Kur'an okuma anlama kilavuzu

[tugi]

İMTİHAN konusunda bir arkadaşa yanıt verirken topicimi kaybettim. Konuya uygun topic burada imiş müsaadenizle yazımı buraya taşıyorum.
Ben gayet çocukça ve safça bir kaç soru soracağım. Hayvanlarda ve bitkilerde bilinç yoktur (Hoş annelerimiz kadir gecesinde kuşlar bile yemek yemez demişti ama izlemiştim, yiyorlardı). *Yani bir şeye inanacak bir bilinçleri yoktur bu nedenle her hangi bir şeye inanıp inanmamak ve bu inanıp inanmadıkları şeyler yüzünden bir imtihana tabi tutulmaları mümkün değildir. Dini inanca göre ise insanlar dünyaya bir imtihana gelmektedir ve bu imtihan sonucuna göre dünyadan gittikleri yerde de mükafat veya cezaya kavuşacaklardır. Bir saptama daha yapmadan sorularıma geçmeyeyim; insanoğlunun varlığı ben diyim 3 milyon yıl siz deyin 10 milyon yıl hadi biraz daha zorlayalım 50 milyon yıl olsun. Büyük patlamadan öncesi ve sonrasını da işin içine katarsak milyarlarca yıllık bir zaman sürecinden geliyoruz.
Sorular 1: Zeka sahibi yani imtihana el verişli bir canlı yaratmak için tanrı niye ve neyi bu kadar bekled? Bu arada canı hiç sıkılmadı mı? Dile kolay milyarlarca yıl...
2: Eğer bir imtihan varsa yapılan amellerin karşılığı bir imtihan olmalı. Yapacağın amel önceden biliniyorsa imtihanın ne manası var? Yani benim yapacağımı da yapmayacağımı da bilen ve buna karar veren bir varlık varsa beni niye imtihan ediyor?
3: Cennete gidersek neden göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızlar ve şarap akan nehirler vaadediliyor. Eğer bunlar iyi bir şeyse bu dünya da neden böyle bir şey yaparsak sapık oluruz. Yok eğer kötü bir şeyse neden vaadediliyor?
Daha türetilebilir de. Biraz az soru sorarsak cevaplar da herhalde atlamadan verilebilir. Tümünüze saygılar...

Yazmayı unuttum. Bu sorular Şia nın ateist yaklaşıma olan kendince yanıtlarını bildiği soruya yönelik sorulmuştur. Uzun süren dini altyapı ve bunun yılmaz savunucusu olan birinin ateistliği seçmesine çocukluğundan itibaren kendine sormaya bile korktuğu bu gibi çocukça sorular sebep olmuştur. Ve bu kisveden sıyrıldıktan sonra bunlara aradığı yanıtı bulmuştur. İşte ateist yaratılınca böyle oluyor. Tekrar saygılar...

liopleurodon arkadaş; bilinç konusunda yaptığınız açıklamalar hoş. Ancak benim sözünü ettiğim bilinç bir sınava tabi tutulacak olan bir bilinçtir. Hayvanlarda ve bitkilerde tabii ki bir bilinç vardır ki buna içgüdü desek daha doğru olacaktır. Bunlar; 1) Hayatta kalma bilinci 2) Kendi soyunu devam ettirme bilincidir. Bunlar yaşadıkları süre boyunca bu ikisi için çaba sarfeder. Ama insan düşünen bir varlık olduğuna göre; Amaçları ve ihtiyaçları genel kabul edilmiş görüşlere göre bu diğer iki canlıdan ayrışır. Neyse konuyu toparlamak gerekirse, dine göre insan tanrı denen varlık tarafından dünyaya bir imtahana gönderilir. Amellerine göre;cennete veya cehhenneme gider. Buraya kadar hemfikiriz umarım. Sorun bundan sonrası.. Sizi imtihan eden kişi sizin yapacaklarınızı, yapmayacaklarınızı, tüm olacakları ve olmayacakları biliyor (kader inancı). Buna kayıtsız şartsız inanmak zorundasınız. İmanın 6 şartından biriydi galiba kadere inanmak. Siz bir imtihan için dünyaya geliyorsunuz çalışıyorsunuz çabalıyorsunuz imtihanı başaracaksınız, fakat birde öğreniyorsunuz ki sizin gideceğiniz yer zaten belli. Örneğin bir şirkette işe alınıyorsunuz ve size diyorlar ki çalışmalarınıza göre terfi edersin. Tahsil yaparsan terfi edersin. Fazla mesai yaparsan terfi edersin. Ama bir gün dosyanızı görüyorsunuz. Aa bir bakıyorsunuz ki siz o şirkette ömür boyu ofis boy olarak kalacakmışsınız. Ne hissederdiniz? Neyin sınavı? Biz bu dünyaya niye geldik o zaman? Bizimle kafa mı yapıyor?

[soro]

psıko sana saygı duyuyorum.
fıkırlerını beğenmıyorum
bu bızı dost yapar düşman yapmaz.
her insan her konuda tam dört dörtlük de olmaz.
ben de hatasız olmadığım gibi peygamberler hariç herkes hatalı olabilir.
aydınlatıcı yazılarını beklıyorum.

[soro]

sevgili tugi,topıcımıze hosgeldın.

bır başka topıctekı sorularını bizimle paylaştığın için teşekkürederim.
kısaca,
"Sorular 1: Zeka sahibi yani imtihana el verişli bir canlı yaratmak için tanrı niye ve neyi bu kadar bekled? Bu arada canı hiç sıkılmadı mı? Dile kolay milyarlarca yıl...
2: Eğer bir imtihan varsa yapılan amellerin karşılığı bir imtihan olmalı. Yapacağın amel önceden biliniyorsa imtihanın ne manası var? Yani benim yapacağımı da yapmayacağımı da bilen ve buna karar veren bir varlık varsa beni niye imtihan ediyor?
3: Cennete gidersek neden göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızlar ve şarap akan nehirler vaadediliyor. Eğer bunlar iyi bir şeyse bu dünya da neden böyle bir şey yaparsak sapık oluruz. Yok eğer kötü bir şeyse neden vaadediliyor?
Daha türetilebilir de. Biraz az soru sorarsak cevaplar da herhalde atlamadan verilebilir. Tümünüze saygılar... "
demişsin.
Abicim,
burada birkaç dikkate değer nokta var ama ben toparlayabilirmiyim bilmiyorum.
Şimdi biliyorsun bu zaman meselesi hareketten doğan,hareketin bir nevi türevi diyebileceğimiz bir şey.yani bu kainattaki yıldızların vs. seyir ve dönmelerinden çıkıyor.benim dün yazdığım bir topicde bu konu biraz vardı.onu bulabilirsen biraz daha konu açılır.(dincilerin pehlivanları gelsin)
şimdi imtihana tabi varlıklar sadece insanlar değil.cinler de vardır.cin demek duyudışı demektir.yani mevcut duyularımızla algılayamıyoruz ama belki rontgen türü makinelerle algılanabilir.cinler ses,ışık,elektrik,ateş vs gibi maddelerden yaratılmışlar ve dünyaya insan gelmeden önceki devirlerde bunlar dünyada idi.dolayısıyla dünyada imtihan süreci ilk zamanlara kadar gider.
uzun zaman geçmesi meselesi ise tabi bizim olçülerimize göredir.Şimdi kainatı ve içindeki zamanı yoktan vareden Allah için falanca yıldız dönmüşte şu kadar milyar yıl geçmiş birşey ifade etmez.Yani İlahi ölçüde uzun bir zaman da yok.
2-bu konu evvelki yazılarımda var.bulabilirsen baıver.kısaca,
Allahın bilmesi demek olan kaderin,fiili bir (insanın iradesi sahasına giren işlerde) girişime geçmesi için insani iradenin tetikleyici olması gerekmektedir.Allahın ilmi bizim irademizin alacağı yolu bilmektedir.mesela,bir doktorun gidişata göre hastasının ne kadar ömrünün kaldığını bilmesi gibi.hasta öldüğü zaman doktor bildi diyemi ölür.yoksa doktor öleceği ilmen belli olduğu için mi bilebilir.
takvimlerde yarın sabah güneşin kaçta doğacağı yazar.ve güneş o saatte doğar.şimdi güneş takvim yazdığı için mi doğar o saatte yoksa ilmen sabit olduğu için mi takvim yazar güneşin doğuş zamanını.
Allah benim imtihanımı nasıl neticelendireceğimi bildiği için bana hayat hakkı ve deneme şansı vermeden beni yaratır yaratmaz cehenneme atsa veya cennete koysa.ben demem mi ki,ya Rabbi niye beni cezalandırdın.O da dese sen hiç yaşamadığın ama fırsat verseydim yaşayacağın bir hayatta bana isyan edecektin aha onun için seni cezalandırdım.
e olurmu böyle şey.
hem adaletine aykırı hem rahmetine aykırı herşeye aykırı.
Hem irademiz (veya iradedeki meyillerimiz veya meyillerimizdeki tercih haklarımız) hür olduğu için kendi tercihlerimizi yaşıyoruz ve neticesini alıcağız.
3-kur´anda daha birçok şey vaadedilir.cennet dostlukları,aile ortamı,Allahın muhataplığı, vs vs.kimin aklı hangisini keserse o vaadi dikkate alır.herkesin isteğine göre nasibi var.cennette eksik birşey olmadığına göre bunlar da olacaktır.istenipte ulaşılamayacak birşey yok nimet olarak.
bahsedilen içki dünyadaki bizim bildiğimiz insanın aklını zaafa uğratan alkolden türetilmiş içki değildir bu bildirilmiştir.bildirilmese bile cennette aslen zararlı şeyler olmayacağı kuralı gereği sarhoşluk veren içki değildir.belki nar suyudur belki üzüm suyu ama cennetin narı üzümü nasılsa öyle.
bazı şeyler sırf imtihanın bir parçası olarak Allahın tamamen öyle irade ettiği için yasaktır.yani bir sebep,fayda zarar aranmasına gerek yok.
hem cinsellikte bir yasak yok dünyada nikahlı eşin olduktan sonra.
nikahsız ilişkilerde de kadın sonuçta çok zarar görmektedir bence kadının ve ailenin ve toplumun korunması için de nikahsız birliktelikler yasaklanmıştır.ama böylehikmetleri olmasa bile yasaksa yasaktır.budaimtihanın bir şıkkıdır.kabul edenler kabul etmeyenler ayrılmıştır.

yazının devamına bakamadım.zaten bir başka arkadaşa yazmışsın heralde.gerekirse tekrar hatırlatırsın

[mai]

merhaba arkadaşlar ben yeniyim burda din ve mezheplerle ilgili küçük bi araştırma yapıyorum dini ve mezhebi hakkında belli bir birikime sahip olan arkadaşlardan birer yazı göndermelerini rica ediyorum saygılarımla...

[tugi]

Sevgili sorogren,
Bir anımı kısaca anlatarak söze başalayacağım. 78-79 yıllarıydı sanırım. Doğup büyüdüğüm İstanbul'un köylerinden birinde bir köy dispanseri vardı. Burası hep kapalıydı diye hatırlarım. Ancak bir zaman bir pratisyen hekim gelmişti bu dispansere. Yaşıtımız çocuklara birer ikişer kitap vermeye başlamıştı ücretsiz olarak. Daha sonra bu kitapların adedi artmıştı. Kitabın birinde futboldan bahsediliyordu. Futbolun icadının, münafıkların bir müslümanın başını keserek başladığı daha sonra batılıların bize bunu çalışmamamız, bizi meşgul etmesi için icat ettiği vs. ile uzayıp gidiyordu. Bende o sıralar dört vakit namaz kılan bir çocuk olarak (sabahları kalkamazdım) bu kitapları okudum ama çocuk aklım bunların yalan yanlış şeyler olduğunu o zaman söylemişti. Batılılara bakıyordum bizi meşgul etmek için futbolu bize oynatıyorlardı, ama bizden daha iyi oynuyorlardı. Neticeten dinin içinde yaşayıp dini sorgulamam o küçük yaşta başlamıştı. İnanç size dayatılanı kabullenmekse ve bunu kayıtsız şartsız kabullenmekse ben bu sistemin içinde yokum. Yani şuna gelmek istiyorum. Bir kere imtihanın insan oğlundan önce cinlerle başladığına değinmişsiniz. Buna inanmak için önce cinlere inanmak lazım dimi? Siz inandığınız şeyi haklı olarak körü körüne savunmak durumundasınız. İyi de bana cinlere inanmak kadar saçma gelen bir şey yok desem yeridir. Buna kendimi nasıl zaorlayabilirim ki. Buna inanmaya zorlasam zaten dini otomatikman kabulleneceğim. Kıssadan hisse benim inanmadığım bir şeyi bana kanıt olarak sürdüğünüzde kadük oluyor. Diğer konularda verdiğiniz yanıtlarda bu söylediklerimle paralel. İler tutar yanı yok. Sadece inandıklarınızı doğru olarak deklare ediyorsunuz ve bunları kabullenmemi bekliyorsunuz. Bu olmaz.
Dipnot: Bildiğim kadarıyla şarap genel olarak üzümden yapılır ve alkol sonradan ilave edilmez. Kendi kendine bekletilir ve gerekli şartlar oluştuğunda alkol kendiliğinden oluşur. Bana anlatılan buna benzer bir hikayeydi. Yani cennetin üzümü nasıl oluyor ki şarabı nasıl olsun. Hem de alkolsüz.
Saygılar..

[pante]

Tugi kardeşim;
Yanlış biliyorlar. "Cennet- Cehennem Bilgi Bankası" başlığı altında ve İslam ışığında anlatmıştım bunları. O başlık şimdi 10. sayfadan sonradır herhalde.
Üzümün en kalitelisi var cennette. Tam şaraplık. Dünyadaki herşey cennettekinin sahtesi. Çin malı gibi. Üzüm de öyle. Alkolü de dediğin gibi kendinden. Müthiş kafa yapıyor ve rahatsızlık yaratmıyor. Bulantı, baş dönmesi ve ertesi günü başağrısı kesinlikle yok.

Cennette huriler varmış, kara gözlü;
İçkinin de ordaymış en güzeli.
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.

ÖMER HAYYAM

İmdiiii Kuran der ki (Elmalı bu abiler ablalar):

(Bu Kur'an,) Rahman ve Rahim'den indirilmiştir (Fussilet suresiymiş).

Fussilet bana 3 kapılı küçük bir araba markası gibi geldi ama değilmiş. Fussilet. Başında allahın adıyla başlıyor. *Fussilet...Gabriolet...Yok yok Fussilet bu! Dört kapılı, tam otomatik Fussilet.

Şimdi bu RAHİM dediği bir hatun kişi olmasın? hani rahim dediğin uterus yahu.

Hani sinemalarda Da Vinci Code oynuyor ya, herifler Holy Grail diye 2000 yıldır aradıkları İsa'nın son şarabını içtiği/çarmıha gerilmişken damlayan kanının toplandığı meşhuuuur kadehin aslında o kadeh olmadığını...kilisenin bu sırrı binyıllardır sakladığını ama aradıkları üçgen şeklin aslında Mecdelli Meryem'in rahmi olduğunu, İsa'nın Meryem'den olan çocuğuyla soyunun hala sürdüğünü falan anlıyorlar ya...

Sakın bizim(!) dinde de Rahim Hatunla Rahman Bey bir din kitabı indirmek üzere allah indinde bir -nikahlı tabii- beraberlik kurmuş olmasınlar.

'Rahime'yle Rahman'ın nikah törenlerini teşrifinizi rica ederiz' kabilinden bir davetiyeyle üretici bir beraberliğe ilk adımı atmış olabilirler mi? Sakın Kuran Rahimeyle Rahman'ın prematüre -ve aynı zamanda sürmatüre- çocuğu olmasın...(yani hem gramajı düşük hem Rahie Hanım'da fazla kalmış bebek oluyor)

Adnancı, *Fethullahçı, Saidçi , İskenderci, mantıcı tüm 'cı' lardan 'ci'lerden cevab bekliyorum. Dikkat buyurunuz cevap değil cevab. Ciddiye alınız lütfen yani. Nedir bu Rahim ve Rahman işinin aslı? Çocukları olmuş mudur? Olmuşsa feneri nerede söndürmüştür? O çocuklardan günümüze devam eden sülalelerin soyadları nedir yani?

Ciddi mevzudur bu.

[soro]

tugi,cinlere ister inan iste inanma senin bilecegin is.sitemizde bir tane oldugu halde..
yazimda cinler yoktu sadece.
ben inandigim hicnirseye korukorune inanmiyorum.
niye senin veya pantenin korukorune inanmaya tenezzul etmeyecegi bir seye ben tenezzul edeyim.
benim imanim su anda Allahi hemen yanimda her yerde hissedecek derecede saglam kanitlara dayali.ben baktigim herseyde Allahin bir muhrunu imzasini goruyorum.
Hz.Muhammedin hak ve Kur'anin hak oldugunu ve soylediklerinin gercek oldugunu senin bana yzadigin yazidan seni gormesem de orada oldugunu bildigim gibi biliyorum.
o sana cocuklugunda *anlatilan masallari ben de dinledim.hicbiri hafizamda yok bile simdi.bunlar basit seyler.mevzuya bile degmez.Biz Allaha gavurlar futbolu icad etmis diyemi inaniyoruz.
bakin sizlerin yaptiginiz en kolay is.kabul etmiyorum diyorsun isi kesiyorsun.dunyada bundan kolay is yok.
ama biz kabulediyoruz diyoruz ve bunun icin delillerimiz olmali,yani mevcut birseyler gerekli ama size gerekmiyor.
yazilarimda tabi ki,kendi inancim dogrultusunda yazacagim.zaten gozunun gormedigine inanmasi icin sadece gozune gozukecek seyler gerekli.nerden buluyum ben senin gozune gore gorebilecegin delili.oyle birsey zaten olmaz.zaten o zaman siz biz degil hepimiz ayni olurduk.
neyse.

[tugi]

panteidar";p=&quot´isimli üyeden Alıntı

Tugi kardeşim;
Yanlış biliyorlar. "Cennet- Cehennem Bilgi Bankası" başlığı altında ve İslam ışığında anlatmıştım bunları. O başlık şimdi 10. sayfadan sonradır herhalde.
Üzümün en kalitelisi var cennette. Tam şaraplık. Dünyadaki herşey cennettekinin sahtesi. Çin malı gibi. Üzüm de öyle. Alkolü de dediğin gibi kendinden. Müthiş kafa yapıyor ve rahatsızlık yaratmıyor. Bulantı, baş dönmesi ve ertesi günü başağrısı kesinlikle yok.

Cennette huriler varmış, kara gözlü;
İçkinin de ordaymış en güzeli.
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.

ÖMER HAYYAM

Sevgili panteidar,
Dumur nedir bilir misin?
Şu anda tam bir dumur içindeyim. Sen ne yaptın yaa? Ben seni anlayamadım bir türlü. Ahiret, cennet-cehennem ile ilgili vermiş olduğun bilgiler çok güzel, zevkle okudum. Bunların bir çoğuna daha önce rastlamış olmama rağmen tekrar güldüm, rastlamadıklarımı da yine gülerek öğrendim. Önce sorular sordun, sonra da güzel güzel oturup yanıtlarını vermeye çalıştın. Sen ciddimisin? Yoksa ben yeni olduğum ii oltaya mı geliyorum. Bunlara inanıyorsan benim iletime vermiş olduğun nükte dolu yanıtı anlamadım. Yok o yanıt senin bakış açınsa konuyla ilgili açıklamalarını anlamadım. Ya aptal oldum ya. Neyse eğer onlara inanıyorsan sana da 100 erkek gücü cennet günleri diliyorum. Bu dünyada 30 erkek gücü cennette 100. Yalnız gilmanlardan hiç bahsetmemişsin. Hep erkek tandanslı bir cennet portresi çizmişsin. Binlerce yaşıt kız, sonsuz güç. Ama sonra öğreniyoruz ki cinsellik bizim bildiğimiz gibi değilmiş. EE noolcak şimdi. Şarap ta şarap değil zaten. Elmanın posası yok. Ne anladım ben bu cennetten. Cehenneme geçemeden topici bitirmişsiniz. İyiydik. Cehennemen de burada bahsedelim olmazmı. Ne kaçırdığımızı gördük. Kutumuzu açma zamanı. Sevgiyle kalın..

[tugi]

Sevgili sorogren;
Harami var diye korku verirler
Benim ipek yüklü kervanım mı var? demiş üstat.
Sen inanarak doğdun ve yüksek ihtimal inanarak ve huzurla öleceksin( uzun ömür dilerim). Tam bir bağlılık ve mukaddesatla. Bende Allah'a inanarak doğdum, inanarak büyüdüm. Aynı merkezden geliyoruz. Yüzde 99'u müslüman olan bir toplumdan. Annem babam hala bana şükretmeyi salık verirler. Her neyse. Şuna gelmek istiyorum .

bakin sizlerin yaptiginiz en kolay is.kabul etmiyorum diyorsun isi kesiyorsun.dunyada bundan kolay is yok.

Reddetmeyi kolay mı sanırsın? Ergin yaşa kadar bu eğitimi almışsın. Tam olarak bağlı kalmışsın. Senin bana şimdi söylediklerini başkasına söylemişsin. Deli gibi savunmuşsun. Sonra... Sonra ben inanmıyorum deyip çıkmışsın. bu sana kolay geliyordur. Ama o güne kadar sığındığın, başına gelen kötü olaylarda yardım dilediğin, koruyucu olarak gördüğün bir varlığa yok demeyi kolay mı sanırsın. Yok öyle. Dünyanın en kolay işi değil bu. En zor işi. Reddetmek. Bunu para karşılığı, çıkar karşılığı yada moskovaya uşaklık karşılığı yaptığımızı sanma. Aklımızın, bilincimizin bize emrettiğini uygulamakla, öğretilerimizi terk etmek arasında, o geçiş esnasında ne kadar zorlandığımızı sen bilemezsin. Çünkü buna cesaret dahi edemezsin. Körü körüne inanmak zorundasın çünkü senin tanrın sana böyle emrediyor. Aksini düşünmek küfr sayılır ve bu tamamıyla senin tercihindir. Cennetteki rüşvetler de seni bu yolda daha da umutlandıracak ve rahatlatacaktır. Bak biz onlardan mahrum kaldık. Bu bizim yaptığımız en kolay iş var ya kabul etmiyorum diyip kesmek, öyle gökten zembille inmedi. Ateist doğmadık, ama ayette dediği gibi irade hür bırakılmış O hakkımı kullanıyorum. Hepinize saygılar...