DENGENİN KURULMASI
Dostlar,
Devinim her türlü yaşamın göstergesidir. Devinimin gidiş noktası, dengeye varmaktır. Dengeye TAM olarak varmak, devinimin durması, yaşamın sona ermesi demektir.
Evren devinim içindedir. Ve Evrenin dengeye gidişinin TERMODİNAMİKTE'ki adı ENTROPİ olarak bilinir.
Akarsuların yataklarını aşındırmalarını azaltması,nehir yatağının deniz düzeyine yaklaşımıyla,yani DENGE'ye çok yaklaşmakla mümkün olur.
Küçük evren olan İNSAN davranışlarında da dengeye doğru bir devinim söz konusudur. Beden-Zihin etkileşimi sonucu oluşan,
psiko-fizyolojik (RUH)yapımızda İÇBEN denilen ve genellikle,ilkellik,bencillik ve saldırganlıkla nitelendirilen parçamız,ÜSTBEN isimli toplumsal kurallar,gelenekler,ve toplumsal emirler dizisiyle giriştiği etkileşimin sonucunda, DENGEYE çok yaklaşır.İşte bu dengesel yaklaşımın ismi BENLİK'tir.
Benlik bir aysberg gibi olup suyun altında en büyük kısmını saklar. Bu suyun altındaki kısım İÇBEN'den başka birşey değildir.BENLİĞİN üstünde ise toplumsal şartlandırmalar veya baskılar,ATMOSFER gibi sarmıştır benliğimizi.
Ama tam bir denge ÖLÜM'e kadar kurulamayıp salt aysbergin dalgalar içinde suyun üstündeki kısmının yükselip ,alçaldığını gözlemleriz.Bu BENLİK dalgalanmaları kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu dalgalanmaların toplumdan topluma değişen, MÜSADE EDİLİR BİR ARALIĞI bulunmaktadır. Bu aralığın aşılması durumlarında kişiye patolojik teşhisler konulmaya başlar.
Bütün mesele kişinin kendi BENLİK ARALIĞININ farkında olmasında yatar. Bunun farkındalığı sayesinde bizi rahatsız eden her türlü durumdan kendimizi koruyabilmemiz mümkün olur. Yoksa bu farkındalığı bulabilmek için HEKİM kapılarını aşındırmamız, BÜYÜCÜ, ve ŞİFACI geçinenlere inanmamız, aslında pek fayda da sağlamaz.
Farkındalık öz ışığımızın ta kendisidir.Farkındalıktan uzaklaşan BENLİKLER aslında kendilerini var zannederler. BENLİK denilen yanılgının, insanın ilk ve temel inancı olduğunu anlayamadan, TAM DENGE anı gelir, çatar. DENGE sağlanmış ve kişi ölmüştür. Farkındalık ışığı bize, aldanmadan gerçekleri izleyebilme yetisini verir.
Yoksa yaşarken, farkındalık ışığı bizi aydınlatamamışsa, öldükten sonra bizi hiç bir ışık aydınlatamaz. Hani derler ya Işıklar içinde yatsın diye...
Farkındalığın ışığı hepimizi aydınlatsın.
Sevgiyle kalın