Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #2871  
Alt 22-07-2017, 13:14
NickMickyok NickMickyok isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Sep 2016
Mesajlar: 343
Standart

Kürtler, kimliklerini kabul ettirme noktasında ciddi ilerledi.Uzak değil, daha 80 lerde hatta 90 larda, Kürt yoktur lafları yazılı görsel medyada okurduk, duyardık
Ben Kürdüm diyene, ne Kürdü ulan, diyen ağzı salyalı Türk Milliyetçilerinin tepkisini çok duyardık.
Şimdi bunlar ortadan kalktı hatta Kürt lafını Kürtlerden çok Türk miliyetçileri ağzına alır oldu.

Kürtler, öyle veya böyle varlıklarını kabul ettirdiler ama sonrası nasıl olacak belli değil.Kanımca konjonktür uygun olduğunda Suriye,Irak ve Türkiye üçgeninde bir Kürdistan kurulacak gibi..Ama buna Amerika ve Rusya nın doğrudan destek vermesi lazım.
Ama ne yurtdışındaki Kürtlerin ne de Türkiyenin batısındaki Kürtlerin böyle bir Kürdistan yerleşeceğini sanmam.En azından Amerikada tanıdığım tek bir Kürt bile böyle bir yer için Amerikaya terk etmeyi düşünmediğini söylemişti.Ki en azından 30-40 kişiyle yüz yüze konuşmuşumdur orada uzn yıllar içinde..
Maddi manevi destek verirler, ama orada yaşamazlar.

Bana göre, daha ulvi bir insani ortaklık anlaşmasında buluşulmalı.
Alıntı ile Cevapla
  #2872  
Alt 30-04-2019, 00:24
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

‘Türk Dışişleri, Tokyo Üniversitesi'nde başlayan Kürtçe derse son verilmesini istedi'
Neden yau?

artigercek.com

Kürtçe, Japonya'da bile olsa engelleyiniz!

30 nisan 2019 - 00:01
Celal Başlangıç



‘Türk Dışişleri, Tokyo Üniversitesi'nde başlayan Kürtçe derse son verilmesini istedi'. Bu haberi okuyunca önce inanamadım. Ancak Salih Müslim'in yıllar önce anlattıklarını hatırlayınca…

Şırnak'a doğru gidiyordu Aziz Nesin, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) heyetiyle birlikte.

1992'nin 14 Eylül'üydü. Yakılıp yıkılmıştı Şırnak. Yaşanan olayların sorumlularıyla ilgili inceleme yapacaktı heyet.

Yolda, anlatılan bir hikâyeyi ilgiyle dinliyordu Aziz Nesin:

"Biliyorsunuz ki resmî ideolojide Kürt yoktur. Dağda yaşayan Türk vardır. Bunlar ‘dağ Türkü'dür. Dağdaki kar ayazdan sertleşir. Bu ‘dağ Türkleri' kara basınca ‘kart kurt' diye ses çıktığı için onlara ‘Kürt' denilmiştir. Böyle diyor resmî ideoloji."

Belli belirsiz bir gülümseme konmuştu dudaklarına:

"Bunca yıllık mizahçıyım, bunu ben bile uyduramam."

Dönemin Şırnak Tugay Komutanı Tuğgenaral Mete Sayar'dan da randevu alınmıştı.

Görüşmede, Tuğgeneral Sayar belki de "Şırnak'ı kim bastı" tartışmasını sona erdirecek bir cümle söyledi:

"Ben burada güzel bir tablo yapmaya çalışıyorum. Bu tabloya küçük bir leke yapmaya kalkarlarsa o tabloyu Şırnaklıların başına geçiririm. Nitekim geçirdim de…"

Bu sözün altında kalmamıştı Aziz Nesin:

"Siz kentin girişine ‘Ne Mutlu Türküm Diyene' yazmışsınız. Ben katıksız bir Türküm ama mutlu değilim. Bir Kürt nasıl mutlu olsun!"

1990'lı yıllarda "Kürt yoktur, dağ Türkü vardır" ideolojisi kırılmaya başlamıştı devletin. Artık "Kürtler bizim kardeşimizdir. Biz PKK'ye, teröre karşıyız" söylemine dönüşmüştü.

Aslında bu söylem Kürt karşıtlığını gizlemek için takılmış bir maskeydi. Çünkü içten içe "Kürt vardır ama hepsi teröristtir" demek istiyorlardı.

Bu tavırlarını ustalıkla gizlemeye çalışsalar da, zaman zaman iktidar sözcüleri ağızlarından kaçırıp gerçek niyetlerini "faş" ediyorlardı.

Örneğin, 22 Ağustos 2016'da Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklama yapıyordu Başbakan Binali Yıldırım:

"Türkiye'nin güneyinde bir Kürt oluşumu meydana getirmek, bu asla Türkiye olarak bizim kabul edebileceğimiz bir şey değildir. "

Binali Yıldırım bu konuşmasından iki gün sonra dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden görüşmesi sonrası aynı "dil sürçmesi"ni yaşıyordu:

"Güney sınırımızda yeni bir Kürt oluşumu kabul etmiyoruz."

Kısa bir süre sonra gittiği Diyarbakır'daki mitinginde aynı Yıldırım büyük bir rahatlıkla şöyle konuşabiliyordu:

"Bizim dünyanın hiçbir yerinde Kürtlere karşı mücadelemiz yok, aksini söyleyen Diyarbakır meydanına gelsin."

1990'lı yıllarda Irak'ın Kuzey'inde Kürdistan Özerk Bölgesi'nin oluşumu sırasında da Türkiye'nin "resmî görüş"ü aynıydı:

"Kuzey Irak'ta bir oluşuma izin vermeyiz."

AKP de iktidara geldikten sonra devletin bu tavrını sürdürdü.

6 Haziran 2007'de Kanal 24'te canlı yayına çıkan dönemin başbakanı Erdoğan, "Bizim muhatabımız oradaki Kürt liderler değildir" görüşündeydi:

"Bizim muhatabımız Irak'ın merkezi hükümetidir. Ben merkezi hükümetin cumhurbaşkanıyla, başbakanıyla da görüştüm. Bunun dışında bir kabile reisi ile ben görüşemem."

Erdoğan'ın sık sık kullandığı bir cümleye denk düşüyordu bu durum; "Nerden nereye…"

Daha geçen yıl Diyarbakır'daki mitinginde şöyle sesleniyordu Erdoğan:

"Biz, Kürtlerin bizatihi kendilerini bir sorun olarak gören anlayışa nazire olarak ‘Kürt sorunu yoktur' diyoruz. Asla değişmeyecek ve hep öyle kalacak resmi dilimiz Türkçe ne kadar değerliyse, ana diliniz Kürtçe de o kadar kıymetlidir."

Daha bu yıl Ağrı'da Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu "Bizim derdimiz teröristlerdir, terör örgütleriyledir. Irak'taki, İran'daki Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yoktur" diyordu.

Ancak bu, yıllardır uygulandığı gibi Türkiye'de hangi iktidar olursa olsun vazgeçilmeyecek bir "Kürt maskesi"ydi.

Dünkü Yeni Yaşam gazetesinin manşeti bu maskeyi bir kez daha düşürdü.

Altı sütuna manşet atmıştı Yeni Yaşam'cılar:

"Japonya Kürtçesi bile rahatsız etti!"

Haberin üst başlığı da daha birkaç ay önce "Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunum yoktur" diyen Çavuşoğlu'nun başında olduğu Dışişleri Bakanlığı'yla ilgiliydi:

"Türk Dışişleri, Tokyo Üniversitesi'nde başlayan Kürtçe derse son verilmesini istedi"

Habere göre, Türk Dışişleri, 1 Nisan'dan itibaren Japonya'nın Tokyo Yabancı Araştırmalar Üniversitesi'nde verilmeye başlanan Kürtçe derslerinden rahatsızlığını Japonya Dışişleri Bakanlığı'na bildirmiş.

Haberin kaynağı da üniversitedeki Kürt Dili Öğretim Görevlisi Vakkas Çolak'tı.

Önce "acaba yanlış mı okudum" diye bir tereddüt geçirdim. Böyle bir şey doğru olabilir miydi?

Sonra Salih Müslim'in 2013 yılında anlattığı bir hikâye aklıma geldi… Bütün tereddüdüm ortadan kalktı…

78'liler Girişimi'nin Tükenmez Dergisi için bir "Kürdistan Dosyası" hazırlamak üzere Erbil'deydik Nimet Tanrıkulu ve Celalettin Can'la birlikte.

Salih Müslim de PYD Eş Başkanı olarak bir dizi temas yapmak üzere Erbil'e gelmişti.

Bu rastlantıyı fırsat bilip uzun bir röportaj yapmıştık Salih Müslim'le. Bu röportaj sırasında "tarihten bir öykü" anlatmıştı Müslim.

1950'li yılların sonları… Suriye ile Mısır Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni kurmak üzereler. Kahire Radyosu Kürtçe yayına başlıyor.

Anlatılanlara göre Kahire'deki Türk Büyükelçisi bu yayından Türkiye'nin rahatsızlığını iletmek üzere Devlet Başkanı Cemal Abdül Nasır'ın makamında alır soluğu. Acil görüşme isteğini iletir.

Hatta Nasır'ın bir hayli beklettiği rivayet edilir Türk Büyükelçiyi. Sonunda kabul eder.

Büyükelçi talebini iletir Nasır'a:

"Efendim bu Kürtçe yayınına son vermek lazım, zira biz rahatsızız bu durumdan."

Nasır gülümseyerek, "Neden? Sizde Kürt mü var?" diye sorunca Türk Büyükelçi "Hayır efendim, ne münasebet" yanıtını veriyor.

Nasır'ın sözü görüşmeyi bitiriyor:

"E, o zaman niye rahatsız oluyorsunuz?"

Gerçek bütün çıplaklığıyla ortada. Yani sık sık "Kürtler bizim kardeşimiz, biz PKK terörüne karşıyız" sözü aslında Türkiye Cumhuriyeti'ni yıllardır yönetenlerin yüzlerine taktığı bir maske.

1950'lerde, Kahire Radyosu Kürtçe yayın yaparken PKK var mıydı?

Unutmamak gerekir ki Kürtlere ve Kürtçeye karşı olan bu tavır Türkiye Cumhuriyeti'nin 90 yılı aşkın süredir uyguladığı "maskeli politika"nın bir sonucudur.

Sevsinler sizin "Yeni Türkiye"nizi; eskisinden daha beter halde olduğu kesin.

1950'li yıllarda Kahire'deki Kürtçeden rahatsız oluyorlardı. Şimdi de AKP'nin "Yeni Türkiye"sinde Tokyo'daki Kürtçeden rahatsız oluyorlar.

Görünen o ki, bunlar Hz. Muhammed'in "İlim Çin'de olsa bile gidip alınız" sözünü yanlış anlamışlar; "Kürtçe, Japonya'da bile olsa engelleyiniz" sanmışlar!

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #2873  
Alt 30-04-2019, 00:36
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

Neden yau, niye bu düşmanlık?

artigercek.com

Türkiye hükümeti, Japonya'da verilen Kürtçe derslerinin kaldırılmasını istedi
29 nisan 2019 - 17:09

Dışişleri Bakanlığının, Japonya'nın Tokyo Yabancı Araştırmalar Üniversitesi'nde başlatılan Kürtçe derslerinin son bulması için baskı yaptığı ortaya çıktı.



Tokyo Üniversitesi'nde 1 Nisan'dan itibaren verilmeye başlanan Kürtçe dersler, Türkiye hükümetini rahatsız etti. Türk Dışişleri Bakanlığı'nın derslere son verilmesi için Japonya hükümetine baskı yaptığı öğrenildi.

Üniversitede Kürtçe ders veren Vakkas Çolak, girişim karşısında şaşkın.

'BU KONU JAPONYA'DA ANAYASA İLE GÜVENCE ALTINDA'

Engelleme girişimlerini Japonya Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından duyduğunu belirten Kürtçe öğretmeni Çolak, Yeni Yaşam gazetesine verdiği bilgide, Japonya'daki eğitim özgürlüğü sayesinde her hangi bir müdahalenin mümkün olmadığını söyledi:



"Tabi bu konu anayasa ile güvence altına alındığından ve Japonya'daki eğitim özgürlüğünden dolayı, kimsenin müdahale etmeye hakkı yok. Japon hükümetinin de buna müdahale etmeye hakkı yok. Çünkü eğitim özgürlüğü söz konusu. Dolayısıyla böyle bir girişimin olması aynı zamanda Japonya devletinin iç işlerine müdahale edilmesi anlamına gelmektedir. Muhtemelen de Japonya Dışişleri Bakanlığı Türkiye Dışişleri Bakanlığı'na gerekli açıklamayı resmi düzeyde yapmıştır diye düşünüyorum." Üniversite yönetiminin kendilerine çok büyük desteği olduğunu ve uzun vadeli planları olduğunu söyleyen Çolak, derslerin uzun süreceğini sözlerine ekledi.



'DERSLERE KATILANLARIN ÇOĞUNLUĞU JAPON ÖĞRENCİLERDEN OLUŞUYOR'
Yaklaşık 40 öğrencinin katılımıyla 1 Nisan'da başlayan ilk Kürtçe dersleri, Japonya tarihinde bir ilk olma özelliğini taşıyor. Tokyo Yabancı Araştırmalar Üniversitesi Öğretim Üyesi Vakkas Çolak tarafından haftada 4 saat verilen derslere çoğunluğu Japon olan öğrenciler katılıyor. Üniversitenin en fazla rağbet gören seçmeli dersleri arasına giren Kürtçe derslerine, Japonların yanı sıra değişim programıyla üniversiteye gelen Çin ve Tayvanlı öğrenciler de ilgi gösteriyor.



'JAPONYA'DA HER YIL KİTLESEL NEWROZ ETKİNLİKLERİ YAPILIYOR'
Politik veya ekonomik sebeplerle Japonya'ya göç etmiş on binlerce Kürt bulunuyor. Kürtlerin kapalı bir toplum olma özelliği taşıyan Japonlarla etkileşim haline girmesi, kültürlerin kaynaşması sonucu iki halk zamanla birbirine yakınlaştı. Ülkede her yıl kitlesel Newroz kutlamaları yapılıyor ve Japonlar da bu etkinliklere yoğun ilgi gösteriyor. Bunun dışında 1970'li yıllardan itibaren Kürtler Japon edebiyatı, sineması ve animelerinde yer bulmaya başladı. Ülkede Kürtleri konu alan çok sayıda eser bulunuyor. Kobani savaşıyla birlikte ise Japonların Kürtlere olan hayranlığının arttığı biliniyor. En son Japonya-Kürdistan Dostluk Derneği'nin katkılarıyla dünyada bir ilk olan Japonca-Kürtçe gramer ve sözlük geçen ay Nûbihar Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. (HABER MERKEZİ)

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #2874  
Alt 30-04-2019, 02:07
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

banımla oynadın galiba hacıkaptandayı bu Japonya'da garip olaylar oluyor.

1) Türkiye'den master programlarına öğrenci almıyorlar.
2) 2016'dan beri turist yollamıyorlar.
3) Türkiye vatandaşlarına vize serbestisi veren bu ülke kapıda binbir türlü maymunluk yapıyor. İngilizcesi olmayan memurla
uğraşırsınız.

Mevlütün dışişleri politikasını geldiği günden beri takip ediyorum. Mevlüt anca böyle şeyler yapar.
Alanyaya turist patlatmaktan öte bi işe yaramadı. Antalya odaklı.

Dışişleri mi Antalya Turizm bakanı mı belli değil.
Alıntı ile Cevapla
  #2875  
Alt 08-06-2019, 03:37
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.312
Standart

Kürdistan var https://t24.com.tr/haber/binali-yild...klamasi,824684



Kürdistan yok https://www.cnnturk.com/video/turkiy...-kurdistan-yok

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #2876  
Alt 09-06-2019, 00:37
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Siyasi olarak trde bi kurdistan var mı yok. Ülke içinde ülke.
Tarihsel haritalarda var.
Bölgede artan kutuplaşmayla kullanılmaya çalışılan bi terim var.
Bölge adına paralel terim olarak var.

Bunu kullanıp islamcı aklıyla sempati toplıcak işte.
Yarın var ama yok der. Buna kanıp oy verebilcek varsa işaretleyip gübre yapmak lazım. Gerçi akapelileri toptan yapsak daha iyi

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #2877  
Alt 13-12-2020, 13:58
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

t24.com.tr

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın: HDP/PKK kamilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür

"Düşün milletin yakasından; siz halkın refahının, huzurunun önündeki en büyük engelsiniz"



MHP Genel Başkan Yardımcısı ve MHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "HDP kapatılmalıdır" çıkışının ardından sosyal medya hesabından HDP'yi hedef alan açıklamalarda bulundu.

"Terör örgütü HDP/PKK, kâmilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür" diyen MHP'li Yalçın, HDP'nin Devlet Bahçeli'ye verdiği "Ağzınızı kapatırsanız ülkenin geleceğine büyük iyilik etmiş olacaksınız" yanıtına da, "Terör uzantıları yine hadlerini aşmış... Bize ağzımızı kapatmamızı söyleyen HDP, kanlı bir terör örgütünün her açıdan tescilli siyasi ayağı, terör örgütü icra kurulunun üyesidir. Partinin karar mekanizması Kandil ve İmralı'dır" diye yanıt verdi. Yalçın, "HDP, ağızları kapatılması gereken kravatlı mazbatalı Güruhtur" ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, kişisel sosyal medya hesabından HDP'ye şöyle yanıt verdi.

"Terör uzantıları yine hadlerini aşmış...Bize ağzımızı kapatmamızı söyleyen HDP, kanlı bir terör örgütünün her açıdan tescilli siyasi ayağı, terör örgütü icra kurulunun üyesidir. Partinin karar mekanizması Kandil ve İmralı'dır.

Bu partinin suç şebekesi olduğunun somut ve sabit delilleri çoktur. İnsan taciri HDP; masum çocukları, gelecek hayalleri kuran delikanlıları kaçırıp esir etmekte; dağda ve kırsalda gençliklerini satarak canlarını almaktadır.

HDP denen bu utanmaz arlanmazlara ve destekçilerine denecek söz şudur: Çekin pis elinizi masum halkın üzerinden. Düşün milletin yakasından! Siz halkın refahının, huzurunun önündeki en büyük engelsiniz. Halkın problemlerini, beklentilerini ve hayallerini sömürmeyi bırakın artık.

Milletimizin tek istediği, eli kanlı katiller sürüsü PKK'nın ve onun emirlerini yerine getiren HDP'nin istismarından kurtarılmasıdır. HDP'nin ayakta tutmaya çalıştığı terör şebekesinin kapanışını ve tükenişini sabırla bekleyeceğiz.

HDP/PKK halk düşmanıdır, tabiat ve insanlık düşmanıdır. Terör örgütü HDP/PKK, kâmilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür. Ağızları kapatılması gereken kravatlı mazbatalı Güruhtur.

Tükeniş aczinin sevkiyle gözü dönen ve kudurmuş bu iğrenç HDP artık yolun sonuna gelmiştir. 21. yüzyılda, kuzu postuna bürünmüş iki ayaklı sırtlanlara ve demokrasi havarisi kılığına girip insanlık dışı suç işleyen katil sürülerine yer yoktur.
"





* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:39 .