Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 10-05-2017, 00:35
Takiyiddin Takiyiddin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 28 Apr 2017
Mesajlar: 118
Standart

ang´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben iktisattan çok da añlayan biri değilim açıkçası, ancak bildiğim kadarıyla olayı dallandırıp budaklandırmadan kısaca şöyle özetleyebiliriz. Çay demleyip satan bir adam var, bu adam semâveriniñ, çay bardaklarınıñ, çay tabaklarınıñ ve çay ocağınıñ sahibi olabilir mi olamaz mı? Olamayacağı görüşündeyseñiz komünist/solcu, olabilir görüşündeyseñiz kapitalist/liberalsiñiz démektir, ben bu durumda liberal oluyorum sanırım.
Saçmalamışsınız. Bireysel olarak çay,kahve satışının yapıldığı kıraathaneler küçük burjuva türde bir mülkiyeti ifade eder. Komünistlerin bu tür mülkiyete karşı olmasına gerek yoktur. Zaten Starbucks ve benzeri küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketler bunların ocağına incir ağacı dikmektedir. Komünistlerin karşı oldukları burjuva türü mülkiyettir. Yani toplumun aleyhine olacak şekilde, işçi sınıfının emeğinin sömürüsü üzerine kurulu mülkiyettir.
Kapitalist üretim biçimlerinde üretim, toplumsal olarak gerçekleştirilir. Bununla birlikte üretim araçları patronların bireysel mülkiyetindedir. Bu durum bir çelişki yaratır. Zira üretim kollektiftir ama mülkiyet bireysel. İşte Komünistlerin değiştirmek istedikleri temel mülkiyet biçimi budur. Bu mülkiyeti önce kamusal, sonra ise kollektif mülkiyet olacak şekilde değiştirerek, varolan üretim ile mülkiyet arasındaki bu çelişkiyi aşmayı hedeflerler.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 10-05-2017, 00:39
gungormez gungormez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Mar 2017
Mesajlar: 220
Standart

ang´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Komünizm ve sosyalizm destekçisi olmayan biri olarak kendimce yanıt véreyim. Komünizm, 100 ilâ 200 kişilik kabile toplulukları için mükemmel bir sistemdir kuşkusuz, ancak günümüzde, milyonlardan oluşan toplumlar komünizmle yönetilemez, olanak dışıdır.

Ben iktisattan çok da añlayan biri değilim açıkçası, ancak bildiğim kadarıyla olayı dallandırıp budaklandırmadan kısaca şöyle özetleyebiliriz. Çay demleyip satan bir adam var, bu adam semâveriniñ, çay bardaklarınıñ, çay tabaklarınıñ ve çay ocağınıñ sahibi olabilir mi olamaz mı? Olamayacağı görüşündeyseñiz komünist/solcu, olabilir görüşündeyseñiz kapitalist/liberalsiñiz démektir, ben bu durumda liberal oluyorum sanırım.
Sevgili ang üretimin toplumsallaştığı bir dönemde Payaşmın üretim araçlarının bireyselliği nedeniyle burjuvalarca belirlenmesi.Toplumsal yıkıma yol açıyor.Daha geçenerde 60 aile dünyanın sahip olduğu zenginliğn yarısına sahip olduğu yazıldı,sadece zengnliğe sahip değiller,pazar için,hammadde için zenginlik uğruna savaşlara yıkımlara yolaçıyorlar,diktatörlüklere oynuyorlar Açlıktan kırılanlar,çevre felaketleri,yok olan türler onların eseri,gdo'lu ürünler,hormonlu yiyecekler,uyuşturucu Vs.. onların eseri tüm bunlar liberal yüreğinizde nasıl bir iz bırakıyor? bilmek isterim.Üretim araçlarını çay bardağı,tabağı ve çaydanlığa ,çaycıyı Tekelci patronlara nasıl indirgediniz? bir başka akılcı çözümünüz varmı?
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 10-05-2017, 00:40
ang - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ang ang isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Feb 2016
Mesajlar: 155
Standart

Takiyiddin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Saçmalamışsınız. Bireysel olarak çay,kahve satışının yapıldığı kıraathaneler küçük burjuva türde bir mülkiyeti ifade eder. Komünistlerin bu tür mülkiyete karşı olmasına gerek yoktur. Zaten Starbucks ve benzeri küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketler bunların ocağına incir ağacı dikmektedir. Komünistlerin karşı oldukları burjuva türü mülkiyettir. Yani toplumun aleyhine olacak şekilde, işçi sınıfının emeğinin sömürüsü üzerine kurulu mülkiyettir.
Kapitalist üretim biçimlerinde üretim, toplumsal olarak gerçekleştirilir. Bununla birlikte üretim araçları patronların bireysel mülkiyetindedir. Bu durum bir çelişki yaratır. Zira üretim kollektiftir ama mülkiyet bireysel. İşte Komünistlerin değiştirmek istedikleri temel mülkiyet biçimi budur. Bu mülkiyeti önce kamusal, sonra ise kollektif mülkiyet olacak şekilde değiştirerek, varolan üretim ile mülkiyet arasındaki bu çelişkiyi aşmayı hedeflerler.
Saçmaladığımı düşünmüyorum, onu "örnek" olarak vérdim. İster çay ocağı olsun ister üretimévi (fabrika), bir kişi özel mülkiyete, özel üretim araçlarına sahip olabilir bence.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 10-05-2017, 00:47
ang - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ang ang isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Feb 2016
Mesajlar: 155
Standart

gungormez´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili ang üretimin toplumsallaştığı bir dönemde Payaşmın üretim araçlarının bireyselliği nedeniyle burjuvalarca belirlenmesi.Toplumsal yıkıma yol açıyor.Daha geçenerde 60 aile dünyanın sahip olduğu zenginliğn yarısına sahip olduğu yazıldı,sadece zengnliğe sahip değiller,pazar için,hammadde için zenginlik uğruna savaşlara yıkımlara yolaçıyorlar,diktatörlüklere oynuyorlar Açlıtan kırılanlar,çevre felaketleri,yok olan türler onların eseri,gdo'lu ürünler,hormonlu yiyecekler,uyuşturucu Vs.. onların eseri tüm bunlar liberal yüreğinizde nasıl bir iz bırakıyor? bilmek isterim.Üretim araçlarını çay bardağı,tabağı ve çaydanlığa ,çaycıyı Tekelci patronlara nasıl indirgediniz? bir başka akılcı çözümünüz varmı?
Çay ocağını örnek olarak vérdim, basit bir örnek olması açısından. Dünyadaki mevcut düzeni savunuyor değilim, sınırsız bir kapitalizmi savunmuyorum, kâr elde édilsin de ne olursa olsun görüşünde değilim. Bu vahşi kapitalizmiñ çözümü komünizm değildir diyorum kendimce. Komünist sistemlerde de tek parti diktası oluşur zaman içinde, parti yönetimi ve yöneticileriñ tanıdıkları, akrabaları arasında bölüştürülür servet, yine iş döner dolaşır ahbap çavuş alverine gelir. Ha komünist tek parti yöneticileri ve avâneleri sömürmüş ha tekelci patronlar ne farkı var? İşçi, emekçi açısından değişen bir şey olmaz. Çözüm özgürlükçü, liberal politikalardır. Bunuñ olabilmesiniñ de olmazsa olmazı öñce hukuğuñ tesis édildiği bir ülkedir. Hukuk yoksa, özgürlük yoktur, özgürlük yoksa liberal ortam da olmaz.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 10-05-2017, 00:59
Takiyiddin Takiyiddin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 28 Apr 2017
Mesajlar: 118
Standart

gungormez´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
,pazar için,hammadde için zenginlik uğruna savaşlara yıkımlara yolaçıyorlar,
Niye Sovyetler Birliği Çekoslovakya'yı ve Afganistan'ı işgal etmedi mi?

diktatörlüklere oynuyorlar
Sovyet genel sekreterleri demokratik bir sürecin sonucunda mı seçiliyordu? Hepsi politbüro tarafından seçiliyordu ve halka kendilerini yönetecek insanlar üzerinde bir tercih hakkı verilmiyordu.

çevre felaketleri,yok olan türler onların eseri,
Şimdi ang tutup sana Çernobil dese ne diyeceksin? Dünyanın en büyük nükleer gücüydü Sovyetler Birliği...

Bak koçum, bu tür ideolojik tartışmalara girmek senin harcın değil. O yüzden haddini bil! Burada ben varken sana laf düşmez. Sen benim bulunduğum bir ortamda oturamaz, ayakta beklersin.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 10-05-2017, 01:20
gungormez gungormez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Mar 2017
Mesajlar: 220
Standart

Seinle tartışmıyacağım.
Felsefi bilgin fazla !Çelişkili-özdeşlik kuramınla yıktın beni.
"Koçum "falana diyrsun ,Derinlikli uslubun seviye yksekliğinde ortaya koymuşken ,senle konuşmak cahllik olur,Perinçek tayfasının bıraktığı 70 model sovyet düşman ağzın birikiminin çapını ! iyice ortaya koymuşken senle tartışmayı düşünmem bile... "sen çal sen oyna sıradan muziğinde,illede tef eşliğinde oyna ve mümkünse benim yakınımda olmamaya alış"(Yani konularımdan uzak ol.iyice uzağa.)
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 10-05-2017, 09:14
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Postalabd´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Cevaplarmısınız bilmiyorum.

Din ile inançla alakası olmayan insanlar KOMÜNİZM kelimesinden de , KOMÜNİZM in yapısından da hoşlanmıyorlar. Neden ?

Komünizm eleştirisi yaparken bile neden hoşlanmadıklarını ifade edemiyorlar.

Kısmen de olsa nedir yanlış olan açıklarmısınız. Komünist bir yönetim olsa nasıl sorunlar olurdu?

Komünizm karşıtı bir arkadaş cevaplamış. Komünizm taraftarı olarak ben cevap vereyim.
Önce Stephan Hawkıns e soralım şöyle diyor .Bu teknolojik rekabet insanlık için tehdit oluşturuyor dünya bir an önce bu rekabeti denetim altına almak için dünya merkezli tek hükümete geçmelidir. Bir dönem (1916) Kaustky (KOMÜNİST)de dünya devletinden söz etmişti. Hawkins 100 yıl gibi bir zamandan söz ediyor.


Şimdi Karl Marks a soralım Komünist Manifestoda (program) şöyle diyor İşçi sınıfı burjuva sınıfından kurtulmak ister Burjuva sınıfıda İşçi sınıfından kurtulmak ister Ama diyor Burjuva sınıfı bunu daha fazla ister.
Yani üretimin asli unsuru olan bu iki sınıfta birbirinden kurtulmak istiyor İşçi sınıfı bunu komünizmle yapacak peki burjuva sınıfı bunu nasıl yapacak.
İşte Hawnins burada devreye giriyor Tekonoloji ile yapacak Yani üretimde de dağıtımda teknoloji kullanarak yapacak İnsan yerine robot kullanacak
Peki işçi gibi çalışan ne olacak
Bunu da ben söyleyeyim ya dilenci ya hırsız yada zenginler için yedek (böbrek ciğer kalp damar gibi) parçacı
Şimdi soruyorum fakirsen ne hale düşeceğini gör sen yetişemezsen nesillerin ne hale düşeceğini düşün.


Bunu için bile komünizm için savaş vermekte haklı insanlık.
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 10-05-2017, 09:37
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Bence Takiyiddin ve Güngörmez arkadaşlar arasındaki tartışma yanlış zeminde yapılıyor. Her insanın bir kapasitesi ve çapı var Stalin, Lenin kadar çaplı değil Ama Lenin ölmüştü yerine ya Stalin ya Troçki gelecekti ikiside birbirinden farklı değildi Troçki devrim ihracatından teorik olarak söz ediyordu bunu Stalin pratik olarak hayata geçir

Stalin 1933 te Sovyetler birliğinde burjuva sınıfı bitmiştir devlet artık halkın devleti olmuştur diyerek büyük bir idolojik yanlışa saplandı bu yanlışını düzeltmek için 1936 da komünist partisi devletten yavaş yavaş çekilmeli diyerek popilizm yapmak isterken daha büyük yanlış içine girdi.

İşte yanlış bir çıkış gelecekte daha büyük yanlışlar yapmaya gebedir.

Çünkü Stalin in çapı bu kadar.Bu güçsüz taktikler ve zeka seviyesi iktidarı ancak baskı ile koruyabilir o da onu yaptı.
Nazım hikmet bile şiirini ancak 1961 de yazabildi.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 10-05-2017, 12:42
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.734
Standart

Sayın gungormez, bazı tipler Stalin birilerini öldürdü denince aslan kesilirler ama onların sahibi Abd milyarlarca insanı öldürdü denince oralara demokrasi götürdü derler. Bu yüzden bu türlerle tartışmak trollere kapı aralar, boşuna zaman kaybı.
Bak kartopu arkadaşımız güzel izah etmiş, bu bir kapasite meselesi demiş, en azından tartışmaya değer...
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 10-05-2017, 12:51
gungormez gungormez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Mar 2017
Mesajlar: 220
Standart

Stalin'in, hiçbir eşyaya, belki de dünya nimetlerinin hiçbirine bir tutkusu olmadı. Kendisi için yapılmış daçaların birinde yaşadı. Ama her yerinde değil, sadece bir katında, daha doğrusu bir odasında yaşadı.

Kızı Svetlana Alliluyeva babası ile ilgili şöyle yazdı: ”Babam alt katta yaşıyordu. Gerçekte bir odada, her şeyin içinde görüldüğü bir odada yaşadı. Geceleri yatak haline getirilen bir divanda uyuyordu, divanın bir ucundaki masada tekefonlar duruyordu. Büyük yemek masası, döküman, gazete ve kitaplarla doluydu. Yalnız olduğu zaman bu masanın bir ucunda yemek yiyordu. Odada içinde tabak-çanağın olduğu bir büfe vardı, bir gözünde de ilaçları. Doktor olarak, yılda bir iki kez göründüğü Vinogradov'dan başkasına güvenemediği için ilaçlarını kendisi alırdı. Büyük, yumuşak halı ve şömine, babamın aradığı tüm lüks idi.” (Svetlana Alliluyeva – Twenty Letters to a Friend)

Stalin Mart 1953 tarihinde burada öldü.

Gerçekten, şu sizin Anti-Stalinist humma hallerinize acıyorum; ama daha çok, hala bu ısrarlı düşmanlığınız, insanın fena halde midesini bulandırıyor!

Fikret Uzun

30-Kasım 2014
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:48 .