Eski efsaneleri sözde resimleri alıp, kendi Senaryo ve kurgularına göre tonlarca şeyle çarpıtıyorlar
Belkide 1 cümleyi geçmeyecek arkeolojik bulguya, öyle senaryolar, kurgular yazıyorlar ki, dudak uçuklatır... Onca arkeolog yorumu mevcut, hangisi bu uforukçular gibi komplo teorisi yazmış?
Kimisi mevcut egemen sistemi, perdelemek için yazıp, çiziyor, her şeye Illuminati diyenler nasıl peyda oluyor? Bu kolay inandırılabilir saf insanalrımız sayesinde ötekiler otorite oluyor...
Yani ortada işleyen bir sistem yok, ama 3-5 Illuminatici gizli kodomanın psikolojik sorunları var, ayağınız kaysa Illuminati dedirtirler o derecede etkili bir kandırmaca, sallama yani...
Öteki Ufo mitolojileri, senaryolarda aynı türden-telden çalıyor...
Bir örnek verin, irdeleyim, bakalım ne üfürükler çıkacak...
Hint efsaneleri ile diğer kıta ve bölgedekilerin benzerliği 2 sebepten dolayı normal;
1.) İnsanların korku, arzu ve istekleri, etkileşimli ekonomi-politik(örneğin erken neolotik dönem ve ortasına kadar köleci toplumlar), sosyo-kültürel benzerlik, insan nereye giderse gitsin ortalama aynı şeyler olduğu için.
2.) Hindistan göçleri...
İnsanlık tarihinde
Tepegözler var, bir dolu Yunan(kökeni de Hindistan) masal kahramanalrı var, her coğrafyada bir dolu masal ve kahraman var, birilerinin bu masalları modelleesi bir eye işaret etmez.
Örneğin bugün bile Superman resimleri, oyuncakları, maketleri, kostümleri yok mu?
Arkeolojik bulgular öyle sosyo-kültürel hayattan bağımsız ve kopuk bir biçimde, birilerinin masabaşında oturup resime, heykele şuna buna bakıp, inancıyla veya şartlandığı şeylerle, sembollerle iliştirip kurgulamasını anlamlı kılmaz...
örneğin, duvara kazınmış bir kabartma görüp, aha uçak deniyor, Kuş veya farklı bir anlama sahip sembol olmadıkları ne malum? Örneğin ilgili yerleşimlerin Neolotik döneme denk gelmesinden dolayı, hayli sulak-bataklık araziler olmasına bakaraktan, Yusufçuk bile önemli bir sembol olabilir, birisi bunu kabartma yapsa, tamam daha uçak mı dersiniz, helikopter mi, uzaylı mı(koca gözlü) artık akıla hangi sembolle iliştirme işi kalırsa(insan tabiatı gereğide zaten sembolcüdür, hafızadaki kayıtlar imaj olduğu için, her gördüğünü hafızadaki ile eşlemeye meyillidir, sırf sembolik eşleştirmelerle senaryo, kurgu yazmak koca bir soru işareti...)...
Diyorum ya birisi çıkmış Reptilianlar diye bir şey uydurmuş, garip bir efsanesi ve garip bir senaryosu var...
- Gıda almıyorlar, enerji ile besleniyorlar ama muntazam dişleri ve ağızları var.
- Çok ileri teknolojiye sahipler ama Beyaz saray'ın altına mağaralar eşip, yıllarca saklanıyorlar
- Andromeda Konseyi(iyiler) bunlara(köt olan Reptelianlara) savaş açıyor, Yeryüzündeki Reptilianların tümünü yok ediyor, öyle böyle bir savaş değil, galakside kan gövdeyi götürüyor, ama ruhumuz bile duymuyor...
- Yetmiyor Andromeda Konseyi elinden bir avuç Reptilian kurtuluyor, o da nesi, Beyaz saray'ın altında saklanıyor, sırf altta saklandıkları için, Galaksinin altını, üstüne getiren Andromeda Konseyi, iş Beyaz saray'ın altına gelince, müdahale edemiyor(Saray'ın ayrı bir dokunulmazlığı var herhalde, altı-üstü toprak, kaya)
Tipik tanrılar savaşı üfürüğü(antik Yunan örneği gibi), oysa o efsanelerin gerçekte sosyal zemini, bir avuç köle sahibinin aralarında girdiği iktidar, otorite savaşından esinlenmedir...