Göbekli Tepe

[fin]

Bu Göbeklitepe hikayesi dinler gibi tarihin en büyük yalanlarından biridir.Yahudilik,Hristiyanlık ve İslam "bilim" zokası ile meşrulaştırılmak isteniyor.Böylece ortak atada buluşulacak ve yeni din de pazarlanacak.

Dnyanın gelmiş heçmiş en büyük galaverelerinden biridir.

Arkeoloğların bir kısmı da daima gizli ajandırlar tarih boyunca.

[Neva]

fin´isimli üyeden Alıntı

Bu Göbeklitepe hikayesi dinler gibi tarihin en büyük yalanlarından biridir.Yahudilik,Hristiyanlık ve İslam "bilim" zokası ile meşrulaştırılmak isteniyor.Böylece ortak atada buluşulacak ve yeni din de pazarlanacak.

Dnyanın gelmiş heçmiş en büyük galaverelerinden biridir.

Arkeoloğların bir kısmı da daima gizli ajandırlar tarih boyunca.

Evet arkeoloji gibi bir bilim dali ajanlik(!) yapmaktadir.

[fin]

Sayın Neva,Elbette Arkeoloji bir bilimdir ve bu işi hakkı ile yapan binlerce arkeoloğ var.Ben bu bilimi ve işini hakkı ile yapan arkeoloğları suçlamadım."Bir kısmı" dedim.

Özellikle bu Göbeklitepe hikayesi tam bir aldatmacadır.

Maalesef korkudan susan adaletçiler,askerler,ekonomistler gibi arkeoloğlar da korkularından susup bu büyük yalanı çökertecek tek bir alternatif cümle kuramıyorlar.

[Neva]

fin´isimli üyeden Alıntı

Sayın Neva,Elbette Arkeoloji bir bilimdir ve bu işi hakkı ile yapan binlerce arkeoloğ var.Ben bu bilimi ve işini hakkı ile yapan arkeoloğları suçlamadım."Bir kısmı" dedim.

Özellikle bu Göbeklitepe hikayesi tam bir aldatmacadır.

Maalesef korkudan susan adaletçiler,askerler,ekonomistler gibi arkeoloğlar da korkularından susup bu büyük yalanı çökertecek tek bir alternatif cümle kuramıyorlar.

Sayin fin nicin aldatmaca size gore Gobeklitepe? Sakincasi yoksa ogrenebilir miyiz?

[Hypatia]

bende merak ettim doğrusu ,

[upuaut]

fin´isimli üyeden Alıntı

Bu Göbeklitepe hikayesi dinler gibi tarihin en büyük yalanlarından biridir.Yahudilik,Hristiyanlık ve İslam "bilim" zokası ile meşrulaştırılmak isteniyor.Böylece ortak atada buluşulacak ve yeni din de pazarlanacak.

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük galaverelerinden biridir.

Arkeoloğların bir kısmı da daima gizli ajandırlar tarih boyunca.

Hayır fin, yanılıyorsun. 10. mesajdaki TRT'de "Tepedeki Sır: Göbekli Tepe" adıyla yayınlanmış programı izlemeden önce, ben de 1995 yılında kazıları başlatan arkeolog Prof. Klaus Schmidt'e kötü gözle bakmıştım (ki Truva kazılarında Alman arkeolog Heinrich Schliemann yüklü bir hazine götürmüştü ülkesine) ama sonra 3. videoda tam 04:40/11:11'de arkeolog Çiğdem Köksal Schmidt'i görünce yanıldığımı anladım. Demek ki bunlar bir aile olmuş (ki bir arkeoloğun hayatında bu tür bir bulgu ya 1 tanedir ya da hiçtir. Aile kavramı buradan geliyor yani) ve kazıları öyle yürütüyorlar.

Ayrıca, Neolitik A dönemine haiz Göbekli Tepe'de bir hazine olmadığı da açıktır. Yani orada bir Truva hazinesi sözkonusu bile değil. Bundan dolayı bu insanların gizli ajanlar olması mümkün değildir.

Şimdi gelelim, Göbeklitepe'nin dünyada bilinen ilk tapınak olması ve bu tapınaktan hareketle yeni bir dinin pazarlanmasına...

Göbeklitepe: Dünyanın İlk Tapınağı

Linkini verdiğim bu sayfada Göbeklitepe'de yapılan kazılarda elde edilen bulgular sergileniyor. Fakat Arkeolog Polat Kaya, "GÖBEKLI TEPE FINDINGS: ANOTHER EXAMPLE OF ANCIENT TURANIAN CIVILIZATION" sayfasında sergilediği bulgulara göre Göbeklitepe ve çevresindeki dairesel taşlardan kurulu tapınakların (Schmidt'e göre toplam 20 tane sanılıyor) rekonstrüksiyonun şöyle olduğu görülüyor:

Göbeklitepe'deki dairesel taş tapınakların rekonstrüksiyonu, Arkeolog Polat Kaya.

1995 yılında arkeolog Prof. Klaus Schmidt tarafından Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün desteğiyle başlayan kazılar sonucu elde edilen verilere göre bu yapılar yerleşim amaçlı kullanılmamışlar. Göbeklitepe’de bulunan henüz sadece altı tanesi gün ışığına çıkarılmış, toplam 20 adet olduğu belirlenen bu üzeri açık yapıların dini amaçlı yapılmış olduğu biliniyor, yani bu yapılar dünyanın ilk tapınakları. Taş devrinden kalma bu tapınakların yapılış biçiminde ortak bir özellik göze çarpıyor, T biçiminde sütunlar ile çevrilmiş bu tapınakların merkezinde iki T biçiminde sütun karşılıklı olarak yer alıyorlar.

Sizce bu yapılar ne olabilir?

Tabii ki tapınak. Dünyanın birçok bölgesinde bu tür dairesel taş tapınaklar mevcuttur: İrlanda'da M.Ö. 3200'e tarihlenmiş Newgrange, Mısır'da M.Ö. 10. yüzyıla tarihlenen Nabta Playa, Fransa'da M.Ö. 3300'e tarihlenmiş Carnak Taşları, özellikle Le Manio, İngiltere'de M.Ö. 3000'lere tarihlenmiş Stonehenge bilinen en iyi yapılardır. Diğer arkeo-astronomik siteler için Wikipedia'daki"List of archaeoastronomical sites by country" listesine bakınız.

Göbeklitepe'deki dairesel taş tapınağını diğerlerinden ayıran en önemli fark, merkezde T şeklinde karşılıklı 2 taş ve bu taşları dairesel olarak çevreleyen taşlar olmasıdır. Fakat bu taşlar yerlerinden çıkarılıp yontulduktan sonra, üzerleri gerçek bir taş işçiliğiyle çeşitli hayvan figürleriyle donatılmıştır. Merkezdeki T şeklindeki taşlar tıpkı bir insan şeklindedir. T'nin başı insan başına olarak yontulmuş ve bu baştan aşağıya doğru kollar çizilerek ön cephede eller kavuşturularak son bulmuştur.

Şimdi Göbeklitepe'deki bu bulgular ile dünyada aynı yapıların olduğu diğer bulguları karşılaştıralım.

Önce merkeze konmuş T şeklindeki karşılıklı insan firgürüyle donatılmış taşlara bir bakalım.

1. T şeklindeki mimari yapı Mısır'daki piramitlerde 4. Hanedanlık döneminde kullanıldı. Aşağıdaki resimde 4. Hanedanlık Mısır Kralı ve Khufu'nun büyük oğlu olan Djedefre (ki Sitchin, bu Krala "Gökyüzüne Merdiven" kitabının "Tanrıların Piramitleri" ve "Firavunun Adıyla Oynamak" bölümlerinde "Radjedef" der), piramitini babası Khufu'nun Giza'daki piramitinin kuzeybatısında 80 Km uzaklıkta ve Giza Platosu'na hakim bir tepe olan Abu Rowash'a diktirdi. Linkte Zahi Hawass bu piramitten geriye kalanları gösteriyor.

Djedefre'nin piramiti. Piramitin içteki zemin planı T şeklindedir. Merkezdeki T'nin başı güneyi gösteriyor. Piramitin eski adı "Djedefre'nin yıldızlı gökyüzü (Djedefre's Starry Sky)"

2. Merkezdeki T şeklinde ve karşılıklı 2 taşı dairesel olarak çevreleyen taşlar konulmuş ve bu yapı yerleşim amaçlı değil, tapınak olarak kullanılmıştır.

Bu şekliyle de yapı Stonehenge'e benzer. Bu konu hakkında bilgi almak için Türkçe'ye çevrilmiş "Stonehenge: Dikili Taşların Esrarı" belgeselini seyretmeniz gerekiyor.

Youtube'da bu belgesel 9 bölüme ayrılmış olarak mevcuttur.

Eğer bu belgeseli DVD'de cam gibi seyretmek istiyorsunuz (ki bu DVD bende var ve elinizde bulunması için size de tavsiye ederim),
National Geographic - Stonehenge: Dikilitaşların Esrarı (Türkçe Dublaj) DVDRip

linkindeki dosyaları bilgisayarınıza indirmeniz gerekir.

İşte sizi (dini anlamda) tavana zıplatacak mükemmel bir belgesel çalışması: Stonehenge’teki Aubrey Çemberindeki Durak Taşları Dikdörtgeninin Sırrı Çözülüyor!

Bilindiği gibi Stonehenge bilinen en gizemli prehistorik alandır ve yüzyıllarca inşa ediliş amacına ilişkin yoğun spekülasyonlar yaşanmıştır. Bu konuda 2008’de National Geographic kanalında devrim yaratan bir özel seriyle İngiliz arkeolog Profesör Mike Parker Pearson Stonehenge’e ilişkin radikal bir fikri destekleyen şaşırtıcı kanıtlar ortaya çıkarmıştı.

Buna göre Pearson, merkezinde Stonehenge’in orijinaline oldukça benzeyen keresteden yapılmış bir replikasını keşfetti: Keresteden yapılmış çember hayatı simgelerken Stonehenge’in ölülerin ruhlarına adanmış olduğunu buldu. Yeni kanıtlarla binlerce insanın yaz ve kış gündönümlerinde burada toplandığı ve ayin yaptığını gördü.

Resim 1. Stonehenge’de Yaz gündönümündeki gündoğumunu izleyen Beaker halkı. Ortadaki kişi Beaker halkının lideri ve bu lider eşliğinde gündoğumuyla başlayan ruhları anma töreni günbatımıyla Stonehenge’in tahtadan replikasında son bulmaktadır, Programdan alınan bir canlandırma sahnesi.

Eee, artık bu sahneyi belgeselde izleyip gördükten sonra din hakkında fikriniz değişir, değil mi?

Not: Buradaki sırrın çözümü de "Bir Yılbaşı Sürprizi: Sitchin, Ahiret'ten bildiriyor!, UPUAUT, 29.10.2011, 23:40" makalesindeki gibi "Stonehenge’teki Aubrey Çemberindeki Durak Taşları Dikdörtgeninin Sırrı Çözülüyor!" makalesiyle bana aittir. Yani Stonehenge de benim için bir sır değildir!

[İlahimasal]

upuaut´isimli üyeden Alıntı

Hayır fin, yanılıyorsun. 10. mesajdaki TRT'de "Tepedeki Sır: Göbekli Tepe" adıyla yayınlanmış programı izlemeden önce, ben de 1995 yılında kazıları başlatan arkeolog Prof. Klaus Schmidt'e kötü gözle bakmıştım (ki Truva kazılarında Alman arkeolog Heinrich Schliemann yüklü bir hazine götürmüştü ülkesine) ama sonra 3. videoda tam 04:40/11:11'de arkeolog Çiğdem Köksal Schmidt'i görünce yanıldığımı anladım. Demek ki bunlar bir aile olmuş (ki bir arkeoloğun hayatında bu tür bir bulgu ya 1 tanedir ya da hiçtir. Aile kavramı buradan geliyor yani) ve kazıları öyle yürütüyorlar.

Ayrıca, Neolitik A dönemine haiz Göbekli Tepe'de bir hazine olmadığı da açıktır. Yani orada bir Truva hazinesi sözkonusu bile değil. Bundan dolayı bu insanların gizli ajanlar olması mümkün değildir.

Şimdi gelelim, Göbeklitepe'nin dünyada bilinen ilk tapınak olması ve bu tapınaktan hareketle yeni bir dinin pazarlanmasına...

Göbeklitepe: Dünyanın İlk Tapınağı

Linkini verdiğim bu sayfada Göbeklitepe'de yapılan kazılarda elde edilen bulgular sergileniyor. Fakat Arkeolog Polat Kaya, "GÖBEKLI TEPE FINDINGS: ANOTHER EXAMPLE OF ANCIENT TURANIAN CIVILIZATION" sayfasında sergilediği bulgulara göre Göbeklitepe ve çevresindeki dairesel taşlardan kurulu tapınakların (Schmidt'e göre toplam 20 tane sanılıyor) rekonstrüksiyonun şöyle olduğu görülüyor:

Göbeklitepe'deki dairesel taş tapınakların rekonstrüksiyonu, Arkeolog Polat Kaya.

1995 yılında arkeolog Prof. Klaus Schmidt tarafından Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün desteğiyle başlayan kazılar sonucu elde edilen verilere göre bu yapılar yerleşim amaçlı kullanılmamışlar. Göbeklitepe'de bulunan henüz sadece altı tanesi gün ışığına çıkarılmış, toplam 20 adet olduğu belirlenen bu üzeri açık yapıların dini amaçlı yapılmış olduğu biliniyor, yani bu yapılar dünyanın ilk tapınakları. Taş devrinden kalma bu tapınakların yapılış biçiminde ortak bir özellik göze çarpıyor, T biçiminde sütunlar ile çevrilmiş bu tapınakların merkezinde iki T biçiminde sütun karşılıklı olarak yer alıyorlar.

Sizce bu yapılar ne olabilir?

Tabii ki tapınak. Dünyanın birçok bölgesinde bu tür dairesel taş tapınaklar mevcuttur: İrlanda'da M.Ö. 3200'e tarihlenmiş Newgrange, Mısır'da M.Ö. 10. yüzyıla tarihlenen Nabta Playa, Fransa'da M.Ö. 3300'e tarihlenmiş Carnak Taşları, özellikle Le Manio, İngiltere'de M.Ö. 3000'lere tarihlenmiş Stonehenge bilinen en iyi yapılardır. Diğer arkeo-astronomik siteler için Wikipedia'daki"List of archaeoastronomical sites by country" listesine bakınız.

Göbeklitepe'deki dairesel taş tapınağını diğerlerinden ayıran en önemli fark, merkezde T şeklinde karşılıklı 2 taş ve bu taşları dairesel olarak çevreleyen taşlar olmasıdır. Fakat bu taşlar yerlerinden çıkarılıp yontulduktan sonra, üzerleri gerçek bir taş işçiliğiyle çeşitli hayvan figürleriyle donatılmıştır. Merkezdeki T şeklindeki taşlar tıpkı bir insan şeklindedir. T'nin başı insan başına olarak yontulmuş ve bu baştan aşağıya doğru kollar çizilerek ön cephede eller kavuşturularak son bulmuştur.

Şimdi Göbeklitepe'deki bu bulgular ile dünyada aynı yapıların olduğu diğer bulguları karşılaştıralım.

Önce merkeze konmuş T şeklindeki karşılıklı insan firgürüyle donatılmış taşlara bir bakalım.

1. T şeklindeki mimari yapı Mısır'daki piramitlerde 4. Hanedanlık döneminde kullanıldı. Aşağıdaki resimde 4. Hanedanlık Mısır Kralı ve Khufu'nun büyük oğlu olan Djedefre (ki Sitchin, bu Krala "Gökyüzüne Merdiven" kitabının "Tanrıların Piramitleri" ve "Firavunun Adıyla Oynamak" bölümlerinde "Radjedef" der), piramitini babası Khufu'nun Giza'daki piramitinin kuzeybatısında 80 Km uzaklıkta ve Giza Platosu'na hakim bir tepe olan Abu Rowash'a diktirdi. Linkte Zahi Hawass bu piramitten geriye kalanları gösteriyor.

Djedefre'nin piramiti. Piramitin içteki zemin planı T şeklindedir. Merkezdeki T'nin başı güneyi gösteriyor. Piramitin eski adı "Djedefre'nin yıldızlı gökyüzü (Djedefre's Starry Sky)"

2. Merkezdeki T şeklinde ve karşılıklı 2 taşı dairesel olarak çevreleyen taşlar konulmuş ve bu yapı yerleşim amaçlı değil, tapınak olarak kullanılmıştır.

Bu şekliyle de yapı Stonehenge'e benzer. Bu konu hakkında bilgi almak için Türkçe'ye çevrilmiş "Stonehenge: Dikili Taşların Esrarı" belgeselini seyretmeniz gerekiyor.

Youtube'da bu belgesel 9 bölüme ayrılmış olarak mevcuttur.

Eğer bu belgeseli DVD'de cam gibi seyretmek istiyorsunuz (ki bu DVD bende var ve elinizde bulunması için size de tavsiye ederim),
National Geographic - Stonehenge: Dikilitaşların Esrarı (Türkçe Dublaj) DVDRip

linkindeki dosyaları bilgisayarınıza indirmeniz gerekir.

İşte sizi (dini anlamda) tavana zıplatacak mükemmel bir belgesel çalışması: Stonehenge'teki Aubrey Çemberindeki Durak Taşları Dikdörtgeninin Sırrı Çözülüyor!

Bilindiği gibi Stonehenge bilinen en gizemli prehistorik alandır ve yüzyıllarca inşa ediliş amacına ilişkin yoğun spekülasyonlar yaşanmıştır. Bu konuda 2008'de National Geographic kanalında devrim yaratan bir özel seriyle İngiliz arkeolog Profesör Mike Parker Pearson Stonehenge'e ilişkin radikal bir fikri destekleyen şaşırtıcı kanıtlar ortaya çıkarmıştı.

Buna göre Pearson, merkezinde Stonehenge'in orijinaline oldukça benzeyen keresteden yapılmış bir replikasını keşfetti: Keresteden yapılmış çember hayatı simgelerken Stonehenge'in ölülerin ruhlarına adanmış olduğunu buldu. Yeni kanıtlarla binlerce insanın yaz ve kış gündönümlerinde burada toplandığı ve ayin yaptığını gördü.

Resim 1. Stonehenge'de Yaz gündönümündeki gündoğumunu izleyen Beaker halkı. Ortadaki kişi Beaker halkının lideri ve bu lider eşliğinde gündoğumuyla başlayan ruhları anma töreni günbatımıyla Stonehenge'in tahtadan replikasında son bulmaktadır, Programdan alınan bir canlandırma sahnesi.

Eee, artık bu sahneyi belgeselde izleyip gördükten sonra din hakkında fikriniz değişir, değil mi?

Not: Buradaki sırrın çözümü de "Bir Yılbaşı Sürprizi: Sitchin, Ahiret'ten bildiriyor!, UPUAUT, 29.10.2011, 23:40" makalesindeki gibi "Stonehenge'teki Aubrey Çemberindeki Durak Taşları Dikdörtgeninin Sırrı Çözülüyor!" makalesiyle bana aittir. Yani Stonehenge de benim için bir sır değildir!

aslında bu konu üzerinde durmak lazım. bir çok tv programında belgesllerde konuşulur diye takip ediyorum ama bu konuyu tınlamıyor medya.


bu sitede gezinirken bu göbekli tepe paylaşımını görmesem cahil kalıcakdım bir çok insan gibi......başkalarına anlatıyorum inanın algılayamıyorlar. avcılık ve toplayıcılık gibi durumları siliyor bu konu.sümerlilere bile tarihde tur bindirmesi ayrı bir durum.

[Aleph]

Urfa'ya yolu düşen herkesin haccetmesi üzerine farz olan kutsal mekandır Göbekli Tepe..

[İlahimasal]

fin´isimli üyeden Alıntı

Bu Göbeklitepe hikayesi dinler gibi tarihin en büyük yalanlarından biridir.Yahudilik,Hristiyanlık ve İslam "bilim" zokası ile meşrulaştırılmak isteniyor.Böylece ortak atada buluşulacak ve yeni din de pazarlanacak.

Dnyanın gelmiş heçmiş en büyük galaverelerinden biridir.

Arkeoloğların bir kısmı da daima gizli ajandırlar tarih boyunca.

boşversene sen

göbekli tepe diye bir yer bulundumu, sümer tarihine bile tur bindiriyormu,

müslüman alimiyim diyen şarlatanlar. kurandan bir kulp bulup uyduramıyoya bu tarih hazinesine. ben buna bakarım.

bu göbekli tepe. muhammedin kitabında nerede üfürükcü müslümler.

yoksa. şu keçinin yediği ayetlerin içinde olmasın.


bu göbekli tepe insanlarını çok merak ediyorum .

babillerin, akadların sinemalarını yapdılar izledik.

bu göbekli tepe insanlarının sinema filimlerinide yapsalar .

[Engse Hohol]

✔ TRT yayınında Göbeklitepe'deki kalıntıların Hz İbrahim'in yıktığı putlar olduğu iddia edildi.
✔ TRT belgeselindeki iddia; "Göbeklitepe putların merkezi idi. Göbeklitepe putlarını ibrahim'in babası azer'in yapmadığını kim bize söyleyebilir".
✔ TRT Belgeseline göre Göbeklitepe, Putların kırıldığı yer olabilirmiş.