Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > Hristiyanlık

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #81  
Alt 25-07-2011, 23:55
siccin siccin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Jul 2011
Mesajlar: 5
Standart

ölüm sadece sonun başlangıcı ama bazıları için harbiden bi son
Alıntı ile Cevapla
  #82  
Alt 20-08-2011, 16:47
Msrtc - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Msrtc Msrtc isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 55
Standart

doğmadan öncede yoktum var oldum yok olunca tekrar var olabilirim tek korkum böcek olmak :P sonsuz zamanda sonsuz hayat ortaya cıkar sonusz acı ve sonsuz sefa bizi bekliyor.
Alıntı ile Cevapla
  #83  
Alt 21-08-2011, 21:45
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart

Ölüm sonrası yaşamın olduğunu söyleyen dinler ve efsanelerdir. Bu efsaneleri bir yana bırakıp, olguya materyalistce yaklaşmak daha akıllıca bir davranış olacaktır. Kimi durumlarda kişinin agnostik bir tavır takınması ( bilmiyorum yaklaşımı) uygun olsa da bilimin bize gösterdiği şey; bilinç, ruh, öz, töz'ün insan zihninden ayrılamayacağı, bağımsız hareket edemeyeceğidir.

Beyin olmadan havada dolaşan bir düşüncenin varlığı nasıl mantıksızsa aynı şekilde beden olmadan ruhun ( bilincin) varlığını devam ettirmesi de aynı safdilliktir. Kanıt getiremeyeceğini anlayan inanırlar durumu inanç temelinde açıklamaya yönelseler de bu inançlarının dünya çapınta ve tarihsel düzlemde yüzlerce, binlerce değişik versiyonda bulunması dayanaksız, temelsiz olduğunu göstermektedir.

Ruh'la bedeni birbirinden ayıran ve bunu gösterebilecek olan varsa iki elini de havaya kaldırsın. Eğer bu tarihte görülmemişse tarihsel olarak gerçekleşmediği, ve bilimsel temelde de mümkün olmadığı anlamına gelir. Canlı ile cansız arasındaki farkı enerji boyutunda algılamalı ve bunu hayaletvari açıklamalardan ayırmalıyız.

Dinlerin Ruh'un varlığına yaklaşımı günümüz felsefelerinden ve inanışlarından çok farklı değildir. Semavi dinlerin Ruh'un ölümsüz olduğuna dair inançlarının yanında kimi yeni dinler ölümden sonra Ruh'un farklı bir bedene göçtüğünü öğretmektedir. Bence bu inanış, dinsel bilgi kapsamında dahi ele alınamaz. Bilgi; özne ile suje arasındaki karşılıklı ilişki olarak tanımlanıyorsa şayet, ruhun varlığını dile getiren düşüncenin özne-suje ilişki temeli nasıl açıklanır? Sonuta doğruluğu yada gerçekliği gösterilebilmelidir. Yoksa bilgi'den çok söylentinin dinsel dışavurumu şeklinde algılanır.

Söylenti için "dir" li cümlelerin kurulması ise yine akılcı bir davranış olmaz. Adı üzerinde söylenti. Yani birileri tarafından dayanaksız olarak ortaya atılmıştır. Kanıtlanamaz; ki kanıtlama gözlem ve deneye, test edilebilirliğe dayanır.

Ruh, öldükten sonra ne olur? sorusunun cevabı çoğu kez bilimsel değil, dinseldir. Dinlere göre de eşitlilik içerdiğinden ortada bir çeişki var demektir. Tarihsel temelde yaklaşacak olursak bu inanışların kökeni mezepotamya ve mısır kaynaklıdır; eski Kaldeye dayanır. İlkel insanların ilkel ceza hukuku ölümden sonraki aşamada da devamlılığını gösterdiği şeklinde dile getirilirdi. Yunanlılar, kasvetli ruhların varlığını sürdürmeye devam ettiğini öğretirken, çinliler cesur, kahraman yada üst rütbeli komutanların ahiret gibi tasvir edilen görünmez dünyaya yolculuk ettiğini öğrettiler. Zamanla değişen bir anlayış.

Tamamen temelsiz olup, inanç, iman sözcükleriyle ifade edilir.
Alıntı ile Cevapla
  #84  
Alt 22-08-2011, 08:39
MantikEsastir MantikEsastir isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2011
Mesajlar: 3
Standart

The Holy Mountain (Kutsal Dağ) filminden bir alıntı;

Bu Ölüm Merasimi.Ölüm sizi sevgiyle kucaklayacak.Ölümü arkanıza alın.Size ödünç verileni geri verin. Zevklerinizden, acılarınızdan vazgeçin.Arkadaşlarınızdan,sevginizden vazgeçin.

Ailenizi,geçmişinizi unutun.Nefretinizi,arzularınızı dizginleyin.Hiçbirşey bilmiyorsunuz.Tek gerçek bu.Korkmayın.Vermek çok kolay.Yalnız değilsiniz..Mezarınız var.İlk Anneniz..Mezar yeniden doğuşunuzun kapısı.Şimdi en sevdiğiniz sadık hayvanınızı teslim edin.Saklamaya çalışmayın, hatırlayın; bu bir borç.Bacaklarınızı, cinsel organınızı, başınızı, kanınızı, organlarınızı, kemiklerinizi.. Artık bunlara sahip olmak istemiyorsunuz.Sahip olmak acı çekmektir..Evren cesedinize düşer.Sizi sevgiyle kucaklamaya geliyor..Çünkü o sizin gerçek vücudunuz.

Şimdi kalbiniz bomboş.Benliğinize sahip,kusursuzluğunuza..Yeni vücudunuz, artık evrenin kendisi,Tanrı´nın şaheseri.Yeniden doğacaksınız, gerçek olacaksınız.Kendi babanız,Kendi anneniz, kendi oğlunuz,Kendi kusursuzluğunuz olacaksınız..Gözlerinizi açın,Evren sizsiniz, yeşilsiniz.mavisiniz, hepsi sizsiniz..Benliğinizsiniz.
Alıntı ile Cevapla
  #85  
Alt 24-08-2011, 12:40
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.552
Standart

ölüm her şeyin sonu değil.

sadece ölenin sonu.
Alıntı ile Cevapla
  #86  
Alt 03-11-2011, 23:45
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

Evet,

Ölüm her şeyin sonudur....

Kimler için ?

Tanrı tanımazlar için...

Çünkü onları ölüm uykusundan uyandıracak bir Tanrı'ları olmayacak.... (:

En azından onlar böyle inanıyor....


Peki, Sevdiklerini kaybeden Bazılarının Teselli Bulmasına Ne Yardım Etti?

40 yıldır mutlu bir evlilik süren Anna eşini kısa süre önce kaybettiğinde perişan oldu.
O şöyle diyor:

“13 yaşındayken annemi, sonra babamı, ardından iki ağabeyimi ve kızkardeşimi kaybettim. Fakat emin olun hiçbiri beni eşimin kaybı kadar sarsmadı. O ölünce sanki içimden büyük bir parça koptu. Acım dayanılmazdı.” Anna’nın bu acıya dayanmasına ne yardım etti? “Kocamın güzel yönlerini sevgiyle ve takdirle anlatan kardeşlerden pek çok e-posta ve kart geldi. Onları toplayıp bir albüm yaptım. Dostlarımız her bir mesajda onun hakkında özel bir şeyden söz etmişti. Eminim ki Yehova da kocamı hatırlıyor ve dirilme zamanında onu hayata geri getirecek.”

88 yaşındaki Esther de onu neyin ayakta tuttuğunu şöyle anlatıyor:

“46 yıllık bir birlikteliğin ardından en zor şey yalnız kalmak. Fakat ruhi faaliyetlerle meşgul olmanın çok faydalı olduğunu gördüm. İbadetlere katılma, Kutsal Kitabı kendi başıma okuma ve içindeki mesajı insanlarla paylaşma alışkanlıklarımı bırakmadım. Kendimi insanlardan soyutlamamanın da yararını gördüm. Beni dinleyen dostlarımla zaman geçirmeye çalışıyorum. Belki her zaman bir teselli sözü bulamıyorlar. Fakat zaman ayırıp beni dinlemelerini çok takdir ediyorum.”

48 yıllık evliyken eşini kanserden kaybeden Robert da şöyle anlatıyor:

Sohbet edebildiğiniz, birlikte kararlar verebildiğiniz, seyahate ve tatillere çıktığınız, gün boyunca başınızdan geçenleri paylaşabildiğiniz bir eşin kaybına dayanmak çok zor. Sürekli bir mücadele vermek zorundayım ama pes etmeyip hayatıma devam etmeye kararlıyım. Fiziksel ve zihinsel olarak aktif kalmanın yararını gördüm.
Dua da benim için büyük bir teselli kaynağı.”Her Şeye Rağmen Anlamlı Bir Hayatİnsanın eşini kaybetmesi hayattaki en sarsıcı deneyimlerden biri olsa da her şeyin sonu değildir. Durumlarının olumlu yönlerini görmeye çalışan bazı kişiler, eskiden pek uğraşamadıkları faaliyetlere zaman ayırmaya başladı. Hobiler veya seyahate çıkmak gibi şeyler yaşamınızdaki boşluğu biraz olsun doldurabilir. Bazıları da yeni durumlarını Tanrı’ya daha çok hizmet etmek üzere değerlendirdi. Başkalarına yardım etmenin sevinç ve doyum verdiği kesindir. İsa’nın dediği gibi gerçekten de “Vermek almaktan daha büyük mutluluktur” (Elçiler 20:35).

Bir daha mutlu olamayacağınızı sakın düşünmeyin.

Siz Yehova’dan yardım isterseniz emin olun ki O da sizi bırakmayacaktır. Mezmur yazarı Davut peygamber Yehova için “dulu rahata kavuşturur” demişti (Mezmur 146:9). Kutsal Kitapta Yehova’nın ‘merhamet dolu Baba, her tesellinin kaynağı olan Tanrı’ olduğunu okumak insanın yüreğini ısıtır. Ayrıca O’nun hakkında “Elini açarsın, ve her canlıyı arzusuna göre doyurursun” denir (2. Korintoslular 1:3; Mezmur 145:16).

Sevgi dolu Yehova Tanrımız gerçekten de Kendisine içtenlikle yakaranlara yardım edebilecek güçtedir; bunu yapmaya istekli ve hazırdır. Sizin de şöyle söyleyen tapıcıları gibi hissetmenizi dileriz: “Gözümü dağlara dikiyorum, yardımım nereden gelecek? Yardımım, göğü ve yeri yaratan Yehova’dan gelir” (Mezmur 121:1, 2).

Saygılarımla

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
  #87  
Alt 16-01-2019, 20:56
hur-kus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
hur-kus hur-kus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
Standart

Ölüm bir uykudur,

Sevdiklerimiz bir yerde yaşamıyorlar, acı çekmiyorlar.
Kaybettiğimiz sevdiklerimiz bir gün bu dünyada tekrar yaşamak için uyandırılacaklar.

Onlar bunu bekliyorlar. Vahiy 21:4

Onlar Lazar gibi diriltiklerinde, sen onları karşılayanlar arasında olacak mısın?

"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ


Matta 7:12

www.jw.org
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İsa Gerçekten de Mesih Midir? Natan Hristiyanlık 41 19-09-2015 10:52
Nazar Gerçekten Varmıdır? judas İslam 34 06-01-2015 19:13
İsa gerçekten yaşadı mı? Deistic Thought Hristiyanlık 342 26-12-2013 03:51
gerçekten çok etkiledin !!!!! reel İslam 11 07-02-2005 18:44

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:34 .