Karanlığa Giriş: Benedict Kuralları
Benedict 529 yılında 73 kısa bölümden oluşan meşhur Kurallar kitabını yazdı: Ordo (Kural) Bu kurallar zamanla belli değişiklikler gösterse de sonraki 1500 yıl boyunca Ortodoks, Katolik, Anglikan ve Protestan mezheplerinin hepsinde manastır yaşamının oluşturulmasında öncülük etti. Bu yüzden de 1964 yılında Benedikt'e "Manastırın babası" ünvanı verildi. Papa VI. Paul ise Benedict'i Avrupa'nın koruyucusu ilan etti.
Benedict'in kanunu manastırı "Tanrıya hizmet eden okul" olarak tanımlar. Tamamen ideale bağlılıklar üzerine kurulmuştur ve insani zayıflıkları gözardı eder. Keşiş topluluğunun en üstünde "Abba"(Baba) yer alır. Bu manastırın basit bir yöneticisi değil, temsilcisi, ruhani babası, öğretmeni, geleneksel ataerkil ailelerdeki babası, kısaca herşeyidir. Benedikt kanunu Baba'ya tartışmasız tam yetki verir, sadece Baba'yı adil olması ve eşit davranması için uyarmakla yetinir.
Baba, diğer keşişler tarafından seçilir ve önemli durumlarda topluluğun fikrine danışır. Ancak kararları Baba verir ve keşişler onun *kararlarına ititrazsız uymakla sorumludur. Manastır anayasası tam bir monarşidir. Eğer manastır büyükse Baba bazı memurlar atayabilir. Bu durumda her onluk keşiş grubuna bir "Dekan" atar. Bunların dışında manastırda mutfak şefi, müritlerin(acemilerin) şefi, konuk şefi ve dış dünyayla bütün ilişkiyi sağlayan kapıcı vardır.
Manastıra keşiş olmak için her başvurana bir deneme süresi veya müritlik uygulaması yapılması gerekiyordu. Bunun için keşiş adaylarının yaşamı boyunca her tür yoksulluğa katlanacağı, iffetli kalacağı ve Baba'ya mutlak itaat edeceği üzerine yazılı bir belge imzalaması zorunlu idi. Kuşkusuz en önemlisi itaatti. Baba'ya itaat etmek, Tanrıya itaat etmek demekti..
Hiçbir keşiş Baba'nın iznini almadan manastırı terkedemezdi. (Stabilas loci) Keşişler hayatları boyunca diğer keşişlerle birlikte Dormitorium denen yatak odası ve Refektorium denen yemek odasında yaşarlardı. Yatak odasında bütün gece bir lamba yanar ve keşişler İncil'in emrine uygun şekilde giyinik vaziyette her an Tanrıyı izlemeye hazır olurlardı.
Keşişin hiçbir malvarlığı olamazdı. Kişisel olarak yoksulluk kutsal olarak zenginlik demekti. Benedikt manastırlarında keşişlerin herşeyi ortakdı. Ne bir kitap, ne bir tahta, ne bir iğne sahibi olunamazdı, tek varlıkları üzerlerindeki keşiş giysisi idi.
Kurallarda yazılı olmasa da bugüne kadar kural olarak korunmuş olan bir başka şey ise Maxime tarafından formüle edildiği gibi "Ora et labora" (Dua et ve çalış) idi. Manastırda yaşam bedensel olarak çalışmak ve eğitim almaktan oluşuyordu. 1500 yıldır uygulanan çalışma planı şöyleydi:
Keşişler gece/sabah 2'de uyanırlardı; bu kışın biraz daha geç, yazın biraz daha erken olurdu. (Gece saati ölçmek için belli bir süre yanan mumlar kullanılıyordu) Zaten elbiseleriyle yatan keşişler hızla kalkıp birlikte ibadet etmek için tam bir ciddiyet ve itina ile hazırlanırlardı. Birbuçuk saat süren gece ayininde okuma parçaları, dualar ve ilahiler okunursu. Günün ışıması dua ile karşılanmalıydı. Gün ışığı ise bedensel çalışma ve kutsal metinlerin hatmedilmesine ayrılmıştı. Çalışma aralarında kısa molalar verilirdi. Saat sabah 6'da, 9'da, 12'de ve öğleden sonra 3'de olmak üzere. Güneşin batma saatinde ve yatağa gitmeden önce de dua turları yapılırdı. Benedikt kurallarına göre keşişin hava karardıktan yarım saat sonra uyuması zorunluydu. Bu kışın saat 5 oluyordu.
Baba keşiş, oğullarına yemek konusunda da tasarruflu davranmayı öğütlemişti. Öğlen saatine kadar (Oruç zamanları güneş batana kadar) hiçbirşey yenmezdi. Eylül ortasından Paskalya'ya kadar günde sadece bir öğün, yazın uzun günlerinde ise iki öğün yenirdi. Ekmek ana yiyecekti, bunu baklagiller ve yumurta ile peynir, balık, meye ve sebze tamamlardı. Dört ayaklı hayvanların eti yasaktı. Keşiş başına çeyrek litre şarap verilirdi. Ve yemek boyunca İncil'e uygun olarak derin bir sessizlik olurdu.
Her keşiş günde 3 ile 8 saat arası bedensel olarak çalışmak zorundaydı. Tarlada, manastıra ait atelyede, mutfakta, ev işlerinde yada el yazılarının kopyalarının çıkartılması işinde. Bir zanaatı olan keşiş bu bilgisini ortaklığa sunmak zorundaydı. Çalışmanın iki gerekçesi vardı. Birincisi tembellik ruhun düşmanıydı, ikincisi de keşiş bağış paralarıyla değil bedensel çalışmasıyla yaşamalıydı. Benedict'e göre manastır dünyadan ekonomik olarak da bağımsız olmalıydı.
Benedikt manastırının bir günü böyleydi ve her gün aynı şekilde tekrarlanıyordu. Son derece zor dayanılır bir yaşam gibi görünmesine karşın Monte Casino'da kurulan bu manastır kuralları Roma tarafından ( Papa Büyük Gregor tarafından) genelleştirilip bütün Batı dünyasına önerildi.