Mars'a 2 milyar yıl geriden bakmak!
NASA tarafından geçen hafta yapılan Mars'ta bir zamanlar hayatın olduğuna dair açıklama kafaları karıştırdı. Bu konuda basında çıkan haberleri
Google'da okursanız, ne demek istediğimi anlarsınız. Bunlardan bir kısmı,
"Mars'ta hayat var mı?" derken, bir kısmı da Mars'ta hayat olduğuna, ama bir zamanlar hayat olduğuna, artık inanmaya başladıklarını görürsünüz.
60 yıl sonra Miller-Urey damgası
Aslında bu konu Biyologların işi ama liseden beri bu deneyi unutmadığım için (bu deney kafamın bir köşesinde bir şekilde yer etmiş ve Mars'taki ilkel koşulları gözönüne alınca bu deney benim için bir anahtar durumuna gelmiştir), bu deney benim için altın anahtar oldu. Yani Mars'ta eğer hayat varsa ya da daha doğrusunu söylemem gerekirse, bir zamanlar Mars'ta hayat vardı ise, bu deneyle çözmeye çalışıyorum. Hepsi bu!
Arkadaşlar, bu adamlar, Dünya'ya 2 milyar geriden bakmaya çalıştılar bu deneyle. Bu deneyin sonuçları The New York Times gazetesinde 8 Mart 1953'te yayınlanınca,
"Looking Back Two Billion Years (2 Milyar Geriye Bakmak)" adıyla bir makale olarak yayımlandı.
Stanley Lloyd Miller ve
Harold Urey, özellikle
Aleksandr Ivanovich Oparin ve
J.B.S. Haldane'ın ilkel Dünya üzerindeki koşullarda varolan inorganik öncüllerin kimyasal tepkimeler yoluyla
organik bileşikler sentezleyip sentezlemediğini sınamak için bu deneyi yaptılar.
Miller-Urey ikilisi, 1953'te Şikago Üniversitesi'nde Dünya'nın 2 milyar yıl önceki ilkel koşullarında varolduğu düşünülen Su (H2O), Metan (CH4), Amonyak (NH3), Hidrojen (H2) ve Karbonmonoksit (CO)'i dış ortamdan tamamen yalıtılmış steril cam tüp ve kaplar dizgesi içinde, bir çift elektrot ile ısıtmak suretiyle
organik maddelerin elde edilip edilemeyeceğine ilişkin bir deney yaptılar (Bu deneyin nasıl yapıldığını ve sonuçlarını
şuradan öğrenebilirsiniz. Ben sadece deney sonuçlarıyla ilgileneceğim burada).
Deney sonunda düzenek içinde 5 tane amino asit çıktı. Fakat
Miller, bir röportajında
"Basit bir prebiyotik deneyde kıvılcım oluşturmak bile 20 amino asidin 11'inin ortaya çıkmasını sağlar" diyerek, geri kalan 6 tane amino asitin düzenek dışında çıktığını belirtir.
İlerleyen yıllarda hem diğer bilim adamları bu deneye itiraz ettiler, hem de
Miller'ın kendisi deneyde, ki bu deneyi doğru yorumlayamadığından olsa gerek, bazı hatalar yaptığını itiraf etti. Ancak bu deneyde kuşkular böyle devam ederken,
Miller (1930-2007)'ın ölümünden 1 yıl sonra, 2008 yılının Ekim ayında,
bu deney yeniden yapıldı ve deneyin analizi sonrasında düzenek içinde 5 değil 22 tane amino asit ürettiği tespit edildi. 2009'da da NASA tarafından uzayda bulunan amino asitler ise Miller-Urey deneyinin doğrulanmasından başka bir şey değildi! (Bkz.
NASA uzayda amino asit buldu!)
Demek ki bu deney doğru sonuçlar üretmiş ama hem deneyi yapanlar hem de diğer bilim adamları bu deneyi doğru bir şekilde yorumlayamamışlar. Çünkü NASA'nın uzayda amino asitler bulması, bu deney hakkında yapılan tüm itirazları boşa çıkartmıştır.