Üstteki yorumun uzantısıdır.
Enketum´isimli üyeden Alıntı
Sevgili Ictenlik,
Size yazma nedenim kirmak, elestirmek degil. Sizi sahsen tanimiyor olsam da, sadece yazilarinizi takip ederek tespit ettigim durumunuz hakkinda meslegim geregi bir uyarida bulunmak istiyorum, halen yeterli icgorunuz oldugunu dusunerek. Giderek cagrisimlarinizin ve baglantili olarak dusunme ve yazarak bu verimliliginizi kayit altina alma konusunda faaliyetinizin arttigini gozlemliyorum. Oncesinde bir psikiyatrik gecmisiniz ve tedaviniz hakkinda yazmis oldugunuz hatirimda. Yine tekrar etmek istiyorum ki, amacim sizi kirmak degil kesinlikle. Gozlemim o ki; son zamanlarda artan sekilde maniye dogru kaymaktasiniz. Sadece bu konuda destek almanizin hem kisa, hem de uzun vadede yarariniza olacagi kanisindayim. Cok buyuk ihtimalle yasim sizden buyuktur, onerimi bir abi tavsiyesi olarak almanizi, degerlendirmenizi umuyorum. Hataliysam sizden ve buradaki herkesten ozur dilerim.
Sevgiyle, saglikla kalin.
|
Sevgili Enketum
Bipolar Disorder'ın ve mani atağının bilindik bir spesifik tedavisi ve bu anlamda tedavi ajanı aslında yoktur.
Tesadüfen keşfedilmiş lityum'un kısmen duygu durum düzenleyici olarak işe yaradığı öne sürülüyor ve pek çok kişi eminim bundan fayda görüyor ancak uzun dönem kullanımları böbrek başta organ hasarları, kalıcı kronik sorunlarla ilişkilidir. Lityum un nasıl ve neden çalıştığını nasıl işe yaradığını hala anlamaya ve çözmeye çalışıyorlar.
Bir çok Bipolar hastası (hastası demek zorunda bırakılıyorum aslında tanım hastalık değil rahatsızlık ve bozukluktur) kanında lityum düzeyi düşük olduğu için Bipolar hastası olduğunu sanıyor.
Son 3 ay içinde yapılmış iki ayrı sosyal medya tartışması kayıtlarıyla da bunu gösterebilirim. Hasta bozukluğu ya da sorunu hakkında bilgilendirilmemiş gözüküyor. Lityumum eksik diyor.
İkinci en çok kullanılan ama spesifik olarak Bipolar ilacı olmayan ilaç; Valporik asit dediğimiz antiepileptiktir. Örneğin tiroid operasyonu geçirmiş ve safrası alınmış birine doktor lityum yerine bunu yazar ya da ikinci seçenek olarak lityumdan sonra bunu dener. Üçüncü olasılıkta şudur lityum kullanan hasta takip edilir ve en ufak böbrek fonksiyonu sorununda lityumu kesilir.
Valporik asit Fransa da sakat bebek doğumlarıyla ilşkilendirilen uzun bir dava sürecinin konusu olmuş ve bu dava sonucu ancak uyarı etiketi sağlanabilmiş bu anlamda yüklü ceza almış bir ilaçtır..
2020 yılında Antalya da iki genç muhtemelen bu ya da yakın bir ilaca bağlı olarak Stevens Johnson Sendromu (vücudunda yanma ve morluklar olması) durumu yaşadı. Doktorun dediği şuydu. Çok felsefik konuşuyordu ben de antiepileptik reçete ettim. Yani bir antiepileptikin neye göre reçete edildiğini gözlemleyin. Genç sınav stresiyle başetmek için doktora gitmişti.
Bipolar da antidepresanların maniyi kötüleştirdiği ve manik kaymaya yaptığı artık oldukça gözlemlendiği-bilindiği ve DSM 5 e de Tip 2 ' Bipolar bunu ifade edecek biçimde sızdığı ve konu artık tartışıldığı için üçüncü kullanılan ilaç grubu antipsikotikler. Antipsikotiklerin beyni küçülttüğü tartışılıyor.
Ben antipsikotik kullanan insanlarla görüşen biri olarak; o ilacı ben ölsem almam. Dış gözlem. Kişinin zihin durumu. Bana yeterli. Bu ilaçlar gerçekten şizofren gibi tanı ve durumlarda özellikle ses duyma gibi sorunlarda sesleri gerçekten kesiyor ve kişinin sorununu geçici çözüyor. Buna katılıyorum ve gözlemledim. Geçici kullanımına çok yavaş yavaş kesilmesi ile birlikte asla tam olarak karşı değilim ancak özellikle ilk dönem psikozda genç ve ergenlere şeker gibi dağıtılmamalıdır, uzun süre kullandırılmamalıdır, mutlaka aşamalı kesilmelidir ve bu kesilme konusu belirsizdir. Literatür ve kılavuzlar ilaç kesme için yetersiz gözükmekte. Bu sivil örgütlenemeyle çözülüyor ve böyle çözümlendiği literatüre sızdı bile.
Mani (ya da bir ölçü de) psikoz yaşayan biri olarak biliyorum ki çok zor bir tablodur. Tıbbın da elinde sihirli deynek ya da çözüm olmayışını anlıyorum. Bu insanlara yardım edilmeli onu da anlıyorum ancak kullanılan tedavi protokollerinin güncelliği, geçerliliği ve işe yararlığı sorgulanmalı ve alternatifleri aranmalıdır.
Bu süreçlere Orta Çağ karanlığı gibi insandan korkan bir müdahaleyle yaklaşılmalıdır. Tıp sisteminin aile ve toplumun verdiği/yaptığı tam da budur. Tüh vah bitti, sıyırdı, hayatı kaydı, artık adam olmaz, evlenemez de bu ve çalışamaz biz bununla ne yapacağız.
Damarlarında o ilkelliği hissediyorsun müdahale biçiminde; her anlamda ve süreçte.
Bu ilaçlar deneysel ve deneme yanılma yöntemiyle kullandırılmaktadır. Hasta saha da denektir.
Bu anlamda yeterli geri bildirim henüz almıyorlar. İlaçların ürettiği sorunları doktorlar dinlemiyor (hastalık sorun nüksü etiketi yiyor?) akademik olarak yan etkileri geri kazandırmıyorlar.
survivingantidepressants org sitesinin kurucusu bir ilaç kesip etki deneyimleyip tam 50 ayrı psikiyatrist ziyaret etti ve hepsi ona hastalık nüksü dedi. Dahiliyecisine genel kontrole gitmiş o arada iş stresinden yakınmıştı. Ona dahiliye de Paxil reçete edildi. Psikiyatrik hiç bir tanısı yoktu ne kullandığının belki farkında bile belki değildi. Eminim dahiliye tanısı ya da teşhisi de sosyal fobi ya da diğer değildi. Yani tanımlı bir hastalık yoktu. 40 lı yaşlarda normal bireydi.
Hastaya objektif açık bilgi sağlanmıyor.
Mesela Bipolarda en önemli bilgi teknolojik mavi ışıktan korunma ve sirkadyen döngü uyumu ve uyku düzeni sağlama, hastaya verilmiyor
Diyabet riskinin arttığı bilgisi hastaya verilmiyor.
Akademiler akademi ise kendini geliştirmeli. Ketojenik diyet epilepsi yönetiyor . Mental sorunlarda ne kadar işe yarayabileceği hala tartışılıyor ama bunu tartışsak kavga ve müdahale ile karşılaşıyoruz. En geçerli ilaç bir tuz/mineral/elektrolitten sonra bir antipepileptikse ve en belirli olgu uykusuzluk sonrası 3-4 kat artan insülin direnci ve diyabet riskiyse diyette sorgulanmalı. Kiminle tartışmak istesek kavga ve müdahaleyle karşılaşıyoruz.
Melatonin (uyku hormonu) desteği kullanımı gibi bir şey. Bu tip bir bilgiyi ancak ancak eşeleye eşeleye web de belirli gruplara erişirseniz alabiliyorsunuz .Tersten bakılınca büyük bir bilgi gizleme sistemi inşa edildiğini görürsünüz. Bu size komik gelebilir. Ben bunu yaşadım. Hala aksi ile boğuşuluyor. Ben komplocu sanılıyorum. Hayır değil ..
Yazdığım bir gruba Almanya'dan bir Türk eczacı geliyor. Bize melatonin tavsiye ediyor. Psikiyatrik tanı ve Bipolarınız varsa tavsiye diyor ve edebiliyor. Kendi eczanesi yayınlıyor. Bu türden içerik dolu.
Psikiyatri sistemine giren insan hayvan muamelesiyle karşılaşmış hissediyor. web gruplarına yazılan bu. Yani kendine sunulan pembe dünyaya bakıyor , filmlere romanlara bakıyor ve bu aynı şey değil, aynı dünya değil!
Bipolar'ın ya da aslında mental disorder'ların diyelim belirli bir etiyolojisi yoktur, etiyolojisi (kökeni) bilinmemektedir spesifik bir çözüm ve tedavileri de bu anlamda olacağını varsaymak ne kadar doğru? .Tedaviler deneyseldir tanılar subjektif ya da subjektif üzerinden objektife yaklaşma, genelleştirme yaklaşımına dayanır.
Şimdi tedaviyi reddettiğim bir varsayımdır, tedavi sunulmuyor ve tedavi opsiyonu dar ve tedavi mi tartışılır. Eğer tedavi olasılığı/umudu görseydim onu alır ve olurdum denerdim.
Mani kaynaklı Bipolar tanısı aldıysanız artık geri dönülemez biçimde %40 engeliniz tanımlandı.
Yani bu %40 artık hiç tedavi edilemeyecek bunu sistem tanıyor. Psikozlarda %80 e kadar gidiyor.
Mani yaşamış birinin tanımlı engeli "0" a doğru geri yol almıyor... Geri dönüşümsüz...
Sonuç olarak; biz engelli bireylere yeterli destek sağlanmıyor. İş aramak zorunda bırakılıyoruz. Toplumsal alan da %40 engel tanınmıyor. Akıl hastalığı şüphesiyle yaklaşılıyoruz iş bulamıyor ya da düzenli çalışmakta zorlanıyoruz sosyal kamusal destek yok. Asıl sorunumuz budur. Bu aralık düzenlenirse diğer sorun hafifler. O yüzde %40 raporu toplumun yüzde 2,5 ila 3 ünün alma hakkı var binde biri zor başvuruyor. EKPSS ye girme ve devlete memur olarak yerlşeme umudu ve erken emekli olma dışında raporun hiç bir toplumsal karşılığı yok. Damgalanmış olma iş arama ve bulma zorluğuyla karşı karşıyasın. Biz buna toplum kösteği ve antidesteği diyoruz. Düşen bir tekme de sen vur!
Gerçek ve öncelikli tedavi yardımı bu sorunların giderilmesine toplumsal katkı olacak.
Şunu gördüm. Genç kız ergenlik bunalımı yaşıyor .Elinde telefon bir de pandemi sabaha kadar mavi ışıklı led ekrana bakarak yazışıyor uykusuz kalıyor bir de üstüne karşı tarafla ,bulduğu sanal sevgiliyle kavga edip hırçınlaşıyor. Ailesi götürelim Psikiyatristle konuşalım diyor (terapi var sanıyor, bilgi verme pedagojik yardım alacağını sanıyor ve da-nı-şı-yor) Kırmızı odadaki gibi bizi dinleyecek Psikiyatrist imgesi. Uzman bize destek versin. Üç dakka da iki ilaçla odadan çıkıyor. Sonra doktor verdi diye kullanıp daha önce hiç olmayan ağrı ve kasılmalarla web gruplarında çözüm aramaya başlangıç ya da mani tablosu ve Bipolar tanısı ile anneannesi internette gezgin oldu.
8 saat aralıksız takıntılı bir sosyal medya profilini (instagram) gözetleyen var. Telefon elinde bu psikoz oluyor, doktora açılmadı "b" şikayetle gitti ve süreci doktora açmadı ve anlatmadı.
Mavi ışık diye bir şey var.
Ergen insan hormon salımı; yaşıt akran bireylerle sosyalleşmelidir.