04-04-2019, 15:07
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
|
|
Bu metinde ne var ben anlamadım ki ya.
Uzayda kayalar geziyor bunun üstüne doğan felsefe insanların kurgusu dünyası.
Bu metinler bize bu kayalar niye geziyormuş onu söyleyebiliyo mu
zart gezegeni zurt yılından zatisungurla iletişim.
Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
|
04-04-2019, 16:57
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
|
|
spartacus´isimli üyeden Alıntı
2 Nolu için örnekler;
"yakın, hem evet hem hayır" türünde hiç bir şey anlatmayan, cevap niteliği taşımayan,
|
Hem-Hem Mantığı
Bir anafor gibi kendi etrafında dönen bu sonsuzluktan kurtulmak için yapılacak tek şey mantık kurallarını değiştirmektir. Yani, bir önermede ileri sürülen kavram ile onun karşıt kavramının aynı anda doğru olmalarına izin vermek gerekir. Bu durum klasik Aristo mantığında mümkün değildir. Bir kavran hem kendi hem de aksi olamaz. Örneğin bir insan hem kısa boylu hem uzun boylu olamaz. Bir önerme hem doğru hem yanlış olamaz. Çünkü bu kabul özdeşlik ilkesine aykırıdır. Özdeşlik ilkesine göre A, A'dır. A kendinden başka bir şey olamaz. Özellikle A = Anın aksi (zıddı) olamaz. Eğer bu kuralı kaldırırsak yeni bir mantık oluşturmuş oluruz. Bu mantığa "Hem-hem mantığı" diyelim. Modern fizik bilimlerinden Kuantum kuramında hem-hem mantığına uygun düşen önermeler bulunmaktadır.
Kuantum kuramının belirsizlik ilkesine göre bir cismin uzaydaki yerini kesin olarak bilmek istersek onun momentumu (hızı) hakkında kesin bilgiye ulaşamayız. Aynı durum zaman ve enerji çifti için de söz konusudur. Bu belirsizlik ilerde geliştireceğimiz daha hassas veya daha güçlü ölçüm aletlerinden bağımsız bir kısıtlamadır. Kuantum kuramına göre zaman sürekli ve ölçülebilen bir değişken değildir. Sadece süreksiz ve noktasal ‘an' kavramı mevcuttur. İki an arasındaki süreyi doldurmak ve zamanın akış yönünü saptamak bize düşmektedir. Zaman yönü bize bırakılmış ise zamanın akış yönü
geçmişten geleceğe doğru olabileceği gibi, tam aksi yönde gelecekten geçmişe doğru da olabilir. Geçmişten geleceğe doğru tek yönlü akan zaman kavramı yerine, her iki yönde akabilen tersinir zaman anlayışına varmak "Hem-hem mantığını" kabullenmemizi
gerektirmektedir.
http://www.halukberkmen.net/pdf/14.pdf
|
Bulanık mantık
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bulanık mantık, bulanık eseme ya da puslu mantık, 1961 yılında Lütfü Aliasker Zade'nin yayınladığı bir makalenin sonucu oluşmuş bir mantık yapısıdır.
Bulanık mantığın temeli bulanık küme ve alt kümelere dayanır. Klasik yaklaşımda bir varlık ya kümenin elemanıdır ya da değildir. Matematiksel olarak ifade edildiğinde varlık küme ile olan üyelik ilişkisi bakımından kümenin elemanı olduğunda "1", kümenin elemanı olmadığı zaman "0" değerini alır. Bulanık mantık klasik küme gösteriminin genişletilmesidir. Bulanık varlık kümesinde her bir varlığın üyelik derecesi vardır. Varlıkların üyelik derecesi, (0, 1) aralığında herhangi bir değer olabilir ve üyelik fonksiyonu M(x) ile gösterilir .
Fuzzy logic temperature en.svg
Örnek olarak normal oda sıcaklığını 23 derece olarak kabul edersek klasik küme kuramına göre 23 derecenin üzerindeki sıcaklık derecelerini sıcak olarak kabul ederiz ve bu derecelerin sıcak kümesindeki üyelik dereceleri "1" olur. 23 altındaki sıcaklık dereceleri ise soğuktur ve sıcak kümesindeki üyelik dereceleri "0" olur. Soğuk kümesini temel aldığımızda bu değerler tersine döner. Bulanık küme yaklaşımında üyelik değerleri [0,1] aralığında değerler almaktadır. Örneğin 14 derecelik sıcaklık için üyelik derecesi "0", 23 sıcaklık derecesi için üyelik değeri "0,25" olabilir.
Klasik kümelerin aksine bulanık kümelerde elemanların üyelik dereceleri [0, 1] aralığında sonsuz sayıda değişebilir. Bunlar üyeliğin derecelerinin devamlı ve aralıksız bütünüyle bir kümedir. Keskin kümelerdeki soğuk-sıcak, hızlı-yavaş, aydınlık-karanlık gibi ikili değişkenler, bulanık mantıkta biraz soğuk, biraz sıcak, biraz karanlık gibi esnek niteleyicilerle yumuşatılarak gerçek dünyaya benzetilir. En önemli fark, böyle bir çatıda bilginin kaynağındaki küme üyeliğinin kesin tanımlanmış önkoşullarının olmayışı ve daha çok sorunlarla rastgele değişkenlerin hazır bulunmasındadır.
Bir şeyin varlığı kendisine ait bir isimle doğar. Evrendekilerin tamamı hem (ya) tek (1) hem de (ya da) sonsuz eksi tektir (sonsuz -1).
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bulanık_mantık
|
spartacus´isimli üyeden Alıntı
2 Nolu için örnekler;
"yakın, hem evet hem hayır" türünde hiç bir şey anlatmayan, cevap niteliği taşımayan,
|
ictenlik";635582]
[SIZE="2 Diyor ki
Bunlar basit doğrusal mantıklamanın, mantık odağının aşımı, değişimi ile değişir.
Şu cümle verildi/verilmişti..
Uçları bükülmüş ve kendine yol alan kendi başı ve orjinine yol alan kendi ucunu esas alan doğruların gücünü kullanacağız... Bu doğrular kendi ucuna kapandığında kendi ucunu bulduğunda bunun gücünü göreceksiniz.
"Sayı doğrusunu kafanızda bir çembere dönüştürün.. ve üzerine sayılar işaretleyin derim.."
Bu size herşeyi gösterecek anlatacaktır.
https://turandursun.com/forumlar/sho...2&postcount=26
.[/SIZE]
|
ictenlik";635211]
[SIZE="2 Diyor ki
IŞIN YA DA YARI DOĞRU AŞAMASI
Tek yönlü ve tek uçlu ışınsal kavrama
DOĞRU YA DA İKİ UÇLUSALLIK
İki uçlu doğrusal kavrama
İki kutuplu diyalektik
Zıttıyla dengeli biçimde diyalektik kurar.
Doğrunun ortası merkez olmuştur ve iki yanlı açık doğru kavramı belirmiştir.
DAİRESELLİK KÜRESELLİK VE DÖNGÜSELLİK -GENİŞLEME-
(Burada bir daire ya da küre düşünebiliriz)
Düşüncede temel referans temel optik ve matematik tabanı küre olmuştur.
Çok yönlü bakış ve dairesel küresel kavrayış
Bu daha evrenseldir.
Merkez kavramını küre ya da küre merkezi alır
Düşüncede doğru ve ışın kavramının yerini dalga kavramı almıştır.
Yön taraf gibi duygular kalmamıştır. Küre üzerinden genelleme ile 'kendi de' genel küre ya da küme üyesi ve içeriği olmuştur. Ben objesi ile bakışım değişmiştir.
Siyah ve beyaz ikilemi kalmamıştır. Derinlik ve yoğunluk kavramı artmış gelişmiştir.
Doğrucu denilenle iletişim zorlaşmıştır...
Küresel ya da bulanık mantık kullanır. Düzeysel matematikle eşleşemez.
Yani buradan özetle felsefi gelişim için yine küre, dalga, disk gibi imgelerle şekillerle zihinsel çalışmanın alan derinliğine bağlı düşünerek ikiboyutlu uzay zaman ve geometri kavramından sıyrılmanın (renksel derinlik geliştirmenin ve varoluşu böyle çatmanın) en hızlı felsefi gelişimsel yol olacağı da imlenebilir.
Bir kürenin dıştan herhangi bir yeri merkezdir. Ve dışsal her herhangi nokta eşit merkezdir. Yani ortadır. Kutupsuzluk
Merkezden yayılan bir sesi dalgayı olarak çok yöne yani tüm diğer dış yönlere dağılan kopmayan bir küre yüzeyi gibi düşünme vb. bir çok uygulama öneriliyor.
Tek yönlü dalga kavramından sıyrılmalıdır.
(Geleceğin matematik tabanı küre ve dairelerdir. Yani şimdi felsefe sanılan matematiktir ya da öğrenilecek asıl matematik, ileri matematiktir. Gelecekte referans alınacak matematik budur.)
https://turandursun.com/forumlar/sho...&postcount=232[/SIZE]
|
Bulanık Mantık Geliştirme/Sınama İpuçları
"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı
Doğruyu bir boru ve sonun da kendi ucunu kesen bir simit (boru halkası) gibi düşünmek.
Bunun merkezi açıktır ya da boşluktur yine tabandır
Uçları; iki ucu dairesel kapalı alan olarak boru doğru düşün derim.
Dönen kıvrılan salınan bir boru düşünün. 3 boyutlu uzayda kendi çevresinde içinde de dönüşle de kıvrılan bir solucan gibi..
Şimdi boru halkası olarak bunu düşünün. Kendi içinde dönen salınan ve kıvrılan..
Disksel boru halkası ya da disksel düzlem
Bu gibi imgelerden (ki kürede dahil) tüm yönlere eşit (aynı) dağılan/yayılan ısı, ışık, rek, ton ses düşünmek görmek
Tıpkı doğruyu uzatış gibi bu gibi biçimlerden tüm yönlere ısı, ışık renk dalga uzatış ve yayış,
salınım yayış.
Çizgi (Doğru) borudur. Nokta küre..
Küre taban ya da 3 boyutlu alan boşluğu taban. Düşünce tabanın bu... Başka matematik alma öğrenme de...
Küre üzerinden 3 boyutlu boş uzaya uzanan doğru çizerek bu hareketin saçmalığını ve bunun sana neler öğretebileceğüni düşün.
Doğruyu her zaman bir küreye yasla ve küreden uzat başla bunu taban al..
Kağıtta ki bir doğruyu böyle düşün ele al derim şimdi. Başlangıç noktasında noktanda sen varsın...
Bu sana her şeyi, tüm hareketi öğretecek, gösterecek...
Doğruyu kürede tut ve küreden ve kendinden başlat öğren. Başlangıç noktana bak.. Doğruya doğruna ve kendine bak. Uzaya yönsüzlüğe çizilmiş geri dönecek bir güçsüzlük...
Dünya kürenden uzaya doğru bir hareket, doğrusal hareket ve doğru düşündün mü?
Bu sana ne ifade ediyor şimdi?.
Doğrunun açıklayacağı şey ya da kesiti bu değil mi?
Hareket in tarif edilebilir rotası, biçimi. Ya da evrende iki noktanın tarifi mi?
Bu doğru doğru değildir. Güzergahtır. Buna indirge..
Elindeki oğrunun iki ucuna küre ekle ya da dışlara boşluk. Sadece bir materyal
.. 3 boyutlu küre. 3 boyutlu doğru bir borudur...
Dünyanın, dünya kürenin kendini düşünce ve matematik öğrenim tabanın yap.. Küre yüzeyindeki düzlemi düşün derim...
Her şey titreşir, dağılır ya da yayılır ve genişler-uzanır-açılımlanır. Hareket budur. Çekim düzeyinde gerçek salınım dalga hareket. Belki de yanılıyorumdur. Açıklayamadım bunu...
---
Altetnatif..
Ya da doğruyu kendi ucunu bulan halka/çember/daire gibi düşünmek
Salınım dalgalanım ya da ışık/ışıyış deneni kopmamış yankıma/yansıma gibi bağ (ısı/renk/ton) düşünmek
Ses bir titreşimdir. Boşluk dahil herşeyin ilettiği bir titreşim boşluğa yapışık ve yalnız ileri değil dört yöne gider. Heryere dağılır. Tüm yönlere eşit gider. Ses dalgasını bile ancak bir küreyle (yayılan genişleyen) bir küreyle verebilirsin.
https://turandursun.com/forumlar/sho...4&postcount=94
|
"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı
|
böyle...
İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
|
04-04-2019, 21:07
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.667
|
|
Her şeyde hem, hem ve bulanık mantık denen mantıksızlık edebiyatı kullanılmaz.
Sürekli savunuyorsun, saldırı varmış gibi. Hiç bir yazıya, ilgili cevap vermiyorsun, alakasız şeyler kopyalayıp yapıştırıyor veya böyle yapıyorsun(bulanık mantık var, hem hem var gibi, bunların olup, olmaması, cevap yazdığın kişinin cümlelerine dair hiç bir değerlendirme içermiyor, aynı şekilde kendi yazdıkların da anlamsızlaşır, bulanık mantık var sen ne diyorsun denip çıkılabilir, monolog değil diyalog kurmaya çalışmalı.)
Hem, hem mantığı, bulanık mantık-sızlığı olması demek, her eleştireye, her tespite, ANALİZE, muğlak, anlamsız, yersiz, ilgisiz birbiçimde, her soruya hem evet hem hayır, hem öyle hem böyle denebileceği anlamına gelmez.
İstanbul belediyesini İmamoğlu kazandı mı?
Durun!!! Bulanık, hem-hem mantık var, hem kazandı, hem kaybetti. 1 Gün İmamoğlu yönetsin, bir gün Binali..
Durun, bulanık mantık-sızlık var, hem, hem mantığı var, ben aday olmadım mı? Olmuş da olabilirim, olmamışta, hem oldum, hem olmadım, o zaman 1 gün İmamoğlu, bir gün Binali, bir günde Spartacus başkanlık yapsın, böylece hem başkanım hem de değilim
BU TÜR ALAKASIZ SAVUNULAR, idealist KURUNTULAR size MONOLOGDAN ÖTE BİRŞEY SAĞLAMADI. Farkında değil misin sevgili ictenlik?
O zaman öyle yazışayım. nereye varacağız, varabiliriz, diyalog dahi kurma şansımız yok.
Ben ne yazıyorum sen ne diyorsun, alakasız, boş.
Aynı boş yöntemle gidersek;
- Ben ne dedim ki?
Hem dedim, hem demedim.
-Hem bana neden cevap yazıyorsun ki?
adımı kullanma, ben hem spartacus'um hem de değilim, hem sen'im hem değilim.
İtiraz ediyorsun, neye ediyorsun anlamadım?
Çünkü ben birşey söylemedim ki, bu başlığa hiç yazmadım.
Yooo, hem söyledim hem söylemedim, belkide hiç söylemedim, o ben miydim? Yakın, uzak. Hem hayır, hem yakın, hem uzak, sen anlayamazsın senin seviyen yetersiz.
Dünya düz müdür?
Dünya döner mi?
Yakın, evet...Nasıl olur, dünya kendi etrafında dönmüyor mu? Dur!!! hem, hem mantığı var, bulanık mantık var, dünya dönmez, insan acıkmaz, susamaz.....!
Siz düşük boyuttasınız, anlamazsınız, zaten boyut kavramının da icabına baktık, neydi boyut? Bir satıh veya nesne üzerinde herhangi bir noktayı belirlemek için gerekli olan minumum koordinat sayısı değil miydi? Dur, bulanık mantık var! Yani lauraya göre biz 3. boyutta isek, bu 7. boyuttaki hayaleti namına çarpıttığı boyut kavramından ne anlamalıyım ki? Bu ölçme ile ilgili bir kavram, ben ne 3. boyuttayım ne de o hayalet 7. boyutta olabilir(fantastik, bombasitk, metafizik, mitolojik, mr loba loba*)...
Dur hem hem mantığı var, ne derse doğrudur, haklıdır, eleştiremezsin, whattt?
Bulanık mantık diye, bir mantık dumuru var mıdır? Saçma mıdır?
Yakın, hem saçmadır hem değildir, saçmadır aslında, belki değildir, belki zaten saçmalıktır, lakırtı, felsefe sefaleti..
Nedir?
İdealist yöntemlerin yol açtığı kuruntular(delusion) sonucunda;
öyle mi olsun
böyle mi olsun
sen nasıl isterseeeeen... (işine nasıl gelirse, sabah dediğini, sıkışınca öğlen inkar et)
durumları. Bilimsel yöntem dışı, diyalog dışı, İLETİŞİM araçlarını ve iletişimi tamamen işlevsizleştiren düşünememe yöntemleri. Delusion...
..............
Diyaloğun anlamı yok, zira sap ile samanı karıştırmamak gerekir.
Yakın, evet ve hayır, öyle ve böyle, nalına da, mıhına da....
Ciddiye alınabilir mi?
Hem evet, hem hayır mı olacak cevabın? Yakın diye anlamsız bir ahmak aldatımı mı olacak? Sizin yoğunluğunuz düşük, siz anlamazsınız kuruntusu mu olacak?
Kuklasını oynatanı daim mazur, mağdur ve haklı gösteren, sıkışınca ben sölemiyom ayet öyle durumumu olacak?
Ciddiye alınabilir mi?
Cevap, HAYIR! (iddialar ciddiye alınabilir, alınmayabilir de, kişi ciddiye alınır, alınmaz, konu ciddiye alınır alınmaz, bunlar farklı, bir iddianın, söylemin kendisinin ciddiye alınabilir NİTELİKLERE sahip olup olmaması[/U] farklı! Sap ve saman)
Dilersen bundan sonra böyle yazışabiliriz, bulanık mantık, hem, hem mantığı, diyalog kurabilecek miyiz? İmkanı mı var? Umarım pratikte kullanmak zorunda kalmadan, bu ifadelerim anlaşılabilirdir. Yoksa aynı mantık-sızlıkla- yazışayacağız, ne derseniz hem öyle hem değil hem evet hem hayır diyeceğim. Artık ne sonuca varabilecekseniz.
Sap ile samanı karıştırmayalım ve neyin, nerede anlam kazandığı, nerede anlam ifade etmediği konusunda karmaşaya düşmeyelim.
Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White ------ Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------ Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Konu spartacus tarafından (04-04-2019 Saat 22:17 ) değiştirilmiştir.
|
04-04-2019, 23:39
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 18 Nov 2018
Mesajlar: 690
|
|
Sevgili ictenlik
Aslinda guncel konular hakkinda konustugunuz zaman rasyonel sayilabilecek, mantikli ve nitelikli denebilecek tarzda yaziyorsunuz. Fakat ne zaman kasyopya konusu basliyor o zaman siz kendiniz aslinda butun tartisma kapilarini kapatiyorsunuz. Cunku bu kasyopya seyi ile tartismak mumkun degil.
Bence yetenekli oldugunuz konulara yonelmeli, bu kasyopya ile beraber yasamasini ogrenmeli ve onu icinize gomup paylasima acmamalisiniz. Kasyopya geldiginde gitmesini beklemeli ve sonra tekrar rasyonel dunyaya donmelisiniz.
Cunku sizin asil potansiyelinizin burada oldugunu dusunuyorum.
ben isterim ki
eğilsin dallar bereketten
ama insanoğlu başını eğmesin
utançtan yada güçsüzlükten
her şey eğilsin insanın önünde
ama insan, insana tutsak olmasın
|
04-04-2019, 23:43
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
|
|
spartacus´isimli üyeden Alıntı
Her şeyde hem, hem ve bulanık mantık denen mantıksızlık edebiyatı kullanılmaz.
Sürekli savunuyorsun, saldırı varmış gibi. Hiç bir yazıya, ilgili cevap vermiyorsun, alakasız şeyler kopyalayıp yapıştırıyor veya böyle yapıyorsun(bulanık mantık var, hem hem var gibi, bunların olup, olmaması, cevap yazdığın kişinin cümlelerine dair hiç bir değerlendirme içermiyor, aynı şekilde kendi yazdıkların da anlamsızlaşır, bulanık mantık var sen ne diyorsun denip çıkılabilir, monolog değil diyalog kurmaya çalışmalı.)
Hem, hem mantığı, bulanık mantık-sızlığı olması demek, her eleştireye, her tespite, ANALİZE, muğlak, anlamsız, yersiz, ilgisiz birbiçimde, her soruya hem evet hem hayır, hem öyle hem böyle denebileceği anlamına gelmez.
İstanbul belediyesini İmamoğlu kazandı mı?
Durun!!! Bulanık, hem-hem mantık var, hem kazandı, hem kaybetti. 1 Gün İmamoğlu yönetsin, bir gün Binali..
Durun, bulanık mantık-sızlık var, hem, hem mantığı var, ben aday olmadım mı? Olmuş da olabilirim, olmamışta, hem oldum, hem olmadım, o zaman 1 gün İmamoğlu, bir gün Binali, bir günde Spartacus başkanlık yapsın, böylece hem başkanım hem de değilim
BU TÜR ALAKASIZ SAVUNULAR, idealist KURUNTULAR size MONOLOGDAN ÖTE BİRŞEY SAĞLAMADI. Farkında değil misin sevgili ictenlik?
O zaman öyle yazışayım. nereye varacağız, varabiliriz, diyalog dahi kurma şansımız yok.
Ben ne yazıyorum sen ne diyorsun, alakasız, boş.
Aynı boş yöntemle gidersek;
- Ben ne dedim ki?
Hem dedim, hem demedim.
-Hem bana neden cevap yazıyorsun ki?
adımı kullanma, ben hem spartacus'um hem de değilim, hem sen'im hem değilim.
İtiraz ediyorsun, neye ediyorsun anlamadım?
Çünkü ben birşey söylemedim ki, bu başlığa hiç yazmadım.
Yooo, hem söyledim hem söylemedim, belkide hiç söylemedim, o ben miydim? Yakın, uzak. Hem hayır, hem yakın, hem uzak, sen anlayamazsın senin seviyen yetersiz.
Dünya düz müdür?
Dünya döner mi?
Yakın, evet...Nasıl olur, dünya kendi etrafında dönmüyor mu? Dur!!! hem, hem mantığı var, bulanık mantık var, dünya dönmez, insan acıkmaz, susamaz.....!
Siz düşük boyuttasınız, anlamazsınız, zaten boyut kavramının da icabına baktık, neydi boyut? Bir satıh veya nesne üzerinde herhangi bir noktayı belirlemek için gerekli olan minumum koordinat sayısı değil miydi? Dur, bulanık mantık var! Yani lauraya göre biz 3. boyutta isek, bu 7. boyuttaki hayaleti namına çarpıttığı boyut kavramından ne anlamalıyım ki? Bu ölçme ile ilgili bir kavram, ben ne 3. boyuttayım ne de o hayalet 7. boyutta olabilir(fantastik, bombasitk, metafizik, mitolojik, mr loba loba*)...
Dur hem hem mantığı var, ne derse doğrudur, haklıdır, eleştiremezsin, whattt?
Bulanık mantık diye, bir mantık dumuru var mıdır? Saçma mıdır?
Yakın, hem saçmadır hem değildir, saçmadır aslında, belki değildir, belki zaten saçmalıktır, lakırtı, felsefe sefaleti..
Nedir?
İdealist yöntemlerin yol açtığı kuruntular(delusion) sonucunda;
öyle mi olsun
böyle mi olsun
sen nasıl isterseeeeen... (işine nasıl gelirse, sabah dediğini, sıkışınca öğlen inkar et)
durumları. Bilimsel yöntem dışı, diyalog dışı, İLETİŞİM araçlarını ve iletişimi tamamen işlevsizleştiren düşünememe yöntemleri. Delusion...
..............
Diyaloğun anlamı yok, zira sap ile samanı karıştırmamak gerekir.
Yakın, evet ve hayır, öyle ve böyle, nalına da, mıhına da....
Ciddiye alınabilir mi?
Hem evet, hem hayır mı olacak cevabın? Yakın diye anlamsız bir ahmak aldatımı mı olacak? Sizin yoğunluğunuz düşük, siz anlamazsınız kuruntusu mu olacak?
Kuklasını oynatanı daim mazur, mağdur ve haklı gösteren, sıkışınca ben sölemiyom ayet öyle durumumu olacak?
Ciddiye alınabilir mi?
Cevap, HAYIR! (iddialar ciddiye alınabilir, alınmayabilir de, kişi ciddiye alınır, alınmaz, konu ciddiye alınır alınmaz, bunlar farklı, bir iddianın, söylemin kendisinin ciddiye alınabilir NİTELİKLERE sahip olup olmaması[/U] farklı! Sap ve saman)
Dilersen bundan sonra böyle yazışabiliriz, bulanık mantık, hem, hem mantığı, diyalog kurabilecek miyiz? İmkanı mı var? Umarım pratikte kullanmak zorunda kalmadan, bu ifadelerim anlaşılabilirdir. Yoksa aynı mantık-sızlıkla- yazışayacağız, ne derseniz hem öyle hem değil hem evet hem hayır diyeceğim. Artık ne sonuca varabilecekseniz.
Sap ile samanı karıştırmayalım ve neyin, nerede anlam kazandığı, nerede anlam ifade etmediği konusunda karmaşaya düşmeyelim.
|
Vallahi buna bir post yazdım sonra onu vermek istemedim.
Sen nasıl biliyorsan öyle olsun spartacus arkadaş
İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
|
05-04-2019, 00:42
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.586
|
|
Sevgili "ictenlik",
"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı
"Daha da ileri götüreyim: Kasyopyanın bilgi tabanı uzay mekiğiyse Das Kapital'in bilgi tabanı taştan araba gibi kalırdı"
|
"Uzay mekiği" kısmının altını doldurun ki konudan kopmayayım.
* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
|
05-04-2019, 01:08
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
|
|
karakedi´isimli üyeden Alıntı
Sevgili ictenlik
Aslinda guncel konular hakkinda konustugunuz zaman rasyonel sayilabilecek, mantikli ve nitelikli denebilecek tarzda yaziyorsunuz. Fakat ne zaman kasyopya konusu basliyor o zaman siz kendiniz aslinda butun tartisma kapilarini kapatiyorsunuz. Cunku bu kasyopya seyi ile tartismak mumkun degil.
Bence yetenekli oldugunuz konulara yonelmeli, bu kasyopya ile beraber yasamasini ogrenmeli ve onu icinize gomup paylasima acmamalisiniz. Kasyopya geldiginde gitmesini beklemeli ve sonra tekrar rasyonel dunyaya donmelisiniz.
Cunku sizin asil potansiyelinizin burada oldugunu dusunuyorum.
|
Sevgili karakedi
Şimdi ne denmesi gerektiğini bilmiyorum.
Bizdeki sorunu açamadıysak şöyle yeniden ifade edelim. Tuhaf bir şekilde icazet alıyoruz istiyoruz gibiyiz ama öyle de
Şimdi bir Marksistin az çok Marksist terminoloji kullanmadan siyaset konuşması mümkün mü?
Mesela hiç bilmeyen biriyle nasıl konuşabilir?
Konu benim Kasyopya anlatmama çekildi ya da Kasyopyanın tartışılması. Kasyopyanın tartışılması doğru bi düzlem mi? O da tartışılır.
Biz doğal bir tıkanıklığı duygu bulanıklığını dile getirdik
Çoğu zaman bu foruma bakıyorum geliyorum.
Kendi kullandığım kafamın içinde devindirdiğim duygu düşünce tabanını açık net yazamıyorum.
Bu başka yerler içinde böyle. Her yere de böyle samimi olmazdım. Onu da belirteyim.
Bunu da üyelere saygı ve doğal bir bilme hakkı olarak açıkladım.
Bir çok yerde doğal biçimde başka türlü örtüp yazmaya çalışıp, girişip tıkandığımı lafımı birbirine kattığımı da gördüm.
Diğer taraftan dışında hissetme oluyor.
Diğer taraftan sizin tarafınız için de endişe ya da endişe demeyelim de bilgisel umursama duyma var.
Yani benim tarafımda sizin şu an umursamadığınız ve aslında ortak sahip olduğumuz bir bilgi tabanın izleri bende tek başıma var. Bu tabandan yıllaryılı yapılmış ek gözlem var. Haliyle de sizin/sizlerin bilgi tabanı farkı var.
Şimdi bu Kasyopyayı tartışma gibi felan başka bir düzleme çekiliyor.
İletişim kuramının ne olduğunu biliyor olduğumuzu varsayıyorum Kimseye iletişim kuramını öğretecek buyuracak değiliz.
---
Gözlem gözlemin kurdudur. Çatışkı duyularak yazılmayan sosyal gözlem çatışkı duyularak yazılmayan sosyal gözleme demiş ki ;gel beraber suskunluk sinerjisi yayalım/yapalım demiş...
Suskunluğun basıncı deneni bilirim... Ses kabızlığını da... Ses duvarlarını da, perdeleri de ...
Yazılamayan kimi sosyal gözlemler yazılamayan kimi sosyal gözlemlere diyor ki; Biz şurada bekleyelim. Özeleştiriler bizi çağırıncaya dek şurada bekleyelim. Gerekirse dibe çökelim..
Özgürlük sosyolojisi herkese lazım...
Umutsuzluk ve tükeniş değil!
Şimdi arkadaş diyor ki kendini tek engelleyen sensin.. Şimdi ileti biçimime uymuyor.
---
Anladım ben neler düşünüyorum bilsen. Ah bilsen. Ah bir bilsen...
İrrasyoneli çarpanlarına ayırıyorum.ugh.
Saygılar Sevgiler..
İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
|
05-04-2019, 04:30
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
|
|
"Daha da ileri götüreyim: Kasyopyanın bilgi tabanı uzay mekiğiyse Das Kapital'in bilgi tabanı taştan araba gibi kalırdı"
|
--
Şüpheci Dinsiz´isimli üyeden Alıntı
Sevgili "ictenlik",
"Uzay mekiği" kısmının altını doldurun ki konudan kopmayayım.
|
--
Sevgili Şüpheci Dinsiz
Buyrun..
METİNDEKİ "BH ADAYI" KAVRAMININ "SOSYALİST/KOMÜNİST ADAYI" OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİNİN ÖNERİLMESİ
Bu metni okuyan herkes doğal Sosyalist/Komünist Adayıdır.
Çünkü;
Bu metin SERVİCES TO OTHERS YOLU (Türkçesi şimdilik BAŞKALARINA HİZMET ve BH YOLU olarak çevrilmiş yol) dediği bir kavramı bünyesinde taşır. Metnin ana temasıdır. Herkesin kafasını taktığı şeydir.
Bu kavram Marks'ın KOMÜNİZM tarifi ile de birebir benzer ve yakın tam örtüşüyor. Ve bireyciliğin tam olarak tersi.
Metin şöyle der.
C: Gruplarınız için umudunuzu yitirmeyin. Eğer onlar için açılan BH yolunu izlerlerse iyi durumda olacaklar.
|
Biz bu kavramın bir yorumunu da Komünizme ve onu arayışına yorumluyoruz.
C:Siz ve biz ve diğer herkes, varolan herşeye ortak sahip oluşumuzla birbirimize bağlıyız.
ya da
Siz ve biz ve diğer tüm var olanların ortak mülkiyeti ile birbirimize bağlıyız.
|
Bu alıntı da metinlerden alınmıştır.
Yani bu metni okuyan herkes bu kavramı yani ÖZGECİLİĞE benzer olan BH kavramını anlamaya ve çözmeye çalışır ve bunu kurtuluşu olarakta görür. Laura ve arkadaşları da BH adayıdır ve BH olmaya ilişkin bir testi geçmeye çalışıp durur
Yani bunu okuyanın her biri yarı Sosyalist adayıdır. Metinde buna "BH Adayı" denir... Nasıl BH olunacağı tartışılır durulur. Ancak mesele anlaşılmaz görülür.
BH yani BAŞKALARINA HİZMET denilen kavramın tersinde ise SERVIS TO SELF yani KENDİ (Çıkarcılığına) HİZMET (KH) kavramı bulunur.
Bu metni okuyan bu anlamda tanımlanan KH kavramı sonucu bir tersyüz olur resmen ve kendisinden bir midesi bulanır.. Çünkü dünyadaki kitle genel olarak KH tır. Çıkarcıdır ve bu neredeyse tüm herkesi temsil eder. Bu birey lehine bölümlemeler değildir tüm gerçeği ve tüm herkesi temsil eder... Çünkü burda gerçeğin yapısı ve modülü KH tır.. Serbest iradedir. Herkes KH bireyidir.
Metin enerjinin iki yönlülüğünden yola çıkarak varoluşta iki tür toplu deneyim biçimi ve iki ayrı gerçeklik modülü ve modeli ya da yapısı/biçimi olduğunu önerir... Bunlar birbirini dengeler ikisi birarada var olur. Enerjinin kendi yayılımı ve geri toplanımı vb. bir durum bunu kendi zorunlu ortaya koyar. Bu kaçınılmazdır.
BH; Güç (Üstünlük) istencinin tam tersi ve zıttıdır.
BH 'a uygun doğru kavram; genişleme, dışa yayma/verme -, şeffaflık ve BİLGİ İSTENCi-dir
KH içe toplama, kendine alma anlamına gelir.
Yani bu metin iyi çözümlenirse Sosyalizm/Komünizm savını evrensel güçlü dayanaklarla güçlendirir.
Ancak metin bu kavramı yani BH'ı bir bilinç sıçraması, değişimi gibi ele alıyor.
BH kavramını aslında başka bir gerçekliğe ve geleceğe monte ediyor. Olasılık alternatif bir geleceğe...
Bunu da olası ve alternatif farklı bir uzay zaman sektörüne geçiş ya da alternatif başka bir zaman mekan sürekliliği geçiş ya da buranın o bilinçle tümden değişimi vb. olarak ele alıyor.
Kavramsla bireysel bir kurtuluş değilde kitlesel ölçüyü tanımlıyor gibi yorumluyoruz....
Bu metin bize yani insanlığa bu BH deneni temsil eden BELLEK in açık bir erişimi olarakta düşünülür. Tabiri caizse bize yani tüm insanlığa açık bir yol yön gösterilmekte ve zorunlu bir birleşme bilgisi de bu yolla da ayrıca verilmektedir.
Yani bu metne göre insanlığın önünde iki yol var.
Sağ ve Sol gibi düşünün.
BH ve KH kavşağı ve ayrımı sapağındayız.... Yanılıyor ve yanlış yorumluyorda olabiliriz...
Yani İnsanlık ya yarı tanrılaşacak, güçleşecek daha da tiranlaşacak ve güç istencine sömürgeciliğe hatta uzay koloniciliğine fetihçiliğe doğru yol alarak, yönelerek merkezlenecek
Ya da diğer BH denen bu kavramın ucuna bulacak ve farklı bir kapıya açılacaktır.
Bizce KOMÜNİZM de BH dedenin çok yakın bir tarihsel temsili ve mataforudur..
Tarihsel aranan Komünizm Metaforuunn bu olduğunu ve kavramın kitlesel bellekte izi olduğunu düşünüyoruz.
.
BH KH ayrımı kavşağı denilen şey BH anlamında
Doğru yorumlanırsa içinden SOSYALİZM/KOMÜNİZM çıkacak.
Burda metinde insanlık "tüm bir kitle zihin" olarak "bütün" ele alınıyor. Yani KH ve BH olma denen de açık yönlendirilemiyor, doğal yön. Su nereye akarsa oraya akacak..
İnsanlık su.. Kendinden akacak doğal olacak ve yönetmeyeceğiz_
Ama BH denen doğal yönün doğa da şu an tam gözükmemesi, açılmaması, yansımaması ve tam bilinmemesi belki bir sorun.
Kavramlar; metin ne kadar okunsa da, tahlil edilse de tam anlamıyla anlaşılmıyor.
Öte yandan burası da her halükarda süren ve sürecek olan bir zaman sürekliliği.. Yani "bir dünya" varolacak.
Mwtin ayrıca buna bağlı bir çok başka kavramı da bünyesinde barındırır.
KOMÜNİZM kavramının ucu metinde güçlüce var..
Tarihsel karanlık aydınlanıyor diyoruz. Tarihsel çıkmaz..
İyi sentezlenirse "KOMÜNİZM" kavramını direkt ve açık kitlenin eline ve kucağına veriyor kitlelere belirtip öneriyor.
Bu metnin tahlili bu..
Son tahlili. Biz böyle çıkardık ve ben kendi okumalarımdan buradan Komünizme Sosyalizme bilinç olarak yöneldim.
Yani beni bu kavramlara eriştiren bu metindir.
Tanrıyı dayanaklarla yıkıyor.
Benim Tanrı inanışımı yıkan bu metindir.
Bize göre bu metin KOMÜNİST DİYARDAN, KOMÜNİST ÖTEDEN yazdırılıyor VE GERÇEK KOMÜNİSTLER'in ve gerçek bir KOMÜNİST BELLEK in bize erişimidir.
Kamusal mal.bellek
(Bu Metin; Kitlesel belleğe dair)
KOMÜNİST BİR MANİFESTO bunun çağrısı olarak bile görülebilir.
İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Konu "ictenlik" tarafından (05-04-2019 Saat 05:22 ) değiştirilmiştir.
|
05-04-2019, 08:23
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
|
|
Marx 1845 Mart *Filozoflar, dünyayı yalnızca çeşitli biçimleriyle yorumladılar; oysa önemli olan onu değiştirmektir.*
-----------------------------------
|
05-04-2019, 12:16
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.586
|
|
Sevgili "ictenlik",
İnsanlar olarak mülksüzlüğü epeydir konuşuyoruz, yüzyıllardır mülkiyeti ele geçirenlerin sömürüsünü fiilen yaşadık, bunun azınlığın lehine çoğunluğun aleyhine olduğunu çoktan idrak ettik. Bu azınlığın sömürüyü büyütmek-sürdürmek için ne vahşetler yaptığını örnekleriyle gördük, neler yapabileceğini de, sonunun Dünyayı-insanı çöküşe-imhaya sürüklediğini de iyi biliyor durumdayız. Bununla mücadele etmek için iyi-kötü doktrinler oluşturduk, örgütlenmeye, sömürüyü-çöküşü-imhayı durdurmaya çalışıyoruz.
Şimdi;
Diyelim ki ben veya siz, şimdiki insanlığın birkaç bin nesil sonrasındaki (gelecekteki) bir bireyiz ve şimdiyle iletişim kurma imkanımız doğmuş. (Bu iletişimin ouija tahtası üzerinden olma zırvalığını şimdilik önemsemeyelim.)
Herhalde malum sömürgen azınlık Dünyayı yok etmiş olmalı ki insanlık olarak gelecekte Dünya'da yaşamıyoruz. Yani bazı felaketler olmuş, insanlar Dünyayı terk etmek zorunda kalmış. Geçmişteki insanlara (atalarımıza) bazı uyarılar yapmak istiyoruz ki, Dünyayı yok etmesinler. Düşünüyoruz taşınıyoruz ve sonunda şu iki zavallı cümleyi mi çıkarabiliyoruz?
"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı
C: Gruplarınız için umudunuzu yitirmeyin. Eğer onlar için açılan BH yolunu izlerlerse iyi durumda olacaklar.
C:Siz ve biz ve diğer herkes, varolan herşeye ortak sahip oluşumuzla birbirimize bağlıyız.
ya da Siz ve biz ve diğer tüm var olanların ortak mülkiyeti ile birbirimize bağlıyız.
|
Sizin bu cümlelere yüklediğiniz anlam tamamen kendi üretiminiz.
"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı
Metin şöyle der.
[...]
Biz bu kavramın bir yorumunu da Komünizme ve onu arayışına yorumluyoruz.
[...]
Bu alıntı da metinlerden alınmıştır.
[...]
(Bu Metin; Kitlesel belleğe dair)
KOMÜNİST BİR MANİFESTO bunun çağrısı olarak bile görülebilir.
|
Aşağıdaki iddialı cümleyi kurdunuz.
"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı
"Daha da ileri götüreyim: Kasyopyanın bilgi tabanı uzay mekiğiyse Das Kapital'in bilgi tabanı taştan araba gibi kalırdı"
|
"Uzay mekiği" iddianızın altı hala boş.
* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
|
Başlık Düzenleme Araçları |
|
Stil |
Normal
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:20 .
|