Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Dil, Mantık & Zihin Felsefesi

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #101  
Alt 14-06-2021, 12:15
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.552
Standart

Ooff offf

Sen sahte bilinç üretiyorsun demiyorum
Din bilim ve felsefe üstyapı kurumu olarak sınıfsal karakterleri gereği idealizm üzerinden bunu üretir diyorum.

Kendi düşüncemi paylaşıyorum
Khaos şöyle yaptı böyle yaptı diyene kadar kendi yaptığına bak

Marksı peygamber beni de müridi ilan ettin
Habire saldırıyorsun sonra da saldırıya uğrayan mağdur olan yine sen oluyorsun

Dinler eskidi
Yeni protestan versiyonları var
New age inançlar var
Felsefe eskidi
Düşünce üzerine düşünmeyen
Malumatfuruşluk yapan iktidar ilişkilerini deşifre etmeyen kokuşmuş bir felsefe var
Bilim ise popüüler bilim üzerinden bu kokuşmuşluğun değirmenine su taşıyor

Sen kadın peygamberini bekle
Alıntı ile Cevapla
  #102  
Alt 14-06-2021, 12:49
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.552
Standart

"Kavramlarla düşünürüz"
Bu cümleyi milyon kere duydum.

Kimsenin dikkatini nasıl olur da çekmiyor
Madem kavramlarla düşünüyoruz
Efendiler düşüncemizi belirleyebilmek için kavramları gerçeklikten kopararak bizi yanlış bilince hangi disiplinler üzerinden nasıl manipüle eder.

Bu kesinlikle son iletimdir

Eğer kavramlarla düşünüyorsak
Efendiler bu kavramlara dair ne yapıyor
Bunu düşünmeyen bana yazmasın
Yorgunum cvp verecek halim yok

Konu Khaos tarafından (14-06-2021 Saat 14:09 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #103  
Alt 14-06-2021, 14:56
copernicus copernicus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 29 May 2021
Mesajlar: 109
Standart

Sanırım alıntı yapmayı bir türlü beceremedim.


Seçilen mahlasımın iddialı olmasını sanırım siz uydurdunuz. Diğer sanrılarınız gibi...
Konu ile de alakası yok sanırım. Alaka?

Bir eser bırakmak için yaşamıyorum açıkcası(Öyle bir kudretim, kaynağım da yok). Ben nokta bırakıp gideceğim. Benim eserim, kendi yaşantıma nokta olacak. Sizin öyle bir amacınız olduğunuzun farkındayım. Da, böyle soyut hipotezlerle olmaz. Allak' cılardan farkınız yok diyorum. Bilim zaten ibrahimi dinleri bitirmiş durumda zaten. Neden arayan kim? Ki neden arama ihtiyacındasınız? Ben kendi hayatımda bile nedensiz fiillerde bulunduğumu gözlem ve deneyimlemiş ve bilincine varmışken. Başkalarının neden aramasından banane veya düşünmek gerçeği aramak isteyen beyinlere ne?



Onlarda basit meseleyi karmaşıklaştırarak örtebileceklerini sanıyorlar. Sizde karmaşıklaştırarak, detaya boğarak "tanrı" sebep arama algısını yaratmağa çabalıyorsunuz. Benim gördüğüm bu. Siz ben demiyorum desenizde, dediğiniz bu. Ki, @khaos da aynı düşüncede sanırım...



***************************


Dinsizliğimi merak etmişsiniz. Dediğim gibi ben sizin gibi boş detaya boğulmam.
Evren yaratılmadı sonucu bize doğar doğmaz dayatılmış ibrahimi dinleri bitirmeye neden olarak yeterde artarda. Benim oturup size hayat hikayesi yazmama gerek yok.


Tanrı yoku kanıt diye bir şey olmaz. Olmayan şeyin olmadığını kanıtlama, araştırma gibi bir şey o-l-a-m-a-z.



Var olanı kimse inkar etmez. Bir şye ya vardır. Ya yoktur. Varsa herkes görür/algılar/duyar. İstisnalar kaide bozmaz. Varsa getirirler. Yoksa boş boş konuşur, kendilerini kandırır, sanrıları ile başkalarını rahatsız eder dururlar... Hasta hasta olduğunu, tedavi ihtiyacı olduğunu kabullenmedikçe. Tedaviye başlanmaz hülasa.
Alıntı ile Cevapla
  #104  
Alt 15-06-2021, 09:32
Enketum Enketum isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Nov 2018
Bulunduğu yer: Büyük suyun öte tarafı
Mesajlar: 122
Standart

"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
özgürlerle özgür gibi mi? kölelerle köle gibi mi?

kalemime boyunduruk kelepçe sağlayamayacaksın
bana tarihten sözde aşkın öne sürdüğün dürttüğün isimlerle yazılarımı ve düşüncelerimi karartıp sınırlayamayacak ve sözlerimin gücünü hafife alarak düşüremeyeceksin
buna alışmaya başlasan iyi edersin

yazdıklarını getir yazdıklarımı götür; yazılarım kadar yazı yaz; okurum kadar okur sağla!

üret ve üreterek karşı çık! kendi üretiminle;

kendi üretiminle savun! duvar orada

ben başıma hiç bir başı üstün çekmem

özgürlerle özgür gibi mi? kölelerle köle gibi mi?

kendi özgürlüğüne var mısın?

kuzeye yürü
kutba var
her tarafa bak
yönlere bak

bu küçük prens'in küresi

Bir atmacayı tutar gözünü bağlar aç bırakır elimden yemek alan kadar doyurmazsam en son bu yemeği yer ve elimden yemek yedikten sonra bana bağlıdır,
artık benim için yemek tutar, uçup gitmez
Onu engelleyen tutan bir şey yoktur, boyun eğme gerçekleşmiştir, korku gerçekleşmiştir, pes etme gerçekleşmiştir

Bir köpeğin atasını denetlersem soyları bir daha insana kolay kolay saldırmayacak

Bir kurt kendini öldürene kadar kafesimi parçalar

Kurt olmayı yeğlerim ya da diğerleriysem o kan soydan bir damla bile varsa o kana/soya çekmeyi yeğlerim hepsi bu:

Kalemimi böyle bilemem için sen bana yardımcı olmalısın? Bana getirdiklerin kurt muydu?

özgürlerle özgür gibi mi? kölelerle köle gibi mi?
Sevgili Ictenlik,

Size yazma nedenim kirmak, elestirmek degil. Sizi sahsen tanimiyor olsam da, sadece yazilarinizi takip ederek tespit ettigim durumunuz hakkinda meslegim geregi bir uyarida bulunmak istiyorum, halen yeterli icgorunuz oldugunu dusunerek. Giderek cagrisimlarinizin ve baglantili olarak dusunme ve yazarak bu verimliliginizi kayit altina alma konusunda faaliyetinizin arttigini gozlemliyorum. Oncesinde bir psikiyatrik gecmisiniz ve tedaviniz hakkinda yazmis oldugunuz hatirimda. Yine tekrar etmek istiyorum ki, amacim sizi kirmak degil kesinlikle. Gozlemim o ki; son zamanlarda artan sekilde maniye dogru kaymaktasiniz. Sadece bu konuda destek almanizin hem kisa, hem de uzun vadede yarariniza olacagi kanisindayim. Cok buyuk ihtimalle yasim sizden buyuktur, onerimi bir abi tavsiyesi olarak almanizi, degerlendirmenizi umuyorum. Hataliysam sizden ve buradaki herkesten ozur dilerim.

Sevgiyle, saglikla kalin.

Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. -RİNDLERİN AKŞAMI, Yahya Kemal BEYATLI
Alıntı ile Cevapla
  #105  
Alt 15-06-2021, 15:10
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Enketum´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Ictenlik,

Size yazma nedenim kirmak, elestirmek degil. Sizi sahsen tanimiyor olsam da, sadece yazilarinizi takip ederek tespit ettigim durumunuz hakkinda meslegim geregi bir uyarida bulunmak istiyorum, halen yeterli icgorunuz oldugunu dusunerek. Giderek cagrisimlarinizin ve baglantili olarak dusunme ve yazarak bu verimliliginizi kayit altina alma konusunda faaliyetinizin arttigini gozlemliyorum. Oncesinde bir psikiyatrik gecmisiniz ve tedaviniz hakkinda yazmis oldugunuz hatirimda. Yine tekrar etmek istiyorum ki, amacim sizi kirmak degil kesinlikle. Gozlemim o ki; son zamanlarda artan sekilde maniye dogru kaymaktasiniz. Sadece bu konuda destek almanizin hem kisa, hem de uzun vadede yarariniza olacagi kanisindayim. Cok buyuk ihtimalle yasim sizden buyuktur, onerimi bir abi tavsiyesi olarak almanizi, degerlendirmenizi umuyorum. Hataliysam sizden ve buradaki herkesten ozur dilerim.

Sevgiyle, saglikla kalin.
Sevgili Enketum;

Yorum için teşekkürler. Meslektaşınız Mutluhan İzmir diyor ki

Psikiyatrinin ana rehberi, bir hastalığın yerine başka bir hastalığın tanısının konulması için psikiyatrların eline Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızların sayısından daha fazla olasılık sunuyor.
Bu bilimsel gözlemden yola çıkarak tanıyı reddettim ya da onu bir kuantum kesinsizlik olarak ele alıyorum.

Bir diğeri burada karşılaştığımız Khaos benden daha eski tanılı Bipolardır ve maniyi tetikleyecek şeyler tüketip tüketmediği konusunda endişeliyim. En çok ve önce ona destek olmayı rica ediyorum.

Antidepresan ilaçların gereksiz yükseklikteki dozlarda ve gereğinden uzun sürelerde kullanılmaları bipolar hastalıkların tetiklenmesine neden olmaktadır. Yaygınlaşan yeni nesil antidepresan kullanımı nedeniyle bipolar hastalıkların görülme sıklıklarında son elli yılda ciddi artışlar gözlenmektedir

ABD. Kanada İngiltere gibi ülkelerde yeni nesil antidepresanların kullanımından sonra Bipolar teşhisleri 100 kat artmıştır.

Mutluhan İzmir

https://www.facebook.com/drmutluhani...66913763608024
İkinci ifade için linki şu an bulamadım ancak yine aynı "sağlıklı yaşıyoru"z grubunda bir gönderiden

Bipolar tablo bir geçici psikoz tablosudur

Buradaki yorum bölümünden
https://www.facebook.com/drmutluhani...66913763608024
Aynı şeyi size de yazmış olayım.
2012 de ayaküstü Bipolar teşhis edildim.
2019 da antidepresana ya da ani ilaç kesmeye bağlı manik kayma kavramını duydum (ayrıca serotonin sendromu gibi kavrmlara ve başka kavramlara da eriştim). Döndüm kendi geçmişimi gözden geçirdim. Mani atağım öncesinde ani Prozac ve ani concor (beta bloker) kesmiştim. Bazıları tıp literatürüne girmiş bazıları girmemiş, ağrı kesici, antibiyotik, mide ilacı vb kaynaklı maniler duydum.

2012 yılından sonra bir daha asla hiç bir psikiyatri ilacı tüketmedim ve sözde Bipolar gruplarında insanların şiddetli atak dediği biçimde ve benim 2012 dönemi sonrasında yaşadığım karmaşa ölçütünde hiç bir atak yaşamadım. Yaşıyor idiysem de hem sıklık hem güç olarak dalga dalga azaldı ve azalıyor. Ancak 2012 dediğim sonrası etki çok uzun yılar yayılıyor bu gerçek ve tam sıfırlanmadı ancak her yıl azalıyor.

Uykusuz kalmadıkça ve aşırı uyarıcı tüketmedikçe bu anlamda çok ciddi bir sorun deneyimlemiyorum ama evet bir ölçü de muhtemelen nörolojik, kimyasal hasar vb olabilir var tam eskisi gibi değilim ancak durumu yönetebiliyorum. İlginiz için teşekkür ederim

Ben hiç bir zaman mani kaynaklı hastanelik olmadım, Psikiyatrik tanıya hiç bir tedavi ve yatış sürecim hastane deneyimim olmadı ve bu anlamda tıbbi ilaç kullanmadım ve hayatımdaki tek psikiyatri ziyaretim 2012 de aile ısrarı ile oldu ve girdim çıktım

Bu son bir kaç hafta da evet eve tıkılıp yazıyorum ve uyku düzenim değişti. Bu anlamda çok kısmen daha maniğim ancak kesinlikle tıbbi müdahale gerektirecek durumum yok. Çok teşekkür ederim

Şuna da açıklık kavuşturayım benim hiç bir psikiyatrik tanı ve tedavi geçmişim yok

Bipolar nörolojik bir tanı olmalı çünkü nöroloji doktoru tarafında nöroloji muyanesinde bu tanı kondu ve nöroloji doktoruna uyuşma gibi yakınmalarla gitmiştim.

Prozac-ı bana bir beyin sinir omurilik cerrahı yazdı . Sözde kazaya bağlı uzun süre yatma ve fiziksel travmaya bağlı. Bu ilaç bana ilk verildiğinde yirmilerdeydim onu şeker hapı sanıyordum ve başka ilaçların içine karışık verildi.:

İkinci kez kullanımım bilinçsiz reçetesiz bu kullanıma vurgu yapıyor. Yani bu bilinçsizliğin sebebi de yine onu bana ilk kez veren değil mi?

Hayatımda ki ilk ve tek psikiyatri ziyareti sonucu muhtemel doktorun babam aracılığıyıla bana koyduğu tanı (Babam sormuş nesi var ne yapalım?) "Bunu Bakırköy'e götürün" olmuş.
O tanı da babamın işine gelmedi hem İstanbul uzak, hem beni denetleyemezdi, yani imkansızdı...

Son olarak çağrışımlamanın artması bunu kayıt altına alma denen. Ketozda ve düşük şeker tüketiminde çok daha stabil-dengeli kalınabiliyor ancak ekonomik sosyal bağımlar var ve aileyle yaşıyorum .

Sizin destek alma dediğiniz hastane ziyareti. Olmayan ulu tanrı korusun onların ilaçları mani ve psikoza geçit verir yol açar .
Ben yandım siz yanmayın allah aşkına

Benim için hiç endişelenmeyin çok teşekkür ederim. Burada fındık hasadı yaklaşıyor. Bir kaç hafta sonra rutin bir fiziksel aktivite süreci başlayacak ve sabah 9 da kalkıyor ve tüm gün terleyerek çalışıyor olacağım. 4.-5. günde bu halimden eser kalmayacak..

Son bir ekleme sunmak istiyorum. Türkiyenin 50 bin üyeye yaklaşan (genel sağlık ve kilo verme grubu görünümündeki) en büyük "Ketojenik Diyet" sosyal medya grubu; yurtdışında Bipolar tanısı alan ve doktoru tarafından kendisine bu diyet tavsiye edilen bir manik tarafından kuruldu.

Bizler toplumsal damgalama (stigma) ve ayrımcılık denenler ya da sorunu mental - kimyasal bir bozukluk ve karmaşa dışında akıl hastalığı gibi kategorize edenlerle ilgili topluma dönük sizlerden yardım ve bilgilendirme bekliyoruz. Üzerinde Bipolar yazan % 40 engelli raporuyla iş arayamıyoruz. 6 ay ilaç kullanmaksızın engelli raporu talep edemiyoruz. ve başka uzayan sorunlarımız var.

Bipolar tıbbi olarakta mental disorder tanımına uygun ve dahildir bu mental (bilişsel ve zihinsel) bozukluk demektir. Mental bir bozukluğun ölçütü olmadığına göre yine bu tanı genel kimyasal karışıklık ve beyine atıfta bulunur. Sirkadyen döngünün bozulması-bozuk olması, kan şekeri dağınıklığı ve insülin direncinin atması ve hatta diyabet riskinin üç kat artışı gibi olgularla temel gözlemler verir.

Bipolar tanısı diyabet tanısı gibi artıyor ve artmaktadır. Bu incelenebilir. Bugün %2,5 olan tanının psikiyatrik ilaç ticareti durdurulmazsa ya da bu ilaçları kesme ve bırakma bilincine dair çok yavaş tanımı geliştirilemezse 4-5 lere gideceğini düşünüyorum

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #106  
Alt 15-06-2021, 16:28
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Üstteki yorumun uzantısıdır.

Enketum´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Ictenlik,

Size yazma nedenim kirmak, elestirmek degil. Sizi sahsen tanimiyor olsam da, sadece yazilarinizi takip ederek tespit ettigim durumunuz hakkinda meslegim geregi bir uyarida bulunmak istiyorum, halen yeterli icgorunuz oldugunu dusunerek. Giderek cagrisimlarinizin ve baglantili olarak dusunme ve yazarak bu verimliliginizi kayit altina alma konusunda faaliyetinizin arttigini gozlemliyorum. Oncesinde bir psikiyatrik gecmisiniz ve tedaviniz hakkinda yazmis oldugunuz hatirimda. Yine tekrar etmek istiyorum ki, amacim sizi kirmak degil kesinlikle. Gozlemim o ki; son zamanlarda artan sekilde maniye dogru kaymaktasiniz. Sadece bu konuda destek almanizin hem kisa, hem de uzun vadede yarariniza olacagi kanisindayim. Cok buyuk ihtimalle yasim sizden buyuktur, onerimi bir abi tavsiyesi olarak almanizi, degerlendirmenizi umuyorum. Hataliysam sizden ve buradaki herkesten ozur dilerim.

Sevgiyle, saglikla kalin.
Sevgili Enketum

Bipolar Disorder'ın ve mani atağının bilindik bir spesifik tedavisi ve bu anlamda tedavi ajanı aslında yoktur.

Tesadüfen keşfedilmiş lityum'un kısmen duygu durum düzenleyici olarak işe yaradığı öne sürülüyor ve pek çok kişi eminim bundan fayda görüyor ancak uzun dönem kullanımları böbrek başta organ hasarları, kalıcı kronik sorunlarla ilişkilidir. Lityum un nasıl ve neden çalıştığını nasıl işe yaradığını hala anlamaya ve çözmeye çalışıyorlar.

Bir çok Bipolar hastası (hastası demek zorunda bırakılıyorum aslında tanım hastalık değil rahatsızlık ve bozukluktur) kanında lityum düzeyi düşük olduğu için Bipolar hastası olduğunu sanıyor.
Son 3 ay içinde yapılmış iki ayrı sosyal medya tartışması kayıtlarıyla da bunu gösterebilirim. Hasta bozukluğu ya da sorunu hakkında bilgilendirilmemiş gözüküyor. Lityumum eksik diyor.

İkinci en çok kullanılan ama spesifik olarak Bipolar ilacı olmayan ilaç; Valporik asit dediğimiz antiepileptiktir. Örneğin tiroid operasyonu geçirmiş ve safrası alınmış birine doktor lityum yerine bunu yazar ya da ikinci seçenek olarak lityumdan sonra bunu dener. Üçüncü olasılıkta şudur lityum kullanan hasta takip edilir ve en ufak böbrek fonksiyonu sorununda lityumu kesilir.
Valporik asit Fransa da sakat bebek doğumlarıyla ilşkilendirilen uzun bir dava sürecinin konusu olmuş ve bu dava sonucu ancak uyarı etiketi sağlanabilmiş bu anlamda yüklü ceza almış bir ilaçtır..

2020 yılında Antalya da iki genç muhtemelen bu ya da yakın bir ilaca bağlı olarak Stevens Johnson Sendromu (vücudunda yanma ve morluklar olması) durumu yaşadı. Doktorun dediği şuydu. Çok felsefik konuşuyordu ben de antiepileptik reçete ettim. Yani bir antiepileptikin neye göre reçete edildiğini gözlemleyin. Genç sınav stresiyle başetmek için doktora gitmişti.

Bipolar da antidepresanların maniyi kötüleştirdiği ve manik kaymaya yaptığı artık oldukça gözlemlendiği-bilindiği ve DSM 5 e de Tip 2 ' Bipolar bunu ifade edecek biçimde sızdığı ve konu artık tartışıldığı için üçüncü kullanılan ilaç grubu antipsikotikler. Antipsikotiklerin beyni küçülttüğü tartışılıyor.
Ben antipsikotik kullanan insanlarla görüşen biri olarak; o ilacı ben ölsem almam. Dış gözlem. Kişinin zihin durumu. Bana yeterli. Bu ilaçlar gerçekten şizofren gibi tanı ve durumlarda özellikle ses duyma gibi sorunlarda sesleri gerçekten kesiyor ve kişinin sorununu geçici çözüyor. Buna katılıyorum ve gözlemledim. Geçici kullanımına çok yavaş yavaş kesilmesi ile birlikte asla tam olarak karşı değilim ancak özellikle ilk dönem psikozda genç ve ergenlere şeker gibi dağıtılmamalıdır, uzun süre kullandırılmamalıdır, mutlaka aşamalı kesilmelidir ve bu kesilme konusu belirsizdir. Literatür ve kılavuzlar ilaç kesme için yetersiz gözükmekte. Bu sivil örgütlenemeyle çözülüyor ve böyle çözümlendiği literatüre sızdı bile.

Mani (ya da bir ölçü de) psikoz yaşayan biri olarak biliyorum ki çok zor bir tablodur. Tıbbın da elinde sihirli deynek ya da çözüm olmayışını anlıyorum. Bu insanlara yardım edilmeli onu da anlıyorum ancak kullanılan tedavi protokollerinin güncelliği, geçerliliği ve işe yararlığı sorgulanmalı ve alternatifleri aranmalıdır.
Bu süreçlere Orta Çağ karanlığı gibi insandan korkan bir müdahaleyle yaklaşılmalıdır. Tıp sisteminin aile ve toplumun verdiği/yaptığı tam da budur. Tüh vah bitti, sıyırdı, hayatı kaydı, artık adam olmaz, evlenemez de bu ve çalışamaz biz bununla ne yapacağız.
Damarlarında o ilkelliği hissediyorsun müdahale biçiminde; her anlamda ve süreçte.

Bu ilaçlar deneysel ve deneme yanılma yöntemiyle kullandırılmaktadır. Hasta saha da denektir.
Bu anlamda yeterli geri bildirim henüz almıyorlar. İlaçların ürettiği sorunları doktorlar dinlemiyor (hastalık sorun nüksü etiketi yiyor?) akademik olarak yan etkileri geri kazandırmıyorlar.

survivingantidepressants org sitesinin kurucusu bir ilaç kesip etki deneyimleyip tam 50 ayrı psikiyatrist ziyaret etti ve hepsi ona hastalık nüksü dedi. Dahiliyecisine genel kontrole gitmiş o arada iş stresinden yakınmıştı. Ona dahiliye de Paxil reçete edildi. Psikiyatrik hiç bir tanısı yoktu ne kullandığının belki farkında bile belki değildi. Eminim dahiliye tanısı ya da teşhisi de sosyal fobi ya da diğer değildi. Yani tanımlı bir hastalık yoktu. 40 lı yaşlarda normal bireydi.

Hastaya objektif açık bilgi sağlanmıyor.
Mesela Bipolarda en önemli bilgi teknolojik mavi ışıktan korunma ve sirkadyen döngü uyumu ve uyku düzeni sağlama, hastaya verilmiyor

Diyabet riskinin arttığı bilgisi hastaya verilmiyor.

Akademiler akademi ise kendini geliştirmeli. Ketojenik diyet epilepsi yönetiyor . Mental sorunlarda ne kadar işe yarayabileceği hala tartışılıyor ama bunu tartışsak kavga ve müdahale ile karşılaşıyoruz. En geçerli ilaç bir tuz/mineral/elektrolitten sonra bir antipepileptikse ve en belirli olgu uykusuzluk sonrası 3-4 kat artan insülin direnci ve diyabet riskiyse diyette sorgulanmalı. Kiminle tartışmak istesek kavga ve müdahaleyle karşılaşıyoruz.

Melatonin (uyku hormonu) desteği kullanımı gibi bir şey. Bu tip bir bilgiyi ancak ancak eşeleye eşeleye web de belirli gruplara erişirseniz alabiliyorsunuz .Tersten bakılınca büyük bir bilgi gizleme sistemi inşa edildiğini görürsünüz. Bu size komik gelebilir. Ben bunu yaşadım. Hala aksi ile boğuşuluyor. Ben komplocu sanılıyorum. Hayır değil ..

Yazdığım bir gruba Almanya'dan bir Türk eczacı geliyor. Bize melatonin tavsiye ediyor. Psikiyatrik tanı ve Bipolarınız varsa tavsiye diyor ve edebiliyor. Kendi eczanesi yayınlıyor. Bu türden içerik dolu.

Psikiyatri sistemine giren insan hayvan muamelesiyle karşılaşmış hissediyor. web gruplarına yazılan bu. Yani kendine sunulan pembe dünyaya bakıyor , filmlere romanlara bakıyor ve bu aynı şey değil, aynı dünya değil!

Bipolar'ın ya da aslında mental disorder'ların diyelim belirli bir etiyolojisi yoktur, etiyolojisi (kökeni) bilinmemektedir spesifik bir çözüm ve tedavileri de bu anlamda olacağını varsaymak ne kadar doğru? .Tedaviler deneyseldir tanılar subjektif ya da subjektif üzerinden objektife yaklaşma, genelleştirme yaklaşımına dayanır.

Şimdi tedaviyi reddettiğim bir varsayımdır, tedavi sunulmuyor ve tedavi opsiyonu dar ve tedavi mi tartışılır. Eğer tedavi olasılığı/umudu görseydim onu alır ve olurdum denerdim.

Mani kaynaklı Bipolar tanısı aldıysanız artık geri dönülemez biçimde %40 engeliniz tanımlandı.
Yani bu %40 artık hiç tedavi edilemeyecek bunu sistem tanıyor. Psikozlarda %80 e kadar gidiyor.

Mani yaşamış birinin tanımlı engeli "0" a doğru geri yol almıyor... Geri dönüşümsüz...

Sonuç olarak; biz engelli bireylere yeterli destek sağlanmıyor. İş aramak zorunda bırakılıyoruz. Toplumsal alan da %40 engel tanınmıyor. Akıl hastalığı şüphesiyle yaklaşılıyoruz iş bulamıyor ya da düzenli çalışmakta zorlanıyoruz sosyal kamusal destek yok. Asıl sorunumuz budur. Bu aralık düzenlenirse diğer sorun hafifler. O yüzde %40 raporu toplumun yüzde 2,5 ila 3 ünün alma hakkı var binde biri zor başvuruyor. EKPSS ye girme ve devlete memur olarak yerlşeme umudu ve erken emekli olma dışında raporun hiç bir toplumsal karşılığı yok. Damgalanmış olma iş arama ve bulma zorluğuyla karşı karşıyasın. Biz buna toplum kösteği ve antidesteği diyoruz. Düşen bir tekme de sen vur! Gerçek ve öncelikli tedavi yardımı bu sorunların giderilmesine toplumsal katkı olacak.

Şunu gördüm. Genç kız ergenlik bunalımı yaşıyor .Elinde telefon bir de pandemi sabaha kadar mavi ışıklı led ekrana bakarak yazışıyor uykusuz kalıyor bir de üstüne karşı tarafla ,bulduğu sanal sevgiliyle kavga edip hırçınlaşıyor. Ailesi götürelim Psikiyatristle konuşalım diyor (terapi var sanıyor, bilgi verme pedagojik yardım alacağını sanıyor ve da-nı-şı-yor) Kırmızı odadaki gibi bizi dinleyecek Psikiyatrist imgesi. Uzman bize destek versin. Üç dakka da iki ilaçla odadan çıkıyor. Sonra doktor verdi diye kullanıp daha önce hiç olmayan ağrı ve kasılmalarla web gruplarında çözüm aramaya başlangıç ya da mani tablosu ve Bipolar tanısı ile anneannesi internette gezgin oldu.

8 saat aralıksız takıntılı bir sosyal medya profilini (instagram) gözetleyen var. Telefon elinde bu psikoz oluyor, doktora açılmadı "b" şikayetle gitti ve süreci doktora açmadı ve anlatmadı.
Mavi ışık diye bir şey var.
Ergen insan hormon salımı; yaşıt akran bireylerle sosyalleşmelidir.

Psikiyatrinin ana rehberi, bir hastalığın yerine başka bir hastalığın tanısının konulması için psikiyatrların eline Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızların sayısından daha fazla olasılık sunuyor.

https://www.facebook.com/drmutluhani...84484308517640

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.

Konu "ictenlik" tarafından (15-06-2021 Saat 17:27 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #107  
Alt 15-06-2021, 22:04
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Bu yazıya ithafen iç link




Otorite ile birlikte, otoritenin örgütlemiş ve motive etmiş olduğu "kuru kalabalık" da, bu filozoflardan rahatsızlık ve huzursuzluk duyarlar;

ve onlara adeta, toplumun bünyesinden söküp atılması gereken birer hastalıkmış gibi yaklaşırlar.

Rahatsız etmeyen, huzursuzluğa yol açmayan, tehlikeye atılmayan her felsefe, "tarihsel olmak" şöyle dursun; gündelik, kaba, çıkarcı ve çoğu zaman ikiyüzlü bir söylemin temsilcisinden başka bir şey değildir.

https://www.gazeteduvar.com.tr/forum...ar-borazanidir

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:57 .