"bence bu umumi bir yöntem olarak günümüz için doğru değil bu durum.Ama böyle yapana da gel seni doğru yola çekeyim,kurtarıyım demem.herkes mutlu olduğu gibi kalsın.ben akıl danışma merkezi olarak göremem kendimi,dolayısıyla başkaları yanlış ben doğruyum demem.körlüğe çaremyok,doktor değiliö,körükörüne mutluysa ne güzel işte.kalsın öyle."
|
Peki ama İslam böyle demiyor ve böyle yapmıyor. Cihata, fetihe girişiyor. Kendinden başka inançları yanlış, batıl ve miadı dolmuş olarak görüyor. Herkesi müslüman yapmaya çalışıyor. Sürekli tebliğ ve propaganda yapıyor.
Yani senin dediğin gibi, " Ben doğruyum, gel seni doğruya çekeyim demem. Körükörüne mutluysa, ne güzel işte. Kalsın öyle." demiyor.
"cevap vermektense ben de merak ettim bunun cevabını nasıl yapmalı sizce.siz peygamber olsanız ozamanlarda veya günümğzde nasıl ispatlarsınız peygamberliğinizi.Eğer iyi bir yönteminiz varsa aslında denenebilir de insanlara bir yeni soluk aldırmak için bu değil mi."
|
Bence Tanrıdan peygamberliğine dair bir işaret, bir delil istemeli. Kendisiyle konuşanın, görev verdiğini söyleyenin "şeytan" olmadığı, kötü bir cin olmadığı ne malum. "Bana öyle bir delil sun ki, insanlar bu delili görerek peygamberliğime inansınlar." demeli.
Delil vermediği takdirde görevi kabul etmemeli.
Dersen ki "Böyle bir delil verirse o zaman herkes inanır." Hayır. Yine inanmayanlar olacaktır. Şeytan niye yaratıldı ki. Boş oturacağına görevini yapsın o zaman.
"Ya Tanrı peygamber göndermediyse, neden bunlara inandınız diye hesap sorarsa?""
nolur o zaman hakketen?ahiret de olmaz.soran da olmaz.sormasına gerek de olmaz...."
|
Nereden biliyorsun peygamber olmayınca ahiret olmayacağını, hesap sorulamıyacağını..
Demek ki peygamber olmasa yaratan da yok sana göre öyle mi? Yani insanlar arasından biri çıkıp da çağrıda bulunmasa Allah olmuş-olmamış önemi yok ha? Tevbe de tevbe..
Hangisi daha adil? Peygamber gönderip uyararak imanına göre cennet-cehennemle ceza ya da mükafat vermesi mi?
Hiç uyarmadan dünyadaki yaşamına, iyiliğine, kötülüğüne, karakterine, davranışlarına göre değerlendirmesi mi?
Hangisi daha makbul? Uyarılıp da sırf cennete gidebilmek için ağzından Allah'ı eksiltmeyip, sürekli ibadet ve sözde güzel amel peşinde olan mı?
Yoksa uyarılmadığı halde, cennet-cehennem hesabı olmadan, iyi, doğru, güzel yaşayan, insanlara, çevreye zararı değil faydası olan, çalışan, üreten ve paylaşan biri mi?