Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 06-06-2006, 03:10
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Hadislerden inciler...

HADİSLERDEN *İNCİLER(1)

Hadis No : 4129
Ravi: Ebu Eyyub
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teala hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tevbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı." *
Kaynak: Müslim, Tevbe, 9, (2748); Tirmizi, Da'avat 105, (3533 )

Hadis No : 4131
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) (bir hadis-i kudsi'de) Rabbinden naklen buyururlar ki: "Bir kul günah işledi ve: "Ya Rabbi günahımı affet!" dedi. Hak Teala da: "Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır." Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim günahımı affet!" der. Allah Teala Hazretleri de: "Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır. Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim beni affeyle!" der. Allah Teala da: "Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu."
Kaynak: Buhari, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29, (2758)

Hadis No : 4136
Ravi: Ümmü'd-Derda
Tanım: Ebu'd-Derda (ra)'yı işittim. Demişti ki: "Resulullah (sav)'ı işittim, şöyle buyurdu: "Müşrik olarak ölenle, bir müslümanı haksız yere öldüren hariç, Allah bütün günahları affedebilir." *
Kaynak: Ebu Davud, Fiten 6, (4270)

(Müslümanların böyle bir allahı olduktan sonra onların sırtı yere gelmez!.Resmen allah kullarını günah
işlemeye davet ediyor.Siz günah işlemeye devam edin ben sizi bağışlarım diyor.Bu nasıl allahtır ki
iki şeyi bağışlamıyor.Kafirler bir.Haksız yere öldürülen müslüman iki.Bunun dışında ne halt işlerseniz
işleyin bu önemli değil.Ben sizi bağışlarım diyor.Hep kafama takılırdı bu müslüman ülkelerinde bu
kötülükler niye çoktur diye.Demek ki allahları onları teşvik ediyormuş.Hiç günah işlemeyen kullarını
kınıyor.Sen günah işlemezsen ben günah işleyen kul yaratırım diye.Bu ne büyüklük yüce allah!...)

Hadis No : 3470
Ravi: Ebu Musa
Tanım: Resulullah (sav) aramızda ayağa kalkıp şu beş cümleyi söyledi: "Allah Teala Hazretleri uyumaz, zaten O'na uyku da yakışmaz. Kıstı (tartıyı, rızkı) indirir ve kaldırır. Geceleyin yapılan amel, gündüzleyin yapılandan önce; gündüzleyin yapılan amel de geceleyin yapılan amelden önce Allah'a yükseltilir. O'nun hicabı nurdur. Eğer o perdeyi açacak olsa, vechinin sübuhatı, başarının ihata ettiği bütün mahlukatını yakardı." *
Kaynak: Müslim, İman 293 (179) *

Hadis No : 3471
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden biri kardeşiyle dövüşünce yüze vurmaktan sakınsın." (Müslim'in rivayetinde şu ziyade var: "...Zira Allah Adem'i kendi suretinde yaratmıştır.") *
Kaynak: Buhari, Itk 20; Müslim, Birr, 112, (2612)

Hadis No : 3472
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav) şu duayı çok yapardı: "Ey kalbleri çeviren Allahım! Kalbimi dinin üzerine sabit kıl!" Ben (bir gün kendisine): "Ey Allah'ın resulü! Biz sana ve senin getirdiklerine inandık. Sen bizim hakkımızda korkuyor musun?" dedim. Bana şöyle cevap verdi: "Evet! Kalpler, Rahman'ın iki parmağı arasındadır. Onları istediği gibi çevirir." *
Kaynak: Tirmizi, Kader 7, (2141)

Hadis No : 3473
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav)'ı şu ayetleri okurken işittim. (Mealen): "Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür" (Nisa 58). Bu sırada Resulullah (sav)'ın baş parmağını kulağına, onu takib eden (şehadet) parmağına da gözünün üzerine koyduğunu gördüm. *
Kaynak: Ebu Davud, Sünnet 19, (4728)

(Bu hadislerden ortaya çıkıyor ki allahın özellikleri biz insanlara benziyormuş.Biz hadislerin yalancısı-
yız.Gerçi biliyoruz işlerine gelen hadisler doğrudur.İşlerine gelmeyen hadisler uydurmadır.Hadislerin kaynağı sitemizdeki Kütüb-i Sitte'dir.Hadislere göre allah Ademi kendi suretinden yaratmış.Dolayısıyla
elleri,gözleri,kulakları varmış.Bu allah uyumazmış.İşitirmiş,görürümüş.Kalpler onun iki parmağı ara-
sındaymış.Tüm bunları söyleyen de peygamberleri.Allahın tanımını yapın dediğimizde de affalayıp
kalıyorlar.Allah da bir insandır deyin çıkın işin içinden.Nedense diyemiyorlar....)


Hadis No : 1673
Ravi: Ebu Rezin el-Ukeyli
Tanım: Ey Allah'ın Resulü, dedim, "mahlukatını yaratmazdan önce Rabbimiz nerede idi?" Bana şu cevabı verdi: "el-Amd'da idi. Ne altında hava, ne de üstünde hava vardı. Arşını su üzerinde yarattı." (Ahmed İbnu Hanbel dedi ki: "Yezid şunu söyledi: "el-Amd, yani "Allah'la birlikte başka bir şey yoktu" demektir.") *
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Hud (3108)

Hadis No : 1676
Ravi: Cabir
Tanım: Resulullah (sav) bana: "Allah'ın meleklerinden olan Arş'ın taşıyıcılarından bir melek hakkında rivayette bulunmam için bana izin verildi" dedi ve ilave etti: "Onun kulak yumuşağı ile ensesi arasındaki uzaklık yedi yüz senelik mesafedir" *
Kaynak: Ebu Davud, Sünnet 19, (4727) *

Hadis No : 1680
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) bir gün elimden tuttu ve şu açıklamayı yaptı: "Allah toprağı cumartesi günü yarattı. Ondaki dağları pazar günü yarattı; ağaçları pazartesi günü yarattı. Mekruhları salı günü yarattı. Nuru çarşamba günü yarattı ve onda hayvanları perşembe günü yaydı. Hz. Adem (a.s)'i cuma günü ikindi vaktinden sonra, ikindi ile gece arasındaki gündüz vaktinin en son saatinde en son mahluk olarak yarattı." *
Kaynak: Müslim, Sıfatu'l-Kıyame 27, (2789) *

Hadis No : 1681
Ravi: Ebu Zerr
Tanım: Güneş batarken Resulullah (sav) ile birlikte mescidde idim. Bana: "Ey Ebu Zerr, biliyor musun bu Güneş nereye gidiyor?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilirler!" dedim. "Arşın altına secde yapmaya gider, bu maksadla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip, izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: "Geldiğin yere dön!" denir. Böylece battığı yerden doğar. Bu durumu Cenab-ı Hakk'ın şu sözü haber vermektedir. (Mealen): "Güneş, duracağı zamana doğru yürüyüp gitmektedir. Bu aziz ve alim olan Allah'ın takdiridir" (Yasin 38). *
Kaynak: Buhari, Tefsir, Ya-sin 1, Bed'u'l-Halk 4, Tevhid 22, 23; Müslim, İman 250, (159); Tirmizi, Tefsir, Y

Hadis No : 1682
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Güneş ve Ay kıyamet günü sarılırlar." *
Kaynak: Buhari, Bed'ül-Halk 4

Hadis No : 1684
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennem, Rabbine şikayet ederek dedi ki: "Ey Rabbim, bir kısmım diğer kısmımı yiyor." Bunun üzerine ona iki nefese izin verdi: Bir nefes, kışta, bir nefes de yazda, işte bu (yaz nefesi), en şiddetli şekilde hissettiğiniz hararettir. Öbürü de (kışta) en şiddetli bulduğunuz soğuktur." *
Kaynak: Buhari, Bed'ül-Halk 10; Müslim, Mesacid 185, (617); Tirmizi, Sıfatu Cehennem 9, (2595); İbnu Mace, Z *

Hadis No : 1690
Ravi: Cabir
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana geçmiş peygamberler (a.s) arzedildiler. Hz. Musa zayıfça bir erkekti. Sanki Şenue kabilesinden (uzun boylu) birine benziyordu. Hz. İsa (a.s)'ı da gördüm, gördüklerim içinde ona en çok benzeyen Urve İbnu Mes'ud idi. Hz. İbrahim (a.s)'i de gördüm, gördüklerim arasında ona en çok benzeyen, arkadaşınızdı -yani kendisini kastediyor- Hz. Cebrail (a.s)'i de gördüm. Gördüklerimden ona en ziyade benzeyen Dihye İbnu Halife idi." *
Kaynak: Müslim, İmam 271, (167), Menakıb 27, (3651)

(Allah mahlukatlarını yaratmadan önce kendisinden başka kimse yokmuş.Üstünde altında hava yokmuş
Arşını su üstünde yaratmış.Meleklerden birinin kulağı ile ensesindeki uzaklık yedi yüz senelik mesafe-
deymiş!!!.Yaratılışın mükemmelliğine bakın!.Altı günde yaratılan dünyanın nasıl yaratıldığı ayrıntılarını
gördünüz mü?Demek ki yedinci gününü de Adem'e ayırmış.Halbuki bu yaratılanlar arasında en önem-
lisi insan olduğuna göre dünyanın yaratılışı niye altı gün olarak kuranda geçiyor.Gerçi biliyorum
kuranın allahı insanı *hiç önemsemiyor.İnsan onun için bir deneme tahtası.Cehennemi doldursunlar
diye yaratmış.Hele şu iki sevgili ay ile güneşin birbirlerine kıyamet gününde sarılmaları masala ayrı
bir renk katıyor.Bu yaz ve kış mevsiminin nasıl oluştuğunu böylece de öğrenmiş oldum.Cehenneme
hep kızardım.Bakın yararı da varmış.Peygamberler ne ki.Adam allahı görmüş.Allahı gören peygam-
berleri haydi haydi görür!...)
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *(Devam edecek)
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 09-06-2006, 22:56
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

Hadislerden inciler(2)

Hadis No : 5086
Ravi: Sehl İbnu Sa'd
Tanım: Ey Allah'ın Resulü! dedim, "insanlar neden yaratıldı?" "Sudan!" buyurdular. "Ya cennet?" dedim, "o neden inşa edildi?" "Gümüş tuğladan ve altın tuğladan! Harcı da kokulu misk. Cennetin çakılları inci ve yakuttan, toprağı da za'ferandır. Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz." Aleyhissalatu vesselam sözlerine şöyle devam buyurdular: "Üç kişi vardır duaları reddedilmez (mutlaka kabul edilir): Adil imam (devlet başkanı), iftarını yaptığı zaman oruçlu, zulme uğrayanın duası. Allah, (mazlumun) duasını bulutların fevkine çıkarır ve onlara sema kapıları açılır ve Allah Teala hazretleri: "İzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim!" buyurur." *
Kaynak: Tirmizi, Cennet 2, (2528) *
*
Hadis No : 5087
Ravi: Ebu Musa
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Gümüşten iki cennet vardır. Kapları ve içinde bulunan diğer şeyleri de gümüştendir. Altından iki cennet vardır, kapları ve içlerinde bulunan diğer eşyaları da hep altındandır. Adn cennetinde, cennetliklerle Rablerini görmeleri arasında Allah'ın veçhindeki ridau'l-kibriyadan (büyüklük perdesinden) başka bir şey yoktur." *
Kaynak: Buhari, Tefsir, Rahman 1, 2, Bedu'l-Halk 8, Tevhid 24; Müslim, İman 180, (296); Tirmizi, Cennet 3,

Hadis No : 5090
Ravi: Ubade İbnu's-Samit
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette yüz derece vardır. Her bir derecenin diğer derece ile arası, sema ile arz arası kadar geniştir. Firdevs bunların en yukarıda olanıdır. Cennetin dört nehri buradan çıkar. Bunun üstünde Arş vardır. Allah'tan cennet istediğiniz vakit Firdevs'i isteyin." *
Kaynak: Tirmizi, Cennet 4, (2533) *

Hadis No : 5093
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Cennette hiçbir ağaç yoktur ki gövdesi, altından olmasın. *
Kaynak: Tirmizi, Cennet 1, (2527) *

Hadis No : 5092
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette bir ağaç vardır ki, binekli bir kimse yüz yıl gölgesinde yürüse onu katedemez. İstersiniz şu ayeti okuyun: "Daimi gölgededirler, çağlayıp duran su başlarındadırlar" (Vakıa 30-31)." *

Hadis No : 5116
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennete ilk girecek zümre, dolunay gecesindeki ay suretindedir. Onu takip eden zümre, parlaklık yönüyle gökteki en büyük yıldız gibidir. Cennetlikler bevletmezler, büyük abdest de bozmazlar, tükürmezler, sümkürmezler de. Tarakları altındandır, terleri misktir. Buhurdanları öd ağacından, zevceleri kara gözlü hurilerden olacak. Onlar ataları Adem'in yaratılışı üzere, altmış zira' boyunda tek bir adam suretinde olacaklar.
Kaynak: Buhari, Bed'ü'l-Halk 8, Enbiya 1; Müslim, Cennet 15, (2834); Tirmizi, Cennet 7, (2540)
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Vakıa, (3289), Cennet 1, (2528) *

Hadis No : 5118
Ravi: Ebu Said el-Hudri
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir." *
Kaynak: Tirmizi, Cennet 23, (2565) *

Hadis No : 5120
Ravi: Ebu Rezin el-Ukayli
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin çocuğu olmaz, (orada doğum yoktur)." *
Kaynak: Tirmizi, Cennet 23, (2566) *

Hadis No : 5119
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin vücudu kılsız, yüzü sakalsız, gözleri sürmelidir, gençlikleri zail olmaz, elbiseleri eskimez." [Tirmizi'nin, bir rivayetinde şu ziyade var: "Cennetliklerin başlarında taçlar vardır. Taçtaki tek bir inci, meşrık ile mağrib arasını aydınlatır."] *
Kaynak: Tirmizi, Cennet 8, (2542)

Hadis No : 5121
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav): "Mü'mine cennette şu şu kadar (kadınla) cima gücü verilir!" buyurmuşlardı. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Buna takat getirebilir mi?" diye soruldu. "Yüz (kişinin) gücü verilir! (Böyle olunca takat getirir!)" buyurdular. *
Kaynak: Tirmizi, Cennet 6, (2539) *

Hadis No : 5069
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav)'a "Kevser nedir?" diye sorulmuştu. "Cennette bir nehirdir. Allah onu bana verdi. O, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Onda (nehirde) bir kuş vardır, boynu deve boynuna benzer!" buyurdular. Hz. Ömer atılarak: "Öyleyse o müreffehtir!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "Onu yiyen, ondan da müreffehtir!" buyurdular. *
Kaynak: Tirmizi, Kıyamet 15, (2445) *

Hadis No : 5068
Ravi: Semüre İbnu Cündeb
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her peygamberin bir havzı vardır. Ümmeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin her biri, hangisinin suya geleni çok diye övünürler. Su almaya gelen ümmeti en çok olan peygamberin ben olacağımı ümid ediyorum." *
Kaynak: Tirmizi, Kıyamet 15, (2445) *

Hadis No : 5123
Ravi: el-Hudri
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinden derecesi en düşük olanın seksen bin hizmetçisi, yetmiş iki zevcesi vardır. Onun için inciden, zebercedden ve yakuttan bir çadır kurulur. Bu çadır, Cabiye'den San'a'ya kadar uzanan bir büyüklüktedir." *
Kaynak: Tirmizi, Cennet 23, (2565)

(Peygamberin ağzından cennet manzaraları.Demek ki cennet altın ve gümüş tuğlalardan yapılmış.
Harcı da kokulu miskmiş.Ayrıca ikisi gümüş ikisi de altın olmak üzere dört cennet varmış.Bir de
allahla görüşme yapmak üzere adn cenneti varmış.Allah adaletsizliğini orda da göstermiş.Altın
cennet gümüş cennet.Yanlız dikkatimi çeken ağaçların tümünün gövdesinin altından olduğu
belirtilmiş.Acaba gümüş cenneti o anda unutuda mı böyle söyledi.Yok canım!Kesinlikle o hadis
uydurmadır.Demek ki kaç yaşında ölürseniz ölün önemli değil.Cennete girme yaşı otuzmuş.Oh oh!
kıldan sakaldan kurtuluyoruz.Elbiseden kurtuluyoruz.Hele gözler de sürmeli olunca değmeyin
keyfimize.Otuz yaşındaki bir genç olarak yüz kişiye yetecek cinsel güç ve 72 tane hatun 80 bin de hizmetçi.Bence hatunların sayısında yanlışlık var.100 kişilik cinsel güce 100 hatun olmalıydı.Orda
bir hesap hatası olmuş.Şimdi müslümanların niye cennet için bu kadar çırpındıklarını daha iyi anla-
dım.Doğum kontrolü diye bir şey de yokmuş.Dayan allah dayan!!!Hele o seksen bin kişilik hizmetçi
ordun da var ki sırtın yere gelmez.Mekan olarak da inci ve yakuttan *çadır.Her şeye kadir olan
allah evi kullarına çok mu gördü.Yoksa Arabistandaki çadırlar cennete mi taşındı.Allah peygambe-
rine kıyak geçmiş.Kevseri ona vermiş.Onun adaleti ancak bu kadar olur.Kesin su almaya giden
ümetlerden en çok mutlaka bizim peygamberin ümmetidir.Kuran incilerinde de hep al gülüm ver
gülüm yapmışlardı...)
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 11-06-2006, 19:02
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

Bu cennet arabistanin her bir probleminin cozuldugu yer. Gunes yok, bol bol golgelik, sulak, meyveler bol, kari bol, durmadan ye,ic, sa'ap.
Dunyanin kuzey, soguk ulkelerinde yasayanlara pek hitap etmiyor, muslumanligin buralara yayilamasinin sebebi bu olsa gerek.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 12-06-2006, 03:54
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

Hadislerden İnciler(3)

Hadis No : 5695
Ravi: Aişe
Tanım: Resulullah (sav) gece taksiminde adalete riayet eder ve derdi ki: "Ey Allahım! Bu taksim benim iktidarımda olanla yaptığım bir taksimdir. Senin muktedir olup benim muktedir olmadığım şeyden dolayı beni levmetme!" Benim muktedir olmadığım dediği şeyle kalbi kastederdi. *
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 39, (2134); Tirmizi, Nikah 42, (1140); Nesai, İşretü'n-Nisa 2, (7, 64)

Hadis No : 5699
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav), hanımlarına gece ve gündüzleyin aynı saatlerde ziyarette bulunurdu. Onlar on bir tane idiler. Enes'e: "Buna takat getirebiliyor muydu?" denmişti. O: "Biz ona otuz kişinin gücü verildiğini konuşurduk" diye cevap verdi. *
Kaynak: Buhari, Gusl 12; Nesai, Nikah 1, (6, 53, 54) *

Hadis No : 5697
Ravi: Aişe
Tanım: Resulullah (sav) hastalandığı zaman kadınlarını çağırdı, yanında toplandık. "Ben sizleri teker teker dolaşacak durumda değilim. Uygun görürseniz Aişe'nin yanında kalmama müsaade edin, orada kalayım" buyurdular. Kadınlar da kendisine izin verdiler. *
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 39, (2137)

Hadis No : 5696
Ravi: Aişe
Tanım: Sevde Bintu Zem'a (ra), gününü Aişe'ye hibe etti. Böylece Resulullah (sav) Aişe'ye iki gün ayırıyordu. Bir kendi günü, bir de Sevde'nin günü. *
Kaynak: Buhari, Nikah 98; Müslim, Rada 47, (1463)

Hadis No : 5597
Ravi: Aişe
Tanım: Resulullah (sav), ben altı yaşında iken benimle evlendi. Medine'ye geldik. Beni'l-Haris İbnu'l-Hazrec kabilesine indik. Ben hummaya yakalandım. Saçlarım döküldü, (İyileşince) saçım yine uzadı. Annem Ümmü Ruman, ben arkadaşlarımla salıncakta oynarken, bana geldi, benden ne istediğini bilmeksizin yanına gittim. Elimden tuttu. Evin kapısında beni durdurdu. Evimizde, ensardan bir grup kadın vardı. "Hayırlı, bereketli olsun!", "Uğurlu mübarek olsun!" diye dualar, tebrikler ettiler. Annem beni onlara teslim etti. Onlar kılık-kıyafetime çeki düzen verdiler. Beni, [kuşluk vakti aniden] Resulullah (sav)('ın gelişinden) başka bir şey şaşırtmadı. Annem beni O'na teslim etti. O gün ben dokuz yaşında idim. *
Kaynak: Buhari, Nikah 38, 39, 57, 59, 61; Müslim, Nikah 69, (1422); Ebu Davud, Nikah 34, (2121), Edeb 63, (4 *

Hadis No : 5698
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav)'ın yanında dokuz hanım vardı. Kadınlara uğrama işini sıraya koyunca, birinci kadına ikinci bir uğrayışı dokuz gün sonra oluyordu. Kadınlar, her akşam, Resulullah'ın o gün geleceği odada toplanıyorlardı. (Bir gün) toplanma akşam, yeri Hz. Aişe'nin odasıydı. Zeyneb gelmişti. Resulullah ona elini uzattı. Hz. Aişe: "Bu Zeyneb'tir, (bilmiyor musun)?" dedi. Resulullah (sav) da elini geri çekti. Derken Hz. Aişe ile Hz. Zeyneb birbirlerine çıkıştılar. Karşılıklı çekişme birbirlerinin yüzüne toprak atmaya kadar gitti. (Bu esnada mescidde) ikamet getirildi. Bu sırada Hz. Ebu Bekir geçiyordu, onların seslerini işitti. "Ey Allah'ın Resulü! Çık ve şunların ağızlarına toprak saç!" dedi. Aleyhissalatu vesselam çıktı. *
Kaynak: Müslim, Rada 46, (1462) *

Hadis No : 5702
Ravi: Ümmü Seleme
Tanım: Ebu Bekr İbnu Abdirrahman, Ümmü Seleme (ra)'den anlatıyor: "Resulullah (sav) benimle evlendiği zaman, yanımda üç gün ikamet etti ve dedi ki: "Sana ehlinden bir tahkir sözkonusu değil. Dilersen senin yanında yedi gün ikamet ederim. Ancak seninle yedi gün kalırsam diğer hanımlarımın yanında da yedi gün kalırım." *
Kaynak: Müslim, Rada 41, (1460); Muvatta, Nikah 14, (2, 529); Ebu Davud, Nikah 35, (2122)

Hadis No : 5700
Ravi: Enes
Tanım: Bakire, dul üzerine nikahlanırsa, bakirenin yanında yedi gün kalınması, sonra taksimat yapılarak sıraya konması, dul nikahlandığı zaman, yanında üç gün kalıp sonra taksimat yapılıp sıraya konması sünnettir. *
Kaynak: Buhari, Nikah 100, 101; Müslim, Rada 44, (1461); Muvatta, Rada 15, (2, 530); Ebu Davud, Nikah 35, (2 *

Hadis No : 5701
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav) Safiyye (ra)'yi aldığı zaman yanında üç gece ikamet etti. Safiyye dul idi. *
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 35, (2123) *

( Peygamberin kimi hadislerde dokuz kimi hadislerde on bir hanımından bahs ediliyor.Zan edersem
hanımlarının sayısı konusunda bir netlik yok.Yanlız dikkati çeken bu hanımlarından Ayşe'nin onun
yanında özel bir yeri olduğunu görüyoruz.Ayşeyle dokuz yaşında gerdeğe girdiği bu hadisle açık
bir şekilde ortadayken nedense bazı imanlı kardeşlerimiz bu yaşı on sekize çıkarmaya çalışıyorlar.
Ayşe diyor ki ben arkadaşlarımla salıncakta oynarken annem beni peygambere götürdü diyor.Demek
ki Ayşenin çocuk yaşta peygamberle evlendiği bir gerçektir.Görüldüğü gibi güneş balçıkla sıvanmıyor.
Hanımları konusunda genellikle adaletli davrandığı görülüyor.Her ne kadar hanımları arasında kıskanç
lık krizleri oluyorsa da ayetlerle bu kıskançlık krizlerini bastırdığı görülüyor.Yanlız ailevi sorunlarını
bu kutsal denilen kitaba yansıtması ne derece doğrudur .Yorumunu sizlere bırakıyorum.Bakire ve
dullar arsındaki ayırımda dikkatimi çekti.Bu bir haksızlık değil mi kadına karşı.Adalet terazisinin
bu ve Ayşe konusunda şaştığını görüyoruz.Hanım sayısı çok olunca ne kadar adaletli olunabilinir ki.
Kadınlar sizin tarlanızdır dilediğiniz gibi girin diyen ,onlara nasihat verin eğer anlamıyorlarsa dövün
diyen bir zihniyetten adaletli davranmasını beklemek ne derece doğrudur.En başta adaletsizlik
kadını ikinci sınıf gören zihniyette değil midir?
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * (Devam edecek)
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 12-06-2006, 21:09
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

bu hadis ve kuran yorumlamaları tamamen imanlı imansız farkına dayanır. Tamam buradaki bazı hadisler gerçekten islamın gerçekleri ama bazıları da simgeler veren hadisler...
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 13-06-2006, 01:59
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

Hadislerden İnciler(4)

Hadis No : 5598
Ravi: İbnu Ömer
Tanım: (Kızkardeşim) Hafsa (ra), Resulullah (sav)'ın Bedir Gazvesi'ne katılan ashabından olup, Medine'de vefat etmiş bulunan Huneys İbnu Huzafe es-Sehmi (ra)'den dul kalınca (babam) Hz. Ömer (ra), (kızkardeşimi evlendirmek için harekete geçerek bazı teşebbüslerde bulunmuştur. Bu teşebbüslerini bana şöyle) anlattı: "Önce Hz. Osman İbnu Affan (ra)'a rastladım. Hafsa'yı ona teklif ettim ve: "Dilersen sana Hafsa Bintu Ömer'i nikahlayayım" dedim. "Hele bir düşüneyim!" dedi. Birkaç gece bekledim. Sonra ona rastladım, teklifi tekrar arzettim. "Şimdilik evlenmemeyi uygun gördüm!" dedi. (Ben bu menfi cevaba kızdım.) Sonra Hz. Ebu Bekr (ra)'e rastladım. Ona da: "Dilersen sana Hafsa Bintu Ömer'i nikahlayayım!" dedim. Hz. Ebu Bekr sustu ve bana hiçbir cevap vermedi. Osman'a kızdığımdan daha çok Ebu Bekr'e kızdım. Birkaç gün aradan geçti. Sonra Hafsa'yı Resulullah (sav) istedi ve O'na nikahlayıp verdim. Sonra bana Hz. Ebu Bekr rastladı ve: "Hafsa'yı bana teklif ettiğin zaman sana hiçbir cevapta bulunmayışımdan dolayı belki de bana kızdın" dedi. Ben de: "Evet kızmıştım!" deyince şu açıklamayı yaptı: "Sen o teklifi yaptığın zaman beni cevap vermemeye sevkeden şey Resulullah (sav)'ın Hafsa'yı zikretmiş olduğunu bilmemdi. Aleyhissalatu vesselam'ın sırrını ifşa etmek istemedim. Eğer Hafsa'yı o terketseydi teklifinizi ben kabul edecektim." *
Kaynak: Buhari, Nikah 33, 36, 46 Megazi 11; Nesai, Nikah 30, (6, 83)

Hadis No : 5600
Ravi: Ümmü Seleme
Tanım: İddetim sona erince, Hz. Ebu Bekr (ra) bana (bir elçi göndererek) istetti ve evlenme teklif etti. Ben kabul etmedim. Derken Resulullah (sav), Hz. Ömer (ra)'i göndererek kendisi için Ümmü Seleme'yi istetti. Ümmü Seleme, Ömer'e: "Resulullah'a haber ver. Ben çok kıskanç bir kadınım ayrıca benim çok çocuğum var, bir de velilerimden hiçbiri burada hazır değil!" dedi. O da gidip Resulullah'a aktardı. Aleyhissalatu vesselam, Ömer'e: "Ona dön ve kendisine söyle ki: "Kızkançlığına gelince, senden onu gidermesi için Allah'a dua edeceğim. Çocuklarına gelince, onların himayesi de görülecektir. Velilerin meselesine gelince, onlardan hazır veya gaib hiç biri bu evliliği yadırgamayacak" buyurdular. Bunun üzerine Ümmü Seleme oğluna: "Ey Ömer! Kalk! Resulullah'la beni nikahla" dedi. O da nikahladı. *

Hadis No : 5602
Ravi: Ümmü Habibe
Tanım: Kendisi, Ubeydillah İbnu Cahş'ın nikahı altında idi. Habeşistan'da kocası ölünce, Necaşi merhum, onu Resulullah (sav)'a, nikahlayıp dört bin dirhem mehir verdi. Onu Şürahbil İbnu Hasene ile birlikte Aleyhissalatu vesselam'a gönderdi. Resulullah (sav) kabul etti. *
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 29, (2107, 2108); Nesai, Nikah 66, (6, 119) *

Hadis No : 5603
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav) Hayber'e geldi. Allah kaleyi fethetmeyi müyesser kılınca, kendisine Safiyye Bintu Huyey İbni Ahtab'ın güzelliğinden bahsedildi. Safiyye'nin kocası savaş sırasında öldürülmüştü. Kadın daha yeni evlenmişti. Aleyhissalatu vesselam, ganimetten pay olarak kendisine onu seçti. Oradan Safiyye ile birlikte çıktılar. Revha nam mevkiye geldiler. Aleyhissalatu vesselam orada gerdek yaptı. Sonra küçük bir yaygı içerisinde has (denen hurma, yağ ve keş'ten mamul bir yemek) hazırladı. Sonra bana: "Etrafındakileri çağır!" buyurdu. Bu, Resulullah (sav)'ın Safıyye için verdiği düğün yemeği idi. Sonra oradan Medine'ye hareket ettik. Resulullah (sav) Safiyye için, bineğinin terkisine bir örtü seriyordu. Sonra devesinin yanıda çömelip dizini dayadı. Safiyye (ra), dizine basarak deveye bindi. *
Kaynak: Buhari, Salat 12, Ezan 6, Salatu'l-Havf 6, Cihad 102, 130, Menakıb 27, Megazi 38; Müslim, Nikah 464, *

Hadis No : 5604
Ravi: Aişe
Tanım: Beni'l-Mustalik'ten Cüveyriye Bintu'l-Haris, Sabit İbnu Kays İbni Şemmas (ra)'ın hissesine düşmüştü [esaretten kurtulmak için mukatebe anlaşması yapti]. O, çok güzel bir kadındı, gözde onun için bir hisse vardı (gören göz haz duyardı). Mukatebe bedelini ödemede yardım talep etmek üzere Resulullah (sav)'a geldi. Hz. Aişe devamla der ki: "Cüveyriye kapıda durduğu vakit onu görünce durumu hoşuma gitmedi (Resulullah'ın onu beğenip evlenmeye kalkacağından koktum). Resulullah (sav)'ın da benim onda gördüğüm (güzelliği) göreceğini derhal anladım. "Ey Allah'ın Resulü dedi. Ben Haris'in kızı Cüveyriye'yim. Durumum size meçhul değil. Ben Sabit İbnu Kays'ın hissesine düştüm. Fakat hürriyetime kavuşmak için onunla mukatebe yaptım. Size, mukatebe (bedelini ödemem)de yardım istemek üzere geldim. Resulullah: "Sana ondan daha hayırlısını söylesem ne dersin?" buyurdular. Cüveyriye: "O nedir?" dedi. "Senin yerine mukatebe ücretini ödeyeyim ve seni zevce olarak alayım?" buyurdular. Cüveyriye de: "Kabul ediyorum!" dedi. [Bunun üzerine. Sabit İbnu Kays'a adam göndererek Cüveyriye'yi ondan talep etti. Sabit: "O senindir, ey Allah'ın Resulü! Annem babam sana feda olsun!" dedi. Aleyhissalatu vesselam mukatebe ücretini hemen ödedi. Cüveyriye'yi azad edip evlendi. Halk, Resulullah (sav)'ın Cüveyriye ile evlendiğini işitince ellerindeki esirleri salip azad ettiler ve "Bunlar Resulullah (sav)'ın artık akrabalarıdır (esir olarak tutulamazlar)!" dediler. Hz. Aişe devamla der ki: "Kavmine ondan daha hayırlı bir kadın görmedik; onun sebebiyle Beni Mustalik'ten yüz aile halkı azad olundu." *
Kaynak: Ebu Davud, Itk 2, (3931) *

Hadis No : 5607
Ravi: Sabit
Tanım: Ben Hz. Enes (ra)'in yanında idim. Onun yanında bir kızı vardı. Enes dedi ki: "Resulullah (sav)'a bir kadın gelerek nefsini ona arzetti ve: "Ey Allah'ın Resulü! Senin bana ihtiyacın var mı?" dedi. Bunun üzerine Enes'in kızı: "Bu kadının hayası ne kadar az! Ne ayıp, ne ayıp!" dedi. Enes: "Hayır, o senden daha hayırlı! Resulullah'a rağbet ve arzu duydu ve nefsini ona arzetti" buyurdu." *
Kaynak: Buhari, Nikah 32, Edeb 79; Nesai, Nikah 25, (6, 78-79)

Hadis No : 5601
Ravi: Enes
Tanım: Zeyneb'in iddeti tamamlanınca, Resulullah (sav), Zeyd (ra)'e: "Git onu bana (kendinden) iste" dedi. Zeyd gitti, Zeyneb'e geldiği zaman hamurunu yoğuruyordu. Zeyd der ki: "Onu gördüğüm zaman içimde bir zorluk hissettim, ona bakamaz hale geldim. Sırtımı ona çevirerek, geri geri yaklaştım ve: "Ey Zeyneb! Beni Resulullah (sav) gönderdi. Seni istiyor" dedim. Zeyneb: "(Ben (istihare yoluyla) Rabbimle istişare etmeden bir şey yapacak durumda değilim!" dedi ve kalkıp mescide gitti. Derken Resulullah'a vahiy geldi. Aleyhissalatu vesselam kalkıp izin almadan Zeyneb'in evine girdi. Zeyd der ki: Gündüzün ilerlemesiyle Resulullah (sav)'ın bize ekmek ve et yedirdiğini gördük. Yemekten sonra halk çıkmış, bazı kimseler evde kalmış sohbet ediyordu. Resulullah (sav) da çıktı, peşinden ben de çıktım. Hanımlarının hücrelerine birer birer uğrayıp selam vermeye başladı. Onlar: "Ey Allah'ın Resulü (yeni) hanımını nasıl buldun?" diyorlardı. Hz. Enes (ra) der ki: "Bilemiyorum, halk çıktı!" diye ben mi haber verdim, başkası mı haber verdi. Aleyhissalatu vesselam gelip evine girdi. Ben de beraber girmek istedim. Benimle kendi arasına perde çekti. Örtünme ayeti nazil oldu. Halk, kendilerine verilen öğütten derslerini aldı: "Ey iman edenler! Yemek için davet olunmadan Peygamber'in evine girip de orada yemek vaktini beklemeyin. Davet edildiğinizde ise girin, fakat yemeğinizi yedikten sonra sohbete dalmadan dağılın. Bu hareketiniz Peygamer'e eziyet verir. O da size bunu açıklamaktan sıkılır. Allah ise hakkı açıklamaktan çekinmez" (Ahzab 53). *
Kaynak: Müslim, Nikah 87, (1428); Nesai, Nikah 26 (6, 79

Hadis No : 5608
Ravi: Cabir
Tanım: Hz. Ebu Bekr (ra) gelip (Hz. Peygamber'in huzuruna girmek için) izin istedi. Kapıda oturmuş bekleyen insanlar vardı. Onlara izin verilmemişti. Hz. Ebu Bekr'e izin verildi, o da girdi. Girince, Aleyhissalatu vesselamı etrafında zevceleri toplamış olduğu halde sessiz oturuyor buldu. Derken Hz. Ömer de izin istedi, ona da aynı halde iken izin verdi. Hz. Ebu Bekr "Ben Resulullah (sav)'ı güldürecek bir şey söyleyeceğim!"dedi ve sordu: "Ey Allah'ın Resulü! Harice'nin kızı benden nafaka istese ben de kalkıp boğazını kessem ne dersiniz?" dedi. Resulullah (sav) güldü ve: "Şu etrafında gördüklerinin hepsi benden nafaka istiyorlar!" dedi. Ömer, hemen kalkıp boğazını kesmek üzere Hafsa'ya yöneldi. Hz. Ebu Bekr de kalkıp boğazını kesmek üzere Aişe'ye yöneldi. Her ikisi de: "Demek siz Resulullah'tan onda olmayan şeyi istiyorsunuz ha!" diyordu. Onlar: "Allah'a yemin olsun! Biz ondan asla olmayan şeyi istemiyoruz!" dediler. Sonra Resulullah (sav) onlardan bir ay ayrı durdu. Arkadan şu ayet nazil oldu. (Mealen); "Ey Peygamber! Hanımlarına de ki: "Eğer dünya hayatını ve zevkini istiyorsanız, gelin boşanma bedelini verip sizi güzellikle serbest bırakayım. Eğer Allah'ı, Resulü'nü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, şüphesiz ki, sizden iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlar için Allah pek büyük bir mükafaat hazırlamıştır" (Ahzab 28-29). Hz. Cabir devamla der ki: "Bunun üzerine Resulullah (sav) Hz. Aişe (ra)'den başlayarak şöyle dedi: "Ben sana bir husus arzedeceğim. Cevap vermede acele etmemeni dilerim, ebeveyninle de istişare ettikten sonra cevap ver." "O husus nedir ey Allah'ın Resulü?" diye Aişe sorunca, Aleyhissalatu vesselam ayeti tilavet buyurdu. Bunun üzerine Hz. Aişe hemen: "Yani sizi tercih meselesinde mi ailemle istişare edeceğim? Asla! Ben Allah'ı ve Resulü'nü ve ahiret yurdunu tercih ediyorum. Senden ricam, kadınlarından hiçbirine benim şu söylediğimi haber vermemendir!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onlardan biri sormaya görsün, ben hemen cevap veririm. Zira Allah; beni zorlaştırıcı ve şaşırtıcı olarak değil, öğretici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi!" buyurdular. *
Kaynak: Müslim, Talak 29, (1478) *

(Hadisin birinde peygamberin otuz erkek gücünde olduğu rivayet edilmişti.Gerçekten de hakkını vermiş.Özellikle savaş ganimeti olarak güzel bir kadın olan Safiyye'yi nikahına alması ve hemen
orada onunla gerdeğe girmesi onun kadınlara olan düşkünlüğünün bir nevi ispatı gibi oluyor.Şimdi
biliyorum müslüman kardeşlerimiz bana kızacaklar.Hep çok evliliğine çeşitli yorumlar getiriyorlar.
Kusura bakmasınlar bu da benim yorumum.Hoşuna giden kadınları hep nikahına almış.Bu aldığım
hadisler de bunu belgeliyor.Zeyneple evliliği.Hem de evlatlığının karısı.Bana göre peygamber bir
kişinin sevmiş de olsa dahi sırf bu nedenden dolayı onunla evlenmemesi gerekirdi.Eşi Cüveyriye
ile ilgili evliliği de ilginç geldi bana.Kendisinden yardım isteyen bu güzel kadını görünce hemen
azad ederek nikahına alıyor.Tabi karısı Ayşenin tüm kıskançlık krizine rağmen .Bir peygamberin
onun özgürlüğünün bedeli olarak onunla evlenmemesi gerekirdi.Ama işte kadın güzel olunca ne
yapsın .O da hemen nikahına alıyor.Tüm bu gerçekler ortadayken müslümanların onun çok evli-
liğiyle ilgili yorumlarının saçmalığı da ortaya çıkmış oluyor.Deseler ki bazı erkekler seksi oluyor.
Peygamberimizin de seksi gücü fazlaymış.Bundan dolayı bir çok kadınla evlenmiştir.Tamam diye-
ceğiz.Ama böyle demiyorlar ki.Çok evliliğine de çeşitli kılıflar uyduruyorlar.Ama kendileri söylüyor
kendileri de inanıyor.Tüm bu gerçekler ortadayken şimdi biz size nasıl inanalım...Ondan *sonra
eşleriyle ilgili husumetlerde niye ayetlerin de indiğini anlamış değilim.Her şeye kadir olan allah
başka işi gücü yokmuş da peygamberin eşleriyle ilgili ayetler gönderiyor.Acaba bu kadar kadın
olunca ve peygamber de onlarla baş edemeyince allaha mı havale etti.Sen peygambersin.Kullarına
diyeceksin ki evime geldiğiniz zaman işiniz bittikten sonra evimde oyalanmayın.Dersin olur biter.
Ama bakıyoruz allahtan bununla ilgili ayetler geliyor.Bu nasıl iştir anlayamıyorum.Kutsal bir kitapta
bu tür şeylerin olması sizce doğru mudur?Yorum sizlere ait....)
(Devam edecek)
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 14-06-2006, 01:19
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

Hadislerden İnciler(5)

Hadis No : 5674
Ravi: Aişe
Tanım: Bir adam hanımını üç talakla boşadı. Kadınla bir başka adam evlendi, ancak bu adam da kadını temasdan önce boşadı. (Kadın tekrar önceki kocasına dönmek istemişti.) Resulullah (sav)'a bu hususta soruldu. "Hayır! İkincisi kadının balcığından tatmadıkça önceki tadamaz!" buyurdular. *
Kaynak: Buhari, Libas 6, Şehadat 3, Talak 4, 7, 37, Edeb 68; Müslim, Nikah 115, (1433); Muvatta, Nikah 18,

Hadis No : 5675
Ravi: Zübeyr İbnu Abdirrahman İbnü'z-Zübeyr el-Kurazi
Tanım: Rifaa İbnu Simval, Resulullah (sav) zamanında, hanımını üç talakla boşadı. Ondan sonra kadın Abdurrahman İbnu'z-Zübeyr'le evlendi. Abdurrahman, kadına temaşa muktedir olmadığı için, ondan yüz çevirdi ve ayrıldılar. Kadını boşamış olan eski kocası Rifaa kadınla yeniden nikahlanmak istedi. Arzusunu Resulullah'a açtı. Aleyhissalatu vesselam Rifaa'ya onunla evlenmesini yasakladı. "Kadın balcığı tadıncaya kadar, sana helal olmaz!" buyurdu. *
Kaynak: Muvatta, Nikah 17, (2,531)

Hadis No : 5676
Ravi: Zeyd İbnu Sabit
Tanım: Anlattığına göre, kendisi bir cariyeyi üç kere boşayıp sonra satın alan bir adam hakkında "Bu cariye, bir başka kocaya varmadıkça ona helal olmaz" diyordu. *
Kaynak: Muvatta, Nikah 30, (2, 537) *

Hadis No : 5677
Ravi: İbnu Muhammed İbni İlyas
Tanım: İbnu Abbas, Ebu Hureyre ve İbnu'l-As (ra)'dan kocası tarafından duhulden (temastan) önce üç talakla boşanan bakire kız (bu ilk kocası ile yeniden nikah yapmak istese nasıl olur? diye) soruldu. Hepsi de: "Bir başka zevce ile evlenmedikçe eskisine helal olmaz!" dediler. *
Kaynak: Muvatta, Talak 37, (2, 570)

Hadis No : 5678
Ravi: *
Tanım: Hz. Ali, Hz. Cabir ve Hz. İbnu Mes'ud (ra), Resulullah (sav)'ın "hülle yapana da hülle yaptırana da lanet ettiğini" anlattılar. *
Kaynak: Tirmizi, Nikah 27, (1119, 1120); Ebu Davud, Nikah 16, (2076, 2077); Nesai, Talak 13, (6, 149)

Hadis No : 5679
Ravi: Misver İbnu Mahreme
Tanım: Hz. Ali (ra) nikahı altında Fatıma (ra) olduğu halde Ebu Cehl'in kızına talib oldu. Bunu işiten Hz. Fatıma, Resulullah (sav)'a gelerek: "Kavmin, kızları için senin hiç gadablanmayacağını zannediyor. İşte Ali, Ebu Cehl'in kızıyla evlenecek!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam kalktı, minbere çıkti, şehadet getirdi ve şu hitabede bulundu: "Emma ba'd! Ben Ebu'l-As İbnu'r-Rebi'e (kızımı) nikahladım. Bana konuştu ve doğruyu söyledi [vadetti ve vaadini tuttu. Şurası muhakkak ki ben helal olanı haram kılmıyorum, haramı da helal kılmıyorum]. Fatıma benden bir parçadır. Onu üzen beni de üzer. Allah'a yemin olsun Resulullah (sav)'ın kızı Allah düşmanının kızıyla ebediyyen bir araya gelmeyecektir!" Ravi der ki: "Ali istemekten vazgeçti." *
Kaynak: Buhari, Fezailu'l-Ashab 16, 12, 29, Cum'a 29, Humus 5, Nikah 109, Talak 13; Müslim, Fezailu's-Sahabe *

Hadis No : 5680
Ravi: *
Tanım: Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav)'ın minberde şöyle söylediğini işittim: "Beni Hişam İbnu'l-Mugire ailesi, kızlarını Ali İbnu Ebi Talib'le evlendirmek için benden izin istiyor. Ben izin vermedim, vermiyorum ve vermeyeceğim! Ancak, Ebu Talib'in oğlu kızımı boşayıp, kızlarını almak isterse o başka! Şunu iyi bilin, Fatıma benden bir parçadır. Onu üzen beni de üzer, ona eziyet olan bana da eziyet olur." *
Kaynak: Buhari, Fezailu'l-Ashab 16, 12, 29, Cum'a 29, Humus 5, Nikah 109, Talak 13; Müslim, Fezailu's-Sahabe

Hadis No : 5609
Ravi: Ma'kıl İbnu Yesar
Tanım: Resulullah (sav)'a bir adam gelerek: "Ben (evlenmek üzere) asaletli ve güzel bir kadın buldum. Ancak kısırdır, çocuk doğurmuyor. Onunla evleneyim mi?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Hayır evlenme!" buyurdular. Sonra adam ikinci sefer geldi, yine aynı cevabı aldı. Adam üçüncü sefer de gelince: "(Ey insanlar!) Vedud (çok seven) ve velud (çok doğuran) olanla evlenin. Zira ben (kıyamet günü) diğer ümmetlere karşı çokluğunuzla övüneceğim" buyurdular. *
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 4, (2050); Nesai, Nikah 11, (6, 65-66)

Hadis No : 5612
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, haseb ve nesebi için, güzelliği için, dini için. Sen dindarı seç de huzur bul." *
Kaynak: Buhari, Nikah 15; Müslim, Rada 53, (1466); Ebu Davud, Nikah 2, (2047); Nesai, Nikah 13, (6, 68

Hadis No : 5614
Ravi: Cabir
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki kadın, şeytan suretinde gelir, şeytan suretinde gider. Biriniz bir kadında hoşuna giden bir husus görürse, hemen hanımına gelsin; zira bu, nefsinde uyananı giderir." *
Kaynak: Müslim, Nikah 9, (1403); Ebu Davud, Nikah 44, (2151); Tirmizi, Nikah 9, (1158) *

Hadis No : 5688
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Bir kadın, Müslüman oldu ve (yeni bir erkekle) evlendi. Bunun üzerine (eski) kocası Resulullah (sav)'a gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ben de Müslüman olmuştum. Hanımım Müslüman olduğumu da biliyor" dedi. Aleyhissalatu vesselam, kadını ikinci kocasından ayırıp eski kocasına iade etti. *
Kaynak: Ebu Davud, Talak 23, (2239); İbnu Mace, Nikah 60, (2008) *

Hadis No : 5658
Ravi: Aişe
Tanım: Yanımda oturan bir erkek olduğu halde, Resulullah (sav) odama girdi. Bu hal, ona bir hayli ağır geldi [ve rengi değişti], öfkesini yüzünden okudum. Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resulü! Bu benim süt kardeşimdir!" dedim. "Siz kadınlar süt kardeşlerinizi iyi düşünün! Çünkü süt kardeşliği, açlıktan dolayı hasıl olur!" buyurdular. *
Kaynak: Buhari, Nikah 21, Şehadat 1; Müslim, Rada 32, (1455); Ebu Davud, Nikah 9, (2058); Nesai, Nikah 51, ( *

Hadis No : 5631
Ravi: İbnu Mes'ud
Tanım: Biz Resulullah (sav) ile birlikte gazveye çıkmıştık. Beraberimizde kadın yoktu. "Husyelerimizi aldırmayalım mı?" diye sorduk. Bizi bundan yasakladı, sonra da muvakkat istifade hususunda bize ruhsat tanıdı. Herhangi birimiz, bir elbise mukabilinde kadınla, bir müddet için nikah yapıyorduk." *
Kaynak: Buhari, Tefsir, Maide 9, Nikah 6, 8; Müslim, Nikah 38, (1404)

Hadis No : 5632
Ravi: Seleme İbnu'l-Ekva
Tanım: Resulullah (sav) Evtas Gazvesi yılında mut'aya ruhsat verdi, sonra da onu yasakladı. *
Kaynak: Buhari, Nikah 31 (ta'lik olarak); Müslim, Nikah 18, (1405) *

Hadis No : 5635
Ravi: Cabir
Tanım: Resulullah (sav) ve Hz. Ebu Bekr (ra) zamanında bir avuç hurma ve un mukabilinde birkaç gün boyu devam eden mut'a nikahı yapardık. Bu hal, Hz. Ömer (ra)'in Amr İbnu Hureys hadisesi vesilesiyle mut'ayı yasaklamasına kadar devam etti. *
Kaynak: Müslim, Nikah 16, (1405)

(Sıra geldi şu meşhur talak meselesine.Hadiste Ayşe kendisi olayı anlatıyor.Adamın biri üç talakla karısını boşuyor.Kadın bir başkasıyla evleniyor fakat adam temastan önce kadını boşuyor.Kadında
eski kocasına dönmek istiyor.Bu durum peygambere soruluyor.Peygamber de ikinci kocasıyla ilişkiye
girmeden eski kocasına dönemeyeceğini belirtiyor.İşte islamda buna ''hülle''deniliyor.Ravisi belli olma-
yan bir hadiste de peygamber hülle yapanı da yaptıranı da lanetliyor.Demek ki islamda hülle olayı
var olan bir gerçek.Aynı şekilde ''muta''nikahı da.Hadislerden anlıyoruz ki islamda bir dönem muta
nikahı varmış.Hem de bir avuç hurma ve un karşılığında veya elbise karşılığında.Kadına değer veren
bir din erkeğe boşanma hakkı veriyor da kadına niye boşanma hakkı vermiyor.Bu insan onuruna
sığmayan hülle ve muta niye ortadan kaldırılmamış.Hadisten de anlaşılacağı üzere kadını bir şeytan
gibi gören bir zihniyet hangi anlayışla kadına değer verebilir ki.Kendisinin evlendiği kadınlarının
sayısı bile belli değilken,kullarına da dört kadınla evliliği öneren bir zihniyet hangi anlayışla kadına değer verebilir ki.Onlar sizin tarlanızdır,onları dövün diyen bir dinin biz kadına değer veriyoruzdemeye hakkı var mı?Tüm bu gerçekler ortadayken bunlara inanan kadınlara ne denile bilinir ki.Kendisi on bir kadınla(Bunlar bilinen)evleniyor fakat damadı Ali evlenmek isteyince ona müsade etmiyor.Çünkü kızı Fatma'dan dolayı.Bu Ali'ye yapılan bir haksızlık değil midir?Her kes istediği sayıda kadınla evlenirken Ali'nin bir kadınla yetinmesi *adaletsizlik değil midir?Hani peygamber hak,hukukve adaletten yanaydı.Demek ki bu kavramlar kişiden kişiye değişiyor.Hepsinden ilginci her şeyekadir olan allah olup bitenleri seyretmekle yetiniyor.Sahi unuttum.Kullarını imtihan ediyor.Bu sınav
sonucunda cennet,cehennem mertebesine ulaştıracak kullarını ya!...Bu ne büyüklük yüce allah!...)
(Devam edecek)
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 14-06-2006, 08:31
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

sn. ezkamo,
bu topikinizi ilgiyle izliyorum. Hem sadece ilgiyle mi, aynı zamanda mide bulantısıyla, tiksintiyle... bana dinimi sorgulatan hadisler, bana dinsizliğe ilk adımları attıran hadisler. Dinimizde sevgiye yer olmadığını gösteren hadisler:

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, haseb ve nesebi için, güzelliği için, dini için. Sen dindarı seç de huzur bul." *

Bu hadiste SEVGİ'nin esamesi yok. Zaten adamın sevdiği kısır kadınla evlenmesine de izin vermemiş peygamber.
Merak ettim, Kur'an'da veya hadislerde SEVGİ sözü geçen ayet, hadis var mı? Arapların kalbi bu kadar mı TAŞLAŞMIŞ.
Sokakta kadın görürse hemen evine gidip karısıyla nefsini tatmin etmeliymiş arap. Bunlar kadınları seks objesinden başka bir gözle görmezler mi?

Kadının balcığı ne yahu? İğrenç... utanmadan hadis diye koymuşlar... Bu hadislere aylar önce nasıl karşı çıkardım, Peygambere iftira atıyorlar derdim... Dinimi savunacağım diye neleri savunuyormuşum meğer.

Sevgili ezkamo,
çalışmanızın devamını bekliyorum, İslamiyet'le ilgili hala gel-gitler yaşadığım şu dönemimde bunları okudukça med'lerim yok oluyor, sadece cezir, sadece 'git'ler kalıyor.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 15-06-2006, 01:26
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

Hadis No : 5609
Ravi: Ma'kıl İbnu Yesar
Tanım: Resulullah (sav)'a bir adam gelerek: "Ben (evlenmek üzere) asaletli ve güzel bir kadın buldum. Ancak kısırdır, çocuk doğurmuyor. Onunla evleneyim mi?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Hayır evlenme!" buyurdular. Sonra adam ikinci sefer geldi, yine aynı cevabı aldı. Adam üçüncü sefer de gelince: "(Ey insanlar!) Vedud (çok seven) ve velud (çok doğuran) olanla evlenin. Zira ben (kıyamet günü) diğer ümmetlere karşı çokluğunuzla övüneceğim" buyurdular. *
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 4, (2050); Nesai, Nikah 11, (6, 65-66)

Sevgili Aydın Arkadaşım,
İnanır mısın nickine dilim varmıyor.Onun için ben sana aydın olarak hitap edeceğim.Aslında gözümden kaçan bir hususu anımsattığın için sağol.

Hadis No : 5068
Ravi: Semüre İbnu Cündeb
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her peygamberin bir havzı vardır. Ümmeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin her biri, hangisinin suya geleni çok diye övünürler. Su almaya gelen ümmeti en çok olan peygamberin ben olacağımı ümid ediyorum." *
Kaynak: Tirmizi, Kıyamet 15, (2445

İlk bölümde aldığım bu hadisi tekrar aldım ki konu netleşsin.Bu iki hadis
peygamberin düşüncesini açık bir şekilde ortaya koyuyor.Cenette övünecek ya.
Onun için adamın güzel olup da kısır olan kadınla evlenmesine izin vermiyor.
Müslüman ülkelerindeki aile planlamasının olmayışının nedeni işte bu ilkel
hadisler.Doğur sokağa at.Veren allah rızkını da verir.Müslüman ülkelerinin
geri kalışında çağ dışı kalışında hep bu zihniyetlerin rolü yok mu?İstediğin
kadar kadınla evlen.Kullarına da çok evliliğin yolunu aç.Yoksulluğu geri
kalmışlığı kader olarak gör.Kaderim böyleymiş deyip insanların elini kolunu
bağlarsan olacağı da budur.Onun için gerçekten bu din konusunda insanları
aydınlatmak gerektiğine inanıyorum.Daha önce de Kurandan İnciler diye bir başlık açmıştım.Gerek orda gerekse şimdiye kadar incelediğim hadislerde
sevgi sözcüğüne rastlamadım.Temelinde kan ve göz yaşı olan bu dinin sevgiyle
ne işi olabilir ki.Tema hep şiddet ve korku üzerine.Ve dikkat edersen bu din
cahil ve yoksul ülkelerde egemenliğini sürdürüyor.İnanıyorum ki insanlar
düşünüp okuyup araştırınca ve tüm bunların sonucunda senin gibi sorgulayınca
bunların egemenliğine son verilecektir.O günler de uzak değil...
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 16-06-2006, 05:05
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Re: HADİSLERDEN İNCİLER

Hadislerden İnciler(6)

Hadis No : 5019
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Güneş, battığı yerden doğmadıkça kıyamet kopmaz. Batıdan doğunca, insanlar görür ve hepsi de iman eder. Ancak, daha önce inanmamış veya imanın şevkiyle hayır kazanamamış olan hiç kimseye bu iman fayda sağlamaz." *
Kaynak: Buhari, Rikak 39, İstiska 27, Zekat 9; Müslim, İman 248, (157); Ebu Davud, Melahim 12, (4312)

Hadis No : 5024
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet Allah Allah diyen bir kimsenin üzerine kopmayacaktır." *
Kaynak: Müslim, İman 234, (148); Tirmizi, Fiten 35, (2208) *

Hadis No : 5030
Ravi: İbnu Mes'ud
Tanım: Resulullah (sav): "Kıyamet sadece şerir insanların üzerine kopacaktır!" buyurdular. *
Kaynak: Müslim, Fiten 131, (2949)

Hadis No : 5021
Ravi: Ebu Said
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ruhumu kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun ki, vahşi hayvanlar insanlarla konuşmadıkça, kişiye kamçısının ucundaki meşin, ayakkabısının bağı konuşmadıkça, kendisinden sonra ehlinin ne yaptığını dizi haber vermedikçe kıyamet kopmaz." *
Kaynak: Tirmizi, Fiten 19, (2182) *

Hadis No : 5022
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Devs kabilesinin kadınlarının kıçları, Zü'l-halasa putunun etrafında titremedikçe kıyamet kopmaz. Zü'l-halasa, Devsiilerin cahiliye devrinde tapındıkları [Tebale'deki] puttur." *
Kaynak: Buhari, Fiten 23; Müslim, Fiten 51, (2906)

Hadis No : 5028
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Zaman yakınlaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, hafta da bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur." *
Kaynak: Tirmizi, Zühd 24, (2333) *

Hadis No : 5032
Ravi: Enes
Tanım: İstanbul'un fethi kıyamet anında olacaktır. *
Kaynak: Tirmizi, Fiten 25, (2240) *

Hadis No : 5027
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savaşırlar. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri: "Herhalde savaşı ben kazanacağım" der." *
Kaynak: Buhari, Fiten 24; Müslim, Fiten 29, (2894); Ebu Davud, Melahim 13, (4313, 4314); Tirmizi, Cennet 26, *

Hadis No : 5036
Ravi: Abdullah İbnu Büsr
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Melhame ile Medine'nin fethi arasında altı yıl vardır. Yedinci yılda da Mesih Deccal çıkar." *
Kaynak: Ebu Davud, Melahim 4, (4296); İbnu Mace, Fiten 35, (4093) *

Hadis No : 5017
Ravi: Enes
Tanım: Bir adam Resulullah (sav)'a: "Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sormuştu. Aleyhissalatu vesselam bir müddet sükuttan sonra yanında duran Ezd-i Şenue kabilesine mensup bir çocuğa bakıp: "Bu delikanlı pir-i fani olmadan önce kıyametiniz kopacaktır!" buyurdular. Hz. Enes (ra) der ki: "Çocuk o gün benim akranım idi." *
Kaynak: Müslim, Fiten 138, (2953)

Hadis No : 5012
Ravi: Sehl İbnu Sa'd
Tanım: Resulullah (sav): "Ben kıyamet şöyle yakın olduğu halde gönderildim!" buyurdular ve şehadet parmağıyla orta parmağını yanyana gösterdiler. *
Kaynak: Buhari, Rikak 39, Tefsir, Naziat 1, Talak 25; Müslim, Fiten 132, (2950) *

Hadis No : 5018
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Otuz kadar yalancı deccaller çıkmadıkça kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah'ın elçisi olduğunu zanneder." *
Kaynak: Tirmizi, Fiten 43, (2219); Ebu Davud, Melahim 16 (4333, 4334, 4335) *

Hadis No : 5014
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hicaz bölgesinden bir ateş çıkmadıkça kıyamet kopmaz. Bu ateş Busra'daki develerin boyunlarını aydınlatacaktır." *
Kaynak: Buhari, Fiten 24; Müslim, Fiten 42, (2902) *

Hadis No : 5015
Ravi: İbnu Ömer
Tanım: Resulullah (sav): "Kıyametten önce, Hadramevt'ten -veya Hadramevt denizinden- bir ateş çıkacak, insanları toplayacak" buyurmuşlardı. (Orada bulunanlar): "Ey Allah'ın Resulü (o güne ulaşırsak) ne yapmamızı emredersiniz?" diye sordular. "Size Şam('ı yani Suriye'ye gitmenizi) tavsiye ederim" buyurdular. *
Kaynak: Tirmizi, Fiten 42, (2218) *

Hadis No : 5033
Ravi: Ali
Tanım: Resulullah (sav) (bir gün): "Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vacib olur" buyurmuşlardı. (Yanındakiler): "Ey Allah'ın Resulü! Bunlar nelerdir?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam saydı: 1- Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedavül eden bir meta haline gelirse. 2- Emanet (edilen şeyleri emanet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (malı yerini tutup, yağmalayıp nefislerine helal) kıldıkları zaman. 3- Zekat (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telakki ettikleri zaman. 4- Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiği; 5- Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığı; 6- Mescidlerde (rıza-yı ilahi gözetmeyen husumet, alış-veriş, eğlence ve siyasata vs. müteallik) sesler yükseldiği zaman. 7- Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu; 8- (Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet ettiği; 9- İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği; 10- (San'at, bale, konser gibi çeşitli adlar altında; bar, gazino, dansing ve salonlarda ve hatta televizyon ve filim gibi çeşitli vasıtalarla yaygın şekilde) şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği; 11- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakaret ettiği zaman artık kızıl rüzgarı, [(zelzeleyi), yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) veya gökten taş yağmasını, (hazfı)] bekleyin." *
Kaynak: Tirmizi, Fiten 39, (2211)

(Alın size kıyametle ilgili hadisler.Ben diğer hadislerin yorumunu size bırakıyorum.Ne zaman kıyamet
kopacağını anlamış değilim .Son hadisi değerlendirmek istiyorum.Bu alıntıladığım hadise göre
kıyametin simdiye kadar kopması gerekirdi.Yanlız ganimet sözcüğü dikkatimi çekti.Bu ganimet ne
zaman milli servet oldu anlamış değilim.Peygamber zamanında islamı yaymak amacıyla savaşlar
istilalar yapılıyordu.Bu istilalar sonucunda o çağa göre el konulan değerli şeylere ganimet deniliyordu.
Bir nevi bu ganimet olayı o dönemin geçim kaynağıydı.İşin garibi zorla insanların elindeki mallara
değerli eşyalarına hem de allah adına el konuluyordu.Tamam oraları istila ettin.İslamı yaydın.Ama
ordaki insanların o emeklerine hiç saygınız yok mu.Bu nasıl allahtır.Ha bu ganimetler arasında kadın-
lar da vardı.Safiyye'de peygamberin savaş ganimeti olarak nikahladığı bir eşidir.Bu gerçekleri artık
görün.Körü körüne bir şeye inanmayın.Şu kıyamet alametlerine bakın.Orta çağın masalları.Aynı
masallar kuranda da mevcut.Şu masallardan hangisi gerçekleşti.Çağımız bilgi çağı.Bilgi *sayesinde
çağdaş uygar olunur.Atatürk ne güzel demiş:''Uygarlık öyle güçlü bir ışıktır ki ona ilgisiz kalanları
yakar,yok eder.'' Müslüman ülkeleri yakması gibi....Türkiye hariç....)
(Devam edecek)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:32 .