Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 22-08-2015, 16:21
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.238
Standart Tanrı ve Din üzerine genel bir bakış

Çevremde ve sosyal medyada bana sorulan ''dinlerin gerçek olmadığını nereden biliyorsun'' sorusuna sürekli cevap vermek yerine tek bir çalışmayla kendimi ifade etmek istedim ve bu amaçla bir özet hazırladım. Başlığı ara sıra güncelleyerek insanların faydalanmasını istiyorum.

Konu Başlıkları;
1. Yaratıcıya ihtiyaç var mıdır?
2. Tanrı ve Din ayrımı
3. Kanıt olmadan inanma zorunluluğu
4. Kurandaki problemler
- Astronomi ayetleri
- Yaratılıştaki problemler
- Miras paylaşımının çözümsüzlüğü
- Ek problemler
5. Gerçek islam hangisi?
6. Ya varsa?
7. Sonuç



1. Yaratıcıya ihtiyaç var mıdır?


Bir inançlının en önemli dayanağı ‘’her şey kendi kendine tesadüfen var olmuş olamaz’’ argümanıdır genelde. Evrendeki ve canlılardaki karmaşık sistemler ilk bakışta tasarlanmış izlenimi verir. Bu durumu tanrının varlığına delil olarak kabul etmek yerine, insanların neden tanrı kavramını ürettiğinin açıklaması olarak da düşünebiliriz.
Tanrısız varoluşu anlayabilmek için kısaca evrimden ve evrenden bahsedeceğim.

Öncelikle evrime inanmamak diye bir şey yoktur, evrim gerçeğini bilmemek vardır.
Evrim kısaca değişimin seçilimidir. Canlıların dna yapısında fizik yasalarına bağlı olarak rastgele değişimler gerçekleşir. Bu değişimlerin çoğunluğu canlılar için faydasızdır. Az sayıdaki faydalı değişimler ise canlıya avantaj sağlayarak hayatta kalmasını kolaylaştırır. Böylece faydasız değişimler işe yaramadığı için elenirken, faydalı değişimler hayatta kalmayı sağladığı için seçilir ve türün sonraki kuşaklarına aktarılır. Avantajlılar yaşar, avantajsızlar ölür. Ufak değişimler ve faydalı seçilimler milyonlarca yılda birikerek günümüzdeki karmaşık canlılığı ortaya çıkarmıştır.
İnsan soyunda geriye doğru gidersek sırasıyla, maymunsular, fareler, balıklar, deniz solucanları ve ilk bakterilere kadar uzanır. Zaten anne karnındaki insan embriyosunun ilk haftalarına baktığımızda balık solungaçları ve kuyruk çıkıntısı vardır. Canlılar arasındaki gen benzerlikleri de evrim ağacında yerli yerine oturur. Canlılığın başlangıcı ise yaklaşık 4 milyar önce dünyanın ilkel şartlarında çok sayıdaki molekül kombinasyonu arasından bir tanesinin kendini kopyalamasıyla başlar. Bu molekül dünyaya göktaşı aracılığıyla da gelmiş olabilir.

Evrende de belli yasalar vardır. Örneğin yıldızları, gezegenleri oluşturan temel yasa kütle çekimidir. Kütle çekimi de bazı atom altı parçacıklarla açıklanabilir. Bir olayın açıklamasının olması, yapılan açıklamanın da açıklanmasını gerektirebilir. Bu nedensellik zinciri kuantum dünyasında son bulur. Kuantum belirsizlik ilkesi nedensiz işler. Nedensiz olması, mantığın ve doğanın özündendir. Evrenle ilgili hâlâ bazı gizemler var elbette. Ama varoluşun tamamını tanrısal müdahale olmadan açıklamak mümkün.

Canlılıktaki doğal seçilim ve evrendeki belirsizlik ilkesi, nedensiz ve mantık kurallarının gereği oldukları için ayrı bir açıklamaya ihtiyaçları yoktur. Bu iki olayı kim yarattı diye sormak tanrıyı kim yarattı sorusundan daha anlamsızdır.
Bütün varoluşun tanrısız açıklanıyor olması, tanrının var olmadığı anlamına gelmez. Fakat tanrıyı gereksiz kılar. Henüz açıklanmamış bilinmeyen durumların da kanıtsız ama mümkün açıklamaları vardır. Öyleyse neden yaratıcıya ihtiyaç duyalım ki..


2. Tanrı ve din ayrımı

Evrene ve canlılara bakarak dinlerin doğruluğuna kanıt çıkarmak yaygın yapılan bir hatadır. Bir müslüman, evrene ve canlılara bakıp Allah var derken, bir pastafaryan da aynı şekilde kainata bakıp Fsm var diyebilir. Ben de xyz tanrısı üretip; dağlara, kuşlara, çiçeklere bakarak tabii ki xyz var diyebilirim. Halbuki yaratıcının varlığına dair sunulan delillerin hiçbiri dinleri haklı çıkarmaz. Dinlerin doğruluğunu öğrenebilmek için içeriklerine ve varsa kutsal kitaplarına bakılmalıdır.


3. Kanıt olmadan inanma zorunluluğu


Bu durumda iki tür kanıta ihtiyaç vardır. Birincisi tanrının varlığına dair, ikincisi dinin doğruluğuna dair.
Varoluşun tamamını tanrısız açıklamak mümkün olduğuna göre tanrının varlığına dair kanıt yok demektir. Bu durumda, tanrı doğrudan kanıt verseydi imtihanın anlamı kalmazdı denilebilir. Fakat daha büyük bir sorun var; Allah’la konuştuğunu iddia eden ve peygamberlik iddiasında bulunan bir kişinin, bu iddiasının doğruluğuna dair kanıta sahip değiliz. Bir sürü kişi peygamberlik iddiasında bulunabilir. Bunlardan bazıları illüzyonist yöntemleri mucize olarak sunabilir veya hiç mucize sunmayabilir. Elimizde hiç kimsenin vahiy aldığına dair delil yok.
Kuran kitabından kelime oyunlarıyla mucize çıkarma çabası vardır. Bu yöntemle İncilden, Hinduizm kitabından ve hatta Hitler’in Kavgam kitabından bile mucize çıkarmak mümkün. Kuran, yedinci yüzyılda yaşamış insan bilgisinden daha fazlasını içermez. Mucizevi bir yönü yoktur. Bir insanın rahatlıkla yazabileceği bir kitaptır. Önceki inanışlardan alıntı yapılırsa yazımı daha da kolaylaşır.

Kanıt olunca imtihanın anlamı kalmıyorsa, kanıt olmadan cezalandırmanın anlamı da kalmaz. Kuran’da oluşturulmuş Allah karakteri ona inanmamızı zorunlu tutar. Kanıt olmadığı halde iman etmemiz gerekir, yoksa bize ebediyen iğrenç işkenceler yapar. Derilerimiz piştikçe yeniler, kaynar su içirir, demir topuzlarla vurur ve sonsuza kadar devam eder. Tek suçumuz kanıt olmadığı için inanmayışımızdır. Fazla adaletsiz, merhametsiz ve acımasızca.

Allah, ona inanmamız için korku ve beklenti zaaflarımızı kullanacak kadar aciz midir? Yoksa din uyduran birinin, dinini yayabilmesi için insanların korkularını ve ödül beklentilerini kullanmış olması daha mantıklı ve geçerli bir açıklama değil midir?

Allah’ın var olmadığına dair en güzel delil, var olduğuna dair herhangi bir delilin olmayışıdır.
Kanıt yok, inanma zorunluluğu var ve inanmazsan ceza var. Bu durumda ya Allah adaletsiz ve merhametsizdir ya da Allah yoktur. Kuran’da Allah’ın adaletli ve merhametli olduğu yazdığına göre geriye ikinci seçenek kalır. Yani Allah yoktur.


4. Kurandaki problemler


Buraya kadar anlatılanlar şayet düzgünce idrak edilebilirse dinlerin gerçek olamayacağını göstermesi açısından yeterlidir. Kutsal kitapların içeriğine girmeye gerek bile kalmıyor. Fakat yine de devam edelim.


Astronomi ayetleri


Kuran’a göre Güneş, Dünya’nın etrafında hareket eder. Bu durum ayetlerde şu şekilde anlatılır.
‘’Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar(döner).’’ (Kuran: 36-38)
‘’Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir.’’ (Kuran: 36-40)
İlk ayetteki Güneş’in hareketini dünya etrafında dönmek yerine Galaksi etrafında dönüyor diye yorumlayanlar olabilir. Fakat ikinci ayet durumun öyle olmadığını gösteriyor. Çünkü Güneş ve Ay’ın birbirine yetişememesinden bahsederek, ikisinin birbirini takip ettiğini ve aynı güzergâhta ilerlediğini söylemiş oluyor. Bilimsel olarak Güneş ve Ay birbiriyle alakasızdır ve birbirini takip etmedikleri için yetişip yetişememekten söz edilemez. Ancak Güneş ve Ay birlikte Dünya’nın etrafında hareket etseydi, birbirine yetişip yetişememekten söz edilebilirdi. Kuran’da olduğu gibi.

Kuran’da gezegen kavramı yoktur, onun yerine ‘’tek bir yer’’ vardır. Sürekli ‘’gökler ve yer’’ tabiri kullanılır. Kuran’a göre Güneş’in bu yer üzerinde doğup battığı bölgeler vardır.
‘’Güneş’in doğduğu yere ulaşınca, onu bir kavim üzerine doğarken buldu.’’ (Kuran: 18-90)
‘’Güneş’in battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu.’’ ( Kuran: 18-86)
Bilimsel olarak Güneş’in doğduğu ve battığı yer yoktur ve doğup battığı yerlere gidilemez. Çünkü Dünya, Güneş etrafında döner. Bu ayetleri üstteki ilk paragrafla birleştirdiğimizde Kuran’a göre Güneş’in Dünya etrafında döndüğü iyice netleşiyor.

Kuran’a göre önce gök ve yer bitişikti, sonra gök yerden ayrılıp yukarıya yükseltildi ve gök, yere düşmemesi için yukarıda direksiz tutuluyor.
‘’Gökler ve yeri bitişikken ayırdığımızı görmez misiniz’’ (Kuran: 21-30)
‘’Göğe bakmıyorlar mı nasıl yükseltilmiş’’ (Kuran: 88-18)
‘’Göğü, yere düşmemesi için tutarız’’ (Kuran: 22-65)
‘’Gökleri direkler olmaksızın yarattı’’ (Kuran: 31-10)
Bilimsel açıdan göğün yerden ayrılarak yükseltilmiş olması ve düşmemesi için tutulması geçerli değildir. Önce evren ve yıldızlar oluşmuştur, sonra dünya oluşmuştur.

Kuran’da dünyanın düz olduğunu destekleyen çok sayıda ayet vardır.
Kuran’da gökyüzü de düz bir kağıt gibi anlatılmıştır. ‘’Biz o gün göğü, kitap sayfasını dürüp büker gibi düreceğiz.’’ (Kuran:21-104)
‘’Yeri uzatıp, yayan O'dur.’’ (Kuran:13-3) Bu ayette de yerin uzatılıp düzleştirildiği anlatılır.

Eski islam alimleri de Kuran’a göre yerin düz olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Hatta dünyaya yuvarlak diyenleri kafir ilan edenler bile olmuştur. Fakat daha sonra bilimsel yollarla dünyanın yuvarlak olduğu kesinleşince, Kuran’dan çıkarılan anlamlar da değiştirilmiştir.


Yaratılıştaki problemler


İnsanın yaratılışıyla ilgili Kuran’da anlatılanlar, bilimin anlattıklarından çok uzaktır. Kuran’a göre insan çamurdan yaratılmıştır, bilime göre ise insanın evrimle ortaya çıktığı artık kesin olarak biliniyor.
Çamurdan yaratılış ne demektir? Bunu tartışmamız gerekiyor.
Müslümanlar, Kuran ile bilimi uyuşturmak için evrimin başlangıcının çamurda başlamış olabileceğini veya çamurdaki elementlerin insan vücudunda da bulunduğunu söylerler.
Fakat Kuran’da kast edilen anlam; Tanrı’nın çamura doğrudan şekil vererek insan heykeli yapması ve üfleyerek canlandırmasıdır. Bu anlamı destekleyen iki ayet var.
Birincisi; ‘’Allah insanı, vurulunca ses çıkaran testi gibi kuru ve pişmiş çamurdan yarattı.’’(Kuran:55-14)
Ayette geçen ‘’fahhar’’ kelimesinin sözlükteki anlamı ‘’testi benzeri kurumuş çamur kap’’. Yani çamuru doğrudan şekillendirme anlamı var.
İkincisi; Kuran’da insanın çamurdan yaratılmasıyla, Hz. İsa’nın kuşu çamurdan yaratmasının benzerliği.
‘’Ben (İsa) size çamurdan kuş yapıp ona üfleyeceğim ve Allah’ın izniyle hemen canlanacaktır.’’(Kuran: 3-49)
‘’Ben (Allah) çamuru şekillendirip insan yaratacağım ve ruhumdan üfleyerek canlandıracağım.’’ (Kuran: 38- 71,72)
Görüldüğü üzere İsa’nın çamurdan kuş yapmasıyla, Allah’ın çamurdan insan yapması tamamen aynı şekilde anlatılıyor. İsa’nın çamurdan kuş yapması evrimle olamayacağına göre çamura doğrudan şekil verme ve heykel yapma anlamı vardır. Aynı anlam insanın yaratılışı için de geçerli olmuş oluyor. Bilimsel gerçeklerle açıkça uyuşmayan komik bir yaratılış hikayesi.

Ayrıca çamurdan yaratılış, tarihte birçok mitolojik hikayede kullanılmıştır. Örneğin Mısır’da bulunan bir kabartma resimde Tanrı Khnemu eliyle çamurdan putlar yaparak insanlar yaratır. Resmi merak edenler ‘’tanrı khnemu çamurdan yaratılış’’ yazarak görsellerde arayabilir.
Bu resimde de heykeltraş gibi çamura doğrudan şekil vermek vardır.


Miras paylaşımının çözümsüzlüğü

Bir pastanın yarısını Ali’ye, yarısını Ayşe’ye, üçte birini de Hasan’a paylaştırmak mümkün müdür? Matematiksel olarak hayır. Bu durumun benzeri Kuran’daki miras paylaşımında da vardır.
Mirasla ilgili ayetlere ve paylaşımın yapılamadığı örneklere değinmeyeceğim, dileyenler kolayca bulabilir. Ben bu probleme farklı açıdan yaklaşacağım.
Hz.Ömer döneminde, mirasla ilgili bu çözümsüzlük fark edilmiş ve çözüm olarak ‘’avliye yöntemi’’ denilen bir sistem geliştirilmiş. Bu yöntem miras paylaşımını mümkün hale getiriyor. Fakat avliye yönteminin sonucunda çıkan oranlar, Kuran’daki oranlardan farklı çıkıyor. Örneğin Kuran’a göre anneye ⅓ olması gerekirken Avliye yöntemine göre ¼ çıkıyor. Yani Kuran’ı kurtarmak için üretilmiş bu yöntem, Kuran’la çelişiyor.
Durumu özetlersek;
1- Avliye yöntemi Kuran’da yoktur. Bu yöntemi kabul etsek bile, Kuran’daki oranların dışına çıkmak gerekir.
2- Allah’ın paylaştıramadığı mirası Hz.Ömer’in paylaştırmaya çalışması da ayrı bir problem. Her şeye gücü yeten Allah, mirası kolayca paylaştırabilirdi. Çağdaş hukuk sistemlerinde miras paylaşımı rahatlıkla yapılabiliyor. İnsanların yapabildiği şeyi, Allah neden çözümsüz görünecek şekilde ve insanların düzeltmesine ihtiyaç olacak şekilde yapsın ki..


Ek Problemler

- Hz.Muhammed’in özel hayatını düzenleyen çok sayıda ayetin olması. Sadece ona özel olarak bazı kadınların helal kılınmış olması. Kendi kölesinin karısıyla bile evlenmiş olması.
- Kuran’da kadınlara yapılan ayrımcılık ve kadınları yarım insan sayan ayetler. Yine Kuran’da müslüman olmayanlara yapılan ayrımcılıklar ve hakaretler.
- Kuran’da köleliğin, cariyeliğin ve küçük kız çocuklarıyla evliliğin serbest bırakılmış olması.
- Şiddet içeren ayetler. El, kol, kafa kesmek ve kafirleri öldürmek ayetlerle sabittir. Kocanın karısını dövmesi ve zina edene yüz sopa vurmak gibi ilkel uygulamalar da Kuran’da açıkça yazar.


5. Gerçek İslam Hangisi?

Müslüman ülkede doğmamış gayri-müslim bir insan, iyi niyetli olarak ve Allah’a ulaşma amacıyla Kuran’ı merak edip okusa ve araştırsa, muhtemelen yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı Kuran’a inanmayacaktır. Bu yüzden, sonradan müslümanlığı seçenler çok nadirdir. Allah, gönderdiği kitabı, neden kendisine ulaşmak isteyenleri bile engelleyecek şekilde tasarlamıştır? Kuran -doğru olsa bile- yanlış yönlendirmeye fazla müsait bir kitaptır.
İslam dünyası bile kendi içerisinde asırlardır ‘’gerçek islam’’ üzerinde uzlaşmaya varamamıştır ve dünyaya anlatabileceği tek bir gerçek islam anlayışına ulaşamamıştır. İslam ve Kuran anlayışı, müslüman ve gayri-müslimler arasında farklı olduğu gibi, müslüman ülkeler arasında da farklıdır, müslüman ülkenin kendi içerisindeki ilahiyatçılar arasında da farklıdır, halk arasında daha farklıdır. Mealler ve tefsirler de bilimsel gelişmelere uyacak şekilde sürekli güncellenir ve anlamlar değiştirilir.

Şimdi ikinci bölümde bahsettiğimiz problemi şu şekilde düzenleyebiliriz; Hem kendisine inanmak için kanıt vermeyen hem de gönderdiği kitaba inanmamamız için yanlış yönlendirmeler yapan ve daha sonra yanlış anladığımız için bizi suçlayıp cezalandıran tanrı fikri ne kadar gerçekçidir?


6. Ya varsa?

Birçok inançlının inanma sebeplerinden biri de ‘’ya varsa’’ ihtimali ve korkusudur. Öncelikle ‘’ne varsa’’ diye sormamız gerekiyor. Allah mı, Zeus mu, Uçan spagetti canavarı mı? Belki Yehova vardır ve müslümanları cehenneme atıyordur. Tüm tanrı isimlerini birleştirip tek bir yaratıcı vardır dersek bile, dinlerin ve özellikle İslam’ın gerçek olamayacağı yukarıdaki açıklamalardan dolayı kesindir. Bir yaratıcı varsa bile, dinlere inanmak, o yaratıcıya karşı yapılan bir saygısızlık ve hakarettir. Tanrı herkese akıl vermiştir ve bu aklı kullanıp dinlerin doğru olamayacağını görmemizi istiyor olabilir. Öyleyse tanrı varsa ve bize ödül-ceza sistemi uygulayacaksa, dinlere inananları cezalandırıp, dinlerin uydurma olduğunu görenleri ödüllendirecektir. Elimizdeki tek güvenilir kaynak, sahip olduğumuz zekadır ve bu zekayı mantıkla birleştirmenin doğal sonucu, dinlerin gerçek olamayacağıdır. Yapmamız gereken şey; aklımızı mantıkla birleştirmektir. O halde adaletli ve merhametli bir tanrı varsa ‘’Aferin kuluma, ona verdiğim aklı kullanarak dinleri benim göndermediğimi anladı.’’ diyerek sizi sevecektir.


7. Sonuç

İnanmakta ısrarcı olanlara bir şey yapılamaz elbette. İnanmak yerine bilmeyi tercih edenlere faydalı olabileceğimi düşünüyorum. Bilmek isteyenlerin var olduğunu da biliyorum.

Tanrıya ihtiyaç var mıdır ve Kuran’daki problemler konusu, çok daha geniş meselelerdir, ben mümkün olduğunca özetlemeye çalıştım. Özellikle bilimsel-felsefi tanrı argümanları ayrıca tartışılması gereken uzun bir konu. Ama çalışmamdaki esas amacım dinler ve Kuran üzerineydi. Canlıların ve insanın varoluşunu, yaratıcı olmadan anlayabilmek pek kolay olmayabilir. Bunun için yeterli bilimsel ve düşünsel birikime sahip olmak gerekebilir. Fakat dinlerin doğru olmadığını anlamak o kadar zor değil. Yukarıdaki bilgiler bile tek başına yeterlidir.

Gerçek olmadığı bu kadar bariz olan bir inanış hakkında asırlardır tartışılmış olması, kan dökülmüş olması, zaman ve enerji israfı yapılmış olması gerçekten trajik.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 22-08-2015, 16:49
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.238
Standart

Biraz uzun olmuş sanırım. Merak edenler özellikle astronomi ayetleri bölümüne ve kanıt olmadan inanma zorunluluğu bölümüne öncelik verebilirler. Sadece bu iki bölüm bile dinleri ve özellikle İslam'ı çürütmek için yeterlidir.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 22-08-2015, 17:33
Predator Predator isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 17 Aug 2015
Bulunduğu yer: Dünya Vatandaşı
Mesajlar: 181
Standart

Birinci bölümde, Evrim anlatılır iken doğal seçilim üzerinden değilde Evrimin bir olgu ve tartışmasız bir gerçek olduğundan bahsedilebilirdi. Teori ve olgu arasında ki farklar anlatılabilirdi. En son olarak da Evrimsel Biyolojiye katkıda bulunan diğer bilim dallarından kısaca söz edilebilirdi. Evrimi kabul etmeyen birine doğal seçilimi anlatmak pek etkili olmayabilir.

Kuran'dan çıkarılan bilimsel mucizeler ile ilgili olarak da bir kaç söz söylenmeliydi.

Tanrıya kanıt olarak bazı safsatalar var. Mesela sanat-sanatçı safsatası. Bu safsataya da yanıt verilebilirdi.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 22-08-2015, 18:06
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.238
Standart

Predator´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Birinci bölümde, Evrim anlatılır iken doğal seçilim üzerinden değilde Evrimin bir olgu ve tartışmasız bir gerçek olduğundan bahsedilebilirdi. Teori ve olgu arasında ki farklar anlatılabilirdi. En son olarak da Evrimsel Biyolojiye katkıda bulunan diğer bilim dallarından kısaca söz edilebilirdi. Evrimi kabul etmeyen birine doğal seçilimi anlatmak pek etkili olmayabilir.

Kuran'dan çıkarılan bilimsel mucizeler ile ilgili olarak da bir kaç söz söylenmeliydi.

Tanrıya kanıt olarak bazı safsatalar var. Mesela sanat-sanatçı safsatası. Bu safsataya da yanıt verilebilirdi.
Bilimi ve tanrının varlığını tartışmak çok uzun bir konu. Ben burada ağırlıklı olarak Kuran üzerinde durdum.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 22-08-2015, 23:24
Aleph - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Aleph Aleph isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Mar 2015
Mesajlar: 1.598
Standart

Eline sağlık, güzel bir derleme olmuş. Bunları söylüyoruz ama pek fayda etmiyor maalesef. Bir insan inanmak istiyorsa, inanmaya ihtiyaç duyuyorsa beynindeki sinaptik bağlantıları bir anahtar gibi dilediği zaman açıp dilediği zaman kapatabiliyor. Yaşça benden büyük mühendis bir arkadaşla bu konuları konuşuyorduk. Adam inanmaya programlamış kendini, miras paylaşımında matematik hata var diyorum, "yaa matematik dediğin nedir ki.." diye karşılık veriyor bana. Kitlenip kalıyorum, ne diyebilirim ki?

"Yaşama başkalarınca ve önceden verilmiş bir anlamı üstlenmek zor değil, zor olan ona kendince ve yeniden anlam verebilmektir." - Dücane Cündioğlu
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 23-08-2015, 15:33
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.238
Standart

Keşke inançlı olduğum zamanlarda birileri bana bunları anlatsaydı da daha erkenden fark edebilseydim.
İşte bu yüzden bu yazımın birilerinin hayatını erkenden değiştirme ihtimali var.
Kuran ve İslamı mantıksal, bilimsel ve matematiksel olarak kesin bir şekilde çürütüyor.
Tanrının yokluğunu gösterme amacında değilim.

Yıllar geçse bile, din tartışmasına girdiğim insanlara hep bu yazıdan parçalar göstereceğim.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 13-09-2015, 22:35
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.238
Standart

Misafir üyeler faydalanabilir.. Buradaki üyelerin zaten bildiği şeyler.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ahzaptaki genel bakış aliyarasfal İslam 22 09-08-2012 10:06
richard dawkins ve tanrı yanılgısı üzerine Khaos Ateizm 18 25-03-2010 14:18
Evrim'e Genel Bakış müşkülpesent Evrim 13 08-01-2010 22:52
'Tanrı Yanılgısı' Üzerine... mehmetsalih İslam 5 09-09-2008 21:36

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:57 .