Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #151  
Alt 18-02-2021, 02:20
Saint-Just Saint-Just isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Jun 2014
Mesajlar: 521
Standart

Paylaştığım PSL yazımındaki emperyalizm analizleri üzerine yazamıyorsan kabahat benim değil.

Konu üzerine karşı yanıt üretecek kadar yeterli bilgin, birikimin yoksa fazla boş yapma.

Sanırım bu laf kalabalığı tesisatın çalışmadığından daha doğrusu olmadığından dolayı çeneye vurmasından kaynaklanıyor.

Bunlar kutsal kitaptan falan değil Lenin'in yöntemi esas alınarak, güncel somut duruma yönelik güncel somut tahliller.

Senin ne kavram ürettiğin var ne de kavram içeriklendirdiğin, bunu zaten istesen de yapamazsın. Çünkü "yarı emperyalist" kavramının tutarlı, sistemli bir teorik açıklaması ya da arka planı yok. Bu paylaştığım kitapta zaten gayet açık ifade ediliyor.

Yarı emperyalist, alt emperyalist ya da bölgesel emperyalist bunların hepsi aynı kapıya çıkar. Ancak tanımlanan emperyalizm olgusu esas alındığı zaman doğru içeriklendirilmiş kavramlar olmaz. Daha doğrusu daha baştan hatalı kavramlardır. Zaten konuyu sulandıran bu kavramlar ciddiye alınırsa bir şekilde her ülkeyi, gidip brezilya'yı bile "emperyalist" yapabilirsiniz.

Sözde durumu izah eden soyutlamaların varsa, çıkarsın paşalar gibi paylaşılan tahlillerden alıntılar yapar, karşı görüşlerini ortaya koyarak çürütürsün.

Bu konu hakkında söyleyeceğim bu kadar.

Ulus dediğimiz zaman kapitalizm koşullarında burjuva ile proleteri ortak kapsayan kavram anlarız. Sosyalist toplumda alt yapının değişmesi gereği ulus kavramı da değişecek farklı bir anlam taşıyacaktır. Manifesto da belirtilen "proleterya'nın siyasi iktidarı ele geçirmesi ile birlikte kendini ulusal sınıf konumuna getirmesi ve burjuva anlamda olmamakla beraber hala ulusal olması" bununla ilgilidir.

Örneğin bazıları aynı manifesto'da "işci sınıfının vatanı yoktur" sözünü getirip bir yığın yanlış sonuçlar çıkarabiliyorlar. Ancak burada bahsedilen işci sınıfının vatanı olamayacağı değil, yaşadıkları ülkede hiçbir şeye sahip olmadıklarından dolayı bir vatana sahip olmadıkları, ancak iktidarı ele geçirdikleri ve tüm mülkiyeti kamulaştırdıkları sosyalist bir toplumda onlar için gerçek bir vatandan söz edilebileceğidir.

Dolayısıyla yurtseverlik dediğimiz kavram özellikle bugünkü dünya koşullarında işci sınıfını sınıf çıkarları gereği doğrudan ilgilendiren bir kavram. Burjuvazinin yurtsever olması doğası gereği imkansızdır. Çünkü ezilen sınıfların, yurdun çıkarları ile onların çıkarları zaten zıttır.

Milliyetçilik bu karşıt çıkarları burjuvazi lehine ortak gördüğü için Yurtseverlikten bütünüyle farklı bir konumdadır.

Bir ülkenin işgal edilmesi ya da sömürge kukla durumuna düşmesi bile eğer ki sınıf egemenliklerini tehlikeye atmıyorsa (bazı durumlarda daha iyi ve karlı hale bile getirebilir.) umurlarında olmaz. Bunun tarihte de günümüz de de sayısız örneği var.

En basiti paris komünü kurulduğu zaman buna yol açan etkenlerden biri egemenlerin ve burjuva hükümetinin ülkeyi bir direniş göstermeden prusya'ya teslim etmeleri ve işgali kabul etmeleridir. Burada yurdu savunmak ve onun için direnmek görevi bir anlamda işci sınıfına düşüyor ve devrimi getiriyor.

KKE'nin Yunanistan'da bu kadar güçlü ve etkili olmasının sebebi de budur. Çünkü ikinci dünya savaşında nazi işgaline karşı tek direnen güç yunan komünistleri idi.

Adamdan ne kadar hoşlanmasamda da, laçiner ikinci dünya savaşında faşistler yurtlarını işgal ettiği vakit gidip onların yardakçılığını yapanların milliyetçiler olduğunu ve savaşanların sosyalistler komünistler olduğunu söylerken haklıdır.

Bu Yunanistan için de böyleydi, Yugoslavya için de böyleydi, Fransa, İspanya ve tabiki Doğu Avrupa içinde böyleydi.

Bizim yurtseverlikten anladığımız sınıfsal olarak budur.

Kürt işcisinin sorunlarını bir kürt patronu ya da kürt ağası ile aynı görüyorsan o ancak senin kimlikçi, ulusçu bakış açındır. Ki bunun Galiyev'in "iki kere proleter" saçmalıklarına baya bir benzediğini de söylemeliyim.

Biz olaya sınıfsal bakarız. Kürt patronları en az Türk patronlar kadar benim umrumda değil. Beni Kürt emekçisi ilgilendirir. Kürt emekçisinin çıkarları da kimsenin etnik farklılığından, cinsiyetinden, cinsel yöneliminden dolayı dışlanmıyacağı ya da ayrımcılığa uğramayacağı, kültürünü özgür biçimde yaşayacağı, sınıf farklılıklarının olmadığı eşitlikçi, kamucu bir ülke yaratmaktır.

Biz bunun bu düzen içerisinde mümkün olmadığını, kürt işcisinin, türk işcisiyle sınıf siyasetinde omuz omuza verip bu koşulları sağlayacağı sosyalist bir anayasaya sahip sosyalist bir Türkiye için mücadele etmesi gerektiğini, her iki kesim içinde yurtsever tavrın aslında bu olduğunu söylüyoruz.

Hayır bir de altan tan ile doktor üzerinden saçmasapan bir örnek veriyorsun. (ki sınıfsal tahlil, konumlandırma açısından örneğin yanlışlığına ayrıca girmiyorum)

Sana bunlar için ayrıca ilker hocanın "kapitalizm'de sınıf" kitabını tavsiye ederdim ama kocaman aklınla kutsal düşünüş sürecini bölmek de istemem.

Ben bu soruyu çok farklı şekillerde sorabilirim,
Bu ülkede (aslında kapitalist olan her ülkede) bir kadın sorunu da var. Şimdi Güler Sabancı ile sıradan bir kadın emekçinin sırf ikisinin de kadın olmasından dolayı sorunları ortak mıdır? ya da çıkarları bir midir?

Fakat aynı şekilde kürt ulusalcılarına benzetebileceğimiz feministler bu sorulara "evet" diyecektir. Çünkü ikisinin de siyaseti sınıf değil kimlik üzerine kuruludur.

Egemenlerin, Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü "Dünya Kadınlar Günü" olarak kabul ettirmek ve bundan bile ticari kazanç sağlamak istemesi yani konunun sınıfsallığını gizlemeye çalışmaları boşuna değildir.

Halbuki kürt sorunu da, kadın sorunu da her şeyde olduğu gibi sınıfsaldır.

Belli ideolojik ayrımları bilmediğin için yaftalamaların bile garip. Menşevikmiş. Peh.

Belli bir saygı içerisinde konuşmaktan, kendini ifade etmekten acizsen "benim gibi adamlar" la ya baştan hiç diyaloğa girme, ya da bu ifadelerini kendine sakla.
Alıntı ile Cevapla
  #152  
Alt 18-02-2021, 03:33
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Sen anlama özürlümüsün
Paylaştığın linkleri okumuyorum

Yarı-emperyalist bir ülkede
"Yurtsever" diye bi sıfat arkasında konum alarak komünistlik yapamazsın.
Menşeviklik yaparsın yani burjuvanın kuyruğuna takılırsın

İşçi sınıfının vatanı olmaz mottosuna bile "amalı" şerhler düşnüşsün.ı

Komünist katili bonapart hayranı osmanlı paşasının vidyoları altında çok duygulandım diye zırlayan bi salak neyin bilgi ya da birikim olduğundan dem vuruyor

1.paylaşım savaşında 3 imparatorluk çöktü.
Ortaya onlarca ulus-devlet çıktı.

Yıl 2020 hala soldan burjuva devrimciliği güzellemesi yapıyorsun.
Bırak hadis okumayı etrafına bak.burjuva üstyapı retoriği vatanseverliğin sol soslu içi boş zırvasıdır yurtseverlik.

Ben sınıfsal mücadele yerine kimlik mücadelesi önermiyorum.
Sen sözde sınıfsal mücadele önerisi üzerinden
burjuvazinin değirmenine su taşıyorsun diyorum.

Kürt sorununu kürtler çıkarmadı.
Senin kuyruğuna takıldığın burjuvazinin ulus tanımının ürettiği inkar üretti.
Türk sorunu var bu coğrafyada kürt değil

50000 kişi ölmüş
Ortada işgal ilhak ideolojisi güden bi burjuva yarı-emperyalist somut durum var
Sen hala kitabın ortasından şablona göre konuşuyorsun

Parafiletik nedir biliyormusun.
Harıs şahini atasal olarak kargayla yakın akrabadır.
Ama adı şahindir gündüz yırtıcı kuşlar familyasındadır. Şahinlerle aynı kökenden gelmez.

Perinçekle ideolojik köken farkınız önemsiz.
Aynı yöne evrildiniz.
Egemen ideolojiyle ters düşmemek için sorunu inkar edip yurtseverlik diye örtülü milliyetçilik yapıyorsunuz
Sınıf ise dilinizde boş bi kelime
Evriminiz perinçeğin dizinin dibi.
Alıntı ile Cevapla
  #153  
Alt 18-02-2021, 10:12
Saint-Just Saint-Just isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Jun 2014
Mesajlar: 521
Standart

Bilader ya yazdıklarımı düzgünce oku, ya da s..tir git. Her şeyin açıklamasını yüz defa yapamam sana.

Benim kürt halkının yanında olduğumu göstermem için illa puşi bağlayıp "her biji serok" falan mı demem lazım anlamıyorum. Yani daha ne yazabilirim?

Şu salak örneği vermek istemiyorum ama benim dünya kadar kürt yoldaşım var, üyesi olduğum parti belki de en çok kürt üyesi olan sol parti.

Kendim için, onlar için sosyalist bir toplum, sosyalist cumhuriyet diyorum. Gerizekalımısın ki bundan "burjuvazinin değirmenine su taşımak" diye bir çıkarım yapabiliyorsun?

Salak saçma ifadelerine daha açıklayıcı şeyler yazamam artık. Bir yerden sonra "he" diyip geçmek gerekiyor sanırım.
Alıntı ile Cevapla
  #154  
Alt 18-02-2021, 10:50
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Perinçek in örgütü, işçi Partisiyken vatan partisine dönüştü.

kemalist Yamalı kemal okuyanın örgütü tkp de türkiye kemalist partisi olabilir.
Tkp deki k nin önemi mühim.
K nın açılımı kemal okuyan nın " k " sımı yoksa kemalizmin " k" sımı karar veremediler.

Bu K nın komunizm olmadığı kesin.
Tkp dekiler bu durumu fark edince orayı terk ederler.

Bir çok sosyalist parti var. Niye türkiye kemal-ıst partisine bakılsınki.
Git propaganda nı kemalin dibinde yap. Hormonlu şuursuz

Kemalizmin aslı varken , yandan eklemlenmis bir kemalist örgüte (tkp) kimi davet ediyorsun.
Kemal hoca na bay bay.
Perinçek gibi deşifre olucak patronun kemal.
Alıntı ile Cevapla
  #155  
Alt 18-02-2021, 12:40
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Hayırdır senjast
Kendi kendine atarlanmalar da nedir böyle.

Teori dersi vermeden önce
1. Dünya savaşını anlaman gerekir.
1914'den de değil 1850'lerden başlıcan.
Kapitalizmin emperyalist aşamaya geçişinde
uluslaşma süreçlerine bi göz at.
Savaştan sonra kaç imp. dağulmış kaç yeni ulus devlet oluşmuş bi gör.

Sana kitap önereyim
Üç tarzı siyaset yıl 1904
Savaştan 10 yıl önce
Kutsal kitabın "ne yapmalı" bu ülkeyi anlamana yetmiyorsa ilginç katkıları olabilir.

Savaşın sonunda parçalanmış imparatorluktan geri kalan anadoluda soykırımla bir halk yokedilmişti.
İmparatorluğun hakim halkı türkler parçalanmayı engellemek için osmanlıcılık ve panislamcılık yapmuş
yenilgiden sonra milliyetçiğe yöneldi.
Ermeni soykırımının suç ortağı kürtler
Wilson yalakası son osmanlı paşası anadolu robespieri tarafından mağaralarda gazla zehirlenip feodallikten zorla modernliğe terfi ettirilip bi taraftan halk olarak inkar edildi.

Ortada antiemperyalist bi savaş yoktu.
Kendi iç dinamikleriyle evrilen bi burjuva devrim de yoktu.
Kapitalist emperyalizme göre dizayn edilmiş bonapartist bi cumhuriyet ve şeytanlaştırılmış bir anlamda ilhak edilmiş bi kürdistan vardı.

Bu ülkenin tarihi bu

O yüzden geç burjuva devrim palavralarını
Yerli robespire güzellemelerini de
Boşverin sınıfı da
Yalçın küçüğün yolundan gidin
Özgün mdd'ciliğiniz sizi perinçeğin kucağuna kadar götürür
Alıntı ile Cevapla
  #156  
Alt 18-02-2021, 20:12
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

FİKRET BAŞKAYA

beni düşündüren konuların sağlamasını yapacağım adını duyupta fikirleri ile yeni tanıştığım bir yazarın kemalizm için cevapları.
Yalnız olmadığımı , kemalistligin komunist sosyalist düşünce ile uzaktan yakından alakası olmadığının en sade kalemi Fikret BAŞKAYA
https://www.derintarih.com/soylesi/f...da-o-kadardir/

FİKRET BAŞKAYA: "Kemalizm bir burjuva ideolojisidir ve burjuva ideolojisinin çapı ne kadarsa Kemalizm'in çapı da o kadardır "
Diyip devam ediyor
Alıntı ile Cevapla
  #157  
Alt 18-02-2021, 20:26
Saint-Just Saint-Just isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Jun 2014
Mesajlar: 521
Standart

Khaos, şimdi tayyip ağzıyla başlamış gibi olucam, tahminim yaşın benden baya büyük ve daha öncede söylediğim üzere aslında çok iyi bir birikimin de olduğu için saygı da duyuyorum. Ancak karşındaki insanı bazen çok kışkırtıyorsun. Bende öfkeme yenik düşerek karşılık veriyorum ama bundan hoşnut değilim.

Ayrı ideolojik hatlarda olsak da ikimiz de kendimizi komünist olarak tanımlıyoruz değil mi? O yüzden en kötü ihtimalle "bir fikir ayrılığı yaşıyoruz sanırım" diyerek geçmek de pek zor olmamalı.

Siyasal islamcıların ya da Kürt ulusalcılarının zokalarını yutarak Atatürk'e eleştiri getirilemez. Neredeyse adama dinciler gibi ingiliz ajanı falan demediğiniz kalıyor.

İmparatorluğun "hakim halkı" Türkler olmadığı gibi, Atatürk bir osmanlı paşası falan da değildir.

İmparatorluğun hakimi osmanlı hanedanıydı ve Atatürk'ün önderliğini ettiği, marksist terminoloji de "burjuva devrimi" olarak adlandırılan bir devrimle alaşağı edildiler ve bence hepsinin Fransa kralı ve kraliçesi gibi vatana ihanetten idam edilmesi gerekirken sürgüne gönderildiler.

Önceki iletimden bahsetmiştim ülkenin egemen sınıfının çıkarları ile ezilen sınıfların çıkarları zıt olduğu için temelde yurdun çıkarları ile de doğal olarak zıttır. Ülke işgal edilmiş, sömürge durumuna düşmüş, harap bitap durumdaymış falan bunlar egemenliklerini tehlikeye atmadığı müddetçe ve hatta buna karşı koymak aslında tehlikeye atacaksa muhakkak doğal, sınıfsal bir refleks ile kendi egemenliklerini, saltanatlarını, tahtlarını tercih edeceklerdir.

Fransız Devriminden sonra devrik kral louis'in ya da marie antoinette'in egemenliklerini geri almak için prusya'daki feodal yakınlarından, akrabalarından ya da başka krallıklardan yardım dilenmeleri ve onlardan tahtlarını geri almak için Fransa'yı işgal etmelerini istemeleri boşuna değildir. Bir "haksızlık" olduğunu düşünüyorlar ve onlardan alınanı geri almak için doğal diyebileceğimiz sınıfsal bir refleks ile karşı devrime kalkışıyorlar. Sonuçta bunun için giyotine gönderiliyorlar ama böyle hamlelerde bulunmamış ve meclis'in (aslında sınıfsal olarak burjuvazinin) hakimiyetini tamamen kabul etmiş olsalardı belki de sonları böyle olmayacaktı.

Sonuç olarak kendi sınıfsal menfaatleri için ülkeye ihanet ediyorlar. Osmanlı hanedanının, vahdettin'in, saray eşrafının durumu da buna benzerdir.

Atatürk, Samsun'a çıktığında ya da Amasya Genelgesini yayınladığında sadece bir kurtuluş mücadelesi değil, bu durumdan dolayı ayrıca bir iktidar fırsatı görerek bir devrim de başlatması bu yüzdendir. Atatürk hakkında idam kararı çıkarılması da bu yüzdendir.

Bugün Türkiye Solu içerisinde söylediğine benzer şekilde Atatürk'e ya da Kemalizm'e getirilen eleştiriler arasında en bilinenlerden biri Paradigma'nın İflası ile Fikret Başkaya'dır. Ancak bugün bizzat adamın kendisi kitabının, yazdıklarının yanlış olduğunu söylüyor.

Dersim Ayaklanması'nın feodal bir ayaklanma olduğu ve bastırılmasının gerektiği yalnızca Türkiye Solu' nun analizlerinde değil komintern raporlarında geçiyor. Çoğu uluslaşma ya da kapitalistleşme, burjuva devrimleri döneminde böyle acı olaylar doğması bir olası oluyor maalesef.

Elbette Atatürk'ü yanlışları için insani olarak ayıplayadabiliriz, eleştiredebiliriz. Nitekim örneğin Nazım Hikmet karısını aldatmıştır. Yılmaz Güney'in eşine şiddet uyguladığı bilinir. Bu iki isimde komünisttir dolayısıyla işci sınıfının yanındadır, yalnızca bu tercihlerinden dolayı bile onları sevsek de bunlardan ötürü onları eleştiredebiliriz. Ancak vay lanet olsun size diye tümüyle reddetmeyiz.

Ben Atatürk komünisttir, sosyalisttir falan demiyorum. Daha öncede söylediğim üzere aksine (özel bir düşmanlığı olduğunu düşünmesemde) o bir anti-komünist idi. Fakat bu eşyanın tabiatı gereği öyleydi.

Kendisinin açık vasiyeti de vardır. İleride benim sözlerim ile bilim çelişirse bilimi seçin, ben size manevi miras olarak hiçbir ayet hiçbir dogma bırakmıyorum benim manevi mirasım ilim ve akıldır, hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir bunun dışında yol gösterici aramak cehalettir, İstikbal sizindir cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve yükseltecek olanlar sizlersiniz der.

Benim söylediğim türkiye ve dünya solunun genel diyebileceğimiz analizlerine katılarak Atatürk'ü ve Kemalizm'i bu şekilde doğru konumlandırmaktan ibarettir. Ek olarak diyorumki cumhuriyetin ve laikliğin emekçi sınıflar lehine kazanımlarının korunması gerekir. Ama bu görev bununla sınırlı kalamaz daha ileri bir sosyalist cumhuriyet için mücadele edilmesi gerekir ki ben defalarca söylediğim üzere kürtlerin özgürlüklerini de bu mücadeleye bağlıyorum.

1923'de kurulan cumhuriyetten ya da laiklikten bahsetmek zaten artık mümkün değil. Bu süreç geriye doğru çok rahat izlenebilir. Temelde bunun nedeni egemen sınıfların kendi sınıf çıkarları gereği ülkeye ihanet etmesinde yatar. Kürt sorunu, cumhuriyet ile birlikte değil bu ihanet süreciyle başlar. Yani Kürt Sorunu'nu doğuran kapitalizm'dir. Bu sitede daha önce paylaşılmış, ancak söylemek istediğimin en geniş açıklaması bu videoda anlatılıyor.



Mdd'nin artık bir geçerliliği yoktur. Daha öncede söylediğim üzere dünyada her yer yerde burjuva devrimleri ve kapitalistleşme süreci tamamlanmıştır. Bizim istediğimiz Sosyalist Devrim ve Sosyalist Cumhuriyet'tir.

Kapitalizmin emperyalist aşamaya geçişi Marx'ın hayatının sonuna doğru başlar. Marx bunu önceden öngörse de onun zamanın da tekeller olmadığı için ondan bir emperyalizm analizi bekleyemeyiz, bu görev Lenin'e kalmıştır. Zaten Leninist olunmadan Marksist olunamayacağını söylememizin nedenlerinden biri de budur.

Son olarak ulusal sorun ile ilgili eklemek istediğim şey Marx'ın da yaklaşımının böyle olduğudur. Wilhelm Liebknecht yazdığı Marx biyografisinde buna kısaca değindiği bir bölüm vardır. Marx, Yahudi asıllıdır (nitekim kendini Alman olarak tanımlar) ve Yahudi sorununun çözülmesini ancak kapitalizmin ortadan kaldırılmasına bağlar. Daha uzun bir analiz idi elbette ancak şu anda hatırlıyamıyorum. Bazı mecralar onu bu görüşleri yüzünden Yahudi kimliğinden utandığı hatta Yahudi düşmanı olduğu şeklinde bile suçlamıştır.

Ulusal sorun ile ilgili Marx'ın İngiltere-İrlanda sorunu ile yazdıkları da esas alınır. Ancak bunun üzerine pek okumam ve bilgim olmadığı için yorum yapamıyorum.

Görüşmek üzere.
Alıntı ile Cevapla
  #158  
Alt 18-02-2021, 22:41
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Fikret Karakaya nın " paradigmanın iflası" kitabında yazdıklarını yanlışladığı yalanın aksine , kalecik cezaevinde " yediyüz" kitabını yazarak , paradigmanın iflasının devamı ve percini olduğu söyleşi alttaki vidosundaki söyleşide mevcut.

Bir yazarın fikrini değiştirdiğini böyle bir ortamda yalan cümleler kurarak beyan etmek igrençliktir. Maksat nedir?

Forumda Atatürk çü olduğuna saygı duyacağım bir kişi var. Barlas.
Ne bu konulara girer nede kemalisttim der.
Atatürkü olduğu gibi kabul eder ve sever, eklemez çıkarmaz.
Ne dinbaz kemalistler gibi mustafa kemal müslümandı der.
Nede gomenez faşolar gibi mustafa kemal sosyalistti der.
Barlas kusura bakma nikini kullanmak zorunda kaldım.



Alıntı ile Cevapla
  #159  
Alt 18-02-2021, 23:44
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.313
Standart

Saint-Just

Kürt isyanları Türk Cumhuriyetinden önceye dayanır ve Türk Cumhuriyeti ile sınırlı değildir.
Dersim isyanından kasıt 1937-38 olayları ise bu yanlıştır.1937-38 olayları isyan değildir.
SSCB de Kürt sorunu vardır.SSCB sorunun adını doğru koymuş (Kürdistan) çözüm (iki kez Kürdistan) yoluna gitmiş fakat başarılı olunamamıştır.SSCB son döneminde üçüncü kez Kürdistan denemesi planlamış fakat ömrü yetmemiştir.
Kürt isyanlarının büyük kısmı sol tandanslıdır.

Anadolu topraklarından feodalizmin çözülüşü Tanzimat'la başlar.Aşiretler konfederasyonun dağıtılışı iskan ve sanayileşme politikası.

Karşıtlık oluşturmak gibi derdim yok fraksiyonlarda umurumda değil sadece bilgi sunuyorum.

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #160  
Alt 19-02-2021, 04:36
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Siyasal islamcı ya da kürt milliyetçisi zokası da nedir
İbrahim Kaypakkaya da mı zoka yutmuştu
O yüzden mi adını anan kalmadı

Okuyarak bilgi edinmek demek
Birilerinin somuta dair soyutlamalarını dağarcığına katmaktan ibaret değildir.
O soyutlama senin içinde bulunduğun somutla örtüşmüyorsa yeniden içeriklendirmesini becerebilmek gerekir.
Aksi halde içinde bulunduğun gerçeği başka somutdan çıkarılmış soyuta göre eğip bükmek zorunda kalırsın.

Cumhuriyetin emekçiler lehine kazanımları şehir efsanesidir.
Osmanlı zaten sanayileşmeyi ıskalamış bi toplum.
Menşevikler ekim devrimi sırasında, henüz yeterli işçi sınıfı oluşmadığını söylüyordu da
1890 osmanlısında proleterya mı vardı

Azınlıkların oluşturduğu acentacı ticari burjuvazisi
Sonradan görme, fransız aydınlanması denince Piyer Lotiyi düzmek zanneden jöntürk züppelerini aydınlanmacı mı sayacağız.

Bürokratik elitlerden oluşan bi ittihatçı gelenekten başka ne vardı.
Onlar da Comte pozitivizmi okyunca fezaya uçmuş bonapart hayranları.

Hani desen ki savaş artığı yarı feodal bi coğrafyada
bürokrasi eliyle sanayileşme burjuva ve dolayısıyla proleter sınıf oluştu
Köylüler işçileşti ve devrimci sınıf doğdu
bunu bile anlarım
Sen hangi kaxanımdan bahis açıyorsun
Rusya avrupanın köylüsü idi ise
Osmanlı ve devamı cumhuriyet daha köylüydü
Rusyada leninin marksizminden önce abisinin nihilist halkçılığı gibi bi gelenek varken
Burda tek gelenek rahatsız genç subaylar geleneği değil miydi.

Burjuvazisi olmayan bi burjuva devriminden bahsedenler kemalizmin zokasını yutmuş olmasın.

Her mahallede milyoner yaratmaktan bahseden menderes değil m.kemaldir.
Kendi dinamikleriyle gelişen bi burjuva devrimi batılılaşmaktan bahseder mi.
Kemalizm bürokratik osmanlı eliti eliyle burjuva yaratmak ve sanayileşmek projesidir.

Cumhuriyet işçi sınıfı üretmiştir
Ama sınıfsal kazanım nerde ben görmüyorum.
Gördüğüm tek şey
Bu ülkede devrim yapmak isteyenlerin
Dilinde beylik sınıf propagandaları pratiğinde ise genç subaylardan beklentileridir.
Bu süreçte devrimciler genç subaylara çengel atamadı, ancak genç subaylar kendini devrimci zannedenlere çengel atmış ki
Kendine komünist diyenler kemalin gölgesinden yakayı kurtaramıyor.

Kürt hareketi ise kürt milliyetçiliğine indirgenemez.
İki kere devrimcidir.
Hem kendi feodallerine hem türk işgalci inkarcılarına karşı birden çok ulus devlete karşı mücadele içinde evriliyorlar.

O nedenle tekrar söylüyorum
Rojava bir deneyimdir
Kürt özgürlük hareketini kürt milliyetçiliğine indirgeyenlerin uç örneği perinçektir.

Farklı ideolojik kökenden gelseniz de
Hangi noktalarda örtüştüğünüzün analizi senin sorunun.
Anarşistlerin geleneği de kutsal retorikleri de şablonları da yok
Anarşistlerin genleri saf devrimcidir
Kemalist mutasyon içermez

Nazımın karısını aldatmasına benzemez
Kemalistlerin sizi aldatması

Bugün gelinen islamofaşit yapı kemalizmin gerisi de değildir
Sonucudur

Neoliberalizm çağında kapitalizmin çürüdüğü koşullarda islamofaşizm kemalizmin gayrı resmi çocuğudur.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:45 .