Tatarka´isimli üyeden Alıntı
Eğer birşey başka bir yere anında gidiyorsa,o şey ışık hızından daha hızlıdır.Buna göre bu şey geçmişe yolculuk edebilir.Bu durumdan şöyle paradoxlar elde edilebilir;
|
Edilemez, geçmişe geleceğe gidilemez, bu yanlış zaman kurgusudur, paradoksların çoğu kişinin mantığının yanlış işlemesi veya kavramları çarpıtması, ilişkileri yanlış kurmasıdır. geçmiş dediğiniz ne? -> sanal, en fazla hafıza edebilir veya video kamerayla çekebilirsiniz ama her ikiside sanaldır, aynen bir PC oyunun görseli gibi, temeli masabaşında yazılmış sadece kod parçasıdır-sanal... gerçekte ise geçmiş de, gelecekte şimdidir, yanlış zaman kurgulu bir zaman uzayında bir yere gidilmez, gelinmez, bünye değişir sadece(gidip, gelmez, hareket-değişim üzerinde gerçekleşir ve siz de o değişimlere bakarak, geçmiş, gelecek soyutlarsınız).
Kuantum ortam, aşırı düzeyde yalıtılmış ve böylece indirgenmiş bir ortamdır, bu bağlamda genel kanılar oluşturulamaz çünkü fiziğin koşullarının da yok düzeyine kadar indrildiği bir ortamda, fiziğin koşullarına göre kanılar, yargılar üretmek, atıflarda bulunmak safsatadır(paradokslar çoğunlukla safsataya dayanır).
Lawrence Krauss Diyor ki
"İnsanlar sık sık bilime dayandırarak haklı çıkarmaya çalıştıkları şeyleri satmaya çalışıyorlar."
"Ama bizler klasik objeler gibi belirli bir sebepten dolayı hareket ederiz: Boyutumuz büyük, birçok partikülümüz var ve birbiriyle etkileşim halindeler."
"Kuantum mekaniğin gariplikleri laboratuvarda özel koşullarda, ya da inanılmaz derecede küçük ölçeklerde geçerliliğini gösterir. Evrene yer-çekimi ile de bağlıyız ve gezegenlere yer-çekimi ile bağlıyız. Ama bu astrolojinin doğru olduğunu göstermiyor."
"Kuantum mekanik korelasyonları, kuantum mekaniğin bir mesafede gösterdiği korkutucu davranış, sadece dünyanın geri kalanından (tamamen) izole edilerek özel olarak hazırlanmış sistemlerde geçerlidir. Bizler kesinlikle dünyanın geri kalanından izole edilmiş değiliz. Günün her saniyesinde birçok şey ile bombardıman ediliyoruz. Sonuç olarak özel olarak hazırlanmış kuantum mekaniksel sistemler değiliz ve cisimler üzerinde garip kuantum güçleri uygulayamayız."
Lawrence Krauss
|
Aslında farklı detaylarla defalarca dile getirmişimdir, ama işin mutfağındaki insanın sözleri ve özeti de hayli yeterli. Olmayan ruhu, olmayan geçmişi, geleceği çağırmakdan vazgeçmeli...
Alıntı da safsata mantığına hayli başarılı bir gönderme var, diğer şeylere yerçekimi ile bağlıysak bu demek değil ki, astroloji geçerli olsun. Yani yıldızların davranışları insanların kaderini belirliyor olsun, birisi çekim gücüyle, fiziki bir bağlılıktır diğeri ise masabaşında oturan birisinin, bir diğerinin milyarlarca şeyle etkileşimli hayatını, yıldızın hareketine indirgeme safsatasına düşmesidir. örneğin karnımız neden acıkır? efendim Sirius B yıldızı şu koordinatlara varırda ondan denebilir mi?
Kuantum denip ardından envai türde mitolojik, kahinlik lafızları ediliyor, hiç biriside gerçekte kuantum ile
desteklenmiyor, yapılanlar, kuantumun lafını kullanmak veya sanki öyleymiş gibi kuantuma
atıf yaparak,
çarpıtmaktır. Daha doğrusu ahmak kandıran yöntemlere başvurmaktır(işte astrolojiye dair bir örnek var, yerçekimi ile bağlı olmak başka bir şey, yıldızların hareket ve konumalrının insanların hayatını belirlediği ve hatta gelecekte ne yaşanacağını
bildirdiği iddiası çok başka. safsatalar ve paradokslar aynı tarlanın mahsülü)
Diyelim ki, ozonu ele alalım. 3 oksijen bileşiği. Diyelim deney yapacaksınız ve mantığınızı da o safsatacılar gibi kurmuş olun.
3 oksijen atomunu ayrıştırıyorsunuz, bileşiği parçalıyorsunuz. O anda ozonu yok ettiğinizin farkında olmalısınız. Devam ediyorsunuz, 3 oksijen atmonundan 2 tanesini kaldırıp atıyorsunuz. kaldı elinizde 1 oksijen atomu, peki bu durumda izlediğiniz ozon mu? hayır! İkincisi tek bir atomun, başka hiç bir madde bulunmamasınaca izole edildiği bir ortamda,
ilişkisel zemini, fizik yasaları kaldı mı? kalmadı, ama siz yine de ilişkisel zemini olmayan atoma dayanıp, ilişkisel ve fiziksel etkileşim, iletişim zeminleri üzerine lafızlar ediyor, atıflarda bulunuyorsanız, ne yapmaktasınız? buna rağmen hala ortada olmayan ozono dair yargılar üretip, üstelik
izole ettiğiniz fizik yasalarına atıflarda bulunuyorsunuz ve dönüp fizik yasalarından izole olmayan verili, mevcut ortama dair de yargılar üretiyorsunuz. bırakın ozonu ifade edememeyi, en olmadık genellemelere kadar keyfiyetle genişletebiliyorsunuz ve dayanağınızı da yalıttığınız parçacığı gösteriyorsunuz(artık her şeyi söylemek mümkün, atış serbest, aynen geçmişe gitmek, geçmişe gitmekle yaşayan birisini çağırmak yollu ruh çağırma ifadeleri gibi, oysa tamamen safsataya dayalı).
Kuantum adını kullanıp, ortalıkda boy gösteren şarlatanların yaptığı farkında değilse ahmaklık, farkında ise sahtekarlıktır, ama her halükarda soytarılıktır. Yapmanız gereken ilk etapda üfüren lafazanın, mantıksızlıklarını, keyfi çarpıtmalarını çözmektir(örn:yerçekimiyle bağlı olmak, astrolojinin doğru olduğunu göstermemesi gibi)
Şimdi, evrene yerçekimi ile bağlı isek, bu
astrolojinin de doğru olduğunu gösterdiğini ifade edebilir misiniz? (bir safsata var orada, bunu tespit edemezsek, soytarının ve atmasyoncunun her dediğine inanmak durumunda kalınır, inanan ise aldanmaktan-aldatılmaktan başka bir şey yapmaz ve bir tane izole davranışa dayanıp, bir kez bunu genele yaymakla, envai türde atmasyon, üfürük mümkündür.)