Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 25-06-2017, 19:23
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart Komünizm nedir ne değildir?

Nedir bu komünizm? sosyalistliğin farkı nedir.. Temelini nerden alır.. İdeali nedir.. Gerçekten özgürlükçü müdür.. Bu sistemle yönetilmiş ülkeler tam manasıyla uygulayabilmişler midir.. Niçin çökmüştür.. Günümüz şartlarında geçerliliği kalmış mıdır? Vb...

Bunları sordum çünkü kişiden kişiye görüş değişiyor. Sizlerin yorumlarını bekliyorum.

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 25-06-2017, 19:45
NickMickyok NickMickyok isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Sep 2016
Mesajlar: 343
Standart

Sülalemde herkes komünist ama ben de pek bilmem
Liberalizme daha yakın hissediyorum kendimi. (Sülalenin yüz karası )
Cevapları ben de bekliyorum
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 25-06-2017, 19:46
world world isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 May 2010
Mesajlar: 3.123
Standart

Komunizm bilimsel bir sosyoloji kuramıdır ama sonradan akıl almaz şekilde her tür görüşünü savunanlarca ideoloji olmuştur ideolojiler din gibidir mesela bir Kemalist Kemalist olduğu halde Atatürk'ün bazı konularda yanıldığını düşünebilir ama bir Marksist(özellikle Türkiyedekiler) Marx'ın eskatolojik komün ütopyasının gerçekleşemediğini bile bile ısrarla nedensizce hala Marx'ı yanılmaz bir Tanrı gibi savunmaktadır.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 25-06-2017, 19:51
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

world´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Komunizm bilimsel bir sosyoloji kuramıdır ama sonradan akıl almaz şekilde her tür görüşünü savunanlarca ideoloji olmuştur ideolojiler din gibidir mesela bir Kemalist Kemalist olduğu halde Atatürk'ün bazı konularda yanıldığını düşünebilir ama bir Marksist(özellikle Türkiyedekiler) Marx'ın eskatolojik komün ütopyasının gerçekleşemediğini bile bile ısrarla nedensizce hala Marx'ı yanılmaz bir Tanrı gibi savunmaktadır.
world

emek ve sermaye arasında çelişki olduğunu düşünüyormusun.
eğer düşünüyorsan bu çelişkide yerin neresi.
neden.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 26-06-2017, 11:16
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart

Şöyle bir soru sorayım Komünizm de özgürlük varmıdır ölçüsü ne kadardır. Rejimi sorgulama özgürlüğü yada fikir özgürlüğü var mıdır?
Evet komünist arkdaşlar veya bilgisi olan samimi yorumlarınızı bekliyorum.

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 26-06-2017, 11:40
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.667

Onur Üyeliği 

Standart

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Nedir bu komünizm? sosyalistliğin farkı nedir.. Temelini nerden alır.. İdeali nedir.. Gerçekten özgürlükçü müdür.. Bu sistemle yönetilmiş ülkeler tam manasıyla uygulayabilmişler midir.. Niçin çökmüştür.. Günümüz şartlarında geçerliliği kalmış mıdır? Vb...

Bunları sordum çünkü kişiden kişiye görüş değişiyor. Sizlerin yorumlarını bekliyorum.
Komünizm de devlet, sınıf, sınır yoktur, çökmedi, çökmezde.

İnsanlık yüzbin yıllar devletsiz, sınıfsız yaşadı... Devletin ortaya çıkışı yerleşik hayata geçildiği, neolotik dönemlerde, insan hayatına özel mülkiyetin ve üretim araçlarının üzerindeki hakimiyetin girmesiyle ve buna bağlı kastlaşmalarla, sosyo-ekonomik, sosyo-politik, toplumsal çelişkilerin ürünü olarak açığa çıktı ve egemen kastın, sınıfın yönetim, iktidar aygıtı halini aldı. Kısaca...

Örneğin erkeğin aile reisi olması anlayışı, zihniyeti dahi aynı sebeplerle ortaya çıktı, mülkün sahipliği ve iktidarı. Mülkiyet ve sahiplik esası, güce yaslanmayı zorunlu hale getirdi, güçlü olan mülk edinebildiği gibi güçlü olan mülkünü arttırabildiği gibi güçlü olan mülkü koruyacak anlayışlarıyla, güç örgütlenmeleri, kurumları, araçları da anlam kazandı. Eğer yaşam alanlarında şahsa ait, cinsel ayrımlara dayalı özel mülkiyet(diğerlerini mahrum bırakma!) durumu ortadan kalkarsa, erkeğin reisliği de, reislik kurumu da ortadan kalkar değil mi?

Sosyalizm, kapitalizmden komünizme direk geçilemeyeceği için, sınıflar ve devletin sönümlendirilme, bir geçiş sürecidir...

Gününüz şartları derken kastınız nedir? Günümüz sistemi sınıflara bölünmüş, sömürücü sınıfın egemen oladuğu-ki üst paragrafalrda mantığına kısaca değindim- bir sistem, günümüz koşulları bu, o halde geçerli olan bu ise, demek ki bunu aşacak olan da geçerlidir.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (26-06-2017 Saat 12:32 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 26-06-2017, 12:07
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.667

Onur Üyeliği 

Standart

world´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Komunizm bilimsel bir sosyoloji kuramıdır ama sonradan akıl almaz şekilde her tür görüşünü savunanlarca ideoloji olmuştur ideolojiler din gibidir mesela bir Kemalist Kemalist olduğu halde Atatürk'ün bazı konularda yanıldığını düşünebilir ama bir Marksist(özellikle Türkiyedekiler) Marx'ın eskatolojik komün ütopyasının gerçekleşemediğini bile bile ısrarla nedensizce hala Marx'ı yanılmaz bir Tanrı gibi savunmaktadır.
Marx OBJEKTİF analizler, tespitler ve tahliller üzerinden çözümlemelerde bulunuyor. eleştiriye açıktır, yapmanız gereken sizinde objektif analizler, tespitler sunup, öyle değilde, böyle demenizdir, yapmanız bekleniyor...

Kemalizm ise bir bütün anlamında ideoloji değildir, yani şahsına münhasır bir ideoloji değildir, olmadığı gibi de temeli OBJEKTİF çözümlemeler üzerine değildir, takım tarafgirliği esaslı siyasetin hakimiyeti vardır ve temel alınan özünde Fransız Devriminin subjektif-siyasi yansımalarıdır-burada dahi objektif olunamamıştır..

Kemalizmi tanılayan ölçüt, salt siyaset ve siyasete hakim kılınan subjektif siyaset anlayışıdır, bir ideolojinin, görüşün esası bu olamaz... Bir çok sorunu vardır, çünkü ideolojik, bilince dayalı bir temeli yok, ayrımları basit sembolik-tarafgirlik, milliyetçi ol, anti emperylisitliği safsataya çevirip milliyetçilikle bağımsız olduğun yanılgısına sahip ol, halkçı ol(aha oldum, halkçıyım ben! nasıl olacak?), milliyetçi olursan sana kurşun işlemez, her sorun çözülmüştür kafasını yaşa, hasılı ideoloji değil taraf siyasetidir, ne şartlarda olursa olsun değişmez ilkeci siyasettir-ne alaka ideoloji ile?-...

Anlat sen mi halkçısın, siyaset mi? peki halkçılığın gündelik yaşamda, objektif koşullarda neye tekabül ediyor, bak ve yorumla, buyur ilke, objektif olarak uyarla, yoksulluk sınırı altında yaşayan insan sayısı 50 milyonun üzerinde, nasıl çözeceksin asıl bu sorunları kalıcı hale getiren türden şovenizmle mi, yoksa güzel dinimiz lafızlarıyla mı?... Yoksa kişiye sen halkçısın ulen, sen laiksin ulen, sen yüce türksün ülen, bunlardan birisi değilsen hainsin ulen, işbirlikçisin dış güçlerin piyonusun, çapulcusun siyaseti, kafası ve kabullendirmek anlam taşımıyor, bu tarzda ilkeselliği, kişilerin duygu-durum ve ne pahasına olursa olsun kabullendirme siyaseti, dinsel teolojik siyasettir, AKP de aynı siyasetin bir parçası,
ortada olan ne, siz ne istiyorsunuz, siz nesiniz, gözünüz, kulağınız, burnunuz vb mevcut mu? Ne görüyorsunuz? Önce bu soruyu, ama objektif olarak, öncüle hiç bir önyargı-şartlanma koymadan, hayata bakarak sorun ve hayatı analiz edin, yaşamı sosyal ilişkileri, üretim, paylaşım, dağıtım ilişkilerini analiz edin, sorunlar neler, nelerden doğuyor, çözümler neler olmalı? İnsanalrın kafasına vura, vura sen müslümansın şeriattt demek ne kadar bilim dışıysa, aynı minvalde başka malzemeler üzre siyaset de o kadar anlamsız ve çağ dışıdır, insanlara EGO merkezli sen şusun diye diretmek, doğayı ve insan iradesinden bağımsız ilişkiler ağını değiştirmiyor...

Marx'ın durduğu yer ise, doğadaki canlıların evrimi konusunda Darwin'in durduğu yer gibidir, Marx'da ağırlıklı olarak insanların sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, sosyo-politik yaşantısını esas almış o sebeple Darwin'in evrime katkılarına bakıp insanları Darwin'i tanrı ilan etmek ithamıyla geliyorsanız, siz ya bilinçsiz ya da bilerek keyfi bir tutuma yönelmişsiniz ya da bağnazsınız demektir, bu tarzınız objektif olmadığı gibi, eleştirel bir değeri yok.


Bir taraf, eğer hakim anlayışını anti-laik biçimde, sosyo-kültürel aidiyetleri siyasileştirme, yüceltme esaslı tarafgirlik siyaseti üzerinden belirlemişse, ne yazık ki objektif koşulalr gereği sağlıksızdır. Şeriatçı siyaset anlayışıdır ve ilkeleri genelde DAVRANIŞ üzredir! Burada en fazla biz anlayışı eleştirebiliriz, objektif olarak hiç bir veri sunmadığı koşullarda ne yapılabilir?

Kemalizm belirli bir ilerleme ve sıçrama, aydınlanma sağlamak istiyorsa, teorilerin nasıl anlam kazandığını bilmeniz gerekir, yani şeriatçı tarzın yerine, teoriye dayalı bir esasa yönelmeli ve teorileri objektif koşullar ve sorunlardan, çözümlemelerden anlam kazanmalı, orada sınanmalı-kişilerin aşkı, sevgisi, bağlılığı, bağımlılığı, kişilere duyulan yüce duygular gibi bilim dışı, dinsel dogma yöntemlere başvurulmamalı. Siyasette öznelcilik de bilim dışıdır, siz OLGU temelinde açılımlar yapmak zorundasınız.

Muhammed'in yüce olması demek, deve sidiğinin sağlığa faydalı olduğu, kertenkele öldürmenin yararlı olduğu anlamına gelmez ve bunun belirleyeni kişilerin ne düzeyde peygambere bağlı ve peygamber sevgisine sahip olduğu veya etrafta ne kadar fazla sayıda islam sembollerinin dalgalandırılıp, kişilerin bu sembollere ne düzeyde bağımlı-köle haline getirilip, getirilmediği değildir. Ölçüt bu değildir.

Marx'ın, Darwin'in ifadelerinin sınayanı, şu ya da bu kişinin Marx'ı veya darwin'i kültleştirmesi değildir, şu ya da bunun marx'a aşkı da değildir, iifadelerin sağlayanı, ifadelere kaynak olan objektif koşulalrıdr oradan elde edilen verilerdir. Subjektif nutuk siyaseti güdüleme(gütmeden gelir) taktiksel-yüzeyseldir ve bir şey vermez, sunmaz. Bu forumda Darwin şöyle yüceydi, böyle uluydu, yüce kişiydi üzerine siyaset kimseye bir şey vermeyeceği gibi, Darwin'e de, bilimsel yöntemlere de ziyandır.

Kemalistler ne Darwin ne de Marx ile kıyaslanamaz, ne yazık ki kulvarları farklı bu ben böyle söylediğim için değil, doğaları gereği, ama Kemalistlerle, ittihatçıları kıyaslayabilirsiniz zira aynı subjektif kulvardadırlar ve siyasetleri, birikimi, temeli şu ya da bu şekilde olmaklık, şu ya da bu biçimde davranmalık, şunu kabul, bunu ret etme gibi davranış üredir, temeli objektif koşullarla da sınanamayan biçimde, kaide-ilkeseldir... KAİDEci-mutlakçı anlayışlardır ve kaideci-her koşulda geçerli mutlakçı dayatılan siyasetin özü dinsel siyasettir, kim tarafından olursa olsun ve bu tür siyasetler belirli kişi ya da kutsalları öne sürerek, bilimsel yöntemleri ve objektif, analize dayalı yol ve bakış açıalrını ortadan kaldırır, kaide esaslarından mütevellit siyaset de, böylece sorgulanamaz hale getirilir -ki bağnazlaşır.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 26-06-2017, 13:12
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart

Spartacus
"Komünizm de devlet, sınıf, sınır yoktur, çökmedi, çökmezde."

Bu söylediğin anarşizme girmiyor mu?

Kafalarda ve tarihsel süreçte insanların yaşantılarında ve toplum ilişkilerinde çökmeyebilir ama benim sorduğum basit bir soru ; sscb gibi ülke yönetimlerinde iktidar olan komünizm den bahsediyorum. Devlet yok mu? Bürokrasi yok mu? Rejim iflas edince bunun suçu komünizmde mi yoksa yöneticilerin beceriksizliği mi?
Günümüz şartları derken bugün komünist iktdar kurulsa ve iyi donatılsa tıkır tıkır işleyebilir mi? Birde kuzey kore farklı mı?

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 26-06-2017, 18:28
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.667

Onur Üyeliği 

Standart

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Spartacus
"Komünizm de devlet, sınıf, sınır yoktur, çökmedi, çökmezde."

Bu söylediğin anarşizme girmiyor mu?

Kafalarda ve tarihsel süreçte insanların yaşantılarında ve toplum ilişkilerinde çökmeyebilir ama benim sorduğum basit bir soru ; sscb gibi ülke yönetimlerinde iktidar olan komünizm den bahsediyorum. Devlet yok mu? Bürokrasi yok mu? Rejim iflas edince bunun suçu komünizmde mi yoksa yöneticilerin beceriksizliği mi?
Günümüz şartları derken bugün komünist iktdar kurulsa ve iyi donatılsa tıkır tıkır işleyebilir mi? Birde kuzey kore farklı mı?
Hayır, sınıf, özel mülkiyet(mahrum bırakma), doğa üzerinde çitler, sınırlar, mal, mülk-ki bilhassa üretim araçları mülkiyeti-, miras yoksa devlet gibi kurumlar da yok... Marx, Komünizm ifadeleri ve subjektif, kolay-teknik, biçime dayalı, yüzeysel sorular olacaksa ilk elden lazım olan kaynaklardan birisi Komünist Manifesto'dur
https://issuu.com/alihaydarerdem7/do...t_manifesto_bi

Şu sıralar, başlıklar halinde kalem, kalem ayrı yazılarla ele almamız gerekirken, çok fazla vaktim yok-tercihim okumanızdır, piyasada yığınla kaynak mevcut-, kısa metoforlarla geçeceğim... İnsanlık tarihinde -200.000 yıl- devlet ve iktidar, kastlar ve sınıfların tarihi 10.000 yıldan daha öteye gitmez, devlet aygıtının temelinde özel MÜLKİYET yatar. örneğin birisi doğada bir yeri çitlerle çevirdi benim dedi, bu demektir ki o çitle çevrili alanda yaşayan herkes mahrum edilmiştir ve otomatikman o doğa üzerinde yaşamak istiyorsa, avladığı ceylan dahi artık benim diyen şahsın malıdır, bu durumda ne yapabilir, benim diyen şahısa-her şey o'nun ya, bunu devlet gibi aygıtlar da sağlayacak ya- çalışmak zorunda kalacak, peki benim diyen yoksa, bizimse, kime çalışıyor olacağız?. Burada anlamalısınız ki, ilk elden BENİM yerine BİZİM faktörüdür anlamlı bulduğumuz. Sorduğun soruya gelirsek, sence bu analizimiz çöker mi? Çökebilir mi?...

Benim diyen, malını, malının üzerindeki hayatı-doğayı nasıl tapulayacak, diğerlerini mahrum bırakacak(özel mülkiyet), mahrum olanlarda yaşamak için malın sahibine çalışacak-hizmet edecek, hizmette kusur etmeyecek, güvence altına alacak, kim koruyacak, kime karşı koruyacak-işte iktidar, SINIRlar, kurum ve siyaset olgusu hayat kazandı-? malının güvencesini sürdüren bir kuruma ihtiyacı olur, bu tür ihtyaçların toplamından ise devlet ortaya çıkar. peki ilgili çitler kaldırılır ve benim diyenin olmadığı hale getirilirse, BİZİM faktörü esas olursa, hangi ihtiyaçlar ortadan kalkar? benim diyenin meşruiyetini ve malının tapusunu sağlayacak-korunaklı hale getirecek ihtiyaçlar, o'na(hakim, efendi) hizmet-çalışma zihniyeti, o'na hizmetin hukuku, sağlayıcı kurumlar, özel, ayrıcalıklı kılınmış silahlı, kalemli kurumlar vb bu ihtiyaçlar ortadan kalkarsa ne olur, o ihtiyaçlar namına özel olarak örgütlenmiş kurumlarda ortadan kalkar. Bizim faktöründe ise miras, malın meşruiyeti, özel kişilerce, kurumlarca korunması gereği ortadan kalkar, zira bizim olanın, özelbir sahibi olmamakla ve ayrıca bize rağmen bizim dışımızda bir koruyucu kuruma gerek kalmamakla devlet kurumlarını oluşturan ihtiyaçlarımızda ortadan kalkar.

Kölelik ortadan kalkarsa ne olur? Köle sahipliği de ortadan kalkar, kurumları da... Cinsel ayrımlar ortadan kalkarsa ne olur, erkek egemen, ataerkil yani cinsel iktidar olgusu da ortadan kalkar. Ağa-maraba koşulları ortadan kalkarsa ne olur? Ağalık kurumları ortadan kalkar. İşçi-patron koşulları ortadan kalkarsa, çalışanlara patrona değil insan ve kendi ihtiyaçalrını karşılamak için çalışırsa ne olur? Yine sınıfsal, kapitalist kurumlar ortadan kalkar. Sosyalizmde ise geçiş süreci olduğu için eski egemen sınıf ve ideolojisi, üst-yapı kurumları, her an savaş ve eçvre kapitalist ülkelerind esavaşa dahil olması, bizzat içeride destek, dışarıdan askeri, ekonomik, politik müdahaleler ve toplumsal etkisi ortadan kalkmadığı gibi, işçi sınıfıda henüz ortadan kalkmaz(Geçen yüzyılda denenmiş komünler var, ama ne yazık ki, kısa sürede kapitalizm tarafından, askeri güç kullanılarak lav edildiler, yani insanların nasıl yaşayacağına dair insanlar kendileri dahi karar veremiyor, yani 3-5.000 kişi toplaşsak, bir bölgede komün kurup yaşasak, buna müsade yok! yani sanane kardeşim, ben hayatımı böyle yaşamak istiyorum diyemiyorsunuz, sebep?). Ancak mülkiyetin karakteri kamu esaslı değişir, bireysel, özel, mahrum eden mülkiyet yerine, sosyal-toplumsal mülkiyet sağlanmaya çalışılır, devlet ise o süreçte, tekrar eskiye dönmek isteyen sınıfa, doğayı kendi özel çitlerine çevirmeye çalışan üstde örnek verdiğim anlayışlara meydan verememek ve toplumsal emeği, üretimi yine toplumsal bir karaktere sahip olmasını sağlamak namına bir geçici süreç olarak devlete gereksinim duyulur. kaldı ki dolaylı yönleriyle de, komünizm tek ülkede şu koşullarda mümkün değildir, dünya da basit komün köyler dahi kapitalistlerce yıkılmış hatta kanla bastırılmıştır, kaldı ki bir ülkenin sosyalist olduğu koşulalrı düşünün, kapitalizm füzeleri, tankı, topu, ekonomik, politik kötürümleştirme, kamuoyunu yanıltma, süreğen kandırma, medya, lüksü özendirme vb her türlü aracı ile saldıracaktır... Komünizmde devlet yok diyorsak, bu tercihten değil, devletleri var eden ve hayat veren sınıfsal ayrımların olmamasından, sınıfların olmamasından dolayıdır, ama sınıflar varsa, devlet de olacaktır, sosyalizm sınıflı bir toplumdur, geçiş süreci sınıfsız olamaz, eşyanın tabiatına da aykırı... Yani sınıflı olandan, sınıfsız olana geçiş süreci henüz sınıfsız değildir, çünkü henüz geçiş sağlanmamıştır.

Örneğin haftasonu çocuk parkına gittiniz, çocuktunuz götürüldünüz veya şimdi çocuklarınızı götürüyorsunuz, kimsenin malı olmadığı halde oradan faydalanabilmek nasıl bir duygu? Miras hukuku, tapu kadastroya gereksiniminiz oldu mu? Ama siz şimdi sahillerde, kumsallı alanlarda yüzmeye bile özgürce gidemiyorsunuz, hatta metropollerde orman arazileri dahi giriş ücretlerine vs tabi hale geldi, ortam kendi halinizde piknik dahi yapamaz hale gelmişken, içeride içtiğiniz çaya verdiğiniz para ise cabası.. Soracaksınız bu doğa kimin? Eğer birilerinin özel mülkü-dilediğince kullandığı, dilediğince kullandırttığı, hakimi-iktidar olduğu- değilde, herkesin olsa o çitler ne adına çevrilecek, kapıda sizi kim durduracak, bu kurumalr, örgtlenmelere gerek kalacak mı? Sosyalizmde, komünizmde, mücadele doğanın olumsuz koşulalrına karşıdır ve örgütlenmeler siyasi değil, gündelik hayatı ikame ve koruma üzerine pozisyon alacaktır, haşerelere karşı mücadele, kıtlığa karşı mücadele, daha iyi ürün elde etme, madenleri daha verimli çıkartma ama daha güvenli işleme vs... Her şey devletsiz, bankasız, parasız, iktidar iradesi olmayan DOĞADAN, lazım olan ise EMEK. Bu düşünce çöker mi?

SSCB'de iktidar olan komünizm değil, komünizmde iktidar yok-dolayısıyla kurumu da yok-, basit bir örnek vermiştim, erkek ve aile reisliği elbette insanlar gündelik hayatlarını icra etmek için örgütlü olmalılar-örgütlü toplumdur-, ama devlet demek, toplumun dışında, aslında onu kapsamayan, özel olarak örgütlenmiş sosyal bir yapı değil, bir güç aygıtıdır, sosyal-toplumsal örgütlenme ile karıştırılmamalı. SSCB'de uygulanan, uygulanmak istenen sosyalizmdir, planlı ekonomidir, dünyanın kapitalist olması ve kapitalist kuşatma ve kuşatma altında darkafalı-paranoya siyasetler ve asıl zeminden sapma gibi önemli faktörlerle, süreç tamamlanamadı, yine de bir kaç ayı geçemeyen komün deneyimlerine ve kapsama alanalrına göre hayli erimli oldu ve en önemlisi kapitalizmin yıkılamaz, asla değiştirilemez, mutlak olamayacağını, bu tarz bilim dışı dogmaların, inancın, empozun geçersiz olduğunu pratikte gösterdi.

"Sermaye dünya çapında şimdiye kadar olduğundan daha çok tekelleşti ve yağmacı oldu; işçi sınıfı sayıca da gerçekte arttı. Mega-zenginler silahlı ve korumalı topluluklarda barınırken, milyarlarca gecekondu sakininin pis kokulu harap kulübelerinin etrafının dikenli tel örgülerle ve gözetleme kuleleriyle çevrildiği yerlerde oturdukları bir gelecek tahayyül edebilmek artık daha mümkün. Bu koşullarda Marksizmin bittiğini iddia etmek, kundakçılar daha kurnaz ve becerikli hale geldiği için itfaiyeciliğin modasının geçtiğini söylemeye benzer." Marx Neden Haklıydı, Syf:22 Terry Eagleton, Yordam Kitap

"Sovyetler Birliği, büyük insani maliyetler pahasına ki bunun yüksek olması kısmen kapitalist Batı'mn düşmanlığı nedeniyleydi, yurttaşlarını iktisadi gerilikten modern sanayi dünyasına taşıdılar. Bu düşmanlık Sovyetler Birliği'ni silahlanma yarışına iterek ekonominin eklemlerini daha da sakatladı ve sonunda onu çöküş noktasına getirdi" A.g.e(Ibid) Sayfa:29

Cevaplar ABCD'den başlamalı, ama bana öyle geliyor ki sorduğun sorular cin olmadan çarpmaya benziyor, basit yüzeysel-teknik, henüz ne emek, sermaye çelişkisini, ne sınıfları, ne ekonomik sistemleri, ne sosyo-ekonomi, sosyo-politiği, ne mülkiyet, ne devlet kavramlarını bilince etmeden... Çökecek bir şey varsa kapitalizmdir. Gelip, geçici deneyimler, istisnalar mutlak yargı oluşturmazlar ama pratik tecrübe, deney-im sağlarlar.

K.Kore sosyalist bir ülke değil, Juche dedikelri adına da ideoloji dedikleri ideoloji falan da olmadığı gibi, sosyalizme de terstir, temeli subjektiftir ve insan, emek, toplum, üretim, tüketim, ihtiyaçlar esasına dayanmaz, hayattan kopuk ve toplumun iktidar değil toplum adına baskıcı, otoriter bir merkezin iktidar olduğu-ne pahasına olursa olsun, isterse içini bok götürsün, binayı korumak üzerine bir ilkeler, kaidiler silsilesi. 3-5 maddedir tümüde askeri, binanın dış görünümü ilke üzerinedir, yani binanın içindeki hayat ne olursa oslun önemsizdir, dışı ne pahasına olursa olsun cilalansın, korunsun-Kemalizmin esas aldığı ölçütler gibi-, ama tam kapitalist olduğuda söylenemez, bir garip -ki belki mecburiyetten- aşırı disiplin edilmiş şeriatvari kafa hakim, uygulamada görülen devlet kapitalizmi denebilir, ancak yalnızlık, yalıtılmışlık, her an işgal altında olmak-ki SSCB' tarihinde bilmediğiniz 1918-1923 arası işgal edildiğidir!-, süreğen ekonomik, politik, askeri olarak kapitalizm tarafından baskı altında tutulmak, bütün ekonomi ve siyasetin askeri harcamalara harcanması gibi paradokslar içinde. Bir an bu paradoksu elden bıraksa, kısa sürede işgale maruz kalacağı, en masrafsız yoldan içeriden darbelerle çökertileceğinin bilincinde. Fidel Castro'ya tam 638 Suikast girişimi oldu, Küba'yı işgal için defalarca komplolar düzenlendi, süreğen istihbarat, kişilerin parayla satın alınması, süreğen istikrarsızlık, dünya basınında karalama kampanyaları, 50 yıldır sürüyor... artık hesap edin kapitalist sistemin nasıl bir kafa yapısına sahip olduğunu, çitini çeviren adam, çitinden olmak ister mi, bir örneği bile orada ya da şurada görülürse, nasıl bir telaşa düşecek, kaybederse durur mu, direnmez mi, savaşmaz mı, hatta bırakın fiiliyatı, çitlerin olmadığı bir dünya düşüncesi dahi yasaklarla, baskıyla, toplumdan yalıtımla sonuçlandırılmaya çalışılır ve süreğen karalanır, kötülenir...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (26-06-2017 Saat 19:19 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 27-06-2017, 09:37
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

manas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Şöyle bir soru sorayım Komünizm de özgürlük varmıdır ölçüsü ne kadardır. Rejimi sorgulama özgürlüğü yada fikir özgürlüğü var mıdır?
Evet komünist arkdaşlar veya bilgisi olan samimi yorumlarınızı bekliyorum.

Bende 2 soru sorayım Esaret nedir ? Esareti anlamazsak özgürlüğü tanımayız.
Rejim nedir kim niçin kimin için kurmuştur ?. Sorgulamak için ne kadar tanıyoruz.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:46 .