Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 25-11-2021, 21:44
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

ilahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Okudum içtenlik.

Senin aşıya neden hangi gerekçe ile karşı oldugunu tam olarak anlayamıyorum.

İçtenligi tedirgin eden nedir ?

Senin aşıya karşı tutumun ve söylemlerin benim için komplo teorisinden başka bir şey degil.
Bu tip konularda teoriler üretmek ve toplumu kendince koruma girişimleri fayda etmez. Bu tavırla bilincte üretilmez.
Şimdi bu forum bir karşı din forumu ,sık karşılaşıyor, bir dindar gelip açıklama istiyor

Neden tanrıya inanmadığını göster açıkla.. İspat getir... Sonrada: Ha sen tanrı karşıtısın, ateistsin. Al sana damgalama, al sana karşıtlık.
Varolan tanrıya karşıtsın.

Sosyal medyadan insanları karşıt diye etiketlemeden bilimsel saygınlığı öngörüsü olan daha önce hiç bir komploya benzer anlayışa gerçekten de bulaşmamış hatta anarşist solcu marksist dahil her düşünceden aşı almayan/reddeden insanlar var inceleyin derim. Birincisi bu. Hiç karşıt görüşe maruz kalmamışsınız
Yani bu henüz herşeyi dinden ibaret sanan dindara benziyor ve kendinden olmayan herkesi ateist/karşıt diye etiketlemeye benziyor.

İnsanların sosyal medya da verdiği tepkilere bir bakın.
İnsanların savundukları talepleri

-Bilgilendirilmiş onay. (Bu kavramı google böyle çeviriyor)
-Bilinçli seçim, seçime karışılmaması ..
-Tıbbi bilgilerin gizliliği ve buna saygı, yani daha düne kadar modern toplum benim aşı isteyip istemediğime alıp almadığıma karışamaz bunu sorgulayamazdı bile ,bu etik değildi. Bu etiği ihlal eden zorunlu aşıcılar, aşı zorlamacıları tersi değil ... Bu yukarıdaki üç kavramı da
-Kilitlenme özgürlük ve hak ihlallerinin durdurulması ya da daha uygun bir zemine çekilmesi

Zorunlu aşı (özgürlüklere karşı ihlal) diye bir kavram toplumsal arenada/alanda olmasaydı ben aşı ve salgınla ilgili burada tek cümle belki yazacak değildim. Bunun bir sebebi de özgürlük yoksunluğu ve karşıtlık.

Ben aşıya karşı değilim, aşı seçmedim ya da aşı istemedim ki halihazırda bana insanca sunulmadı da. Bir buyruk dışında...

Hasta, hekimini özgürce seçme hakkına sahiptir. 2. Hasta, hiçbir dış etki altında kalmadan özgürce klinik ve etik kararlar verebilen hekim tarafından bakılabilme hakkına sahiptir. 3. Hasta yeterli ölçüde bilgilendirildikten sonra önerilen tedaviyi kabul ve reddetme hakkına sahiptir.
İkincisi daha "özgür klinik ve etik kararlar verebilen" -verebildiğini düşündüğüm- -bana göre- daha hiç bir hekimin aşı önerdiğini görmüş değilim ki bana da önerilmedi..

Ki yine yineliyorum salgın öncesinde takibe aldığım takip ettiğim hekimler, tüm dünyadan var. Ama tesadüftür ama değildir kişisel bir düşük karbonhidratlı diyet, keto diyeti kavramım vardı ve bununla ilgili insanlar doktorlarda takip ediyordum. İşin açıkçası bu kişiler tam olarak özgür klinik kararlara daha yakın bulduğum insanlar diyelim. Bunları ben bir komplo kardeşliği ya da aşı karşıtlığı bağıntısıyla eklemedim. Beslenme temelli sağlık yaklaşımlarını takip ediyordum doğal olarak oldu. Herbiri sıfır komplocu..

Ben aşı öneren hekim görmedim. Kendim hekime saydığım görmedim yani gerçekten de görmedim, hiçbir abartısız...

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 25-11-2021, 22:09
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

En basit bilgi

Bu aşıların her biri deneyseldi ve tıbbi lisansı da oktu EUA acil kullanım onayı kapsamındaydı ve acil kullanım onayı gereği sanırım en az 1 ay da 2 yıl neyse asgari %50 koruyuculukları olması sanırım gerekiyordu .Acil kullanım onayı butlanda, hukuken yok hükmünde çünkü koruyuculuk yok.

Sözde var, sözde antikor oluşturuyor ama 6 ay sonra yok, açık bilgi, hukuk açık
Bu aşının 1 yıl 2 yıl koruduğunu saha verisi ispatlamıyor...

Kaldı ki ; onay yokken tamamen bilinçli seçim, kişisel seçim ve onaya dayalı denektin . Bir kere bu kavram çarpıtıldı, bunu söyleyen herkes linçlendi.

Solunum yolları virüsleri mutasyon geçirir yeni suş (varyant) üretir dediler. Aşı aynı..

Açıklama: Aşıdaki (mrna Pfizer ve Moderna) spike 2019 Amerikan sağlık sisteminde (NIH) bir makalede kayıtlanmış stabil versiyon bir SARS COV başak/diken proteini deniyor.

Bir SARS spike'ını kendi güvenliğim için mrna (haberci) yoluyla aşılanmam isteniyor ,zorunlu kılınarak ve baskıyla...

Soruları tartışmaları bölün...

Bunun kendini koruyacağını (yani benim aşı olmamın onu koruyacağını) iddia eden varsa ve o kişi ben bilinçli özgür klinik kararlar verebilen bir hekimim ya da epidemiyolog ve virologum bunu öneriyorum ya da bunu tartışalım diyorsa tartışılsın ya da kendi klinik bilimsel neyse verilerini getirsin koysun..

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 25-11-2021, 22:24
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.493
Standart

Camiler cuma günleri ağzına kadar dolu. Futbol stadyumları maç günlerinde ağzına kadar dolu ama bu ülkede salgın hastalık var ha.
Aklımızla alay ediyorlar, yahu.!

Aşı olmadım, olmayacağım.
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 25-11-2021, 22:39
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Camiler cuma günleri ağzına kadar dolu. Futbol stadyumları maç günlerinde ağzına kadar dolu ama bu ülkede salgın hastalık var ha.
Aklımızla alay ediyorlar, yahu.!

Aşı olmadım, olmayacağım.
Enfeksiyona sahip tam aşılı bireyler, aşılanmamış vakalara benzer yüksek viral yüke sahiptir ve tam aşılı temaslılar dahil olmak üzere ev ortamlarında enfeksiyonu verimli bir şekilde iletebilir. Enfeksiyonun başlangıcındaki konak-virüs etkileşimleri tüm viral yörüngeyi şekillendirebilir. - Lancet

https://www.thelancet.com/journals/l...648-4/fulltext
Aşılılar aşısızlara eşit virüs yayıyor ve bulaştırıcılık eşit, onlarda süper b-ulaştırıcı..

Birincil Enfeksiyonlarla Karşılaştırıldığında SARS-CoV-2 Yeniden Enfeksiyonlarının Şiddeti

Yeniden enfeksiyonların, birincil enfeksiyonlara göre hastaneye yatış veya ölümle sonuçlanma olasılığı %90 daha düşüktü.

https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMc2108120
Antikora dayalı bağışıklık -hastalığı geçirenin bağışıklığı- diye bir şey var

Kaldı ki olmasaydı tür olarak varolur muyduk?
Varolmamızı ya da eski epidemiyoloji, viroloji bilgisini iyi bir yerlere gizlemleri gerekirdi ..

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 26-11-2021, 01:03
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

Bakın en başa dönüp ilgi varsa sorguluyorum, soruyorum, sesli düşünüyorum. Ben ne biyolog/mikrobiyolog ne epidemiyolog, ne virolog ne de başkası ve benzeriyim. Ortalama bir bilgisever, okuyucu, okuryazar araştırmacıyım mrna aşılarına ikna olmadım? Bireysel ölçütte olmadım ve bunu anlamak istiyorum neden? (Bilgi veren bilgi sağlayan ölçütünde de olmadım,- bilgi aldığım kaynaklar- ama bunu bir kenara koydum diğerine yoğunlaşalım, kendi kişisel algım)

Bir kere bu aşının ,işe yaradığını koruduğunu görmek istiyorum ve bence ben bunu göremedim, ortada bulanık sonuç ve iddialar var. İkincisi güvenlik verilerine ihtiyacım var.. Tüm iddia "x" bir miktar koruduğu ve hastalık şiddetini azalttığı yönünde. Antikor iddiasını bir kenara bırakırsak o "x" pekte büyük değil farkındayız. Bunun dışında büyük bir kitlesel veri olmasına rağmen ortada tam bir buhran var ve bir sürü spekülasyon var ve aşı sonrası reaksiyon verisinin berrak derlenip derlenmediğine ,risk fayda analizinin yapılıp yapılmadığına dair bırakın uygun yapılmayı ciddi net şüpheler var. Yani kimseye aşılamaya rağmen, buyrun aşı ortada ve işte koruyor görüyoruz salgını bitirecek diyemedi, diyemiyor aşıya tam bir güven koruyuculuk vs addedemiyor. Herkes şunu geveledi. Bir miktar işe yarıyor diyor ama aşağıdaki sorulara döneceğim.

Aşağıdaki çalışma 2005 te yazılmış ,kabaca okunabiliyor, sanırım okuyan herkes anlar

"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
SARS aşısına dikkat -Makale-

Şiddetli akut solunum sendromuna (SARS) karşı aşı geliştirenler için bir uyarı notu. Bir ön çalışmaya göre, bazı aşılar belirli suşlara karşı işe yaramaz veya enfeksiyonu daha da kötüleştirebilir.

2005

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/labs/pm...es/PMC7094954/
Bir genişi...

Bir SARS suşuna karşı aşılama, diğer suşlarda enfeksiyonu şiddetlendirebilir.

SARS, 2002'de Çin'den çıktığında yaklaşık 800 kişiyi öldürdü ve 2003'ün ilk yarısında dünyaya yayıldı. Bu ilk salgından bu yana yalnızca bir avuç izole salgın tespit edildi.

Hastalığın yeniden ortaya çıkabileceğinin farkında olan birkaç grup virüse karşı aşı üretmeye çalışıyor. Esas olarak insanları virüsün kabuğundaki, hücrelere girmesine yardımcı olan spike proteini adı verilen bir proteine ​​maruz bırakmanın yollarını bulmaya çalışıyorlar. Bu, bağışıklık sistemini gelecekteki bir enfeksiyon sırasında virüsü tanımaya ve ona saldıran antikorlar üretmeye teşvik etmelidir.

Yeni çalışmada, Maryland, Bethesda'daki Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü'nden Gary Nabel ve çalışma arkadaşları, farelere 2003 yılının başlarında enfekte olmuş bir insan hastadan alınan bir SARS virüsünden alınan spike protein enjekte etti. Ardından antikorları topladılar. üretilen hayvanlar.

Laboratuar deneylerinde, bu antikorların 2003 sonlarında enfekte bir hastadan izole edilen farklı bir SARS türünden spike proteinine saldıramadıklarını gösterdiler.

Ekip daha sonra, antikorların, virüsün başlangıçta insanlara sıçradığı düşünülen misk kedilerinden izole edilen iki SARS türünden sivri proteinlere saldırıp saldırmayacağını test etti. Bu durumda, antikorların aslında virüsün hücreleri enfekte etme yeteneğini artırdığına dair ipuçları buldular. Çalışma Proceedings of the National Academy of Science 1'de yayınlandı .

Sonuçlar, virüsün zaman içinde değiştiğini, dolayısıyla bir salgında ortaya çıkan bir türün daha sonraki bir salgında ortaya çıkan suştan oldukça farklı olabileceğini gösteriyor. Nabel, "Bu virüs durmuyor ve bunu hesaba katmamız gerekiyor" diyor.

Bu virüs yerinde durmuyor. Bunu dikkate almamız gerekiyor. Gary Nabel, Bethesda, Maryland'deki Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü.

Bu, SARS virüsünün bir türüne karşı bir aşının diğerlerine karşı etkisiz olabileceği ihtimalini artırıyor. Daha da kötüsü, bir suşa karşı bir yumruk, misk kedisi veya başka türlerden gelen SARS virüsü enfeksiyonunu şiddetlendirebilir. Nabel, "Açıkçası bir endişe kaynağı" diyor.

Deneyler henüz başlangıç ​​aşamasında: Hayvanlarda aşıları test edenlerin, aslında bir enfeksiyonu kötüleştirdiğine dair hiçbir işaret yok. Ancak Nabel, araştırmacıların bunun olduğuna dair işaretler için dikkatlice izlemeleri gerektiği konusunda uyarıyor.

Küçük bir insan klinik denemesinde test ettiği gibi bazı pilot aşıların, aynı zamanda bağışıklık sisteminin diğer kısımlarını virüsü sakatlamaya teşvik ettikleri için sorunu çözebileceğini de ekliyor.

Mekanizmayı bulun

Bu, bir virüsün bir türüne maruz kalmanın diğeriyle enfeksiyonu kötüleştirebileceği ilk durum olmayacaktır. Örneğin sivrisinek kaynaklı dang humması hastalığında, bir suşla enfekte olmuş kişiler, ikinci bir suş alırlarsa daha kötü bir enfeksiyona maruz kalabilirler.

SARS durumunda, antikorların bazı viral suşların hücrelere girmesine nasıl yardımcı olabileceği belirsizliğini koruyor.
Yani bunu anladık mı? ya da tersini anladık mı?

En basit bilgiyi soruyorum..

En basit şeyi soruyorum.

Yukarıda şu sorgulanıyor. Anladığım. Bir aşı da bir S proteini suşu var ve sonra bu aşı yeni bir suşta (varyant) çalışır mı?
İki ayrı virüs suşunun S proteini ..

Yani benim anladığım bir viral salgında ortada suş (varyantlar var) ya da olmalı ama bunların yani süren salgının izole S leri (S başak proteinleri denen) var mı? Bilmiyorum. 4 varyanttan mı sözedildi .Bilmiyorum.

İkincisi bunlar varsa bu iki makalenin dediği gibi çalışıldı mı? Bilmiyorum.

Benim anladığım 2019 salgın öncesi stabil denilen bir S versiyonu var ve o aşılanıp duruyor.

Makalede hayvanlarla buna benzer biçimde farklı suşların S dizimleri çalışılıyor. Şu an insanla bile aynısı yapılamamış, ortaya konamamış gibi hissediyorum ve bunu sormak yasaklanmış gibi, konuşmakta...

İkincisi yukarıdaki makalede vurgu yapılan diğer makale. Bu çok karmaşık. Bundan bir şey anlamadım ama kabaca Minsk kedileri sanırım DNA aşılamasıyla (bugün tartışılan sanırım) aşılanmaya çalışıyor. O günlerde bu aşılamanın işe yarayıp yaramayacağı tartışılıyor.


Soyut

Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsünün moleküler karakterizasyonu, izolatlar arasında genetik çeşitliliği ortaya çıkarmıştır. Aşı ve bağışıklık tedavisi için ana hedef olan başak (S) glikoproteini, 1,255-aa dizisinde 17'ye kadar ikame gösterir; ancak bu değişikliklerin biyolojik önemi bilinmemektedir. Burada, S mutasyonlarının fonksiyonel etkileri, bir viral reseptör, insan anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (hACE-2) için afiniteleri ve viral psödotiplerle Ab nötralizasyonuna duyarlılıkları analiz edilerek belirlenmiştir. 2003 başlarında insan salgınları sırasında bulaşan sekiz suş arasında küçük farklılıklar bulunmasına rağmen, 2003 sonlarında Guangdong eyaletinden [S(GD03T0013)] ve iki palmiye misk kedisinden, S(SZ3) ve S(SZ16). S(GD03T0013) hACE-2 reseptörüne daha az bağımlıydı ve Ab inhibisyonuna belirgin şekilde dirençliydi. Beklenmedik bir şekilde, insan S glikoproteinlerinin çoğunu nötralize eden Abs, misk virüsü S glikoproteinlerinin aracılık ettiği girişi arttırdı. Geliştirme mekanizması, Abs'nin hACE-2-bağlanma alanındaki konformasyonel epitoplar ile etkileşimini içermiştir. Son olarak, bu komplikasyonu en aza indiren iyileştirilmiş immünojenler ve mAb'ler tanımlanmıştır. Bu veriler, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüslerinin girişinin Abs tarafından artırılabileceğini göstermekte ve aşılar ve bağışıklık tedavileri için bu yeni ortaya çıkan virüsün gelişen çeşitliliğini ele alma ihtiyacının altını çizmektedir. Geliştirme mekanizması, Abs'nin hACE-2-bağlanma alanındaki konformasyonel epitoplar ile etkileşimini içermiştir. Son olarak, bu komplikasyonu en aza indiren iyileştirilmiş immünojenler ve mAb'ler tanımlanmıştır.
...
Palm misk kedisi ve GD03T0013 psödovirüslerinin homolog S ile aşılama yoluyla nötralize edilip edilemeyeceğini belirlemek için farelere bu ilgili izolatlardan tam uzunlukta S'yi kodlayan bir DNA aşısı enjekte edildi. Hiçbir immün IgG, tekrarlanan immünizasyonlardan sonra bile homolog S'yi güçlü bir şekilde inhibe edemez
...
Bugüne kadar, herhangi bir insan SARS-CoV suşu ile Ab'ye bağlı artış gözlemlenmemiştir; bu, bu tür aşıların viral enfeksiyonu artırabileceğine dair endişeleri giderebilir; bununla birlikte, bu tür aşıları, kullanıma sunuldukça ilgili hayvan modellerinde değerlendirmek önemli olacaktır. Misk virüslerini yetiştirmek teknik olarak zor olduğundan ve hayvanlarda başarılı bir şekilde yayılmadıklarından, enfeksiyonu artıran Abs'lerin in vivo olarak viral replikasyonu ve/veya hastalığı şiddetlendirip alevlendirmeyeceği bilinmemektedir . Daha önce psödotip nötralizasyon testinin, inhibitör Ab'ler için replikasyon testiyle iyi bir şekilde korele olduğunu göstermiştik ( 6). İlgili viral suşlar kolayca kültürlenebildiğinde bu soruyu daha fazla ele alan ek çalışmalar gereklidir.

https://www.pnas.org/content/102/3/797
Geliyoruz 2019'a. Ne oldu? Arada Misk kedilerini, fareleri bir salgın boyunca farklı izole S suşlarla DNA aşılamasına aldık, aşı güvenliği ve koruyuculuğu mu ölçtük?

Bilmiyorum, varsa bilmiyorum. Bilgi veren olursa seviniriz.

İnsanla ölçüyoruz, onu anlıyoruz. İkincisi anladığımız ortada yeni S suşları yok. Varsa da ben anlamadım. İnsanla da mı ölçmüyoruz?

Son olarak % 100 aşılanmış Cebelitarık, %80 lerde aşılanmış İsrail ve Almanya gibi ülkelerde ya da yoğun aşılanmış bölgelerde salgın bitmedi durmadı azalmadı ise artık aşıların çalışmadığını çalışıyorsa da çok az çalıştığını söylememiz gerekmez mi?

En azından salgını bitirmeyeceğini ve bir SARS salgınında S proteini aşılamanın salgının seyrini çok az etkileyebileceğini işe yarıyorsa bile bir miktar koruyuculuk ve düşük şiddetli enfeksiyon riski sağlama dışında bir anlam ifade etmeyeceğini dürüstçe kabul etmek gerekmiyor mu?

Bir miktar koruyor hastalık şiddetini azaltıyor. Yani gevelenebilen bu.

Neden zorunlu aşılama dayatılıyor? Aşının bulaşma üzerine sıfır etkisi var. Salgını yenmedi. Saha verisi.

Tekrar soruyorum. Aşı ile ilgili iddia ne? Bir miktar koruyuculuk+ düşük enfeksiyon şiddeti mi? Hepsi bu mu değil mi? Bundan öte iddia var mı? olacak mı?

Tamam 2005 ten bu yana hayvan deneyli vs uzun dönem güvenlik verisi sağlayamıyorlar mıydı? Neden insan denek oldu ,olmaya zorlandı zorlanıyor ama neden seçmeyen ve istemeyen de buna zorlanıyor _?
Tekrar soruyorum. Aşı ile ilgili iddia ne? Bir miktar koruyuculuk+ düşük enfeksiyon şiddeti mi? Hepsi bu mu değil mi? Bundan öte iddia var mı? olacak mı?
İddia şu mu değil mi? Sözde salgın bitene kadar 3-6 ay aralıkta mütemadiyen aşılama çünkü koruyuculuk sonra eriyor ve antikor azalıyor.

Olasılık.
Yeni bir aşınız olabilir. Yeni suş yeni S. Döngü sürer hastalık bitmez.

Olasılıklar
Aşılanırken salgın bitmeyecek çünkü salgının bitmesi için salgının 2-3 yıl kontrolsüz başıboş kendi haline bırakılması gerekiyor ve aşı alanlar S proteini yaymaya yani bazı yorumcuların dediği gibi hastalığı yaymaya ve resmen hastalığı üretmeye ve topluluğa aşılamaya devam edecekler . Mutlu son. Sonsuza kadar aşı.

Olasılık.
Aşılamaya rağmen salgın biter. Hastalık endemik hale gelir şiddeti azalır ..

Bilmiyorum.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 26-11-2021, 01:40
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

...ben buradan şu sonucu çıkarırım.

İnsanlık şu an geldiği seviyede olası bir SARS salgınını yönetebilecek durumda değil ve salgında üretilecek bir aşı ile salgını bitirebilecek, durdurabilecek, denetleyebilecek potansiyel teknik yeterlilikte bilgi seviyesinde değil ancak büyük bir kaos ve curcuna üretebiliyor.

Şu aşamada üreteceği aşılarla en fazla bir miktar koruyuculuk (düşük bir koruyuculuk) sağlayabileceğini hastalık şiddetini azaltabileceğini ya da hastane yatışları çok kısmen azaltabileceğini öngörüyor oysa bu veri bile daha fazla sorgulanmaya ve tartışmaya açık ..

Ürettiği toplumsal kaos yıkım, ayrışma ve curcunanın şiddeti ve maliyeti vs eminim salgında da büyüktür

2003 salgınından kalma bir olası virüs S proteni DNA aşılaması/enjeksiyonu vb yoluyla salgının durdurulabileceği/denetlenebileceği bunun işe yarayacağı/yarayabileceği hipotezi vardı ama geçerli olmadı ve bu çökmüş gözüküyor çünkü yüksek aşılanan ülkelerde bu işe yaramadı, salgın durmadı ve bunun suçunu ne yaparlarsa yapsınlar aşısızlara atmak işe yaramayacak.. Şu an % 40 larda değiliz.

Yeni suşlara uyumlu yeni aşılar üretilemedi.Yeni suşlara dair S proteini ya da suşun kendi tamamı bile sanırım izole edilemedi. Yani yeni ve farklı izole suşlara hızlı aşı üretip geliştirip bu süreci gözlemleyemedik, sorgulayamadık.

Yani gelecekte bir salgınımız olursa da başedemeyeceğiz ve yine de bağışıklık sistemi en temel değişken olarak duruyor ve geleneksel sağlık yöntemi.

Bu durumda aşı almak istemeyen insanlara aşılamayı zorunlu aşıyı dayatmak bütünüyle anlamsız görünüyor

mRna aşılarının uzun dönem güvenlik risklerine dair veri yoktur .

Aşı mevcut seçenekli ilaca dönüştürülmeli ,potansiyeli risk fayda objektif hesaplanmalı yayımlanmalı ve seçen almalı ya da bunu doktoruyla tartışmalı, gözden geçirmeli.

Herkes durup bir bakmalı, düşünmeli, baştan süreci gözden geçirmeli.

Başka bilgi çıktı üreten var mı?

Daha geniş yorumu.

O halde ve oysa dayatmanın kendi -yani onu bir kez alma tüm insan bedeninde biyoteknolojiyi meşru kılıyor. Yani tüm herkes o köprüden geçerse ya da geçmeye zorlanıyor.

mrna/DNA aşılama tekniğini geçidini açmak istedik çünkü :.. Çünküler çok uzun ama hastalıksızlık ölümsüzlüke varan geçitler teknikler arıyoruz ve kuantumun yeni bir teori oluşu gibi bu yol bize yeni bir tıp anlayışı yeni bir vizyon, yeni alternatif ilaçlar vs arayışı bulma imkanı sağlıyor ya da gelecekte sağlayacak ve insanlık olarak gelecekte biyoteknolojiyi tartışmak işlevsel kullanmak istiyorduk ve buna bir geçit aralamak istiyorduk salgın kitle psişesine aracılık etti.

Biyoteknoloji ve DNA aşılamasına kitlesel meşruiyet .Son çözümleme:..
Amaç sonuç. Salgına sıfır fayda ama olası çözümlemeye sonsuz fayda/geçit..

Nihai hedef o olmalı...

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 26-11-2021, 04:00
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

Benim buradan anladığım şu.

Bunu daha öncede yazdım. Şimdi ben biyolog virolog değilim ve bu işi detayda anlamıyorum o halde yanlış yorumluyor ve anlıyor olabilirim ve yine o halde anlayanın bilenin açıklaması bilgi vermesi sorulara yanıt vermesi gerekir. Yani ne gördüğümü ve sorularımı açıklıyorum ..

Anladığım.

Bir SARS salgını vardıysa tam bir virüs suşu ya da S proteini izole edemedik. Eğer tam bir virüs ya da S dizimi izole edemediysek S proteini ile DNA aşılanamsının gerçekte test edemedik.

Yani bizi bekleyen şu.

2003 salgını gibi yüksek ölümcül gerçekten bir hayvandan bulaşan gerçekten virüsü tam izole edilebilir gerçek bir salgın olursa -ki bu bana göre salgıncıktı- birden çok kişinin salyasından tam bir virüs gen dizimi izole edilerek ve bu dizim birden çok kişinin salyasından alınan örnek te birbiriyle eşleşen bir SARS dizisiyse ve onun S proteini dizisi elimizde olursa bir gün bunu yeniden test edebiliriz ama öncelik inaktif aşı olmalı gibi gözüküyor.

Her koşulda ve durumda aşı risk grubu öncelikli olarak seçimli isteğe bağlı olmalı ve ilaçlar aşılar diğer yöntemler eşzamanlı denemmeli gibi gözüküyor.

Bunun dışında salgın başında aşı olmadığı için hastalığa yakalanan özellikle doktor vs gibi insanların ilk aradığı hastalığı geçiren doğal bağışıklık sağlamış insanların kanıydı. Yani eğer bu ya da benzer şekilde antikor transsferi mümkünse mesela neden bir adjuvanla zayıflatılmış virüsü çoğaltarak transfer etmek sorgulandığı gibi antikorun kendini hastalığı geçirenlerin kanını transfer etmek sorgulanmıyor. Mesela herkese yetecek kan mı yok? Herkese yetecek zayıflatılmış virüste yok virüs adjuvanla çoğaltılıyor. Antikor ya da kan çoğaltılamıyor mu?

Bir virüsün gen dna dizisini deşifre eden teknoloji ya da virüsü çoğaltan teknoloji haberci rna yla s proteni üretme talimatı verebilen teknik beceri varken atbı teknik beceri sentetik insülin üretebiliyorken sentetik antikor üretemiyor mu ya da antikoru deşifre edemiyor mu?

Benim kişisel aldığım dersler kişisel gördüklerim bunlar.

Daha şunu anlayamadım. Virüs %100 izole edilemedi deniyor. Bunu şöyle anlıyoruz. Bit insan salyası alıp virüs materyali gen materyali aranıyor. Burada %100 lük nir materyal elde edilemiyor. Elde daha önceki bir veri tabanı var ve yaklaşık bir materyal bulunuyor örneğin atıyorum %80 . Sonra kalan önceki veri tabanıyla eşleştirme bilgisayar yoluyla vb tamamlanıyor. Bunu anlamış değilim bu böyle mi? Eğer bu böyleyse bana göre % 100 bir izolasyon yoksa ve bu eşzamanlı dolaşımdaki aktif virüse ait değilse bu aşı üretilmemeli bile yani benim mantık tabanım bu.

Bunları çıkıp ne bir kişi anlattı ne tartıştı ne anlattı ne slrdu ne sorabildik ne cevap alabildik. Ne eski insan var ne eski medya. Bir tür insancık. Ha hu gak guk cak cuk sorana sopa... Başka bir şey yok

Aşıyı anlamadım. Şunu sordum. Cevap yok. Cevap kimden alınır onh da bilmşyorum2. Benim bilgi mantığımda elimde olmalıydı onu biliyorum.

Çiçek virüsü kızamık virüsü vb lerinde S proteini var mıdır?
Başka virüslerde S proteini var mıdır?
Yani insan vücüduna girişi ve tutunması benzer yolla olan mrna nın eş test edilebileceği bik bir virüs türevi var mıdır?

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 26-11-2021, 05:00
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

Şunu/şunları soruyorum ya da düşünüyorum

İnsan insan dnasını deşifre edebiliyor. İnsan dna nın haberleşme trafiğini deşifre edebiliyor. Antikor üretimini ölçebiliyor deşifre edebiliyor. Dna ya üretim emri veren kod tarafiğini deşifre edebiliyor ve bunu laboratuvarda kopyalayabiliyor ve bu sentetik kopyayı yine laboratuvarda ürettiği sentetik haberci rna ve sentetik sözde virüs s proteini ile bir aşı içinde birleştirerek insan vücuduna verebiliyorda antikorun kendini neden nasıl laboratuvarda üretemiyor ya da üretmiyor ve aşı olarak vermiyor?

İkincisi insan 3 kişiden salya alıp içine alüminyum tuzu katıp -sözde virüsü çoğaltıp güçlendirip- şişeleyip herkese şırınga edebiliyorda doğal bağışıklık kazanmış kendi antikoru olan insanların kanını benzer yöntemle çoğaltmıyor ve enjekte etmiyor

Yıllar önce bir tartışmada bağışıklığın nasıl insandan insana nakledilebileceğini/transfer edilebileceğini sorduğumda sanırım bir tıp öğrencisi bağışıklık nakli için bilinen en etkili yöntemin kemik iliği transferi olacağını söylemişti. Mesela insanı iğdiş eden bu teknoloji buna başka bir çözüm bulamıyor mu?

Yine mesela çocukluk aşılanmaları. Diyelim kendi çocukken çiçek aşısı almış anne baba çocuğa genetik aktarım yoluyla çiçek bağışıklığı aktarmıyor mu? Kaç neslin aşılanması gerekecek?

Sonuç olarak ya güçlendirin/zayıflatmayın ya öleceksek ölelimr ahat bırakın özgür bırakın. Özgürlüğe dokunmayın özgürlüğü tartışmayın.

Teknik varsa bilim varsa nerede bu ülkede. Ülke de bir kişi hayatında bir virüs ya da onun başak proteini izole etmiş laboratuvara girmiş 3 hayvan almış mrna üretmiş vs bunları denemiş mi biliyor mu? Kimden bilgi alacağız.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 27-11-2021, 15:42
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

Az önce twitter ı mı açtım. Daha ilk yorumlarda aşıya dirençli bir varyant (Omicron) çıktığını duydum.
Birisi bunun aşıların çalışmadığı işe yaramayacağı, solunum yolu virüslerinin aşısı olmayacağı olarak yorumlamış.
Bir diğeri ise aşıların çalışmamasına hazır kolay üretilmiş resmi bahane/gerekçe olarak

Bunun dışında sesli düşünürsek piyasaya sürülmesi beklenen ilaçlara pazar açma ya da yeni aşı stratejileri olmalı..

2019 dan beri yaptığımız hiç bir yorum/kestirme sapmış ya da tutarsız gözükmüyor ve bizler komplocuyuz.

Bizi izole etmeye çalışıyorlar ama virüsü bile izole edemiyorlar.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 27-11-2021, 19:23
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.064
Standart

ilahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Okudum içtenlik.

Senin aşıya neden hangi gerekçe ile karşı oldugunu tam olarak anlayamıyorum.

İçtenligi tedirgin eden nedir ?
Senin aşıya karşı tutumun ve söylemlerin
Herhangi yanıt yorum eleştiri tepki gelmediği için yazıyorum

Ben aşı karşıtı değilim/değildim iki çocuğuma bütün aşılarını yaptırdığımı söyleyebilirim ama sanırım bundan sonra olabilir mi bilmiyorum.

Aşı karşıtlığı kavramıyla yani aşıların genel sorgulanması ile tanışmam salgının biraz öncesi olabilir. Çok fazla bağımsız sağlık araştırması yaptım. Aşıları yine de genel olarak incelememiştim hala da incelediğim söylenemez.

Az önce istatistiki veri aradım ancak net bir veriye erişemedim yani 40'lı yaşların tam başında diyabet kalp hastalığı gibi bir kronik sorunu olmayan bir bireyin ölüm riski nedir? Bunun aşıdan yaralanma riskiyle kıyası nedir?_
Mesela bu yaş aralığı için binde 3 gibi grafikler var ama Çin ve İtalya dan gelen ilk verileri bilen biri olarak ölenlerin %70-90 ının tansiyon diyabet ya da kalp hastalığı benzeri sorunları vardı ve özellikle tansiyon ilaçları (ace inhibitörleri) kullanıyorlardı vs.
Bu süreçte bunları çok dikkatle takip ettim. Yani net bir hesap yapamasakta benim Covidden ölme riskim onbinde bir midir yüzbinde bir midir bilmiyorum ama düşüktür. Yani bu neredeyse kamyon çarpmasıyla ölme riski gibi. Bir de daha önce de anlatmaya çalıştım yüzde hesabıyla riski hesabı yapılsa bile aşı direkt bir risk. Ben mesela oldukça izole koşullarda yaşıyorum.

mrna.

aşı içeriği

Nanolipitler
Sentetik olarak laboratuvarda üretilmiş mrnalar
Sentetik olarak laboratuvarda üretilmiş DNA kod şablonu
Sentetik olarak laboratuvarda üretilmiş virüs başak/Spike S proteini dna kodu

Kullanılan bu kod benim anladığım bir virüs Spike'ının gen dizimini %100 çözümleme tam mümkün olmadığı için büyük oranda çözümleme yaptıktan sonra bilgisayarla eşleştirme yoluyla tamamlanıyor. Bu genetik bir materyal.
En basit mantığı söylüyorum. Bu mevcut hastalık yapan virüsün tam Spike dizimi değil. Aslında bu tam gerçek bir Spike dizimi bile olmayabilir. Yaklaşıktır.
Bunu sevmedim yani sevmedim, bunu anlamadım, uygun bulmadım

En basit örnekle anlatayım. Bir şeyi kopyalayıp laboratuvarda bir benzerini oluşturmayı hedefliyoruz ama %80-90 deşifre edebiliyoruz ve yapının tam kodunu bilgisayarla oluşturuyoruz.

Ben işin aslı sentetik bir molekülün ilaç olarak bile kullanımı ve vücuda girmesine bile çok büyük oranda karşı olduğum bir noktaya salgın öncesi zaten gelmiştim.

Yukarıdaki şey benim kafamı allak bullak ediyor ben onu nasıl vücuduma alırım. 20-30 yıl tıbbi geçmişi, güvenlik raporlaması olsa inanın değerlendirirdim. Elde veri olsa da . Bunun dışında ölüm hastalık riskim çok çok ciddi yüksek oranda olsaydı belki.

En basiti polietilenglukolü duydum (aşının içinde) sanırım plastik/petro türevi. Daha bunu almak istemiyorum yani bu aşıyla ilgili hiç bir şaibe olmasa sıfır şaibe olsa diğer nedenleri geçelim ben polietlilengllukole maruz kalmamak için onu almayabilirdim.

Balıktan alınmış biyolüminesan duydum aşının içinde.

Bunu söylerken de şunu söylüyorum yanlış anlaşılmasın. Ben bilim insanı olsam ben üretici olsam kullanmam başka bir içerik uydururum. Doğal bileşik doğal madde kullanırım

Civayla aşı üretmişler zamanında, civayla. Kurşunun zararlı olduğunu ispatlamak için zamanında bir adam Amerikan halkıyla ilgililerle onbeş sene mücadele etmiş.

Yani dün olsa ben aşı da ne var bilmiyorum/bilmezdim, ilgilenmezdim yani doğal güven vardı. Bilim sağlık sektörü felan sanıyorduk. İlaç yutarken de böyle

En basit aklıma geleni söyleyeyim. Pfizer'ın geçmiş çok üst düzey bir yöneticisi İngiltere de ciddi aşı karşıtlığı yaptı . Yazdı, çizdi, videolar çekti, milletvekillerine erişmeye çalıştı. Sanırım geçmişte ilaç aşı vb. geliştiren bir uzman

Virüs mutasyona uğruyor.

Aklıma gelenler bunlar.

Yani oldukça içten biçimde yazdım.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:36 .