Kadınların sesleri haram mı?

[aparain]

Açıkçası böyle bir hükmün bu yüzyılda savunulabileceğine ihtimal vermiyordum.Fakat islami bir sitenin linkleri arasında görünce bu konu hakkında bir başlık açmanın yararlı olacağını düşündüm.Biz kadının başörtüsünün, yüzünün görülüp görülemeyeceğini tartışıken, bazı aydın(!) kimseler kadının sesinin haram olup olmadığını tartışıyor ve kendilerine göre çeşitli çıkarımlarda bulunuyorlar.Yazıyı aynen aşağıya aktarıyorum:

Bazıları, kadınların erkeklerle konuşmasına helal diyorlar. İslamiyet’in hükümleri, 23 yılda geldi. Tesettür âyeti gelmeden önceki olayları ele alıp yabancı erkeklerle konuşmayı mubah saymak yanlıştır. İçki de haram edilmeden önce günah değildi. Daha önceki olayları örnek gösterip, asr-ı saadette içki içiliyordu diyerek içkiye mubah denir mi? Eski Peygamberlerin dinlerindeki olayları örnek gösterip bak kadınlarla konuşmak caiz denir mi? Hazret-i Âdem zamanında şimdi evlenilmesi haram olan bazı kimselerle evlenmek caizdi. Daha sonra haram edildi. Şimdiki olaylar için o zamanki hükümler örnek verilir mi hiç?

Cariyelerin şarkı söylemeleri, hür kadınlar için örnek gösterilemez.

Hazret-i Ömer, mehrin azaltılmasını tavsiye edince, perde arkasından yaşlı bir kadın, itiraz mahiyetinde, Nisâ suresinin (Bıraktığınız eşinize, yüklerle [altın mehir] vermiş de olsanız, ondan bir şey geri almayın) mealindeki 20. âyetini okuyor. Hazret-i Ömer bu kadına itiraz etmiyor.

Bazı sapıklar, (Bu olay, kadının sesinin haram olmadığını gösterir) diyorlar. Perde arkasındaki kadının ihtiyar olduğunu açıklamıyorlar. İhtiyar kadının sesi haram değildir. İhtiyar kadına caiz olan şey, genç kadına caiz olmaz.

Sapıklar yine diyor ki:
(Hazret-i Âişe anlatır: “Bayram günü iki cariye, kahramanlık şiirlerini def çalarak terennüm ediyordu. Resulullah yatağına yatıp yüzünü öbür tarafa çevirdi, sonra babam [Hazret-i Ebu Bekir] içeri girdi. (Bu ne hâl, Resulullahın huzurunda şeytanın düdüğü ve sesi ne arıyor?) diye beni azarlayınca, Resulullah (Bırak onları, her milletin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır) buyurdu. Babam başka şeyle meşgul olunca cariyelere işaret ettim, dışarı çıktılar.)

Sapık kimseler, bu olayı delil göstererek, kadınların erkeklerle beraber oturmasının, çalgı çalmasının, şarkı söylemesinin ve seslerini erkeklere duyurmasının helal olduğunu söylüyorlar.

Şimdi yukarıdaki ifadeleri inceleyelim:
1- Şiir okuyan veya şarkı söyleyenler, hür kadın değil cariyedir. Cariyelerin saçlarını, kollarını açmaları seslerini erkeklere duyurmaları günah değildir. Cariyeyi örnek gösterip, hür kadınlara da bunların mubah olacağını söylemek Müslümana yakışmaz.

2- Kahramanlık şiirleri veya şarkıları da, mehter marşları da caizdir. Bunların caiz olması, diğer şarkı ve türkülerin de caiz olmasını gerektirmez. Def ile şarkı türkü söylenir, ilahi söylenmez. Çünkü ilahi ibadettir. İbadete çalgı karıştırılmaz. Tasavvuf müziğinin dinde yeri yoktur. Resulullah efendimizin geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [ilahi söylemek] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet)

3- Hazret-i Ebu Bekrin, def için şeytanın düdüğü demesi, çalgının mubah olmadığını gösterir. Ulema sadece düğünlerde, bayramlarda kadınların def çalmasının caiz olduğunu bildirmiştir. Yani def çalmanın kadınlara caiz olması, düğün ve bayram içindir. Başka zaman caiz değildir.

Kadın sesinin haram olduğunu bildiren vesikalardan bazıları:
Resulullahın hanımları müminlerin anneleri olduğu için, onun hanımları ile yani annelerimizle evlenmek de haramdır. Üç âyet meali:

(Ey iman edenler, Resulullahın eşleri ile evlenmeniz caiz değildir.) [Ahzab 53]

(Resulullahın eşleri, müminlerin anneleridir.) [Ahzab 6]

(Ey nebi hanımları, siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Allah’tan sakının, edalı, yumuşak konuşmayın, kalbi bozuk olan, ümide kapılır; hep ciddi konuşun.) [Ahzab 32]

Âyette, Peygamber hanımlarının yani annelerimizin yumuşak konuşmaları caiz olmayınca, başka kadınların yumuşak konuşmaları nasıl caiz olabilir. Annelerimize kötü gözle bakan çıkabileceğine göre, diğer kadınlara kötü gözle bakan çıkmaz mı?
Kadının ihtiyaçsız sesini erkeklere duyurması caiz olmadığı gibi, bakması da caiz değildir. Bir âyet meali:
(Mümin kadınlara da söyle, gözlerini [yabancı erkeklere bakmaktan] sakınsınlar.) [Nur 31]

Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Erkeğin kadına, kadının da erkeğe [şehvetle] bakması haramdır.) [Taberani]

(Yabancı kadını görünce, yüzünüzü çevirin!) [Ebu Davud]

(Şarkı söyleyen kadını dinlemek ve yüzüne bakmak haramdır.) [Taberani]

(Namahreme bakmak göz zinasıdır.) [Buhari]

Ümm-i Seleme vâlidemiz anlatır:
Resulullahın yanında iken, iki gözü de görmeyen İbni Ümmi Mektûm, izin isteyip içeri girdi. Resulullah bize, (İçeri girin) buyurdu. (Ya Resulallah o a’ma değil mi, bizi görmez) dedim. (O sizi görmüyorsa, siz onu görmüyor musunuz?) Yani, o kör ise, siz kör değilsiniz ya, buyurdu. (Tirmizi, Ebu Davud)

Bir âyet meali de şöyle:
(Resulullahın eşlerinden ihtiyacınızı perde arkasından isteyin.) [Ahzab 53]

Namahreme bakmak günah olduğu gibi onunla konuşmak da günahtır. İki hadis-i şerif meali:

(Ey kadınlar, ancak mahreminizle konuşun, namahremle konuşmayın!) [Ramuz, İbni Said]

(Yabancı kadınla şehvetle konuşana, her kelimesi için, Cehennemde azap vardır.) [R. Nasıhin]

Kadınların yüksek sesle veya yumuşak konuşmaları ve seslerini namahreme duyurmaları caiz olmadığı için, ezan ve ikamet okumaları da caiz değildir. (Redd-ül Muhtar)

Genç kadın, yabancı erkeğe selam veremez ve aksıran erkeğe bir şey söylemez ve kendine söylenince de cevap vermez. (Hamevi Eşbah şerhi)

Kadınların seslerini erkeklere duyurması haramdır. Bazı âlimler, ihtiyaç zamanında, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuşmaları caiz olup fazlası yine caiz olmaz buyurmuşlardır. (Tezkiye-i ehli beyt)

Çalgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. (Dürr-ül-mearif)

Allahü teâlâ, kadının namahremle yumuşak sesle konuşmasını men ediyor. (Mektubat-ı Rabbani 3/41)

Kadınların, saçı, başı ve kolları açık sokağa çıkmaları ve yabancı erkeklerle lüzumsuz yere, konuşmaları, şarkı söyleyerek, hatta Kur’an, mevlit, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır. Ancak yabancı erkeklerle, alış veriş gibi, ihtiyaç olduğu zaman, fitneye sebep olmayacak şekilde, sert ve ciddi konuşmaları caizdir. Kadınların, Kur’an-ı kerim, mevlid, ilahi okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları da, haramdır. [Hoparlör, radyo ve TV ile duyurmaları ise mekruh olur.] (Tergibüssalat, Hadika, S. Ebediyye)

İşte bu yüzden, aydınlanma sürecinde ilk ele alınması gereken, belki de üzerinde en çok yoğunlaşılması gereken konu "islamın kadına bakış açısı ve yaklaşımı" dır.Bugün, kadınların işyerlerinde özgürce çalışma, seçimlerde oy kullanarak kendi siyasi tercihlerini belirleyebilme, kendisini ifade edebilme hakkına sahip olduğu bir ortamla; kadının sesinin dahi haram olup olmadığının tartışıldığı bir ortam arasındaki büyük farkllılıklar mutlaka göz önünde tutulmalıdır.Kadına erkek üzerinden roller biçmek ve onu perde arkasından konuşmaya, evde oturmaya zorlamak çağdaş bir sistemin değil ancak ve ancak binlerce yıl öncesinin ataerkil toplumunun yaklaşım tarzı olabilir.

Tüm bu hususlar göz önüne alındığında, anlamakta zorlandığım en temel konu kadınların nasıl olupta bu tarz yaklaşımlara karşı halen ses çıkarmaya yanaşmamalarıdır.Sanırım bunun cevabı; en başta dinlerinde geçen ifadeleri bilmemeleri ve sonrasında gelen erkek egemen anlayışı kayıtsız şartsız kabul etmeleridir.Bu husus bana maymunlarla yapılan bir deneyi hatırlattı.Dileyenler aşağıdaki linke göz atabililirler:
http://www.turandursun.com/forumlar/...=maymun+deneyi


sevgiyle kalın...

Ey nebi hanımları, siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Allah’tan sakının, edalı, yumuşak konuşmayın, kalbi bozuk olan, ümide kapılır; hep ciddi konuşun. [Ahzab 32]

Görünen o ki Muhammet ''Kolye Vakası''ndan sonra epeyce tedbir almışa benzer .

Sırf onun kaprisleri ve kıskançlığı uğruna , müslüman ülkelerde doğan kadınların içine düşürüldüğü ve ülkemizde de içine düşürülmek istendiği şu hale bakınız da ibret alınız .

Ne yazık ki bu türden yazıları içeren kitapları hemen hemen her kitapçıda bulmak mümkün olup kimsenin de bu gidişe bir dur demek için pek de gönüllü olmadığı açıktır .

Benim evde de var böyle bir kitap :

Hüseyin Hilmi Işık'ın Saadeti-Ebediyye adlı kitabı ...

Bu kitap da diğer niceleri gibi bu türden abuk sabuk fetvalarla doludur .


***


Kim mi bu Hüseyin Hilmi Işık ?

Özellikle yurtdışında çalışan insanlarımızın alın teriyle biriktirdikleri tasarruflarını 'faizsiz kazanç' parolasıyla toplayıp sonra da iflas etmiş numaralarıyla üstüne yatan Enver Ören'in kayınbabasıdır bu adam .

Hüseyin Hilmi Işık'ın kendisi aynı zamanda bir tarikat şeyhidir .

Tuğla kalınlığında yazmış olduğu bu kitap oradan buradan toplama , bir yığın saçmalığı dindendir diyerek anlatmaya çalışan bir rezalet abidesidir .

Ama ne yaparsın ki , aydınlanmanın yanına dahi uğramamış birçok insanımız bu kitaplara sadece tonlarca para dökmekle kalmayıp daha bir de sorgusuz sualsiz inanabilmekte ; zaten çelişkili olan hayatlarını hepten birer çelişki yumağı haline sokmakta , gerçeği ise bir türlü görememektedirler .

''Kadının sesi haramdır '' demek , herşeyden önce kadına yapılmış bir hakarettir .

Sadece hakaret değil , insan aklının alamayacağı ölçüde bir aşağılamadır da .

Ne gariptir ki , kendisini böylesine aşağılayan ayet ve hadislere en başta kadınların tepki vermesi beklenirken , tam tersi olmakta , bu konuda genellikle sesi çıkanlar fikri hür , vicdanı hür erkekler olmaktadır .

[aydoe]

Sayın Aparin,
İslamda kadının yeri yok ,kadın alınan satılan köle bir seks objesi
"islamın kadına bakış açısı ve yaklaşımı" budur

''Tüm bu hususlar göz önüne alındığında, anlamakta zorlandığım en temel konu kadınların nasıl olupta bu tarz yaklaşımlara karşı halen ses çıkarmaya yanaşmamalarıdır''
Kadınlar bunu zorla kabulleniyor veya savunma mekanizması olarak kullanıyor yada bu işten yolunu buluyor,bir kısmıda gerçekleri bilmiyor yada görmüyor.
Bir kadının müslüman olması bence çok saçma,özgürlüğü yok hiç bir hakkı yok ötelenmiş baskılanmış tam bir köle,ve bunu kabullenmeside çaresizlik yada Aişe'nin,Hayrunisa'nın,Emine'nin yaptığı gibi erkin yanında olmanın getirdiği ayrıcalıklardır.
Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül 1950 doğumludurieşi Hayrunnisa hanım ise 1965 doğumludur ve 1980 yılında evlenmişlerdir.
Devlet başkanımız 30 yaşında iken 15 yaşında bir kızla evlenmiş ve şu anda da devlet başkanlığı görevini sürdürmektedir.
15 yaşında bir kız neden 30 yaındaki bir insana aşık olur ki?^
30 yaşındaki akil bir adam 15 yaşındaki kızı ne akılla eş olarak alır ki?

[Lestat]

Müsliman kadınların çoğu bunlardan habersiz.Arapçasını okuyorlar etkileniyorlar,ağlaşıyorlar vay be islam ne güzel din diyorlar.Derine inen araştıran kaç kadın var belki hiç,araştıran da bir süre sonra zaten bu yolu terkediyor.İslamı içine yerleştirmiş bağlanmış bir kadına bunları sunsan asıl islam bu değil,çarpıtmışlar diyorlar.Bu kafayla giden kadınlarında haklarını savunması koruması beklenemez.Nasıl olsa islam aslında kadına çok hak veriyor.Bunlarda çarpıtma.Başka islam ülkelerindeki kadınlara gelince neden karşı çıkmıyorlar,baş kaldırmıyorlar alışagelmişlikten mi kaynaklanıyor yoksa çarşafın altındaki zinetlerin yüzü suyu hürmetine mi bilinmez..
Abdullah gül ve eşide tam islami koşullara göre bir evlilik yapmışlar sorun aralarında 15 olması değil de 15 e 30 olması kız ergenliğe girdi mitamamdır ver gitsin mantığı.Şimdi bu insan vumhur başkanının eşi bir de.Bu gidişin sonu iyi değil.

[K.C.]

Eski Peygamberlerin dinlerindeki olayları örnek gösterip bak kadınlarla konuşmak caiz denir mi? Hazret-i Âdem zamanında şimdi evlenilmesi haram olan bazı kimselerle evlenmek caizdi. Daha sonra haram edildi. Şimdiki olaylar için o zamanki hükümler örnek verilir mi hiç?

Verilmez di mi kendiyle çelişen arkadaş?
Peki ya şimdiki olaylar için 1400 yıl önceki örnekler veren ve ısrarla, inatla o kuralları dayatan size ne demeli görmek istediği şeyi görmek için uygun at gözlüğü arayan arkadaş?

Bazı sapıklar, (Bu olay, kadının sesinin haram olmadığını gösterir) diyorlar. Perde arkasındaki kadının ihtiyar olduğunu açıklamıyorlar. İhtiyar kadının sesi haram değildir. İhtiyar kadına caiz olan şey, genç kadına caiz olmaz.

işte bu kadar!! Arkadaşa vahiy gelmiş.

Sapıklar yine diyor ki: ....................

Sapık kimseler,

Sapık dediği de kadının sesinin haram olmadığını savunan müslümanlar oluyor bu arada.

Şimdi yukarıdaki ifadeleri inceleyelim:
1- Şiir okuyan veya şarkı söyleyenler, hür kadın değil cariyedir. Cariyelerin saçlarını, kollarını açmaları seslerini erkeklere duyurmaları günah değildir. Cariyeyi örnek gösterip, hür kadınlara da bunların mubah olacağını söylemek Müslümana yakışmaz.

Neden günah değildir, çünkü cariyeler zaten bu iş için yaratılmıştır. Onların kadın olmak gibi bir sıfatları varsa da, bu sıfat cariyelikten sonra gelir. Bizim hür olmadıklarını her fırsatta protestolarla dile getiren HÜR kadınlarımız da... neysse...

2- Kahramanlık şiirleri veya şarkıları da, mehter marşları da caizdir.

Muhammed zamanında mehter marşı vardı ya, ordan biliyor arkadaş. Bu arada nota, makam, solfej falan da biliyor olmalı. Ne de bilimsel bir ayrım yapmış.

Âyette, Peygamber hanımlarının yani annelerimizin yumuşak konuşmaları caiz olmayınca, başka kadınların yumuşak konuşmaları nasıl caiz olabilir.

İş cariyelere gelince yorumu daraltıp, bu konudaki yorumu tüm kadınlara sirayet edecek şekilde genişletebildiğine göre bu yorumları yazan kesin erkek kısmısından bir allame olmalı.

Ümm-i Seleme vâlidemiz anlatır:
Resulullahın yanında iken, iki gözü de görmeyen İbni Ümmi Mektûm, izin isteyip içeri girdi. Resulullah bize, (İçeri girin) buyurdu. (Ya Resulallah o a’ma değil mi, bizi görmez) dedim. (O sizi görmüyorsa, siz onu görmüyor musunuz?) Yani, o kör ise, siz kör değilsiniz ya, buyurdu. (Tirmizi, Ebu Davud)

Kıskançlığın bu kadarına PESssssss

(Ey kadınlar, ancak mahreminizle konuşun, namahremle konuşmayın!) [Ramuz, İbni Said]
Kadınların yüksek sesle veya yumuşak konuşmaları ve seslerini namahreme duyurmaları caiz olmadığı için, ezan ve ikamet okumaları da caiz değildir. (Redd-ül Muhtar)

Genç kadın, yabancı erkeğe selam veremez ve aksıran erkeğe bir şey söylemez ve kendine söylenince de cevap vermez. (Hamevi Eşbah şerhi)

Kadınların seslerini erkeklere duyurması haramdır. Bazı âlimler, ihtiyaç zamanında, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuşmaları caiz olup fazlası yine caiz olmaz buyurmuşlardır. (Tezkiye-i ehli beyt)

Çalgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. (Dürr-ül-mearif)

Allahü teâlâ, kadının namahremle yumuşak sesle konuşmasını men ediyor. (Mektubat-ı Rabbani 3/41)

Bunca konuşma yasağına rağmen işe de okula da türbanlı gitmek isterler bir de. Bunların istediği özgürlük bunca haramı işleyebilme özgürlüğü müdür nedir?

Yaşlı kadın-genç kadın, Cariye -hür, kadın-erkek, müslüman-bilmem ne...
Bunca bölücülüğü gönül rızasıyla kabullenebilmek ve görmezden gelmek de meziyettir diyeceğim de, çokçası cehalettir galiba.

[pante]

Her ne kadar günümüz müslüman kadınlarınca pek uygulanmıyorsa da, sünnete bağlı müslüman cemaatleri rahatsız eden bir husustur kadın sesi.
Kur'an'da kadının sesinin haram olduğuna dair bir ayet yoktur ama sünnetçiler kimi hadislere ayetten daha çok değer veririler.

"Kadın sesi haram mıdır?" sorusunun normal insanlar arasında sorulması, tartışılması dahi mümkün değildir. Saçmalıktır, ilkelliktir, gericilik-yobazlıktır.
Ama İslami kesimde bu soruya 3 yanıt şekli vardır:
1- Kadın sesi haramdır.
2- Kadın sesi kimi hallerde haramdır, kimi hallerde haram değildir.
3- Kadın sesi haram değildir.

Kadının sesinin haram olmadığının örneğiyle ilgili bir hadis:

Amr bin Şuayb rivayet ediyor:

Bir kadın yanında kızı ile birlikte Resulullaha (a.s.m.) geldi. Kızın kolunda iki altın bilezik vardı. Resulullah (a.s.m.) kadına sordu: “Bu bileziklerin zekâtını veriyor musun?”

Kadın, “Hayır, vermiyorum” diye cevap verdi.

Bunun üzerine Resulullah (a.s.m.) tekrar sordu:

“Peki, kıyamette bu iki bilezik yerine Allah’ın sana ateşten iki bilezik taktırması hoşuna gider mi?”

Kadın iki bileziği hemen çıkarıp Resulullaha (a.s.m.) uzattı ve “Bunlar artık Allah ve Resulüne aittir” dedi.
Tırmızi, zekat 12

Bu noktada bileziklere takılıp "Koca peygamber, bir devlet başkanı kadının 2 bileziğine göz koymuş" denmesin, peygamber zekatın mücadelesini veriyor.

Buna rağmen kadın sesinin haram olduğunda diretenler bir çözüm yolu bulmuşlardır. Mecbur kalarak bir erkekle konuşmak zorunda kalan kadın, ağzına çakıl taneleri atarak konuşabilir. İslam'da çare tükenmez.

[dew_genç]

ohh be ne güzel memleket
kadınların sesinin çıkmasına izin wermeyenler üçer dörder alıyo
napcan kardeşim koleksiyon mu yapıyon

[plalian]

kadınların herşeyi haram zaten niye varız biz! erkeklere sunulmuş bir sınavmıyız ne saçma!

[sanalmerak]

aaaa tabi yaaa !! neden daha önce düşünemedim!! kadınların sesleri tabiki haramdır!!!allah kadınların iradesini sınamak için onlara konuşma yeteneği vermiştir yani konuşsunlar diye değil maksat manevi huzur ve dayanıklılık yok artık be seslerinede dil uzattınız ya artık pes

[K.C.]

Kendime inanmakta zorluk çekiyorum bazen.
Bir dönem kadın sesinin haram olması beni çok etkilemiş, erkeklerle konuşmaz olmuştum. Daha sonra Zeynep El Gazali'nin hayatını anlatan bir kitap okumaya başladım. Kadının erkeklerle konuşmasını öylesine yadırgamıştım ki, hem çarşaflı hem günahkar, yasağı delen kadın gözüyle bakmaya başlamıştım ona. "kadının erkeklerle sert konuşması"nın istisnai bir durum olduğunu o dönem bilmiyordum demek ki.

Bazı kadınların sesleri gerçekten etkileyicidir. Bazı erkeklerin seslerinin olduğu gibi. Özellikle tiyatro sanatçıları, sunucular... Kadın sesinden etkilenebilen erkek olabileceği gibi erkek sesinden etkilenen kadınlar da var. Ama bu etkilenmenin boyutlarını islamın yazılı olmayan kur'an'ına koyanlar epeyce abartıp uçkur düşüncesine kadar getirmişler ya, işte buna pes...