Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 08-02-2022, 21:55
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Abbasi döneminden kalma bir ayet: Kamer 13.

Arkadaşlar, Elmalılı Hamdi Yazır'ın orijinal Kuran'ından Kamer 13 ayetini ve devamındaki 14. ayeti veriyorum. Arkeolojik araştırmalarıma göre bu ayet, hatta Kamer suresi Abbasi döneminde yazılmıştır!

Önce Kamer 13 ve 14'ün tefsirine Elmalılı Hamdi Yazır'ın orijinal Kuran'ından bir bakalım.

Sh:»4641

13. "وَحَمَلْنَاهُ" Onu ise yükledik. "عَلٰى ذَاتِ اَلْوَاحٍ وَدُسُرٍۙ" Elvahlı ve düsürlü bir şey'e bindirdik - elvah, levhın cem'idir (çoğuludur).

LEVH her neden olursa olsun tahta gibi yassı şey'e denir. DÜSÜR, disarın cem'idir, disar, eğser, yâhud geminin tahtalarını yekdiğerine başladıkları rabıta, kened, perçin veya halat. Zatielvah ve düsürden murad gemidir. Bir nevi' ta'rif için sıfat isim makamına ikame olunmuştur. Ya'ni bir takım elvahın birbirlerine sureti mahsusada kenedlenmesiyle yapılmış olan gemiye

Sh:»4642

bindirdik 14. "تَجْر۪ي بِاَعْيُنِنَاۚ" O elvahlı şey bizim nezaretimiz altında akıyordu -(...) mucebince dağlar gibi dalgaların içinde Allah'ın görüp gözetmesiyle doğrudan doğru muhafazası tahtinde akıp gidiyordu.

"جَزَٓاءً لِمَنْ كَانَ كُفِرَ" O küfredilmiş, kadri bilinmeyip nankörlükle karşılanmış olan zata, ya'ni Nuha mükâfat için- ki onu tekzib edenler gark olurken o böyle hıfzı ilâhîde mahfuz bulunuyordu.

Kaynak: Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (Orijinal) Hak Dini Kur'an Dili, Sayfa. 6329.

Burada tartışacağımız noktalar, yukarıda kırmızı renkle işaretlediğim kelimeler olacaktır. Öyle görünüyor ki Elmalılı Hamdi Yazır (Okan Bayülgen'in dedesi) bunları doğru çevirmiş görünür. Peki o zaman bu ayet nereden geliyordu? Kamer 13'e kaynaklık eden arkeolojik bulgular nelerdir?

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.

Konu upuaut tarafından (08-02-2022 Saat 22:42 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 08-02-2022, 23:00
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Eski Ahit'te Nuh'un gemisinin yapımı.

Eski Ahit'te Nuh'un gemisinin yapımı YARATILIŞ kitabının "Tufan" bölümünde şöyle anlatılır:

14. Kendine gofer [i] ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap.

15. Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu 300 Kübit [ii], genişliği 50 Kübit [iii], yüksekliği 30 Kübit (Arşın) [iv] olacak.

16. Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını [v] bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap.

[i] 6:14. "Gofer": Ne çeşit ağaç olduğu tam olarak bilinmiyor. Selvi ağacı olduğu sanılıyor

[ii] 6:15. "Üç yüz arşın": Yaklaşık 140 m

[iii] 6:15. "Elli arşın": Yaklaşık 23 m

[iv] 6:15. "Otuz arşın": Yaklaşık 13.5 m

[v] 6:16. "Bir arşın": Yaklaşık 50 cm.

Bana göre sorun da burada başlıyor. Çünkü Kamer 13'te diğer detaylı bilgiler verilir ve bu bilgiler ancak gemiyi görmekle mümkün olabilir. Buradaki farklar şunlardır: Geminin boyutları ve yapımındaki ağaç ve "zift". Bu detaylar Kuran'da geçmez!

Carl Sagan ne demişti?


AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 08-02-2022, 23:24
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Abbasi Halifesi El Memun'un Büyük Piramit'i ziyareti, M.S. 820.

Tarihi kayıtlara göre piramide girmeye çalışan ilk kişi MS. 820'de Harun-u Reşid'in oğlu Halife Abdullah Al-Mamun'du. Piramitlerde hazinelerin saklı olduğunu duyan Halife; yanına aldığı dönemin mimar, mühendis ve inşaatçılarıyla birlikte günlerce bir giriş aradı durdu. Bulamayınca doğrudan yapının taş kütlesi üzerinde delik açmaya karar verdi. Çekiç ve balyozlarla bu işi yapamayacağını kısa sürede anladı. Ellerindeki malzemeler piramit dış yüzeyinde delik açmaya uygun değildi. Halife, adamlarına taşları kızgınlaşana kadar ısıtmalarını ve sonra da üzerine soğuk sirke dökerek çatlatmalarını emretti. Çok uzun bir çalışma sonucunda bu yöntemle ancak 30 metrelik ufak bir tünel açabildiler, ancak piramitin duvarları bitecek gibi durmuyordu ve içeri giremediler.


Halife tam vazgeçecek iken adamlarından biri, kayalardan kopan küçük bir taş parçasının düşüp çıkarttığı sesi duydu. Taşın düştüğü yerde boşluk olduğunu anladılar. Burada araştırma yaptılar. Sonunda 1 metre yüksekliğinde 90 cm. genişliğinde bir geçide vardılar. Burası 26 derecelik bir eğimle önce Piramidin taş yapısı içinden sonra da altında kaya zeminin içinden aşağı doğru inen bir geçitti. Araplar aşağıya eğimli olan bu geçidin ters yönünde yukarıya doğru zorlukla ilerlediler ve sonunda "Gizli Giriş"i keşfettiler. Daha sonra aynı tünelden aşağıya inip, en dipteki "Yeraltı Odası"nın zemininde bir de dimdik aşağıya inen bir kuyu gördüler. Ancak kuyu 9 metre aşağıya inip burada bitiyordu.

Al-Mamun'un adamları daha sonra geriye döndüler ve geçide düşen taşı buldular. Bu taşın kırmızı granitten olan bir başka taşın önünü örttüğünü farkettiler. Bu iri granit yukarı doğru çıkan ikinci bir geçidin önünde tıkaç vazifesi görüyordu. Uzun çabalardan sonra bu tünele girmeyi başardılar. Tünelin içinde ilerlemeye başladılar. Bir süre sonra yolları yine granitten yapılma iki tıkaçla kesildi. Günler süren uğraştan sonra bu iki granit tıkaçlardan birini bulunduğu yerden sökmeyi başardılar. Karşılarına çıkan tünelden ilerleyip basık tavanlı ve yine 26 derecelik eğim yapan "Çıkış Geçidi"ne vardılar.

Dizleri üzerinde sürünerek 45 metrelik bir mesafe boyunca kaygan taşların üzerinde ilerleyip yatay bir tünele girdiler. Bomboş bir oda buldular. Burası her bir kenarı 5,5 m. olan bir kare biçimde odaydı. Araplar kadınları eğik tavanlı mezarlara gömdüklerinden bu odaya "Kraliçe Odası" ismini verdiler. Burası piramidin tepe noktasının tam altındaydı. Düzgün döşeme taşlarından yoksun kaba zemine sahip bir odaydı.

Araplar aradıkları hazineyi yine bulamadılar. Geriye dönmek için meşalelerini yola doğru uzattıklarında başlarının üzerinde bir boşluğu farkettiler. Birbirlerine omuz vererek buraya tırmandılar. Dar ama yüksek tavanlı olan bir oda buldular. Odanın hemen yanında aynen "Çıkış Geçidi"ne benzer bir eğimde yukarı doğru devam eden bir tünel vardı. Tünelin tavanı oldukça yüksekti. Bu geçidin uzunluğu 47 m., yüksekliği 8,5 m. idi. Yüksek bir basamaktan geçilerek alçak tavanlı bir "Ön Oda"ya oradan da duvarları, tavanı ve tabanı cilalanmış kırmızı granitten yapılmış büyük bir odaya girdiler. Bir önceki odaya "Kraliçe Odası" dedikleri için buraya da "Kral Odası" dediler. Odanın uzunluğu 10 m., genişliği 5 m., yüksekliği 5,5 m. idi. Al-Mamun ve adamları hazine yerine, lahite benzer, inisiyelerin ölüm ötesi deneyimlerini gerçekleştirirken kullanmaları için yapılmış bir lahit buldular.

Piramidin içinde bulunan odalara verilen isimler Araplara aittir, hala aynı isimler kullanılır. Bu isimlerin odaların işlevleriyle bir ilgili yoktur. Arapların o zamanlardaki kendi anlayışları çerçevesinde verdikleri isimlerden ibarettir.

Al-Mamun ve adamlarından sonra 1638 yılına kadar kimse piramitlere giremedi. Büyük Piramidin pek tekin bir yer olmadığına dair rivayetler bunda etkili olmuştur.

Kaynak: Büyük Piramide Giren İlk Kişi ve Hikayesi.

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 08-02-2022, 23:59
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Firavun Khufu'nun Teknesi.

M.Ö. 4600'de 4. Hanedanlığın 2. kralı Khufu'nun Büyük Piramit'i yapılırken teknesi de yapılıyordu. Bu tekne 1954'te piramitin güney tarafında Kemal Al-Malak tarafından keşfedildi. Diğer bilgileri aşağıdaki belgeselin girişindeki "Firavun Khufu'nun Teknesi (Phraoah Khufu's Boat)" bölümünde bulabilirsiniz.


Fakat bu belgeselin 9:31'inde Zahi Hawass, teknenin yapımı hakkında şu şaşırtıcı bilgileri verir: "Mısırlılar tekne yapımında çivi gibi şeyler kullanmadılar". Devamında da şunlar söylenir: "Ne vida, ne perçin çivisi, ne tutkal var. Bu tekneyi bir arada tutan şey, ot. Otun adı Harpa ve Mısır'ın her tarafında bulunur." Salima İkram: "Bu uzun otlar pek serttir ama onları bir arada ovalarsanız güçlü ve aynı zamanda esnek bir ip haline gelir". "Araştırmacılar teknenin 1'e 100 ölçeğinde bir modelini yaptılar". Zahi Hawass: "Teknenin içindeki kalasları birbirleriyle birleştirmek için ipleri bu şekilde kullandılar".

Bizi şaşırtan şey, bu bilgilerin Kamer 13'te verildiği gibi olmasıdır. Peki bu bilgiler Kamer 13'e nasıl girmişti?

Bana göre olay şöyle gelişti: Abbasi Halifesi El Memun ve yanındakiler M.S. 820'de Büyük Piramit'e geldiklerinde, orada üzeri açılmış bir tekne çukurunun (ki toplamda 7 tanedir) içinde bir tekne kalıntısı gördüler ve onu incelediklerinde yukarıdaki belgeselde verilen bilgilerle karşılaştılar. Daha sonra bu bilgiler şu ayete yerleştirildi:

Kamer 13: "Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve iplerle yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık".

Burada dikkat ederseniz 1972'de Yemen'deki Sana'a Ulu Camii'de keşfedilen Sana'a Mushafı'nda (ki Kuran'ın % 41'i mevcuttur) Kamer suresi yok, dolayısıyla Kamer 13 de yok. Bu, tıpkı Dan Gibson'un Emevi Hanedanlığı'nda yazılan Kuranlarda kıble ayetlerini (Bakara 142, 144 ve 145) bulamamasındaki gibidir.

Bkz. Kutsal Şehir: İslam'ın Gerçek Doğum Yerinin Keşfi:


AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 09-02-2022, 17:32
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Hz. İsa dönemindeki tekneler.

Hz. İsa zamanındaki tekneler çivilerle perçinlenmiş kalaslardan yapılıyordu. Tabii ki kalasların arasından su sızmaması için tekne ziftleniyordu. Bu ziftleme işlemi M.Ö. 2600'lerdeki Firavun Khufu'nun teknesinden günümüzdekilerine kadar tüm teknelerde yapıldı ve halen kullanılmaktadır.

Bu konuda İncil'deki şu alıntı bize bir fikir verir.

İsa göl kenarında!


1-2. Bundan sonra Taberiye gölünün kenarında İsa öğrencilerine yine göründü. Bu da şöyle oldu: Simun Petrus (Simon Petrus), İkiz (Grekçe'de «Didimos») diye anılan Tomas, Celile'nın Kana köyünden Natanyel, Zebedi'nin oğulları ve İsa'nın öğrencilerinden iki kişi daha birlikte bulunuyorlardı. 3. Simun Petrus ötekilere, «Ben balık tutmaya gidiyorum» dedi.

Onlar, «Biz de seninle geliyoruz» dediler.

Dışarı çıkıp kayığa bindiler. Ama o gece bir şey tutamadılar. 4. Sabah olurken İsa kıyıda duruyordu. Ne var ki öğrenciler, O'nun İsa olduğunu anlamadılar. 5. İsa, «Çocuklar, balığınız yok mu?» diye sordu.

«Yok» cevabını verdiler.

6. İsa, «Ağı kayığın sağ yanına atın, tutarsınız» dedi.

Bunun üzerine ağı attılar. O kadar çok balık tuttular ki, artık ağı çekemez olmuşlardı.

7. İsa, sevdiği öğrenci Petrus'a, «Bu Rab'dir!» dedi.

Simun Petrus O'nun Rab olduğunu işitince üzerinden çıkarmış olduğu üstlüğü giyip göle atladı. 8. Öbür öğrenciler balık dolu ağı çekerek kayıkla geldiler. Çünkü karadan ancak iki yüz arşın kadar uzaktaydılar. 9. Karaya çıkınca orada yanan bir kömür ateşi, ateşin üzerinde balık ve ekmek gördüler.

10. İsa onlara, «Şimdi tuttuğunuz balıklardan getirin» dedi.

11. Simun Petrus kayığa atladı ve tam yüz elli üç iri balıkla yüklü ağı karaya çekti. Bu kadar çok balık olduğu halde ağ yırtılmamıştı. 12. İsa onlara, «Gelin, yemek yiyin» dedi.

Öğrencilerden hiçbiri O'na, «Sen kimsin?» diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü O'nun Rab olduğunu biliyorlardı. 13. İsa gidip ekmeği aldı, onlara verdi. Aynı şekilde balıkları da verdi. 14. İşte bu, İsa'nın ölümden dirildikten sonra öğrencilere üçüncü görünüşüydü.

Bu ayetlerde teknenin nasıl yapıldığı hakkında herhangi bir bilgi verilmez, ama onun M.S. 40'a tarihlenmiş Celile teknesindeki gibi (ki buna "Jesus Teknesi" de denir) çivilerle yapılmış olduğunu biliyoruz. Bu durum İslamiyet döneminde de geçerlidir.

Peki o zaman, Müslümanlar, Kamer 13'teki tekneyi nerede görmüşlerdi?

Bu konudaki arkeolojik bulgularımı son 2 mesajımda verdim ve eğer bunları bileştirirseniz her şey netleşmiş olur.

İsa'nın Teknesi


Bu belgeselin 3:45'inde tekneden çıkarılan bir çiviyi görebilirsiniz.

Aşağıdaki belgeselin 2:06'ından itibaren aynı tekneden çıkarılmış bir sürü çivi gösteriliyor.


AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:28 .