Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika > Tarih

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #91  
Alt 11-07-2022, 11:26
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na dezenformasyon amaçlı "Türk Sözleşmesi" demek, Anadolu topraklarının Türklerin hakkı olduğunu tanımayı reddetmekten başka bir şey değildir.

Bu, olağanüstü halin inkârından başka bir şey değildir. Böyle bir saçmalık yazmadan önce, bunun ne anlama geldiğini ve neye izin verdiğini bilmek gerekir. Her ne kadar üzülsem de, sivillerin öldüğü şehirlere saldırmak otomatik olarak uluslararası hukukun ihlali anlamına gelmiyor. Savaş kanunları sivillerin hayal edebileceğinden çok daha fazlasına izin verir. Örneğin, sivillerin öldüğü şehirlerdeki askeri hedeflere yönelik bir saldırı otomatik olarak uluslararası hukukun ihlali anlamına gelmez.

Öte yandan, sivil olarak silahlanmak ve savaşa müdahale etmek yasaktır. "Bunu yapanlar derhal sivil olarak korunmalarını kaybederler ve uyarı yapılmaksızın saldırıya uğrayabilir ve son çare olarak öldürülebilirler. Siviller ilke olarak korunmalı ve bağışlanmalıdır, ancak doğrudan çatışmalara katıldıklarında korumalarını kaybederler. Ancak siviller zarar görürse, bu her halükarda uluslararası savaş hukukunun ihlali, yani bir savaş suçu değildir. Uluslararası savaş hukukunun ihlali, bir kişinin kasıtlı olarak öldürülmesi ya da kasıtlı olarak zarar verilmesidir, ancak bunu kim nasıl kanıtlayacak?.


İsyancılar ve devlet arasındaki çatışmalarda yaşanan ölümleri katliam olarak yorumlamak anlamsızdır. Müttefiklerin Almanya'ya yönelik bombardımanlarının yol açtığı yıkımı hatırlayalım. Devletler Alman sivil halka saldırmış ancak uluslararası hukuk çerçevesinde bu konuda hiçbir şey yapamamıştır. Aynı durum isyancılarla savaş halinde olan Türkiye için de geçerlidir ve ne yazık ki devletin savaş açma hakkı orada da geçerlidir. Yani Savaşlarda siviller de öldürülebiliyorsa neyin katliamından bahsediliyor. Savaş sonrası dönemde yaşanan katliamlar, sözde olduğu sürece kanıta ihtiyaç duymaktadır. Devlet sorunu sürgünle çözdük, neden katliam yapalım diyebilir. Olumsuz olayları gereksiz yorumlarla sürekli gündeme getirerek insanların zihninde tutmak sadece huzursuzluğa yol açar. Eğer bunun yasal bir dayanağı yoksa, tüm algı girişimleri anlamsız ve boştur.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #92  
Alt 11-07-2022, 12:16
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Her kılığa giren,
yuh artık bundan daha fazla şerefsiz olunamaz dediğimizde çıtayı yükseltip bizi şaşırtan dmn denen tescilli trolü şu forumdan siktir edin.
Varsın forum ölsün.
Posttruth çağın gereği bu
Alıntı ile Cevapla
  #93  
Alt 11-07-2022, 15:49
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Eğer yasalar güçlüden yanaysa, isyan etmenin bir faydası yoktur. Dini hüsnükuruntuların beni ilgilendirmiyor, ben objektif bir değerlendirme yapmaya çalışıyorum.
Yazdıklarım haklı olmakla değil, yöntemin hedefe ulaşıp ulaşamayacağı ile ilgilidir. Saldırı durumunda, savaş hukuku saldırıya uğrayan devletin direnmesine ve kendini savunmasına izin verir. Dolayısıyla savaş hukuku temelde uluslararası hukukun bir parçasıdır.

Bu durum eleştirilip sivil halkın yararına olacak şekilde değiştirilmedikçe, isyan hayalleri anlamsızdır. En azından bir cümle alıp onu eleştirebilirdin ama yapamadın çünkü dini aklınla hareket edemeyeceğinden korktun. Dindarlığını, anarşizmin bağımsız zemini hakkındaki soruma cevap veremeyişinden anlamıştım ve hala da aynı durumdasın, çok yazık.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #94  
Alt 15-07-2022, 12:10
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.586
Standart

Geçen sene metrobüste başımdan geçen olayı anlatayım. Aynı otobüste iki ayrı olay yaşandı.

Birincisi, Suriyeli olduğunu tahmin ettiğim mendil satan iki küçük çocuğa karşı edilen küfürler, itme-kakmalardı. Çocuğu tartaklayan birini uyardım, çocuğa bana nispet olsun diye özellikle tekme atınca dayanamadım, şerefsize okkalı bir tokat attım. Yakasından tuttum, ilk durakta aşağı attım, kalanlar çocukları rahat bıraktılar. Çocuklardan bir mendil aldım, baktım herkes almaya başladı. Tokattan önce kimsenin sesi çıkmamıştı oysa.

İkincisi, genç bir kız ile onu kasten sıkıştıran, itip kakan orta yaşlı bir kadın arasında münakaşa başladı. Kız, "hamileyim, sıkıştırmayın" dedikçe kadın tartaklamaya varan bir hoyratlıkla kızı sıkıştırmaya devam ediyor, bir yandan İngilizce galiz küfürler ediyor. Kadını uyardım, kızdan özür dilemezse polisi çağıracağımı, sınır dışı ettireceğimi söyledim, umurunda olmadı. Gidip yakasından tutup kapının önüne çektim, ilk durakta indirdim, güvenlik görevlisini çağırdım, polisi çağırmasını söyledim, polis gelince hamile kıza neler yaptığını anlattım, metrobüsten benimle birlikte birkaç kişi daha inmişti, onlar da anlattılar. Polis yabancılar şubesini aradı, telsizden havalı havalı konuşmalar geçti. Bu sırada kadın konsolosluğu aramış, polise telefon geldi, kadını bıraktılar, uzaklaşırken galip komutan edasıyla sırıtıyordu. "Erkek olsaydın değil konsolosun, (aksanından İngiliz olduğunu düşünerek) kraliçen gelse kurtaramazdı" dedim arkasından bağırarak.

Kadın metrobüste kızı tartaklıyorken kimsenin sesi çıkmamıştı, hamile kıza suçlayan bakışlar atıyordu herkes. Polisin havası da bir anda sönmüştü.

Gücünün yettiğine zulmetmeyi kendine hak gören, gücünün yetmediğine biat eden, sinen, köpekleşen bir güruhuz.

Tam anlamıyla güruhuz biz, uzlaştığımız ortak evrensel değerlerimiz yok, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi denen bir metni bilmiyoruz, bilsek de kabul etmiyoruz. Ya linçe katılıyoruz, ya köpekleşiyoruz.

Peki nasıl bu hale geldik, nasıl bu kadar kişiliksizleştik? Bu başlık bunun sebeplerini sorguluyor.


* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #95  
Alt 15-07-2022, 16:53
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.586
Standart

Başlıkla ilgisi olmayan iletiler kaldırıldı. Başlıkla ilgili yazalım.

TuranDursun.com moderasyonu

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #96  
Alt 15-07-2022, 17:49
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.734
Standart

Şüpheci Dinsiz´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Geçen sene metrobüste başımdan geçen olayı anlatayım. Aynı otobüste iki ayrı olay yaşandı.

Birincisi, Suriyeli olduğunu tahmin ettiğim mendil satan iki küçük çocuğa karşı edilen küfürler, itme-kakmalardı. Çocuğu tartaklayan birini uyardım, çocuğa bana nispet olsun diye özellikle tekme atınca dayanamadım, şerefsize okkalı bir tokat attım. Yakasından tuttum, ilk durakta aşağı attım, kalanlar çocukları rahat bıraktılar. Çocuklardan bir mendil aldım, baktım herkes almaya başladı. Tokattan önce kimsenin sesi çıkmamıştı oysa.

İkincisi, genç bir kız ile onu kasten sıkıştıran, itip kakan orta yaşlı bir kadın arasında münakaşa başladı. Kız, "hamileyim, sıkıştırmayın" dedikçe kadın tartaklamaya varan bir hoyratlıkla kızı sıkıştırmaya devam ediyor, bir yandan İngilizce galiz küfürler ediyor. Kadını uyardım, kızdan özür dilemezse polisi çağıracağımı, sınır dışı ettireceğimi söyledim, umurunda olmadı. Gidip yakasından tutup kapının önüne çektim, ilk durakta indirdim, güvenlik görevlisini çağırdım, polisi çağırmasını söyledim, polis gelince hamile kıza neler yaptığını anlattım, metrobüsten benimle birlikte birkaç kişi daha inmişti, onlar da anlattılar. Polis yabancılar şubesini aradı, telsizden havalı havalı konuşmalar geçti. Bu sırada kadın konsolosluğu aramış, polise telefon geldi, kadını bıraktılar, uzaklaşırken galip komutan edasıyla sırıtıyordu. "Erkek olsaydın değil konsolosun, (aksanından İngiliz olduğunu düşünerek) kraliçen gelse kurtaramazdı" dedim arkasından bağırarak.

Kadın metrobüste kızı tartaklıyorken kimsenin sesi çıkmamıştı, hamile kıza suçlayan bakışlar atıyordu herkes. Polisin havası da bir anda sönmüştü.

Gücünün yettiğine zulmetmeyi kendine hak gören, gücünün yetmediğine biat eden, sinen, köpekleşen bir güruhuz.

Tam anlamıyla güruhuz biz, uzlaştığımız ortak evrensel değerlerimiz yok, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi denen bir metni bilmiyoruz, bilsek de kabul etmiyoruz. Ya linçe katılıyoruz, ya köpekleşiyoruz.

Peki nasıl bu hale geldik, nasıl bu kadar kişiliksizleştik? Bu başlık bunun sebeplerini sorguluyor.


Böyle hikaye tadında paylaşım için teşekkürler.

Bana göre Türk ırkçılığı yapan ve yapılması için çabalayan, halkın ayrışmasından nemalanan iktidarlar ve onların sac ayaklarıdır.
Milli şuur ile Türkçülük birbirine karıştırılmış, milli şuur Türkçülükmüş gibi zihinlere yerleştirilmiş.
Oysa milli şuur, bir ülkedeki değerlerin bütün halk kesimlerinin ortak paydasıdır. Türkçülük veya başka ırk ile hiç bir alakası yoktur.
Bugünkü Türkçülükte milli şuur yoktur, sadece üstün ırk anlayışı vardır ki,bugüne kadar gelen iktidarların istediği de budur, milli şuuru yok ederek halkların ayrışması ve bu ayrışmadan sürekli çıkar elde etmek.
Bütün bunlara ragmen ırkçılık yapan sayısı bence çok azdır ki, onların çoğu da bilinçsiz insanlardan oluşuyor.
Alıntı ile Cevapla
  #97  
Alt 17-07-2022, 16:12
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Ülkenin bölünmesi korkusundan kaynaklanan diğer dillere karşı hoşgörüsüzlük ırkçılıkla eş tutulmamalıdır. Milli şuur var, ancak ülkenin bölünmesi korkusu bazı vatandaşların şuurunu çarpıtıyor. Bu nedenle, milli şuurumuz bölünme korkusundan arınmalıdır.

Irkçılık başka bir şeydir, kibirdir, aynı dili konuşsanız bile ırkçı size tahammül etmez ve herhangi sohbeti keser ve sizi istemediğini gösterir. Farklı durumu Almanya'da da sık sık yaşadım. Kalabalığın içine girip Türkçe konuşuyoruz ve yanımızdaki Alman arkadaşımız Almanya'da Almanca konuşulduğunu söyleyerek tepki veriyor. Bizi anlamadığı için böyle tepki vermesi de normal, çünkü bizimle birlikte ve bu nedenle ne söylendiğini anlamak istiyor.

Otobüsteki durumun farklı olduğunu biliyorum. Adamın müdahale etmesi gerekmiyor çünkü kimse onunla iletişim kurmuyor. Kendi anladığı dil ile anlamadığı bir dilde iletişim kuranlar arasındaki iletişimin kendi anladığı dilde gerçekleşmesini istiyor, ki böyle bir şeyi talep etmeye hakkı yok.

Ancak, diğer insanlar onunla anlamadığı bir dilde konuşmak isterse, ortak dil olarak Türkçe kullanılmasını bekleyebilir. İnsanlar kıyafetleri ve dini inançları konusunda kendileri karar verme hakkına sahiptir, ancak aynı zamanda birbirleriyle kendi dillerinde iletişim kurma hakkına da sahiptirler ki bazı vatandaşlar ayrılma korkularından dolayı bunu anlamamaktadır.

Türkçe sadece ülkenin resmi anadilidir ve halklar arasındaki iletişim için zorunludur. Aksi takdirde, farklı halklar ülkenin birliğini oluşturamazdı. Resmi birleşik dilimiz Türkçe olduğu sürece, halkların bölünmesinden korkulacak bir şey yoktur. Dolayısıyla, tüm halkların kamusal alanda kendi dillerini konuşmasının ülkenin bölünmesine yol açacağı düşüncesi bir yanılgıdır.

Gelecekte bu tür saçmalıkların yaşanmaması için bu konuların medya tarafından detaylı bir şekilde ele alınıp kamuoyuna doğru bir şekilde aktarılması gerekir. 1923'te ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti ve onun öncülü olan Osmanlı İmparatorluğu çok etnikli devletler olduğunu unutmayalım.
Türkiye çok etnikli bir devlettir ve bu bizim korumamız gereken zenginliğimizdir. Anayasaya da aykırı olan akp öncesi asimilasyon politikali yıllar tekrarlanmamalıdır.

Ya da geriye dönük olarak takip edilmesi ve anayasal yanlışların cezalandırılması bile gerekir.
Türkiye, geriye dönük bu yanlış adımlara karşı yasal yollara başvurursa bölünme korkusunu da daha hızlıca aşabilir.

Geriye dönük yasal işlem geleceğimizin birliğini daha da sağlamlaştıracaktır çünkü siyaset yanlış adımlara karşı daha duyarlı hale gelecektir. "Ben iktidardayım, ben yaptım" olmamalıdır. Eğer bir şey anayasayı ihlal ediyorsa, kim olursa olsun daha sonra onu cezalandırmak mümkün olmalıdır. ÖRNEK Tanju Özcan başkan oldu ve Suriyelilere 10 liraya şu sattı. 10 yıl sonra başka bir parti geldiğinde bu hata hukuk önünde mahkum edilmesi gerekir.

İsmet İnönü'nün Ermenilerden topladığı yüksek vergilerden, Kürtçe dilde cezaevlerinin ziyaret edilmemesine ve Kenan Evren'in hatalarına kadar tüm yanlışlar hukuk önünde yargılana bilmelidir. Yanlış yanlıştır neyse o dur. Yolda ki vatandaş da olsa, bakan da olsa, anayasaya göre suçlu ise suçu neyse çekmelidir.

Türkiye bu yasal aşamaya ulaşmalıdır, aksi takdirde gelecekte birliği konusunda hep zorluk çekecektir. Böylesine önemli olaylar göz ardı edilmemelidir. Bir savcı, bir polis memuru, kim olursa olsun, o otobüsteki olayı takip etmeli ve gerekli tüm adımları atmalıdır. Otobüsteki adam en azından kanunun meseleyi nasıl gördüğünü anlayabilmeli ve cezalandırılmasa bile bu konuda uyarıldığını anlayabilmelidir.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #98  
Alt 18-07-2022, 14:01
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.586
Standart


* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #99  
Alt 24-07-2022, 14:10
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Hanımefendinin temsil ettiği düşünce yapısına uygun, koşullardan ve dolayısıyla gerçeklikten uzak yanlış değerlendirmelerde bulunduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni, anayasada yer alan temel hakların çok kapsamlı olmasıdır. Mülkiyetten aileye, mesleğe ve dine kadar günlük yaşamın pek çok yönü kendi temel haklarıyla korunmaktadır.

Ancak temel haklar dediğim gibi devlet söz konusu olduğunda sınırsız değildir, yoksa bu durum devletin vatandaşlara herhangi bir şeyi yasaklayamayacağı veya dayatamayacağı anlamına gelirdi , çünkü en nihayetinde bu yanlış yorumlama temel haklarla da beraberinde çatışırdı. Bu nedenle temel haklar sınırsız olarak anlaşılmamalıdır, yani devlet bu haklara müdahale edebilmektedir.

Yasa, kelimenin kendisinin söylediği şeydir. Yasadır , yazılı olarak kaydedilir, koyulur. Birileri yasa yapma hakkını kendinde görür ve diğerlerinin buna uymasını talep eder. Yani birileri yasa yapma hakkını kendinde görüyor ve diğerlerinin buna uymasını talep ediyor. Yasa koyucu ve dolayısıyla düşünürü, birleştirici talebiyle yasanın üzerinde durmaktadır.

Hanım efendi gibileri ise bunu has edemiyor ve bu birleşici talebi demokratik haklar üzerinden ayrıştırıcı politik görüşleriyle kibarca eleştirmeye çalışıyor. Bu nedenle hanım efendinin Atatürk ve demokratik haklar çerçevesinde görüşlerini doğru ile yanlışın bir karışımı olarak değerlendiriyorum.

Sürgünden söz edildiğinde, sürgünün nedeni de belirtilmelidir. Sebebi görmezden gelerek kanun ve düzenden bahsetmeye çalışmak entelektüel açıdan ikiyüzlülüktür.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #100  
Alt 07-08-2022, 14:07
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.586
Standart


* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Yeni: Evrim Tarihinde Bu Ay ALKA Evrim 2 07-09-2023 23:28
İslam tarihinde İşkence var mı ? frodo İslam 9 18-09-2012 00:47
Irkçılığı irdeleyelim Davudi Politika 129 09-06-2009 03:11
“doğa tarihinde ilerleme yoktur” dilaver Evrim 7 05-06-2009 14:20

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:18 .