Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dünya Dinleri, Mitoloji & Antik Uygarlıklar > Dünya Dinleri > Alevilik

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 14-04-2012, 04:51
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart Alevilik İnancına Dair 10 Soru

Bilindiği gibi Alevilikte cehennem ve cennet inancı yok. Onun yerine devriye inancı var. En el Hakk seviyesindeki kişi(kamil insan) ölmez, Hakk'a yürür diye inanılır. Bu aşamaya gelemeyenlerin ardından ise ''devri asan(kolay) olsun'' deniyor bildiğim kadarıyla. Bir devriye çemberi inancı var. Bir çeşit reenkarnasyon. Buna ''dondan dona girmek'' deniyor. Yani bedenden bedene girmek anlamında.

Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlara(özellikle alevi arkadaşlara) bazı sorularım olacak;

1- Devriye geriye yürür mü? Örneğin söz konusu kişi bir dahaki sefere hayvan olarak dünyaya gelebilir mi?
Eğer sorunun yanıtı evetse, bu durumda alevilerin vejetaryen olması daha uygun olmaz mıydı?
Kamil olmuş ve Hakk'a kavuşmuş bir insan tekrar dünyaya gelebilir mi?

2- Devriyede kişinin bir dahaki bedenini belirleyen birşey var mı? (Budizmdeki karma gibi örneğin).
Nefsini terbiye seviyesine göre mi bedenleniyor, yaptığı iyiliklere göre mi, yoksa rastlantısal mı?
Eğer bir kıstası varsa bunu belirleyen kimdir? Allah mı? Tabiat mı? Kişinin kendisi mi?

3- Kadınlar da Hakikat kapısının en üst basamağına dek gelip En el Hakk diyebiliyor ve mürşit ya da ''baba''/''dede'' sıfatı(ya da dengini) alabiliyorlar mı?

4- Yaratan ve yaratılan ayrımı olmadığına göre alevilikteki tanrı kişileştirilebilir mi? Sıfatları olan zati bir Allah mıdır bu? Değilse ona ışık, gizem ya da boşluk v.s. de denebilir mi?

5- Evreni ''yaratan'' ya da kendinden südur ettiren Tanrı mıdır yoksa ikincil bir varlık ya da kendiliğinden bir süreç mi? Yani evrenin ortaya çıkışında alevi tanrısının bilinçli bir rolü var mı?
Aynı soruyu insanın ortaya çıkışı için de sorduğumu kabul ediniz.

6- Kişinin kamil insan olması için illa bir pirin denetimine girip seyr-i süluk sürecinden geçmesi gerekir mi yoksa bireysel çabayla(örneğin meditasyon veya okuyup araştırarak ya da tefekkür ederek v.s.) kendisi de aydınlanabilir mi?

7- Kişi benliği ve egosuyla mücadele etmeli midir yoksa gerekmez mi?

8- Kişiyi kemale erdirecek olan bir bilgi, bir farkındalık hali midir yoksa iman mı?

9- Ali'nin Allah'ın sureti olduğuna mı inanılıyor? O En el Hakk diyenlerin ilki midir, yoksa öncesi ve sonrası da var mı? Eğer varsa Ali'yi özel kılan nedir?

10- Alevilere göre Kuran değişmiş midir?
Muhammed son peygamber midir?
Muhammed, Ali'nin seviyesinde midir? Muhammed En el Hakk diyecek seviyede midir?
En azından alevi midir?

Zor mu sordum?
Görüşlerinizi öğrenmek isterim.
Sevgilerimle...
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 15-04-2012, 16:59
kral ciplak kral ciplak isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Aug 2011
Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 73
Standart

Jolly Jocker´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilindiği gibi Alevilikte cehennem ve cennet inancı yok. Onun yerine devriye inancı var. En el Hakk seviyesindeki kişi(kamil insan) ölmez, Hakk'a yürür diye inanılır. Bu aşamaya gelemeyenlerin ardından ise ''devri asan(kolay) olsun'' deniyor bildiğim kadarıyla. Bir devriye çemberi inancı var. Bir çeşit reenkarnasyon. Buna ''dondan dona girmek'' deniyor. Yani bedenden bedene girmek anlamında.

Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlara(özellikle alevi arkadaşlara) bazı sorularım olacak;

1- Devriye geriye yürür mü? Örneğin söz konusu kişi bir dahaki sefere hayvan olarak dünyaya gelebilir mi?
Eğer sorunun yanıtı evetse, bu durumda alevilerin vejetaryen olması daha uygun olmaz mıydı?
Kamil olmuş ve Hakk'a kavuşmuş bir insan tekrar dünyaya gelebilir mi?

2- Devriyede kişinin bir dahaki bedenini belirleyen birşey var mı? (Budizmdeki karma gibi örneğin).
Nefsini terbiye seviyesine göre mi bedenleniyor, yaptığı iyiliklere göre mi, yoksa rastlantısal mı?
Eğer bir kıstası varsa bunu belirleyen kimdir? Allah mı? Tabiat mı? Kişinin kendisi mi?

3- Kadınlar da Hakikat kapısının en üst basamağına dek gelip En el Hakk diyebiliyor ve mürşit ya da ''baba''/''dede'' sıfatı(ya da dengini) alabiliyorlar mı?

4- Yaratan ve yaratılan ayrımı olmadığına göre alevilikteki tanrı kişileştirilebilir mi? Sıfatları olan zati bir Allah mıdır bu? Değilse ona ışık, gizem ya da boşluk v.s. de denebilir mi?

5- Evreni ''yaratan'' ya da kendinden südur ettiren Tanrı mıdır yoksa ikincil bir varlık ya da kendiliğinden bir süreç mi? Yani evrenin ortaya çıkışında alevi tanrısının bilinçli bir rolü var mı?
Aynı soruyu insanın ortaya çıkışı için de sorduğumu kabul ediniz.

6- Kişinin kamil insan olması için illa bir pirin denetimine girip seyr-i süluk sürecinden geçmesi gerekir mi yoksa bireysel çabayla(örneğin meditasyon veya okuyup araştırarak ya da tefekkür ederek v.s.) kendisi de aydınlanabilir mi?

7- Kişi benliği ve egosuyla mücadele etmeli midir yoksa gerekmez mi?

8- Kişiyi kemale erdirecek olan bir bilgi, bir farkındalık hali midir yoksa iman mı?

9- Ali'nin Allah'ın sureti olduğuna mı inanılıyor? O En el Hakk diyenlerin ilki midir, yoksa öncesi ve sonrası da var mı? Eğer varsa Ali'yi özel kılan nedir?

10- Alevilere göre Kuran değişmiş midir?
Muhammed son peygamber midir?
Muhammed, Ali'nin seviyesinde midir? Muhammed En el Hakk diyecek seviyede midir?
En azından alevi midir?

Zor mu sordum?
Görüşlerinizi öğrenmek isterim.
Sevgilerimle...






Sevgili Joker;
Düşündürücü ve sorgulayıcı vede kışkırtıcı soruların için teşekkür ederim...
Bu sorulara cevap vermeye çalışacağım... Tabi bu cevaplar şahsi görüşlerimden öte olmayacak...

Cevap 1 ve 2: Kızılbaş-Alevilikte adına DON DEĞİŞTİRME veya Devriye denen inanışın tarifini yaparken öyle kalıpsal veya başka toplumlarinkiyle uyuşan tanımlarla açıklamak gibi bir durumun olduğunu düşünmüyorum...Şimdilerde bizlerin reenkarnasyon şekilde isimlendirip ve bazı bilindik kalıplara göre tanımlamaya çalıştığımız bu durumun, Alevilerin günlük yaşamındaki karşılığı bire bir aynı değildir...DON DEĞİŞTİRME halinde kişiler, kendi suretlerinde gelebildikleri gibi, her hangi bir varlığın suretinde gelebildiklerine de inanılmaktadır...
Kişi hayatta iken iyi veya çok iyi biri olarak biliniyorsa onun görünüşleri bazen kendi süretinde olabildiği gibi, bazen de sevilen veya kutsallığı olduğuna inanılan hayvanların suretinde olabilmektedir...Eğer kötü biri idiyse onun görünür halleri çoğunlukla kötü durumdaki insan veya sevimsiz hayvanlar şeklinde olabilmektedir...

İnsanı Kamil mertebesine ulaştığına inanılan bir kişinin yeniden dünyaya gelmesi diye bir şey yok, çünkü o kişi zaten her şeyiyle tamamdır ve asla ölmemiştir, yani sır olmuştur ve gerektiğinde meydana çıkacaktır... O kişinin geliş gidişleri inanırlarının isteğiyle veya kendiliğinden meydana gelmiş olan kötü bir durum karşısında zuhur etme halidir...
Bu arada bu konuyla çok yakından ilişkili olduğuna inandığım ve bu güne kadar Alevi forumlarında tartışıldığına tanık olmadığım bir konuyu dip not olarak eklemek isterim... Mensubu bulunduğum yörenin Kızılbaş-Alevi toplumunda rüyalar çok önemlidir...İnsanlar adeta gördükleri rüya doğrultusunda günlük hayatlarını yaşayacaklarına inanırlar...Eğer güzel bir rüya görmüşse o gün ve daha sonrası için güzel şeyler olacağına veya kötü bir rüya görmüşse tersi durumlar olacağına inanırlar...Örneğin kişi rüyasında hakka yürümüş bir yakınını görmüşse, onun kendisiyle ilişki kurduğuna inanır... Bu rüya olayının DON DEĞİŞTİRME inancıyla çok yakından ilişkili olduğunu düşünüyorum...

Vejetaryenlik konusunda itirazım yok... Keşke insanlar hiç bir zaman hayvan yememiş olsaydı...
Tabi tüm bu anlattıklarım kendi gözlemlerime dayanmaktadır...
Zaten Kızılbaş-Aleviliğin bir kitabı olmadığı ve çoğunlukla da insanlar kendi yöresinde öğrendikleri gibi yaşadıkları için, bunları genelleştirmek pek doğru olmamaktadır... Ayrıca Kızılbaş-Alevilikte Allah inancı olmadığını tekraren söylemem gerekiyor... Hal böyle olunca DON DEĞİŞTİRME halinin oluşmasında dış etken söz konusu olmamaktadır... Kızılbaş-Alevilik DOĞAL DOĞA DİNİDİR...Tıpkı doğanın devinimine benzer... Durmadan kendi kendini tazeler...



Cevap 3: Kızılbaş-Alevilikte her ne kadar kadın erkek birdir dense de, aslında gerçeğin tıpa tıp böyle olmadığı göze çarpmaktadır... Her ne kadar bazı Kızılbaş-Alevi kadın uluların varlığı gerçek olsa da, çoğunlukla erkeklerin ön planda olduğu gözden kaçmamaktadır... Diğer dinlerle kıyaslanmayacak dercede kadının güzel bir yeri olduğu yadsınamaz bir gerçek olsada, tam anlamıyla bir kadın erkek eşitliğinden söz etmek doğru olmayacaktır... Fakat şu da bir gerçek ki, Kızılbaş-Alevilik kendini yenilemeyi bilen bir inanç olduğu için, bu eksiğini de gidermeyi bilecektir ki zamanımızın gelişmeleri buna işaret etmektedir... Buna en çarpıcı örnek PİR ZÖHRE ANA isimli bir bayandır... Bu bayan yaptıklarıyla çok kötü bir örneği teşkil etmiş olsa da, ve Alevilik adı altında Aleviliğe ihanet ediyor olsa da, bir kadın olarak gayet sahtekarca bir yöntemle kendine en büyük inançsal payeyi layık görmüştür ve Alevi toplumu bu durumu, yani, onun kadın olma halini hiç sorun etmeden ona inanmış ve yaklaşık otuz senedir binlerce müridi oluşmuştur...


Cevap 4 ve 5: Kızılbaş-Alevilikte yaratan ve yaratılan diye bir şey söz konusu değildir... Alevilik varoluşçudur... Kızılbaş-Alevilikte genel inanışa benzer bir tanrı tasavvuru söz konusu değildir... Kızılbaş-Alevinin kendine özgü bir tanrı anlayışı vardır... Buna en güzel örnek HIZIR-dır... HIZIR çoğunlukla AK SAÇLI VE SAKALLI, BOZ ATLI bir İNSANDIR... HIZIR HER DONDA GELEBİLİR... Hiçbir ön şartı ve beklentisi yoktur... Dara düştüğünde YA HIZIR demen yeterlidir...


Cevap 6:Kızılbaş-Alevilik tarikatvari bir inanç değildir... Alevilikte PİR-lik en üst makamdır... Fakat bunu İslami tarikatlerdeki pir-lik ile karıştırmamak gerekir...Aleviler doğaya-evrene,bilime inanırlar...Her ne kadar son on yıllarda Alevilerin genleriyle oynamaya çalışılıp aslının dışına çıkarılarak onu İslami tarikat görüntüsüne sokmaya çalışılsa da. Aleviler bunu mutlaka aşacaklardır...


Cevap 7 ve 8: Kızılbaş-Alevilikte BENLİK en kötü şeylerin başında gelir... Alevilik kominal toplum projesidir...

Cevap 9: Kızılbaş-Alevilerin ALİ-si tanrısal konumdadır... Bu ALİ-yi İslam-ın Hz.Ali-si ile karıştırmamak lazım... İnanışa göre O hem evvel hem ahirdir...


Cevap 10: Kızılbaş-Alevilerin, Allah, Kur-an ve peygamber Muhammed ile hiç bir alakaları yoktur... Kur-an-ın değiştiği şeklinde bazı iddialar Alevilerce dillendiriliyor olsa da, bu iddianın Alevileri ilgilendiren bir yönü yoktur... Bu konu Alevileri asimile etmeye çalışan Türk-İslamcı çevrelerce ileri sürüklmektedir...
Alevilikte geçen MUHAMMED ile İslam-ın peygamberi olan Hz.Muhammed-in hiç bir alakası yoktur...
Fakat Alevilikte geçen MUHAMMED-in ALİ kadar önemi asla yoktur...
Hatta Kızılbaş-Alevilikte MUHAMMED-in yeri HİÇ YOKTUR...
Kızılbaş-Alevilikte HAK-MUHAMMED-ALİ üçlemesi vardır fakat bunun anlamı ÜÇÜ BİRDİR VE O BİR ALİ-DİR...
Bu ALİ-de İslamın Hz-Ali-si olmadığına göre, demek ki Kızılbaş-Aleviliğin İslam ile hiç bir alakası yoktur...
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 05-06-2012, 11:23
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

kral ciplak´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

Cevap 4 ve 5: Kızılbaş-Alevilikte yaratan ve yaratılan diye bir şey söz konusu değildir... Alevilik varoluşçudur... Kızılbaş-Alevilikte genel inanışa benzer bir tanrı tasavvuru söz konusu değildir... Kızılbaş-Alevinin kendine özgü bir tanrı anlayışı vardır... Buna en güzel örnek HIZIR-dır... HIZIR çoğunlukla AK SAÇLI VE SAKALLI, BOZ ATLI bir İNSANDIR... HIZIR HER DONDA GELEBİLİR... Hiçbir ön şartı ve beklentisi yoktur... Dara düştüğünde YA HIZIR demen yeterlidir...
Sayin kral ciplak;

Oncelikle tebrik edeyim. Ben de sunu merak ettim.

Buradaki bahsettiginiz Hizir'in , islamdaki Hizir Aleyhisselam'la bir ilgisi var mi? Yoksa farkli bir Hizir mi?
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 05-06-2012, 16:58
sergenci - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
sergenci sergenci isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 27 Feb 2009
Mesajlar: 269
Standart

sn. kral ciplak, açıklamalarınıza teşekkür ederim.
Bende birkaç soru sormak isterim. (Alevilikte geçen
MUHAMMED ile İslam-ın
peygamberi olan
Hz.Muhammed-in hiç
bir alakası yoktur...
Fakat Alevilikte geçen MUHAMMED-in ALİ
kadar önemi asla
yoktur)
muhammed zamanında yaşayan Hz.Ali ile mi bir ilişkisi yoktur, eğer öyle ise bu üçlü tiplemesi nasıl ve ne zaman ortaya çıktı. Bir sahih hadiste muhammed allahın kendi suretine büründüğünü veya kendisinin allah suretinde olduğunu belirtir şöyleki, Muhammed cebrail ile konuşurken ey cebrail ben rabbim ile ancak perde arkasından konuştum, onun cemalini göremedim sen onun cemalini gördünmü der oda hayır görmedim, rabbim benimlede perde arkasından konuşur, o zaman perdeyi arala ve cemaline bak sana birşey demez der. Cebrailin daha sonraki gelişinde de sorar baktınmı, cebrailde evet baktım ve seni gördüm der.(aklımda kaldığı kadarı böyle)


Hızır kurandan alıntı değilmidir, hızırı ve birçok islam ritüelinin değişik uygulamaları alevilikte var.

Hızır genelde söylediğiniz şekilde anılır, hızır bir nevi aracımıdır yoksa yaptığı iyilikleri diyelim kendi insiyatifiylemi yapar ve halleder yoksa tanrısal konumdaki hz. ali (tanrı) bağlantılı olarakmı görülür. Esenkalın.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 05-06-2012, 22:52
kral ciplak kral ciplak isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Aug 2011
Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 73
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayin kral ciplak;

Oncelikle tebrik edeyim. Ben de sunu merak ettim.

Buradaki bahsettiginiz Hizir'in , islamdaki Hizir Aleyhisselam'la bir ilgisi var mi? Yoksa farkli bir Hizir mi?



Sayın Neva;

Teşekkür ederim...

İslam dininde Alevilikteki gibi tanrısal vasıflara sahip İNSANİ bir varlığın olması asla mümkün değildir...
Çünkü herşeyden önce böyle bir iddia İslama terstir...
İslami literatürde buna şirk denir...
Son dönemlerde İslami çevrelerce dillendirilen ve Hızır Aleyhiselam ismiyle adlandırılan bir kutsal kişiden bahsediliyor olsa da, bunun Kızılbaş-Alevilikteki HIZIR ile hiç bir alakası yok...
Bana göre bu benzeştirme çabası da asimilasyon kaynaklı bir zorlamadır...
İslamcıların Hızır Aleyhiselam diye adlandırdıkları kutsal kişinin kökeni Tevrat-a dayanır...
Hezekiel isimli Yahudi peygamber üzerinden yorum yapılarak İslami bir Hızır yaratmaya çalışmışlar ve adının yanına da Aleyhiselam ünvanı koymuşlar...
Tabi bunu yaparken dinleriyle ne denli çeliştiklerini hiç hesaba katmamışlar...
İster Yahudilerin Hezeykiel isimli peygamberi olsun, ve isterse İslami model Hızır Aleyhivesselam efendi olsun ikisinin de Kızılbaş-Alevilikteki HIZIR ile hiç bir alakası yok...
Bizim HIZIR gücünü iddia edilgi gibi gökte ikamet eden ve kainatı yarattığı söylenen tanrılardan almaz...
Her şeyden önce Kızılbaş-Alevilikte İslam ve diğer tek tanrılı dinlerdeki tanrılara benzer bir tanrı anlayışı yok...

Tüm anlatmaya çalıştıklarım kendi araştırma ve gözlemlerime dayanan görüşlerimdir... Akademik bir tarafı yoktur...
Yardımcı olabilidiysem sevinirim...

Saygılarımla...
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 06-06-2012, 02:31
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Cok tesekkurler, verdiginiz bilgi icin.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 06-06-2012, 12:48
kral ciplak kral ciplak isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Aug 2011
Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 73
Standart

sergenci´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
sn. kral ciplak, açıklamalarınıza teşekkür ederim.
Bende birkaç soru sormak isterim. (Alevilikte geçen
MUHAMMED ile İslam-ın
peygamberi olan
Hz.Muhammed-in hiç
bir alakası yoktur...
Fakat Alevilikte geçen MUHAMMED-in ALİ
kadar önemi asla
yoktur)
muhammed zamanında yaşayan Hz.Ali ile mi bir ilişkisi yoktur, eğer öyle ise bu üçlü tiplemesi nasıl ve ne zaman ortaya çıktı. Bir sahih hadiste muhammed allahın kendi suretine büründüğünü veya kendisinin allah suretinde olduğunu belirtir şöyleki, Muhammed cebrail ile konuşurken ey cebrail ben rabbim ile ancak perde arkasından konuştum, onun cemalini göremedim sen onun cemalini gördünmü der oda hayır görmedim, rabbim benimlede perde arkasından konuşur, o zaman perdeyi arala ve cemaline bak sana birşey demez der. Cebrailin daha sonraki gelişinde de sorar baktınmı, cebrailde evet baktım ve seni gördüm der.(aklımda kaldığı kadarı böyle)


Hızır kurandan alıntı değilmidir, hızırı ve birçok islam ritüelinin değişik uygulamaları alevilikte var.

Hızır genelde söylediğiniz şekilde anılır, hızır bir nevi aracımıdır yoksa yaptığı iyilikleri diyelim kendi insiyatifiylemi yapar ve halleder yoksa tanrısal konumdaki hz. ali (tanrı) bağlantılı olarakmı görülür. Esenkalın.


Sayın Sergenci;

Açıklama ve sorularınız için teşekkürler...

Hızır konusunda Neva arkadaşımıza yazdıklarım size de cevap mahiyetindedir...

Hızır konusunda olduğu gibi İslami uygulamalar konusunda da aynı şeyleri söylemem gerekiyor...
İslamda olupta Alevilikte uygulanan tek bir örnek göstermek mümkün değil...
Son yıllarda Alevileri asimile etmek amacıyla bazı sözde Alevi çevrelerce İslami uygulamaların Alevi ritüellerine sokulmaya çalışıldığına ben de tanık olmaktayım...
Alevileri asimile edip şeriatçı güçlere payanda yapmaya çalışan hakim çevrelerin bu çabalarına, gönüllü veya çıkar karşılığı destek verenlerin bu uğraşları asla başarıya ulaşamaz...
Aleviliğin İslam ile zerre kadar ilgisi yokken, Alevileri Müslüman ilan etmek trajikomik bir durum...

Aslında sizde yazınızda meselenin püf noktasını yakalayıp özünü açıklamışsınız...
Alevi söylencesini dikkatlice inceleyen biri Muhammedin konumunun ne denli içler acısı olduğunu mutlaka fark edecektir...
Alevilikteki Ali tanrı konumunda iken,
Muhammed-in yeri hiç yoktur...
Hatta yokluktan öte adeta acınası bir durumdadır...
Bunun tek bir açıklaması olabilir ve bana göre o da şudur ki, bu söylence tamamen İslama karşı tepkisel olarak sonradan üretilmiş ve bi şekilde Aleviliğe gitmiştir...

Kızılbaş-Alevilikteki Hızır inancı Ali-den çok daha öncedir...
Hızır başlı başına bir güçtür...
Anlayacağımız şudur ki, Aleviler Ali-yi Hızır-a dönüştürmüşler...
Yaptığım gözlemlere göre Kızılbaş-Alevilikte tanrılar var...
Ana tanrıça var...
Yarı tanrılar var...
Hal böyle olunca bu inancın kökenini aramak için Arap çöllerine gitmeye gerek yok...
Bulunduğun yerde toprağı kazsan mutlaka izine rastlarsın...


Sevgilerimle...
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 04-11-2013, 21:08
mutenahi mutenahi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 04 Nov 2013
Mesajlar: 10
Standart

benim de alevilik ile ilgili merak ettiğim bazı şeyler var.

1. aleviliğin bir kutsal kitabı var mı? kuran'a mı inanırlar yoksa başka bir kitaba mı?

2. aleviliğin tanrı inancı nasıldır?

a. aleviler ali'yi tanrı olarak görürlermiş. doğru mu?

b. ali'yi tanrı olarak görüyorlarsa, onlara göre ali tek tanrı mıdır yoksa ali tıpkı hristiyanlıktaki isa gibi üç tanrıdan birisi midir?

3. alevilere göre 12 imam kutsal diye biliyorum ve bu imamlar muhammed'in soyundan (ehli beytten) geliyorlarmış. imamlık da bunlara aitmiş.

a. bu bir kişi putlaştırması değil midir?

b. bu bir ırkçılık değil midir?

c. bu bir saltanatçılık değil midir?

4. bazı aleviler kendilerini ateist olarak tanımlıyorlar.

a. alevilik, tanrı inancı olan bir din midir? evet, ise kendilerini hem alevi hem ateist olarak tanımlayanların durumu nedir?

b. bazı ateistlerin aleviliğe ve alevilere olan sempatilerinin nedeni nedir?

şimdilik sorularım bu kadar. ileride aklıma gelenler olursa ilave edebilirim.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 04-11-2013, 21:17
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart

b. bazı ateistlerin aleviliğe ve alevilere olan sempatilerinin nedeni nedir?
Şahsım adına, çoğu Alevi'nin bu düşünce sistemine sahip olduğunu bilmemdendir:


1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 04-11-2013, 21:45
romulus83 romulus83 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Aug 2013
Mesajlar: 240
Standart

mutenahi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
benim de alevilik ile ilgili merak ettiğim bazı şeyler var.

1. aleviliğin bir kutsal kitabı var mı? kuran'a mı inanırlar yoksa başka bir kitaba mı?

2. aleviliğin tanrı inancı nasıldır?

a. aleviler ali'yi tanrı olarak görürlermiş. doğru mu?

b. ali'yi tanrı olarak görüyorlarsa, onlara göre ali tek tanrı mıdır yoksa ali tıpkı hristiyanlıktaki isa gibi üç tanrıdan birisi midir?

3. alevilere göre 12 imam kutsal diye biliyorum ve bu imamlar muhammed'in soyundan (ehli beytten) geliyorlarmış. imamlık da bunlara aitmiş.

a. bu bir kişi putlaştırması değil midir?

b. bu bir ırkçılık değil midir?

c. bu bir saltanatçılık değil midir?

4. bazı aleviler kendilerini ateist olarak tanımlıyorlar.

a. alevilik, tanrı inancı olan bir din midir? evet, ise kendilerini hem alevi hem ateist olarak tanımlayanların durumu nedir?

b. bazı ateistlerin aleviliğe ve alevilere olan sempatilerinin nedeni nedir?

şimdilik sorularım bu kadar. ileride aklıma gelenler olursa ilave edebilirim.
bu ve buna benzer sorularının cevaplarını prof.mikail bayram'ın videolarında bulabilirsin.12 imam olayı eski sasani-pers gelenek ve inançlarının islam içinde yeni vücut bulmuş halidir.kerbelada öldürülen hüseyin'in hayatında çok derin kırılganlıklar oldu babası ali'nin de öyle.ali ve muaviye olayı öyle menkibeci-efsaneci müptezellerin allayıp pullayıp anlattıkları bir olay değildir.Bu olayların arkasında ROMA-PERS vekalet savaşı vardır..

ama 12 imam inancını şöyle özetlersek ''eski medayin(iran) halife ömer zamanında fethedilir ve bu ülkenin son sasani kralı olan 3.yezdigirt müslimlerce öldürülür,kızları da esir edilir''.yezdigirtin kızlarından biri olan şehrbanu gazele ali'nin oğlu hüseyin ile everilir ve de buraya kadar herşey normal.fakat bu sasani kralları tanrının yeryüzündeki gölgeleri idi öyle inanılırdı.ve bu tanrı-krallarda ve soyunda FERRİ YEZDANİ yani ilahi nur-ışık vardı(SÖZDE).ve bu ilahi nur-ışık elbette kralın çocuklarında da vardı.esir edilen şehrbanu hüseyin ile everilince bu ışık hüseyine geçti ve şehrbanu-hüseyin ikilisinden doğan tüm soy sopa geçti!hüseyin aslında iranlıların eniştesidir,babası ali de iranlıların dünürüdür.ama dediğim gibi arka planlı bu savaşlar bu olaylar..muaviye bizans müttefiği,ali de iran-sasani müttefiği idi...özeti budur..

bir bakın hüseyin neden iranda bu kadar kutsal kabul edilir???
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Alevilik Nedir? benkimim Alevilik 370 14-07-2013 19:16
Alevilik ve Pavlikanizm Jolly Jocker Alevilik 1 10-12-2011 01:47
Gnosis ve Alevilik... Alevilik Nedir? Jolly Jocker Dünya Dinleri 6 07-02-2011 15:32
Alevilik Nedir? Jolly Jocker Alevilik 13 25-10-2010 00:17
Alevilik Ve Toplumsallaşma tanselsemir İslam 1 24-10-2007 00:24

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:18 .