Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
Felsefecilerden biri ''hissedilen acının çoğu kurgusaldır'' gibi bir şey söylemişti. Haklı olabilir.
Bedenin konfor içerisinde olduğu halde bile acı hissedilebilmesi bunu doğrular. Bir müzikle veya bir filmle acı hissetmek gibi. Kurgusal acının hissedildiği anda beden full konfor içerisinde bile olabilir.
Acı gibi mutluluk da öyle. Çoğu içseldir, pek az bir kısmı dışsaldır.
O halde acı ve mutlulukta geçerli olan bu kuralı özgürlük için de genelleyebiliriz sanırım.
Yani özgür hisseden özgürdür.
|
Ben artık o kadar katı hissedemiyorum. Özgür hisseden özgürdür, ve aynı zamanda özgür hisseden özgür değildir de. Çünkü zaman kavramı boş. Özgür hissetmeyen de aynı şekilde hem özgür, hem de özgür değildir. Doğru olan hem doğru, hem de aynı anda yanlış.
Acı ve mutluluk aslında birbirinin zıddı ve var olmak için birbirine ihtiyaç duyar. Özgürlük ve tutsaklık da birbirine muhtaçtır ve var olmak için birbirine ihtiyaç duyar. Özgürlük tutsaklığa aşıktır, ve tutsaklık özgürlüğe aşıktır. Ve aynı anda özgürlük tutsaklıktan nefret eder, ve tutsaklık da özgürlükten nefret eder. İkisi de aynı anda hem kendi kendilerine aşıktır ve hem de kendi kendilerinden nefret ederler.
Var olan hem vardır, hem yoktur. Yok olan da hem var ve hem de yoktur.
Aslında Mevlana'nın çok güzel bir sözü var bu konuda şöyle bir şiiri var:
"ne ben benîm, ne sen sensîn, ne sen ‘ben'sîn
hem ben benîm hem sen sensîn, hem sen ‘ben'sîn.
ben senînle o haldeyîm kî -ey güzel sevgîlîm
ben sen mîyîm, yoksa sen ben mîsîn bîr türlü kestîremîyorum".
Yani aslında Mevlana olayı çözmüş, yani bunu kestirememek zaten doğru çözüm. Bir şey karşıtı olup olmadığından emin olsaydı orada hata yapmış olurdu.
Yine şunu da anlayamıyorum ki bu felsefedeki birinin aynı zamanda islam büyüğü sayılması da doğrudan doğruya kendisine hakaret bence. Hangi özelliğinden dolayı bunu diyorlar bilemiyorum ama büyük ihtimalle onu anladığını düşünenler onu hiç anlamadılar ya da komple yanlış anladılar. Çünkü bu felsefedeki birinin, yani varlık ve yokluk mantığını bilen birinin aynı zamanda hem kendisinin Tanrı olduğunu ve aynı anda Tanrı olmadığını, hem Tanrı'nın her şeyi yarattığını ve aynı anda aslında hiç bir şey yaratmamış olduğunu ve aynı anda aslında insanların Tanrı'yı yarattığını ve hepsinin birden doğru olduğunu ve aynı anda yanlış olduğunu biliyor olması gerekir. Bu durumda yani, nasıl oluyor diyeceğim de. Muhtemelen çok bildiği, konuştuğu için saygı gördüğünden dolayı böyle birisi olsa olsa evliya gibi bir şeydir diye düşünmüşlerdir. Öyle tahmin ediyorum emin değilim.