fthgzl79´isimli üyeden Alıntı
Mevzuyu derli toplu izah ettiği için,başka da birşey demeye gerek yok diyorum..Atatürk ve silah arkadaşlarını savunmak adına,tabi ki Sinan Meydan'a filan ihtiyacımız yok ama bu tarihçinin gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlattığı da bir gerçek..
Mevzu ne biliyormusununuz..Mevzu sizsiniz..Önce sizler samimi olarak gerçeği öğrenmek isteyeceksiniz..Samimi olmazsanız yanılmaya devam edersiniz..Size birileri gerçeği gösterse de ısrarla ''o yalan,bu gerçek'' demeye devam edersiniz..Tıpkı müslümanların yaptığı gibi..!
Cumhuriyet köprü yapmış,alçaklar o köprüleri yıkmış..
Cumhuriyet tekrar köprü yapmış,alçaklar tekrar köprüleri yıkmış..
Ben köprü yapanların,insanlığın,barışın yanındayım..
Siz hangi taraftasınız?
Bu arada Turan Dursun'un Atatürk'ün/insanlığın/barışın yanında olduğunu hatırlatıyım size..
Hem Turan Dursun formunda yönetici olupta,hem de Atatürk'ün karşısında olmanız CİDDİ BİR PARADOKS..!
|
Effendi, effendi konusmak, yazmak varken, ALCAKLIK yapmanizin lüzumu yok !
FTHGZL79 dan ALINTI: "Cumhuriyet köprü yapmış,alçaklar o köprüleri yıkmış.."
YIKANLAR DOGRU OLANI YAPMISLAR; BEN OLSAYDIM; HANEYE TECAVÜZDEN; KÖPRÜYÜ YAPANLARI VE YAPTIRANLARIN HEPSiNi O KÖPRÜYLE BiRLiKTE HAVAYA UCURURDUM !!!
Bak su begenmedigin islamci, müslüman su kisi, sana ve senin zihniyetinde olanlara ne güzel iNSANLIK DERSi VERMiS...
Biz dogrularin, gerceklerin ve mazlumlarin yanindayiz, tarafindayiz! Gercek ve dogru olan o ki, Desim'de onbinlerce masum insanimiz, sizin ataputunuz tarafindan hunharca katledildi !!!
Ahmet Hakan'dan, Yılmaz Özdil'e Dersim Yanıtı
Hürriyet Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil'e Dersim konusunda yine aynı gazetenin yazarı Ahmet Hakan yanıt verdi. Dersim konusu siyasette ve toplumda olduğu gibi yazarlarda da birbirinden yüzde yüz tezat algıları günyüzüne çıkardı.
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın köşe yazısının bir bölümü...
- Biz "Dersim'de binlerce günahsız insan öldürüldü" diyoruz...
- Adamlar kalkıp "İyi ama Seyit Rıza da büyük bir haindi" diyorlar.
- Biz "Çoluk çocuk dinlemediler, hamile kadınları bile süngülediler, aloo" diyoruz.
Ama Karakola Baskın Yapılmıştı
- Adamlar kalkıp "Ama Dersim'de de iki karakola baskın yapılmıştı" diyorlar.
- Biz "Dersim halkını mağaralarda fareler gibi zehirlediler" diyoruz.
- Adamlar kalkıp "feodalite ah feodalite" falan diyorlar.
- Biz "Dersim derelerinde günlerce kan aktı" diyoruz.
- Adamlar kalkıp "İngiliz parmağı" diyorlar.
- Biz "Okuma yazma bildiği bile şüpheli 80'lik pir ü fani Seyit Rıza'ya yapılan cinayettir" diyoruz. - Adamlar kalkıp Seyit Rıza'nın "Ekselansları" diye İngilizlere mektup yazdığından söz ediyorlar.
İngiliz'e Mektubun Bedeli 15 Bin Kişinin Katledilmesi midir?
- Biz "İngiliz'e mektup yazılmış olsa dahi bunun bedeli 15 bin kişinin katledilmesi midir?" diye soruyoruz.
- Adamlar kalkıp "Biraz tatsız şeyler de olmuş canım, abartmayalım" diyorlar.
- Biz "Ortada bir isyan yoktu ya... Hadi diyelim ki vardı... Peki çoluk çocuk niye öldürüldü?" diye soruyoruz.
- Adamlar kalkıp "Açma o defterleri, açma o defterleri" diye cevap veriyorlar.
- Biz "katledilen bebeklerden, kadınlardan, ihtiyarlardan" söz ediyoruz.
- Adamlar kalkıp "Halk feodal derebeylerinden kurtarılmıştır" diyorlar.
- Biz "sürgünlerden, kayıp kızlardan, cinayetlerden, mezarsız ölülerden" söz ediyoruz.
- Adamlar kalkıp "Dersim'e medeniyet getirildi" diyorlar.
Ne Demişti Seyit Rıza
Dersim katliamını mazur göstermeye çalışanlar ne diyorlar? Diyorlar ki: - Olaylarda İngiliz parmağı vardı...
- Bir kalkışma vardı.
- Eşkıyalık yapıyorlardı.
- Vergi vermiyorlardı. Falan filan...
En iyisi ben susayım da bütün bunlara Seyit Rıza yanıt versin. Ne demişti Seyit Rıza? "Ben sizin yalanlarınızla baş edemedim, bu bana dert olsun. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun" demişti.
YILMAZ ÖZDİL'İN DÜNKÜ YAZISI
Seyit Rıza'nın İngiltere ve Suriye'ye mektup yazdığını da kaydeden Özdil, Seyit Rıza'yı isyanın elebaşı olarak gösteriyor.
İşte Özdil'in 'Dersim'e ne Dersin?' Başlıklı o Yazısı
Dersim'i bombalayan...
Devlet değil, CHP.
PKK'yla masaya oturan...
AKP değil, devlet.
İyi di mi?
Başbakan Tunceli'ye Gelip Köprü Açılışı Yapacaktı
Sene 1937... Mustafa Kemal, başbakan Celal Bayar'la birlikte Tunceli'ye gelip, Murat Nehri üzerindeki Singeç Köprüsü'nün açılışını yapacaktı. Köprünün ucunda karakol vardı. Basıldı. 33 asker şehit edildi. Peşinden... Telefon hatları kesildi, pusular kuruldu, Mazgirt Köprüsü havaya uçuruldu, jandarma taburu vuruldu, 56 asker daha şehit oldu.
Film koptu.
Elebaşı Seyit Rıza'ydı...
Başbakanımızın "hikâyesi yürek burkucudur" dediği Seyit Rıza.
Kukla'ydı...
Kendisini oynatanların ipleri bıraktığını hissedince, paniğe kapıldı, İngiltere Dışişleri Bakanı'na mektup yazdı, Suriye'deki İngiliz Elçiliği'ne gönderdi.
Anadolu Çorak Toprak Kürdistan Bereketli
Yalvaran mektubunda, Anadolu için "çorak toprak" derken, "Kürdistan bereketli toprak diyordu... "Sayın ekselansları" diye başlıyor, "Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu, Dersim'e girmeye kalkıştı, Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık, direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı" diye vaziyeti anlatıyor, "sayın ekselanslarına sesleniyorum, hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum, en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum" diye bitiriyor, "Seyid Rıza" diye imzalıyordu.
Seyit Rıza'yı Masum Göstermeye Çalışıyorlar
Hal böyleyken... Seyit Rıza'yı "masum" göstermeye çalışan arkadaşlar, böyle bir mektubun asla varolmadığını iddia ediyor. Altında kabak gibi "Seyid Rıza" imzası bulunmasına rağmen, Seyit Rıza yazmadı, Nuri Dersimi yazdı diyorlar. Üstelik, sanki Fransa babamızın oğluymuş gibi, "o mektup Fransa'ya yazıldı, Fransa Devlet Arşivleri'nden doğrulamak mümkün" diyorlar.
Gel gör ki...
Londra'da The National Archives diye bi yer var. İngiltere devlet arşivi... Kayıt ofisine gidiyorsun, "FO 371/20864/E5529" numaralı belgeyi rica edebilir miyim kardeş diyorsun, hay hay deyip, yukardaki mektubu veriyorlar. 50 pens filan, fotokopisini alabiliyorsun.
Cumhurbaşkanı Frak Giymişken o Mektubu Alabilir
Demem o ki.
Taa 1937'ye gitmek zor ama...
Buckhingham Sarayı'yla The National Archives'in arası metroyla üç dakka.
Hazır, frak giyerek yakasına şövalye nişanını takan Cumhurbaşkanımız ordayken... Yemekte Windsor kuzusu ikram eden Kraliçe'ye "tarihimizle yüzleşelim" dese fena olmaz yani.
http://www.haber365.com/Haber/Ahmet_...Dersim_Yaniti/