Turan Dursun Sitesi Forumları
  #1  
Alt 16-05-2016, 02:32
turin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
turin turin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2015
Mesajlar: 845
Standart Felsefe Tarihi

Macit Gökberk'in Felsefe Tarihi isimli kitabından..

Anaximenes'e göre ilk madde, hava'dır. Hava, sonsuz bir hava denizi olarak evreni kuşatır ve yer de bu hava denizinde düz bir tepsi gibi yüzer. Düşünmede atılgan olma bakımından Anaximenes, Anaximandros'a yetişemiyor. Soyut bir ilke olan Apeiron'un yerine somut bir şeyi, hava'yı koymakla, doğa tasarımı da, Anaximandros'unkine göre, bir gerileme sayılabilir - felsefe bakımından..
Yazar, Anaximenes'in düşüncesini neden bir gerileme olarak görüyor? Somut, gözlemlenebilen bir şeyi ilk madde olarak tanımlamaya çalışmak daha mantıklı değil mi? Anaximandros'un Apeidon'u daha tanrısal bir ilk maddeye işaret etmiyor mu?
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 16-05-2016, 02:42
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.667

Onur Üyeliği 

Standart

turin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Macit Gökberk'in Felsefe Tarihi isimli kitabından..
Yazar, Anaximenes'in düşüncesini neden bir gerileme olarak görüyor? Somut, gözlemlenebilen bir şeyi ilk madde olarak tanımlamaya çalışmak daha mantıklı değil mi? Anaximandros'un Apeidon'u daha tanrısal bir ilk maddeye işaret etmiyor mu?
Soyut yerine somutu öngörmek gerilemek değil, aksine ilerlemektir, zira ancak somut olanın bilgisi olur, felsefede ancak bilginin zemininde anlam kazanabilir. Heleki M.Ö5-6. Yüzyıllarda. İlgili yazarın(Macit Gökberk) gerekçesi ise başlı başına geçersiz, yetersiz, hava da kalıyor, pasaja göre gidersek, halt etmiş. Argümanına dayanak sunmuyor8ileri, geri muğlak kelimeler, neye göre ileri, geri-> heleki felsefeye göre denemez, bir dayanak, çıkış noktası olmalı ilkin, o zamanlar bu konuda genel görüş bu idi, filozof bu görüşüyle, bu görüşten geriye düşmektedir diyebilmeli... örneğin bugün bir bilim insanı beyin yerine böbreği yorumlayıcı olarak değerlendirirse, bu beyinin esas alınmasına göre bir gerilemedir, önce bu konur, sonra günümüz bilimine göre gerileme olarak ifade edilebilir)...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 16-05-2016, 02:59
turin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
turin turin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2015
Mesajlar: 845
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Soyut yerine somutu öngörmek gerilemek değil, aksine ilerlemektir, zira ancak somut olanın bilgisi olur, felsefede ancak bilginin zemininde anlam kazanabilir. Heleki M.Ö5-6. Yüzyıllarda. İlgili yazarın(Macit Gökberk) gerekçesi ise başlı başına geçersiz, yetersiz, hava da kalıyor, pasaja göre gidersek, halt etmiş. Argümanına dayanak sunmuyor8ileri, geri muğlak kelimeler, neye göre ileri, geri-> heleki felsefeye göre denemez, bir dayanak, çıkış noktası olmalı ilkin, o zamanlar bu konuda genel görüş bu idi, filozof bu görüşüyle, bu görüşten geriye düşmektedir diyebilmeli... örneğin bugün bir bilim insanı beyin yerine böbreği yorumlayıcı olarak değerlendirirse, bu beyinin esas alınmasına göre bir gerilemedir, önce bu konur, sonra günümüz bilimine göre gerileme olarak ifade edilebilir)...
Bana da aslında bir ilerleme gibi geldi, nitekim Herakleitos'da hava'nın yerine ateş'i koyarak buna devam etmiş, üzerine bu ilk maddenin değişmez olmadığını aksine hep bir değişim içerisinde olduğunu ifade etmiş ki bu da bir ilerleme sayılabilir..

Yazarın kitabında ilgimi çeken veya merak ettiğim kısımları burada sizlerle paylaşacağım..
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 16-05-2016, 03:23
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart

Anaximandros'un Apeidon'u daha tanrısal bir ilk maddeye işaret etmiyor mu?
Apeiron, "limitsiz" demektir, zitti peirar ya da peras, limit demektir. Anaksimandros'un metafizik arkhe kavramidir.

Apeiron kendi icinde perasi da barindirdigi icin, dogal armoni uretir, bu yonden uzak dogudaki Tao kavrami ile benzesiyor, zira kendi dogasinda ilkel kaos, fakat kapsadigi limitlerden zitliklari yaratarak fenomene taban oluyor.

Anaksimandros icin panteistik bir materyalist denebilir, zira metodolojisi rasyonel ve teolojiden beslenmiyor. Spinoza'nin bir turevi.

Pisagorcu Kurelerin Armonisi'nde ise;

1. Monad (ilke)
2. Dyad (kaos-apeiron)
3. Triad (armoni)
4. Tetrad (evren)

Tetraktis
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 16-05-2016, 03:48
turin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
turin turin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2015
Mesajlar: 845
Standart

Pyrrhon´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Apeiron, "limitsiz" demektir, zitti peirar ya da peras, limit demektir. Anaksimandros'un metafizik arkhe kavramidir.

Apeiron kendi icinde perasi da barindirdigi icin, dogal armoni uretir, bu yonden uzak dogudaki Tao kavrami ile benzesiyor, zira kendi dogasinda ilkel kaos, fakat kapsadigi limitlerden zitliklari yaratarak fenomene taban oluyor.

Anaksimandros icin panteistik bir materyalist denebilir, zira metodolojisi rasyonel ve teolojiden beslenmiyor. Spinoza'nin bir turevi.

Pisagorcu Kurelerin Armonisi'nde ise;

1. Monad (ilke)
2. Dyad (kaos-apeiron)
3. Triad (armoni)
4. Tetrad (evren)

Tetraktis
Yazar bu durumu şöyle anlatmış;

Sonsuz kavramını ilkin açık olarak belirleyip, bunu maddeye yükleyen Anaximandros olmuştur. Bu sonsuz ilk-maddeye o Apeiron adını vermiştir. Ancak, Anaximandros anamaddeye yalnız sonsuzluk niteliğini yüklemekle kalmıyor, daha da ileri gidiyor: ilk-madde yalnız sonsuz değildir, sonsuz olandır da; çünkü ona daha yakın olan başka bir belirlenim yüklenemez. Thales, ilk-maddeyi su ile, demek ki belli, bilinen bir madde ile bir tutmuştu. Anaximandros'a göre ise, bunu yapamayız, çünkü her belli, belirli şey sonlu ve sınırlıdır da, yani karşıtı ile sınırlanmıştır..

Bu anlatımla işaret edilen şey(Apeiron) sonsuz olmanın yanında, belirsiz ve tanrısal geldi bana ki, tanrısal dememin nedeni bu belirsizlik(belli olmama durumu) yoksa Anaximandros bi tanrıdan bahsetmiyor..
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 19-05-2016, 02:16
turin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
turin turin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2015
Mesajlar: 845
Standart

Sokratesin yöntemi...

"Ona gore, gerçek bilgiye goturen yolda en buyuk engel, sofistlerin ortaliga yaydikları sozde bilgi olan seylerdir, o yarımyamalak bilgilerdir. Onun icindir ki, Sokrates, butun konusmalarında once, ortaya
konan dusuncelerin ustunkorulugunu, tutunamazligini sorularyla gostermeye calusur. Arastirmanin (dialogun) dis seması soyledir: Konusmaya baslarken hep kendisinin bir sey bilmedigini soyler. Karsisındaki de, tersine hep bilgisine pek guvenmektedir, ama ileri surdukleri de hep pek derme çatma seylerdir, lste sokrates'in unlu ironie'si (alayi) bu karsitlik icinde belirir. Bundan sonra da Sokrates, konustugu kimsede dogru'yu meydana cikarmaya girisir; onun deyisiyle; Ruhta uyku halinde bulunan dusunceleri "dogurtmaya" çalışır. Bu sanatina da, annesinin ebeligine bir anıştırma olarak maieutike (dogum yardimciligu, ebelik) adini veriyor. Bu teknigin temelinde, disiplinli, sıkı bir dusunme ile "dogru"nun bulunabilecegine bir inanma dir: ruhta saklı dogrular var; bunlar herkes icin ortak olan doğrulardır; Bunlar, sorup sorusturma ile, uzerlerinde durup dusunme ile yukarıya cukarilabilirdir, bilinir bir hale getirilebilirler.
Dialogun dis semasi, arasturma yontemine objektif bakimdan da uygundur. Sokrates e gore, bilimsel calismanin amaci, duyularla edinilen tek tek algilar degil, kavramdir. Onun icin, Sokrates hep, kavramin belirlenmesi, sinirinin çizilip gosterilmesi olan tanım'a (horismos, definito) varmaya calisir. Sofistler de sozcuklerin anlamını sınırlayıp gostermeyi denemislerdi. Ama onlar tanimla, daha cok, soz sanatu bakimindan ilgilenmislerdi. Sokrates ise bu ise çok daha derin bir dusunce ile girisir: Elde etmek istediği kavramla nesnenin ozünu kavrayabilecegini umar. Bundan dolayi sokrates, ele alinan konuyu hep tümel olarak belirlemek ister; arananin bulunmasi, bu tumel olarak belirlemeye baglidir. Bunu yapmakla da Sokrates, tekil'in tumel'e bagli oldugu anlayışını getirip yerleştirmis, bunu bilimsel bir yontem ilkesi yapmistir. Bir seyin ozunu da kavramini, yani tek tek hallerinde ve ilintilerinde hep ayni olan yonunu bilen kimse, yargisi icin saglam, degismeyen bir temel bulmus, böylece de sallantili sanilardan kurtulup guvenilir bilgiye ulasmus olur.- oysa Sofistlere gore, bu saglam, surekli temel yoktu."
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 19-05-2016, 17:31
turin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
turin turin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2015
Mesajlar: 845
Standart

Platon; idealizmin kurucusu mu oluyor? İdealar dünyası, matematik dünyası ve tanrı falan, idea merkezli aristokratisi anlayışı ile, sanki 40 senelik çalışmalar çöpten başka bir şey değil..
Nedir bu adamı, düşüncelerini bu kadar önemli yapan, kitaplarını vs okumak gerekliliği- fayda mı , vakit kaybı mı ?

Yazacağım, aktaracağım bir şey de bulamadım kayda değer ki belki Anaxagoras'ın neus'unu duyular dünyasının nasıl oluştuğuna yönelik bir parametre olarak alması hariç tutulabilir..

Tek dünya vardır, uzay anlaşılamaz, idealar öncesiz/sonrasızdır--- ha sonra bunları Demorguis yaratmış falan fişman..

Platon; otur, sıfır verdim
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 26-05-2016, 12:19
turin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
turin turin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2015
Mesajlar: 845
Standart

İdealizmin kurucusu olarak Platon'u görebilir miyiz? İdealar dünyası vs,
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 27-05-2016, 19:09
turin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
turin turin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2015
Mesajlar: 845
Standart

turin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İdealizmin kurucusu olarak Platon'u görebilir miyiz? İdealar dünyası vs,


Felsefi anlamda idealizm dünyanın yalnızca düşüncelerin, zihnin, ruhun ya da daha doğrusu, fiziksel dünya varolmadan önce varolan İdeanın bir yansıması olduğu görüşünden hareket eder. Duyularımızla bildiğimiz maddi şeyler, kusursuz İdeanın kusurlu kopyalarıdır. Antik dönemde bu felsefenin en tutarlı savunucusu Platon'du. Ancak idealizmin başlangıcı MÖ 6.yüzyıl a, ilkçağ Yunan felsefesinde Ksenophanes'e değin uzanır. Ksenophanes , çok olanı Bir'e indirgemiş ve bu Bir'i "tüm düşünme" olarak belirlemiştir. Ksenophanes'in öğretisi günümüzde metafıziğin kurucusu olarak gösterilen öğrencisi Parmenides 'in kurduğu Elea Okulu eliyle daha bir gelişim göstermiştir: "Varlık, değişmez ve birdir; özne ve nesne bir ve aynıdır."

Wiki..
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 27-05-2016, 19:18
turin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
turin turin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Mar 2015
Mesajlar: 845
Standart

Şimdi bunu-idealizmi yazıyorum, sorguluyorum çünkü bu adamların kurguladıkları şeyin, çözmeye çalıştıkları problem akabinde ortaya koydukları felsefenin; aslında tek tanrılı dinlere kaynak oluşturduğunu- teklik, birlik vs kavramlarını hiç çıkmayacak ya da uzun bir süre bize zaman kaybettirecek bir şekilde insan hayatına/düşüncesine soktuklarını görüyorum.. O yüzden tühhh onlara ve bugünkü temsilcilerine..

Bu minvalde bu düşüncemi tarihi bilgiler ışığında yanlışlayacak tek kişi Mısırlı Akhenaton'dur.. Ona ait bilgiler de bilemiyorum, el vicdan..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:59 .