Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Diğer Bilimler

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 29-11-2016, 15:31
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Teketek programında İklim konusu işlenmiş, bunuda ikiye ayırmışlar, geçmişte ki iklim değişikleri ile günümüzde ki iklim değişikleri.
Bu videoda geçmiş işlenmiş. (Günümüz konusunu bulursam onada bakacağım)

Türkiye'de ki buzullar, denizlerin -120 m. inmesi, Marmaranın denizlerle bağlantısının kesilip, küçük bir göl gibi görünmesi filan ilginçti.
Tabi en güzeli, meseleyi kendi bilim adamlarımızdan dinlemek daha keyifli.


Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 29-11-2016, 18:10
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.667

Onur Üyeliği 

Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sanırım ABD boğazına çökeceği ülkeleri bu tip gerekçelerle, yani küresel iklimi siz ısındırıyorsunuz, dünyayı siz mahvediyorsunuz kara propagandalarıyla çökme senaryoları hazırlıyor. Bombalar atılırken bu küresel felaket olmayacak tabi.
Sevgili Felasife her zaman olduğu gibi bir yönüyle tüm insanlığın, sahtekarlık ve diğer yönüyle de dünyayı her türden(ısı, kmyasal, doğanın yapısı, çer, çöp tümü dahil) kirletenlerin kaygısı...

Bu sorunun asıl hedefi ve çözümü öncelikle kodomanlar olmalı, yani kapitalizmin o toplumsal karakter taşımayan rezil ekonomisi ve endüstri alanının yiyicileri, üretim yaparken oluşturdukları kirlilik, ürettikleriyle dünya nüfusunun %1'inin gündelik üretim-tüket-tir-im ilişkilerine ve doğayı korumanın kendileri açısından maaliyet sayılmışlığına bakmalı... Hani dünyanın en zenginelrinden söz edilir, milyarlarca doları vardır, eğer doğayı koruyucu şekilde üretime ve endüstriyel karaktere bürünse atıyorum 20 milyar doları değilde ortalama bir atmasyonla bir kaç milyon doları eksik olacak, işte sorun da bu ve sözde kalite çemberleri adı çalışana psikolojik savaş açıp, daha az maaliyetle, daha verimli üretim temlli kaynakalr ayırırken, çevre ve insan odaklı yönlere ise kaynak ayırmamakta ya da göstermelik yapmaktadırlar,çünkü en az maaliyetle, daha fazla verim-üretim çıkarlarına uygun iken, diğeri onlar için yük olarak düşünülür.

Örneğin 10 TL gündelikle çalıştırılan bir insan bir üründen günde 10 tane üretiyorsa, aynı insana 20 tane ürettirmenin yolu bulunduğunda(ki bu endüstri kadar, insan psikolojisini de kapsar), böylece 1 yevmiye hakkına 2 günlük üretim elde edilmiş oluyor, tabiri caizse 1 aylık maaşla 2 aylık üretim ve çalıştırılanın maaşı ise sabit bırakılarak. Ve daim daha çok üretin, daha çok kazanalım sizde daha fazla kazanın denir, ancak pratikte daha çok kazandıkça, aksine asıl üretene verilen mevla düşürülür, düşer ya da koşulalr karısında düşer. Daha çok üretip, daha da güçlenen kodoman için artık üreten vazgeçilemezlikten çıkar, 1-2-3-6 ay üretim yapmasa ne olur ki, bu çalışanalrın hiç birisi olmasa ne olur ki, 1 ay sonra yenisini bulurum, 1 ay üretmesem de bana bir şey olmaz noktasına varılır... Neyse farklı bir örnek ama bunların her konudaki yaklaşımı bu biçimdedir, sınıfsal doğaları ve karakteri gereği.

Doğadan ve insan emeğinden çalıyorlar, aslında bir çeşit meşrulaştırılmış gasp yaşanıyor. Gasp edilende sağlam bir şey kalır mı?

İfadelerinin ise geçerlilik payı var, yabana atılamaz, lakin batı, emek sömürüsünde daha fazla gasp sağlayabileceği coğrafyalara yönelir, haliyle aslında bir çok işletmenin, madenin vb sahibi kendileridir ancak hukuki açıdan yasalarında doğa, çevre konuları ya yetersiz ya da özensiz ya da kontrolsüz olan ülkeleri seçmiş olmaları, tersin geride kaygılarına yol açar, ancak kaygılarının gidermenin maaliyetine girmektense, olabildiğince o maaliyeti düşürmek isterler, bu durumda, hukuki açıdan çevreye dair yasaları yetersiz ülkelerde önce hukuksal önemin oluşmasını, böylece maali yükü düşürmek ve devlet desteği(halktan alınan vergilerden pay) oluşmasını isterler...

Basın, yayın kısaca dünyadaki medya tamamen bunların elindedir ve hem kalemşör, ama hem de farkında olmayan veya aymazlardan da kendi propagandalarının güçlü yayımını sağlarlar. Böylece bir sorunun varlığı ile sorunun apokaliptik(kıyametçi) düzeyde abartılması arasında uyumsuzluk doğar ve diğer yönüyle de sorunun muhatabı salt tüketiciymiş gibi göstermeye de özen gösterirler, bir çok insan da bundan etkilenip, şunu kullanma, bunu kullanma noktasını aşamaz(yani meselenin asıl kaynağı kenarda kalıverir), ancak o ya da şunu kullanmaya mahkum bırakılmış, muhtaç insan oranı da %99'larda seyreder, böylece ilgili propaganda kale duvarlarına sapanla taş atmak benzeri bir etkide kalır...

Diğer taraftan da çevreciler bu propagandalar yerine, üretim sürecine yönelir-hedef alır, örneğin üretilmiş bir otomobilin, motor sistemi ve eksoz gazının değerlerini esas alır ve ürettiren kodomana hukuki(salt yasal yolalr değil, sokaklarda aslolan ve en önemli hukuktur!) baskı oluşturular... Kodoman firmalar direnir, ancak olabilirliği ortada iken, imkansız, yapamayız demeye başlarlar, zira 99 kazanacağına 98 kazanacak, fakat bakarlar ki, baskı odağını şaşrımamış mecbur kalırlar, Euro 2, Euro 3, Euro 4.... diye üretim yapmaya(e hani olmuyordu?) başlarlar ve tabi bazı (maddi, manevi) teşvikleri de alırlar. insanlara otobüse binmeyin, uçağa binmeyin, telefon kullanmayın, güzel kokular sürünmeyin demenin ise ne etkin bir kitleselliği ne de etkili bir sonuç alıcı yanı yoktur... Hasılı, bir sorunun varlığı ayrı, sorunun kaynağını doğru tespit edip, doğru hedeflere yönelmek ayrı. yanlış hedef, sorunun çözülmesi değil, çözümden sapmadır böylece bu sorunu çözmek ya da etkilemek bir yana aksine güçlendirir...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 29-11-2016, 19:02
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Felasife her zaman olduğu gibi bir yönüyle tüm insanlığın, sahtekarlık ve diğer yönüyle de dünyayı her türden(ısı, kmyasal, doğanın yapısı, çer, çöp tümü dahil) kirletenlerin kaygısı...

Bu sorunun asıl hedefi ve çözümü öncelikle kodomanlar olmalı, yani kapitalizmin o toplumsal karakter taşımayan rezil ekonomisi ve endüstri alanının yiyicileri, üretim yaparken oluşturdukları kirlilik, ürettikleriyle dünya nüfusunun %1'inin gündelik üretim-tüket-tir-im ilişkilerine ve doğayı korumanın kendileri açısından maaliyet sayılmışlığına bakmalı...
Kesinlikle katılıyorum, benim yan yana getiremeyeceğim ama kalbimden geçen duygular bunlar, eline sağlık.
Bu iş kodomanlarla başlıyorsa, onlarla da bitmeli. Dünyanın nimetini yiyenlerde onlar neticede.
Halklar ne yapabilir ki büyük kesimi ay başını getirmekten iflahı kesiliyor, belki bilinçsizce çevre kirletiyor filan ama adamın bir gemisi batınca, bir fabrikası patlayınca dünya etkileniyor. Bu facia olunca böyle, diğer yandan bacasından, kanalizasyonundan çıkanın haddi hesabı yok.

Tabi devlet başkanlarıda kodomanların sözcülüğüne soyununca, kodomanlar masum, halklar suçlu oluveriyor. Ben pek anlamıyorum bu işleri.
Geçen konuşulmuştuya mülkiyet filan diye, bence mülkler devletin olduğu gibi, patron da devlet olmalı, kişiler patron olmamalı.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 30-11-2016, 14:23
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

#9 mesajda bahsettiğim öteki videoyu da HD olarak buldum. Üsteki geçmişle, altakide de daha çok günümüzle ve yakın geçmişle alakalı.
Tabi videolar uzun ama vakit ayrılıp izlemekte gerek.
Romalı askerlerin neden etek giydiğinden, Boğazların donmasına, coğrafik değişimlere, denizler arasında ki kod farkı, patates dünya filan derken hayli ilginç bilgilerle dolu.
Anladığım iklim olayı bir iniş bir çıkış seyrinde, bazen buzul soğukları bazen çöl sıcakları derken, patlayan bir volkan tüm hikayeyi değiştirebilicekte güce sahip.




Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 01-12-2016, 14:28
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

Frigid air mass building in Alaska, poised to spill into Lower 48 next week



Alaska is witnessing its coldest air in almost two years, and some of the biting chill is forecast to plunge into the western United States in about a week's time.

In Fairbanks on Tuesday morning, the temperature tanked to minus-31 degrees, ending a 624-day stretch in which it was warmer than that — the second longest on record. Tuesday afternoon, the mercury only recovered to minus-21, ending a record-long 658-day stretch with highs above minus-10.

It was even colder in Bettles, Alaska, on Tuesday, where the temperature dropped to minus-41 with a bone-chilling wind chill of minus-53.

Statewide, it was the first time Alaska's daily temperature index was significantly below normal in almost a year.

This morning, some locations in our 49th state plummeted as low as minus-40 to minus-45 degrees.

Although the weather in the Last Frontier is cold compared with the past two years, it has been much colder in the past. Alaska's coldest November temperature of minus-62 was set in 1970 at Prospect Creek.

Through October this year, Alaska was having its warmest year on record.

But it's cold now and expected to stay cold for at least another week or so. For the first time since February 2014, the National Weather Service predicts much of the state to be colder than normal in its six- to 10-day outlook.



As the cold continues to build over Alaska and western Canada over the next week, some of it will begin to bleed south.

Computer models are unanimous in bringing a significant blast of cold air to the western half of the United States in about six to eight days. On Wednesday afternoon next week, temperatures are forecast to be 20 to 30 degrees colder than normal in much of the Rockies and western Plains.

_____


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 07-12-2016, 09:21
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

Antarktika'da 70 mil (112 km) Uzunlugunda Yarik:

http://www.livescience.com/57109-ant...iles-long.html


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 29-12-2016, 21:32
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

http://400.350.org/


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 03-03-2017, 11:11
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

02.03.2017

Cenevre'de yer alan Dünya Meteoroloji Örgütü, küresel ısınmanın en çok etkilediği bölgelerden birisi olan ve gezegenimizin dengesinin korunmasında hayati öneme sahip Antarktika kıtasının yeni bir rekor kırarak ortalama 17.5 derece sıcaklığa ulaştığını duyurdu. 24 Mart 2015 tarihinde Esperanza üssünden kaydedilen bu sıcaklık, günümüze kadar uzayan araştırmalar sonucunda resmi olarak doğrulandı.
link


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 14-06-2017, 13:52
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart




İklim-değişikliği gözlemleri kapsamında 17 milyon dolar maliyetli dört yıllık bir çalışma yapmak üzere yola çıkan bir grup bilimci, iklim değişikliği sebebiyle çalışmanın ilk ayağını iptal etti.

Manitoba Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, Arktik denizinin güneye doğru hareketi, Kanada'da bulunan beş ayrı üniversiteden 40 araştırmacının aktif bulunduğu Hudson Koyu Sistem Araştırmaları'nı (Baysys) geciktirdi. Isınan dereceler, Yukarı Arktik'deki buzulları incelterek, özellikle fırtına ve sert rüzgârların da etkileriyle okyanus akıntılarında serbestçe dolaşmalarına sebebiyet veriyor.

Takım lideri David Barber, CBC News'e konuyla ilgili olarak "Tamamen ilkim değişikliğine bağlı bir fenomen, buzulun boyutlarını ve kalınlığını düşürdüğünüzde, yer değiştirir hâle geliyor" açıklamasını yaptı (...)
https://weather.com/news/climate/new...obility-severe


Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 01-07-2017, 18:36
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.236
Standart

Bilim insanları Haziran ayında İngiltere ve Batı Avrupa'yı etkileyen aşırı sıcakların iklim değişikliği nedeniyle daha yoğun hissedildiğini açıkladı.

Portekiz'de onlarca kişinin yaşamını yitirmesine yol açan orman yangınları gerçekleşirken Fransa, İsviçre ve Hollanda'da aşırı sıcaklar nedeniyle özel önlemler alındı. İngiltere 1976'dan beri en sıcak Haziranını yaşadı. İsviçre'de ise 1864'ten beri en sıcak ikinci Haziran yaşandı.

Araştırmacılar, insan kaynaklı küresel ısınmanın Avrupa'nın belirli bölgelerinde sıcaklık rekoru kırılma sıklığını 10 kat artırdığını söylüyor.

Bu yıl Haziran ayı boyunca kıtanın batısında ortalama sıcaklık, normal değerlerin 3 derece üzerinde seyretti.

http://www.bbc.com/turkce/haberler-40468398
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:22 .