Yecüc Mecüc nerede ?
93- İki setin arasına kadar ulaştı, onların önünde hemen hemen hiçbir sözü kavramayan bir kavim buldu.
94- Dediler ki: "Ey Zulkarneyn, Yecuc-Mecuc bu yerde bozgunculuk yapıyorlar. Onlarla bizim aramızda bir set inşa etmen için sana vergi verelim mi?"
95- Dedi ki: "Rabbim'in beni içinde tuttuğu imkan ve güç daha üstündür. Siz bana bedensel güçle yardım edin de sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel yapayım."
96- "Bana demir kütleleri getirin. İki ucu eşit düzeye gelince körükleyin." dedi. Onu ateş haline getirince "Bana erimiş bakır getirin dökeyim" dedi.
97- Artık onu ne aşabildiler ne de delebildiler.
98- Dedi ki: "Bu benim Rabbim'den bir rahmettir. Rabbim'in vaadi gelince onu yerle bir eder. Ve Rabbim'in vaadi haktır."
18-Kehf Suresi 93-98
96- Yecuc-Mecuc'un önü açıldığı zaman onlar her tepeden akın ederler.
97- Gerçek olan vaat yaklaşmıştır. İnkar edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik."
21-Enbiya Suresi 96-97
Resulullah (s.a.v.), şöyle buyurdu: "Ye'cuc ve Me'cuc seddi açılacak ve Allah Teala'nın; 'Onlar her tepeden hızla inecekler' ayetinde buyurduğu gibi, onlar çıkıp yeryüzünü istila edecekler. Müslümanlar da onlardan dolayı yerlerini bırakıp geri çekilecekler. Hatta, kalan müslümanlar şehirlerine ve karalarına (sığınmış) olacak ve mevâsi(deve, sığır, koyun ve keçi) sürülerini yanlarına barındıracaklar (yani mer'aya gönderemiyecekler). Ye'cuc ve Me'cuc (öncüleri) nehire uğrayıp yatağında hiç bir şey kalmayacak şekilde suyunu içip tüketecekler. Onların arkasından gelen geridekiler oraya uğrayacaklar ve sözcüleri: 'Şüphesiz bu yerde önceden su vardı', diyecekler. Onlar yeryüzüne hâkim olacaklar. Sonra sözcüleri: 'Şu insanlar, yeryüzü halkıdır, işlerini bitirdik. Andolsun ki şimdi gök halkı ile savaşacağız', diyecek. Hatta onlardan biri harbesini(kısa mızrağını) göğe doğru fırlatacak ve harbesi kana bulanmış olarak dönecektir. Bunun üzerine onlar: 'Biz gök halkını da şüphesiz öldürdük', diyecekler.
"Onlar bu durumdayken, Allah aniden deve kuşu sürüsüne benzer hayvanlar gönderecek ve bu hayvanlar onları boyunlarından yakalayacak ve onlar, çekirge sürüsünün ölümü gibi ölüp; birbirinin üstüne yığılıp kalacaklar. Sabahleyin, Müslümanlar onların ses sedasını işitmeyecekler. Bunun üzerine Müslümanlar: 'Kim canını feda edip onların ne yaptığına bakacak?' diyecekler. Bunun üzerine Müslümanlar'dan kendisini, Ye'cuc ve Me'cuc'a öldürtmeye hazırlamış durumda olan birisi, (sığındığı yerden) inecek ve Ye'cuc ile Me'cuc güruhunu ölmüş olarak bulacak.
"Bunun üzerine Müslümanlara şöyle seslenecek: 'Dikkat ediniz! Sizleri müjdeliyorum. Düşmanlarınız ölmüşlerdir.' Bunun üzerine müslümanlar, (sığındıkları yerlerden) dışarı çıkacaklar ve küçükbaş, büyükbaş hayvanlarını salıverecekler... "
Suneni İbni-Mace, C.10, Hno: 4079, s.341
Huzeyfe şöyle rivayet etmiştir:
Resulullah (s.a.v.), şöyle buyurdu: "Ye'cuc bir ümmettir. Me'cuc da bir ümmettir. Her bir ümmet, dörtyüz bin ümmettir. Onlardan bir adam, sulbünden eli silahlı tam bin erkek görmeden ölmez."
Dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü! Onları bize anlatır mısın?"
Şöyle buyurdu: "Onlar üç sınıftır. Onların bir sınıfı 'erz' gibidir." Soruldu ki: "Erz ne demektir?" Resulullah (s.a.v.) dedi ki: "O, Şam'da bir ağaçtır ki o ağacın uzunluğu yüz yirmi arşındır. Göğe doğru yükselir" buyurdu ve ondan sonra Peygamber (s.a.v.), şunu ilave etti: "İşte bunlara ne dağ dayanır ve ne de demir. Onların ikinci sınıfı da kulaklarının birini serer, ötekini de kendisine yorgan yapıp öyle yatar. Fil, yabani hayvan, deve ve domuz ne görürlerse yerler. Onlardan birisi öldüğünde de onu yerler, Onların bir ucu Şam'da, bir ucu Horasan'da olacaktır. Doğu nehirlerinin tümünü ve Taberiye Gölü'nü de içeceklerdir."
Rudani, C.5, H.no: 9931, s.372
Resulullah (s.a.v.), şöyle buyurdu: "Ye'cuc ve Me'cuc, (seddi) her gün kazarak nihayet güneşin ışığını (açmaya çalıştıkları gedikten) görmeye yaklaşınca, başlarında bulunan âmir (onlara): '(kazı işini bırakıp) geri dönünüz, onu yarın kazacağız', der. Allah da seddi, önceki gibi muhkem hâle getirir. Nihayet (seddin arkasında kalmaları takdir edilmiş olan) süreleri tamamlanıp, Allah, onları insanların üzerine göndermeyi dileyince; (o gün yine) kazacaklar ve nihayet güneşin ışığını (açmaya çalıştıkları gedikten) görmeye başlayınca, başlarında bulunan âmir: '(kazı işini bırakıp) geri dönünüz, Allah Teala dilerse yarın kazacaksınız', diyecek ve onlar da: 'inşallah' diyecekler (veya başlarındaki adam onlara: İnşallah, deyiniz, diyecek). Sonra (ertesi gün) onlar, seddin yanına varacaklar. Sed, onların (bir gün önce açılmış olarak) bıraktıkları vaziyette olacak. Arkasından onlar, seddi kazmaya devam ederek (açacakları gediklerden) insanların üzerine çıkacaklar ve (vardıkları) her suyu içip tüketecekler..."
Suneni İbni-Mace, C.10, Hno: 4080, s.342-343
Diyorum ki bu sed nerede ? Durmadan seddi kazan milyarlarca insan nerede ? Dünya uydu fotograflarıyla görüntülendi her yeri biliniyor bu kadar insan nerede niye bulunamadı ? Çinler falan desek onlar ortada sed kazdıkları da yok burada saklı olan bir kavimden bahsediyor. Kuranda da geçen bu kıssanın açıkça efsane olduğu belli değil mi ?
insan olsak yeter
|