breymin´isimli üyeden Alıntı
Sevgili prometeheus,hayatimda cooook SIKINtili dönemler gecirdim ve hala düze cikmis deyilim ama gecmisden biraz daha iyiyim,bu uzum ve SIKINtili döneme hep bir tanri inanciyla dayanabildim, herzaman dua etdim huzur buldum ,yoksa timarhanelik olabilirdim yada öteki dünya ama o inandigim tanri hep yanimdaydi ve bu zorluklari onunla asdim ,simdi düze cikinca ona sirt cevirmek bana yakismaz,yapamamda bu kalleslik olur.
|
Değerli breymin,
Sizi çok iyi anlıyorum.Deist insanlar "müslüman"dan çok daha tutarlı insanlardır.(tabii ki bu bir genellemedir ve istisnalar var)
Kişiye özel bir sınav sisteminin varlığından bende uzun zamandır şüpheleniyorum.
Çünkü insanların hayatlarından kesitleri incelediğinizde göreceksiniz ki, tesadüf gibi görünen olaylar zinciri aslında hiç de tesadüf değilmiş.
Bunun o AN da anlamak insan için çok zor...Ancak zaman içinde ve geçmişe baktığınızda bir takım ip uçlarını görebiliyorsunuz.
Bu "sınav" zorluklara göğüs germe ve isyanın ne kadar ertelenebildiği ile ilgili.
Her AN bir resimkaresi.Her resim karesi bir KANIT.
Her işte/oluşta bir "hayr" vardır anlayışı aslında bir teslimiyetin göstergesidir.
Bu teslimiyet insanın ne yaparsa yapsın,son belirleyici olmadığını anlatır.
Ancak çaba göstermek ayrı bir konu...
Travmalar ve Sarsıntılar yumurtanın kabuğunu çatlatırlar.
Cesaretini toplayan insan yumurtanın akını geçmeye ve sarısına ulaşmaya karar verir.
İçe doğru bir yolculuktur bu.
Ancak bu yolculukta EGO bir ayak bağıdır."Maskeci" diye tanımladığım bu "Güç" bu yolculukta çeşitli Tuzaklar hazırlar.Çok kurnazdır.
Yansıtma,Mantığa bürünme ve daha başka bir çok hünerleri vardır.
Yumurtaya ulaşan "sperm" artık YOKtur.
Ama başka bir oluşumu başlatmıştır.
Sözlerim "benzetmeler" ile dolu, anlamadığınız noktaları sormaktan çekinmeyiniz lütfen.
Saygılar...