yapısını değiştirerek direnç geliştirmeyi başaran bir bakteri, değişimi sağlayan genleri kendi türünden olsun olmasın diğer bakterilere geçirebiliyor.

Bakteri biyokimya uzmanı mı ki, bunu geliştiriyor, bizde sana bunu soruyoruz.

Bu olay nasıl oluyor. Biz senden bunun cevabını bekliyoruz.

Liopleurodon Dostum Bağışıklık Sistemi vücudumuzda ne görev yapmaktadır.

Bağışıklık yani bizi iç ve dış hastalıktan korumak için vardır.

Bağışıklık Sistemi HIV virüs nasıl zarar verdiğini gösteren bir video var.Onu hangi video sitesine atayım ki sağlam kalsın.Sana göstereyim.

""""HIV (İng: Human Immunodeficiency Virus / İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü), AIDS'e yol açan virüs. HIV virüsü, bağışıklık sistemine zarar vererek hastalığa neden olur. Vücudu mikroplardan koruyan bağışıklık sistemi çalışmadığında, mikroplar daha kolay hastalığa neden olabilir.

Kanında HIV virüsü bulunmayan kişilere "HIV negatif" denir. Bu kişiler aynı zamanda Anti-HIV testi (ELISA testi negatif) kişilerdir. Kanında HIV virüsü bulunan kişilere "HIV pozitif" veya "HIV enfeksiyonlu" denir. Bu kişiler aynı zamanda kanında antikor bulunan seropozitif (Anti-HIV testi=ELISA testi pozitif) kişilerdir."
ALINTI"""


Bağışıklık Sistemi Bakteriler üzerinde önemli bir görevi bulunmaktadır.Bazen yararlı bakterileri besin veya içecekle alır.Diğer zararlı bakterileri yok etmek için kullanır.

İşte Bağışıklık Sistemine göre birçok hastalıkta antibiyotik direncinin izleri görünmüştür.Özellikle HİV virüsü ve grip gibi hastalıklardır.

Günümüzdeki Domuz Gribine bakın isterseniz.Bağışıklık Sistemine göre antibiyotik geliştirecekler sonra ya tamamını yada yarısını yok edecekler.



Konu çok uzun amatür değil uzmana sormak lazım.Bende Uzaman cevaplasın sonra tam cevaplayacağım.WALLA arkadaş gelsin cevaplasın

Saygılarımla

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...

Konu metee tarafından (14-10-2009 Saat 15:33 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #63  
Alt 14-10-2009, 16:41
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart

>>> Liopleurodon Dostum Bağışıklık Sistemi vücudumuzda ne görev yapmaktadır.

Yahu metee, kıvırmayı kes artık, sevmem dostlarımın böyle oryantal takılmasını..

Bağışıklık sistemi değil konumuz. Konumuz, bakterinin o direnci nasıl sağladığı.

Sana bakteri direnç sağlamaz, yok şöyle böyle filan demiyoruz.

Bakteriler antibiyotiklere direnç geliştirir. Bu zaten gözlenmiş ve bilinen bir olgudur.

Bu direnç evrimin sonucu mudur, dolayısyıla evrim teorisinin pratik bir şovu mudur? Yoksa nedir?

İşte bu soruya cevap bulmak için, senden antibiyotikelrin o direnci "nasıl" kazandıklarına bir cevap bekliyoruz. Yaz, görelim hadi.. Bize ne şimdi bağışıklık sisteminden vs.

>>> Konu çok uzun amatür değil uzmana sormak lazım.Bende Uzaman cevaplasın sonra tam cevaplayacağım.WALLA arkadaş gelsin cevaplasın

Ben bu kounda yeterince uzmanım, hiç merak etme, sen başla, ben yanlışını düzeltirim, hadi...
Alıntı ile Cevapla
  #64  
Alt 14-10-2009, 23:52
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart

liopleurodon´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
>>> Liopleurodon Dostum Bağışıklık Sistemi vücudumuzda ne görev yapmaktadır.

Yahu metee, kıvırmayı kes artık, sevmem dostlarımın böyle oryantal takılmasını..

Bağışıklık sistemi değil konumuz. Konumuz, bakterinin o direnci nasıl sağladığı.

Sana bakteri direnç sağlamaz, yok şöyle böyle filan demiyoruz.

Bakteriler antibiyotiklere direnç geliştirir. Bu zaten gözlenmiş ve bilinen bir olgudur.

Bu direnç evrimin sonucu mudur, dolayısyıla evrim teorisinin pratik bir şovu mudur? Yoksa nedir?

İşte bu soruya cevap bulmak için, senden antibiyotikelrin o direnci "nasıl" kazandıklarına bir cevap bekliyoruz. Yaz, görelim hadi.. Bize ne şimdi bağışıklık sisteminden vs.

>>> Konu çok uzun amatür değil uzmana sormak lazım.Bende Uzaman cevaplasın sonra tam cevaplayacağım.WALLA arkadaş gelsin cevaplasın

Ben bu kounda yeterince uzmanım, hiç merak etme, sen başla, ben yanlışını düzeltirim, hadi...
Liopleurodon Teşekkürler Sorunun cevaplanacak noktasına geldik.Baştan bu şekilde soru gelseydi şimdi bitmişti.

En başta bunu belirtmeye çalıştım ama bir türlü ben anlatamadım "PLAZMİD" sayesinde bakteriler direnç kazanmaktadır.

Evrim ortada yok iken bu virüsler evrim çıktı diye mi direnç kazandı mı diyelim?

Bakteri vücut ile temasa başladığı gün itibariyle birlikte görevini nasıl yapayacağını iyi bildiği için bu Antibiyotik direnc kazanmaktadır.

Ben Bağışıklık Sistemine göre zemin hazırlandı ve bu şekilde hasta üzerinde antibiyotik direnc göstermektedir.


"""Plazmid"""", kendi kendini eşleyebilen, kromozomdan ayrı bir DNA parçasıdır. Tipik olarak dairesel ve çift sarmallıdır. Genelde bakterilerde, bazen ökaryotlarda da (örneğin Saccharomyces cerevisiae deki 2 mikrometre plazmidi ) bulunur. Plazmidlerin boyu 1 ila 400 kilobaz çifti arasında değişir. Bir hücrede büyük bir plasmidin bir kopyası, daha küçük boy plazmidlerin ise yüzlerce kopyası bulunabilir. Hatta, yüksek kopya sayısına sahip olması amacıyla seleksiyona uğratılmış bazı yapay plazmidlerin (örneğin pUC plazmid serisindekilerin) binlerce kopyası olabilir."""ALINTI"""""

Bende bu bakteriye zemin hazırlayan organ ve sistem var diye araştırdım.


Her bakteride bir veya birkaç kopya halinde bulunan plazmidler, hücre bölünmesinin ardından yavru bakterilerden birine aktarılmama riskini taşırlar. Bu tür tek kopyalı plazmidler her yavru hücreye plazmidin bir kopyasının dağıtılmasını sağlayan sistemlere sahiptirler.

Bazı plazmidler bir bağımlılık sistemi veya ayrılma sonrası öldürme sistemi (PSK) içerirler. Hem uzun etkili bir zehir ve kısa etkili bir panzehir üretirler. Plazmidi tutan yavru hücreler sağ kalırlar, plazmidin bir kopyasını almamış bir yavru hücre ise ya ölür ya da ana hücreden kalan zehirin etkisiyle yavaş büyür. Bu plazmidlerin "bencil DNA" yönlerinin bir örneğidir.


EVRİM TEORİSİNE GÖRE KÜÇÜK BİR DOĞAL SELEKSİYON GERÇEKLEŞTİ DESEYDİM YALNIŞ OLURDU.


Saygılarımla

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...
Alıntı ile Cevapla
  #65  
Alt 15-10-2009, 14:17
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart

>>> En başta bunu belirtmeye çalıştım ama bir türlü ben anlatamadım "PLAZMİD" sayesinde bakteriler direnç kazanmaktadır.

Plazmidle filan direnç kazanılmaz. Zırh giymekle oklara direnç kazanmak diyoruz, sen zırh diyorsun, biz zrıhın nasıl geldiğini, nasıl ortaya çıktığını soruyoruz..

>>> Evrim ortada yok iken bu virüsler evrim çıktı diye mi direnç kazandı mı diyelim?

Bak bu, astronomiden konuşan bir yerde gezegene yıldız demek gibi bir şeydir ve seni çok kötü madara eder. Bunu kaç defadır yapıyorsun. Antibiyotikler virüslere karşı etkisiz, onların direnç kazanmak gibi bir kaygıları yoktur.

>>> Bakteri vücut ile temasa başladığı gün itibariyle birlikte görevini nasıl yapayacağını iyi bildiği için bu Antibiyotik direnc kazanmaktadır.

Böyle bir direnç kazanma yolu yok metee..

Plazmidler, kromozomları olmayan ve eşeyli üremeyen canlıların gen transferi yapmasına imakna sağlayabilir. ama bu antibiyotik direncinin gelişimini açıklamaz.

Bak sana sorduğumuz şeyin hala nasıl ortaya çıktığını değil, ne olduğunu söylüyorsun.

Antibiyotik direncinin plazmidlerle aktarılabilmesi için, önce var olmuş olması gerekiyor.

Önce kromozomal DNA üzerinde direnç gelişmesi lazım. Bu genler plazmidler ile diğer bakterilere aktarılabilsin. Alan bakjteride bunu kendi genlerine ekleyecek ve dirençli olacak ancak.

Neymiş, plazmidler sadece gen taşıma aracıymış. Plazmidler üzerinde gen bulunmaz, çünkü onlar gen çözüp protein üretmez. O sadece asıl DNA'dan bir parça içeri ve diğerinin asıl DNA'sı ile kombine olmadan bir halta yaramaz.

Yani, plazmidin antbiyotik direncine sahip olması gibi bir şey yoktur. Antibiyotik direnci geliştirmiş bakteri bu direnci diğerlerine bulaştırabilir. Fakat, önce bunu geliştirmesi lazım gelir.

Biz sana bu direncin nasıl geliştiğini soruyoruz.

Tek bir bakteri al. Antibiyotiğe direnci olmayan. Bu bakteriyi çoğalt ve antibiyotik uygula. Belli bir nesil sonra, antibiyotik dirençli olacaklardır. İşte bunun nasıl olduğunu soruyoruz sana.
Alıntı ile Cevapla
  #66  
Alt 21-10-2009, 09:40
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart

liopleurodon´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
>>> En başta bunu belirtmeye çalıştım ama bir türlü ben anlatamadım "PLAZMİD" sayesinde bakteriler direnç kazanmaktadır.

Plazmidle filan direnç kazanılmaz. Zırh giymekle oklara direnç kazanmak diyoruz, sen zırh diyorsun, biz zrıhın nasıl geldiğini, nasıl ortaya çıktığını soruyoruz..

>>> Evrim ortada yok iken bu virüsler evrim çıktı diye mi direnç kazandı mı diyelim?

Bak bu, astronomiden konuşan bir yerde gezegene yıldız demek gibi bir şeydir ve seni çok kötü madara eder. Bunu kaç defadır yapıyorsun. Antibiyotikler virüslere karşı etkisiz, onların direnç kazanmak gibi bir kaygıları yoktur.

>>> Bakteri vücut ile temasa başladığı gün itibariyle birlikte görevini nasıl yapayacağını iyi bildiği için bu Antibiyotik direnc kazanmaktadır.

Böyle bir direnç kazanma yolu yok metee..

Plazmidler, kromozomları olmayan ve eşeyli üremeyen canlıların gen transferi yapmasına imakna sağlayabilir. ama bu antibiyotik direncinin gelişimini açıklamaz.

Bak sana sorduğumuz şeyin hala nasıl ortaya çıktığını değil, ne olduğunu söylüyorsun.

Antibiyotik direncinin plazmidlerle aktarılabilmesi için, önce var olmuş olması gerekiyor.

Önce kromozomal DNA üzerinde direnç gelişmesi lazım. Bu genler plazmidler ile diğer bakterilere aktarılabilsin. Alan bakjteride bunu kendi genlerine ekleyecek ve dirençli olacak ancak.

Neymiş, plazmidler sadece gen taşıma aracıymış. Plazmidler üzerinde gen bulunmaz, çünkü onlar gen çözüp protein üretmez. O sadece asıl DNA'dan bir parça içeri ve diğerinin asıl DNA'sı ile kombine olmadan bir halta yaramaz.

Yani, plazmidin antbiyotik direncine sahip olması gibi bir şey yoktur. Antibiyotik direnci geliştirmiş bakteri bu direnci diğerlerine bulaştırabilir. Fakat, önce bunu geliştirmesi lazım gelir.

Biz sana bu direncin nasıl geliştiğini soruyoruz.

Tek bir bakteri al. Antibiyotiğe direnci olmayan. Bu bakteriyi çoğalt ve antibiyotik uygula. Belli bir nesil sonra, antibiyotik dirençli olacaklardır. İşte bunun nasıl olduğunu soruyoruz sana.

Liopleurodon Anlat öğrenelim nedir bu Antibiyotik Direnc yaz bizde bilgi edinelim..

Saygılarımla MeTeE

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...
Alıntı ile Cevapla
  #67  
Alt 26-10-2009, 12:06
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart

Metee, git bir tane bakteri al, tek bir tane. Bunu besle. Bölünecek, iki tane olacaktır. Bir diğerinin aynısı olacak. Şimdi bunlardan birinin antibiyotik direnci var mı buna bir bak. Eğer varsa, git başka bir tane al.

Böyle yaparak antibiyotik direnci olmayan bir tanesini bulduktan sonra, bunları yeterince üret. Daha sonra ortama azar azar antibiyotik ekle. Bir süre sonra, herhangi birini ala ve incele, antibiyotik direncine kalıtsal olarak sahip olduğunu göreceksin.

Peki ne oluyor, nasıl oluyor?

Antibiyotikler, hücre zarı üretilmesini engeller. Bu protein belli bir gende kodlanmıştır. Normal bir bakteride bu gen, antibiyotik tarafından bloke edilir ve hücre zarı üretilemediği için bakteri ölür. Bu gende meydana gelen mutasyonlar, hücre zarı sentezini zorlaştırır, bu nedenle de o bakteri rekabete giremeyip gene ölür.

Eğer bu deneyi yaparsan, bu gende oluşan bir mutasyon, antibiyotiklerin işlevini engeller. Normal koşullarda bu mutasyon, canlıya dezavantaj kazandırırken, antibiyotiğe direnç sağladığı, olan dezavantaj ile rekabet etmesi gereken mutasyonsuz bakterilerle rekabet etmesi gerekmediği için, bu bakteri avantajlı olur.

Ama dezavantaj hala sürmektedir. Fakat, artık antibiyotik sorunu yoktur bakterinin. Ve mutasyonlar durmaz. Başka bir yerde, başka mutasyonlar gerçekleşir ve o dezavantajlarda ortadan kalkar.

Bazı bakteriler, antibiyotik direnci için, betalaktamaz gibi enzimler üretir hale gelirler örneğin. Bu enzimleri üretmek demek, fazladan enerji ve besin ihtiyacı demektir. Ne zaman ki, antibiyotik ortamda var, ancak o zaman bunları üreten bakteri yaşama fırsatı bulur.

Bak, bu hikayede, bağışıklık sistemi filan var mı? Boyuna bağışıklık sistemi vs. diye sayıklıyorsun. Yok plazmid, yok lenfosit vs. vs. boyuna daldan dala atlıyorsun.

Bakteri direnci, evrimin apaçık bir örneğidir. Bu şekilde genetik olarak direnç sahibi olan bakteri, artık bunu plazmidlerle diğerlerine aktarabilir.

Sorun tek bir mutasyonla bunların gerçekleşmesinin mümkün olmamasıdır. Ve evet, tek bir mutasyonla gerçekleşmez zaten. Normal koşullarda, bir tek mutasyonla sağlanan direnç dezavantajdır ve bireyin (ve o genin) yok olmasına yol açar. Ama seleksiyon diğer bireyleri ayıkladığı için, bu sorun ortadan kalkar, diğer mutasyonlar var olabilmek için zemin bulur. Bu mutasyonlar ile o dirence yol açan mutasyonun sorunları ortadan kalkar. Böylece, nesiller sonra, hem antibiyotik dirençli, hemde gayet besin, enerji vs. sıkıntısı olmayan bakterilerin olur.

Eğer evrim tesadüf olsaydı, bakterinin bir anda hop hop hooop o bir sürü (aslında 4-5 tane ancaktır) mutasyonu bir anda geçirmesi ve sihirli değnek değmiş gibi direnç kazanması gerekirdi. ama bu gerçekleşmez, gerçekleşemez. Sadece evrim sayesinde, bunların adım adım gelişmesi imkanı hasıl olur.

Buyur bakalım, bundan sonra ne diyeceksin.
Alıntı ile Cevapla
  #68  
Alt 26-10-2009, 17:26
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart

Yazını ayrıntı bir şekilde okudum.Ben başka arkadaş dan beklerken senin cevap vermen beni sevindirdi.

Benim yazıların devamı ile birlikte okumuşsan anlattıklarınla aynı veya daha değişik bir anlatım şekliyle yazılmıştır.[1]Özellikle antibiyotik direncin hangi rahatsızlıklarda ortaya çıktığına baktığımızda direncin neden ortaya çıktını anlarız.[2]Bağışıklık sistemi ile ilgili bir olay olmadığını söylemek yalnış bir araştırmadır.

Bu Bakterilerin görevi nedir ne için vücut ile temas ve mutasyon geçir?



BAKTERİLERİN NEDEN ANTİBİYOTİK DİRENÇ GÖSTERMEKTEDİR.
NEDENİ NEDİR?
NELERE BAĞLI ORTAYA ÇIKMAKTADIR?
HANGİ BÖLGELERDE YOĞUN BULUNUR?


İnsan vücudunda bulunan bakteri sayısı, insan hücresi sayısının on katı kadardır, özellikle deride ve sindirim yolu içinde çok sayıda bakteri bulunur.Bunların çok büyük bir çoğunluğu bağışıklık sisteminin koruyucu etkisisiyle zararsız kılınmış durumda olsalar, ayrıca bir kısmı da yararlı (probiyotik) olsalar da, bazıları patojen bakterilerdir ve enfeksiyöz hastalıklara neden olurlar.
Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotikle tedavi edilebilirler, bu antibiyotikler bakterileri öldürürse bakteriosidal, sadece onların çoğalmasını engelliyorsa bakteriostatik olarak sınıflandırılır. Pekçok antibiyotik vardır ve bunların her sınıfı patojende olup konağında olmayan bir süreci engeller. Antibiyotiklerin nasıl seçici toksiklik gösterdiğine bir örneği kloramfenikol ve puromisindir, bunlar bakteri ribozomlarını engellerler, ama yapısal olarak farklı olan ökaryotik ribozomlara etki etmezler.İnsan hastalıklarını tedavide kullanılan antibiyotiklerin birçoğu hayvanlardan yararlanarak hazırladığı için bakterilerde antibiyotik direnci gelişmesine neden olabilir.


[7][8]Bakteriler aynı zamanda plazmidler de bulunabilir, bunlar kromozomdan ayrı DNA parçalarıdır, antibiyotik direnç genleri veya virülans faktörleri içerebilirler. Bir diğer tip bakteriyel DNA, kromozoma entegre olmuş virüslere (bakteriyofajlara) aittir

[Apandis Örneği]
Örneğin normal insan bağırsağındaki bağırsak florasındaki 1000'den fazla bakteri, bağırsak bağışıklığına, bazı vitaminlerin (folik asit, K vitamini ve biyotin) sentezine, süt proteinlerinin laktik asite dönüştürülmesine katkıda bulunur, ayrıca sindirilmemiş kompleks karbonhidratların fermantasyonunu sağlar

[3]Antibiyotik direnc olayını en iyi anlatacak organlar ise Bademcik ve Apandistir. Özellikle Apandis zengin lenf dokusu barındırdığı için bu organ üzerine bakmak lazımdır. Apandis ince ve kalın bağırsak kısmına yakın olduğu için birçok bakteri ile savaş halindedir. Evrimcilere göre körelmiş organ olan apandis zengin lenf dokusunda dolayı antibiyotik direnci burada rahat bir şekilde gözlenebilir.
Mikroorganizmalar: Apandisin iç boşluğu çok dardır. Bağırsak florasında bulunan bütün mikroorganizmalar burada da yaşar. Apandis genellikle bu mikroplara karşı yeterince dirençlidir. Ama bazen çoğalan mikroplar hastalık yapıcı özellik kazanır. Böylece apandisin iltihaplanma süreci başlar.
Zararlı ve zararsız bakterileri Apandis Lenf dokusunda geçtikten sonra kalan 98 % yararlı, 2 % zararlı olarak kalır..Bu süreçte bağırsak devamlı çalış halde olduğu için milyonlarca mikroorganizma vücuttan dışarı atılır. Üst mide ve ince bağırsakta mikroorganizmalar bulunmaz.

İnce ve Kalın bağırsağının bağırsak florasında iyi bakterileri barındırarak kötü bakterileri yok eden bağışıklık sistemi Apandis bölgesinde gelen emirlerle hareket etmektedir. Yararlı bakterileri kendi bölgesinde toplayarak zararlı bakterileri imha eden bir fabrikasyon üssü apandistir. Antibiyotik kullanımı dışında nedenler de bağırsak florasının değişmesine neden olabilir. Bunlar arasında bağırsak iskemisi, yemek yememek, ve bağışıklık yetersizliği sayılabilir.
Alınan antibiyotiklerin virüslere karşı yetersiz gelmesi apandis bölgesi zarar görmesidir. Ona bağlı olarak bağışıklık sistemi düşüş yaşanır bu düşüş sırasında zararlı bakteriler ince ve kalın bağırsakta tahribatlara neden olabilir. Bağışıklık sistemi lenf dokusu fabrikasyonu bazen sindirim, solunum, dolaşım ve boşaltım sistemleri sayesinde zayıflayarak tek bir nükleotidin (DNA basamağının) rastlantısal olarak yer değiştirebilir. Zaman içerisinde zararlı bakteriler insan bağışıklık sistemine zarar vererek lenfoid kanseri gibi hastalıklara neden olabilir.

[Apandis Örneği 2]

Bu kazanımlar şimdi ciddi bir son gelişme tarafından işgal vardır: ortaya çıkışı ve ilk ucuz ve etkili bir seçim, ya da "ilk karşı dayanıklı olan mikropların yayılmasını-line" ilaçlar. Çoğu insan hastalığı katkıda bakteriyel enfeksiyonlar da bu da ortaya çıkan ve mikrobiyal direnç bulunmaktadır en belirgindir: ishal hastalıkları, solunum yolu enfeksiyonları, menenjit, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve hastane satın enfeksiyonlar.Bazı önemli örnekler penisilin dirençli Streptococcus pneumoniae, vankomisin dirençli Enterokokların, metisiline dirençli Staphylococcus aureus, çok dayanıklı salmonella, ve çok dirençli Mycobacterium tuberculosis içerir. Ilaçlar genellikle sıtma tedavisinde kullanılan direnç gelişimi özellikle endişe, olduğu gibi anti-HIV ilaçları için gelişmekte olan dirençtir.[9]

Bir aşı vücudun doğal savunma artırır ve insan bağışıklık sistemi daha iyi duruma geldiğinde bakteriler ile yine savaş haline girerek hasta iyileşmektedir.
Bu aşı ve diğer antibiyotik lerin vücudumuza ne için aldığımız daha iyi bir şekilde anlarız.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ Fabrikasyonu bazen bakterilere karşı savunması hale geldi için özellikle uyarı belirtiğimiz hastalıklardan dolayı savunması duruma gelerek rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olur.
Bu kısımda hekimler ve diğer şifayi olaylar ile bağışıklık sistemi daha güçlü duruma gelmesi sağlanır.Bunun ile birlikte direnc gösteren bakteri yok edilir.

Peki bağışıklık sistemi neden antibiyotik direnç ile ilgisi olabilir.
İnsan vücudunda bulunan bakteri sayısı,insan hücresi sayısının on katı kadardır, Özellikle bakterilerin en yoğun bulunduğu kısımlar arasında ince,kalın bağırsak ve apandis bölgesidir.Normal insan bağırsağındaki bağırsak florasındaki 1000'den fazla bakteri barınmaktadır.Zararlı ve zararsız bakterileri Apandis Lenf dokusunda geçtikten sonra kalan 98 % yararlı, 2 % zararlı olarak kalır.Ama bağırsak besin ile alınan bakterileri aldığı süre zarfında bağışıklık sistemi devam korumayabilir.Bakterilerin 98% yararlı ,% 2'de zarar olmasından dolayı bağırsak bağışıklık sistemi bazen bu % 2 zararlı bakterilere mağlup olup daha sonra bağırsak veya sindirim kısmıda bazı rahatsızlıklar olacak, buna bir örnek [14]Crohn hastalığı kronik ve iltihabi bir bağırsak hastalığıdır. Ağızdan anüse kadar sindirim sisteminin herhangi bir bölümünde ya da aynı anda birkaç farklı bölümünde aralıklı iltihaplar ile kendini gösterir.RAHATSIZLIK SEBEBİ :Genel kanı genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin hastalığı tetiklediği yönündedir. Aynı zamanda bir özbağışıklık hastalğı olarak da sınıflandırılır. Bunun sebebi hastalığın bağışıklık baskılayıcı ilaçlara verdiği olumlu tepkidir.

[16][17][18]Bu peptidlerin bakterileri doğrudan öldürmelerine ek olarak, kemokinler gibi rol alarak ve/veya kemokin üretimini teşvikleyerek, lipopolisakkarit teşvikli yangı-öncesi sitokin üretimini baskılayarak, yaralanmada ateşlenmeyi arttırarak ve dendritik hücrelerin ve edinilmiş bağışıklık sistemi hücrelerinin yanıtlarını düzenleyerek enfeksiyonun temizlenmesiyle de ilişkili fonksiyonları olabilecekleri, konağın gen ifadesini değiştirme yeteneğini de içererek gösterilmiştir.[19]Edinilmiş bağışıklık yanıtı antijene özgüdür ve kendinden-olmayan antijenleri, "antijen sunumu" diye bilinen süreçte tanımayı gerektirir. Antijen özgüllüğü, özgül patojenler veya patojen-enfeksiyonlu hücrelere uydurulmuş yanıtların doğuşuna izin verir. Bu uygun yanıtların vücutta uygun şekilde kalması ise bellek hücreleriyle sağlanır. Eğer bir patojen vücuda tekrar girerse, bu bellek hücreleri sayesinde daha hızlı ve güçlü bir cevap alarak yok edilir.
Bağışıklık ve Hücre Videosu http://multimedia.mcb.harvard.edu/anim_innerlife.html

Fagositlerin patojenleri yok etmek için indirgenmiş bir yetenek kazandıkları kronik granülomatus hastalığı kalıtılmış ya da konjenital bir bağışıklık yetmezliği örneğidir. AIDS ve kanserlerin bazı tipleri de edinilmiş bağışıklık yetmezliklerine neden olur.

Ek olarak, timusun erken yaşlarda genetik mutasyonlar veya operasyonlar sonucu kaybedilmesi bazı bağışıklık yetmezliklerine neden olabilir ve yüksek enfeksiyon kapma olasılığıyla sonuçlanır

Evrim ile alakası yoktur.Tamam Tersi bağışıklık sisteminin zarar görmesi ile başlayan dolay bir olaydır.

Var olan bir konu üzerinde evrime ulaşmak yerine tamam tersi araştırma yaparak sonuca ulaşmak lazımdır.

Sonuç en başta belirtiğim gibi bağışıklık Sistemine bağlı tüm organlar ve diğer sistemlerin daha detaylı araştırarak varılabilir.


KAYNAKLAR:
1.http://www.cdc.gov/drugresistance/
2.http://familydoctor.org/online/famdo...otect/659.html
3.http://www.turandursun.com/forumlar/...t=11378&page=4
4.http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs194/en/
5.http://whyfiles.org/038badbugs/
6.http://dwb4.unl.edu/Chem/CHEM869K/CH...5_antibio.html
7.http://tr.wikipedia.org/wiki/Plazmid
8.http://www.maxanim.com/index.htm
9.http://www.antibiotic-resistance.org
10.http://www.cdc.gov/eid/content/13/2/236.htm
11.http://www.cdc.gov/ncidod/eid/vol10no3/03-0252.htm
12.http://content.nejm.org/cgi/content/full/341/22/1645
13.http://www.plosbiology.org/article/i...l.pbio.0030176
14.http://tr.wikipedia.org/wiki/Crohn_h...B1%C4%9F%C4%B1
15.http://www.ejbiotechnology.info/cont...l/1/index.html
16.http://www.gmo-safety.eu/en/gene_transfer/44.docu.html
17.http://www.nlm.nih.gov/cgi/mesh/2008...ionic+Peptides
18.http://opm.phar.umich.edu/
19.http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1...?dopt=Abstract
20.http://uhaweb.hartford.edu/BUGL/immune.htm
21.http://multimedia.mcb.harvard.edu/media.html
22.http://pathmicro.med.sc.edu/book/immunol-sta.htm
23.http://health.howstuffworks.com/immune-system.htm


NOT= DAHA DETAYLI BİR ARAŞTIRMA İÇİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN FABRİKASYONU İZLEMEK VE ARAŞTIRMAK LAZIMDIR.

BU ORGANLAR : Lenf Bezleri, Bademcik, Apandis, Timus, Lenf Düğümleri, Karaciğer, Dalak, Peyer Plakaları, Kemik İlği ve lenf dokularını kapsayan geniş bir araştırma gereklidir.


Akıllı bir adam yalnız kendi tecrübelerinden, çok akıllı bir adam başkalarının da tecrübelerinden yararlanır.

Geleceğin bütün çiçekleri, bugünün tohumları içindedir.

Bilgeliğin ilk adimi her şeyden şikayet etmek, sonuncusu da her şeyle uyuşabilmektir. Düşünce rüzgar, bilgi yelken, insanlık da kayığın kendisidir.

Saygılarımla MeTeE

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...

Konu metee tarafından (26-10-2009 Saat 17:39 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #69  
Alt 26-10-2009, 18:00
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart

>>> NOT= DAHA DETAYLI BİR ARAŞTIRMA İÇİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN FABRİKASYONU İZLEMEK VE ARAŞTIRMAK LAZIMDIR.

Metee, hala aynı yerde otluyorsun. Bilginin sıfır olmasından, gidip Google'a yazınca, bu işi öğrenmiş ve anlamış olmazsın.

Bu işin bağışıklık sistemi ile filan alakası yok. O saydığın şeylerin hiç biri olmasa bile, bakteri antibiyotik direnci sağlar.

vücudun bağışıklık sisteminin baş edemediği, etmekte zorlandığı bir bakteri bulaşırsa, o saydığın şeyler dahil, herhangi bir yerine, o bakteri enfeksiyona sebep olur ve çoğunlukla ölümcüldür.

İşte bu durumda, o bakterileri öldürmek için, antibiyotikler kullanılır.

Antibiyotik direnci, deney tüpünde bile ortaya çıkabilir ve çıkıyor zaten.

Antibiyotik direnci, bağışıklık sisteminin zarar görmesi ile başlamaz. Hala aynı martavalları sayıklıyorsun, hala bakteride antibiyotik direnci nasıl çıkar, bir kelime bile etmiş değilsin.

Tekrar edelim mi? Antibiyotik direncinde, bağışıklık sisteminin hiç bir rolü yoktur. Bu, antibiyotik ile bakteri arasındaki bir mevzudur. Sana bunu anlattık, bağışıklık vs. sistemi namına bir kelime geçti mi?
Alıntı ile Cevapla
  #70  
Alt 28-10-2009, 19:07
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart

Açılın 'Süper Antibiyotik' geliyor!
Amerikalı bilim adamları, bakterilerin direnç geliştiremediği süper antibiyotik üretmeyi başardı.

Nature Chemical Biology dergisinde yayımlanan makaleye göre, New York'taki Albert Einstein Tıp Fakültesinde görevli bilim adamı Vern Schramm ve ekibi, yeni geliştirdikleri antibiyotiği kolera ve e.coli bakterilerinde denedi.

Bilim adamları, bu antibiyotikle yapılan 26. tedavinin bile, ilk tedavideki gibi sonuç verdiğine dikkati çekti.

Yeni antibiyotiğin bakteriyi öldürmediğini belirten bilim adamları, bu yöntemin bakterilerin direnç geliştirmesine neden olduğunu hatırlattı.

Süper antibiyotik, bakterilerin birbirleriyle iletişimini bir enzimi bloke ederek kesiyor ve böylece bakteriler bağışıklık sisteminden korundukları biyofilmler geliştiremiyor.

ALINTI:http://www.cnnturk.com/2009/saglik/0...3.0/index.html


Yeni antibiyotik keşfetmeye gerek kalmadı

Bakterilerin antibiyotiklere direnç kazanmalarının sırrı çözüldü ve böylece sürekli yeni antibiyotik keşfedilmesi zorunluluğunun ortadan kalkmasının da yolu açıldı.


New York Üniversitesi araştırmacılarının buluşu sayesinde, bakterilerin direnç kazanmaları nedeniyle yeni tip antibiyotik üretme arayışına girilmesine gerek kalmayacak, var olanlar daha da güçlendirilebilecek ve daha az dozlarda kullanılmaları mümkün olabilecek.

Ünlü bilim dergisi Science'da yayımlanan çalışmaya göre bakterilerin, antibiyotiklere karşı direncinin bloke edilmesi sayesinde, tehlikeli enfeksiyonlara karşı daha etkili mücadele edilmesinin de yolu açılacak.

Bilimciler, bakterilerin, nitrik oksit ürünü belirli enzimler üreterek antibiyotiklere direnç kazandığını ortaya çıkardı. Bu enzimleri engelleyen ilaçlar kullanılması, antibiyotikleri daha etkili hale getirecek. Hatta, çok tehlikeli olan ve süper bakteri olarak da adlandırılan, Methicillin adlı antibiyotiğe dirençli "Staphylococcus aureus (MRSA)" gibi ölümcül bakterilerle daha etkili mücadele edilebilecek.

Çalışmaya katılan bilimcilerden Evgeny Nudler, "Artık yeni antibiyotikler keşfetmemiz gerekmeyecek. Bunun yerine, zaten iyi olan antibiyotiklerin aktivitesini arttırabileceğiz, daha az dozlarda, daha etkili hale getirebileceğiz" dedi.

ALINTI: http://www.cnnturk.com/2009/saglik/0...5.0/index.html


Saygılarımla MeTeE

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:03 .