vishnu´isimli üyeden Alıntı
şia döneminde islamı tekrar okumaya başladım. kervanlara ve kabilelelere saldırılar şiddet emirleri. bunlar beni iyice şüpheye soktu. hayatus sahabe kitabında okuduğum bir olay beni tir tir titretti.olay şu idi
Ka 'b b. Esref' in Öldürülüsü
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Allah' im! Beni, diledigin sekilde, E sref' in oglundan kurtar! Çünkü o kötülügünü siirleriyle ilan ve nesr etmektedir" diyerek Allah' a dua etti.
"Benim için, Ka'b b. Esref'in hakkindan gelecek kim var? Çünkü o Allah' i ve Resûlünü incitmistir. Bizim için, kim Esref'in oglunun hakkindan gelir?
Çünkü o bize karsi düsmanligini ve hicivlerini açiga vurmus, Kureys müsriklerine gidip onlari bizimle çarpismaya hazirlamis bulunmaktadir.
Bunu, Yüce Allah bana haber verdi" buyurdu. Abduleshel ogullarinin kardesi Muhammed b. Mesleme:
"Yâ Rasûlallah! Senin için, onun hakkindan gelecek, ben varim! Onu öldürmemi istiyorsan, onu ben öldürürüm" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Buna gücün yeterse, evet, yap!" buyurdu. Muhammed b. Mesleme, evine döndü. Üç gün bekledi. Birsey yemedi, içmedi. Kendi kendine düsündü durdu.
Bu durum Peygamberimiz Aleyhisselama anilinca, Peygamberimiz Aleyhisselam onu çagirdi ve kendisine:
"Sen ne için yemeyi içmeyi biraktin?" diye sordu. Muhammed b. Mesleme:
"Yâ Rasûlallah! Sana bir söz söylemistim. Onu yerine getirebilecek miyim, yoksa getiremeyecek miyim; bilemiyorum" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Sana ancak gücünün yetebilecegini yapmak düser! Sen onun isini Sa'd b. Muaz'la bir istisare et! " buyurdu.
Muhammed b. Mesleme:
"Yâ Rasûlallah! Her halde, Ka'b'a, senin aleyhinde birseyler de söylememiz gerekecek! ?" dedi. Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Istediginizi söyleyiniz! Siz bu hususta serbestsiniz!" buyurdu.
Muhammed b. Mesleme Sa'd b. Muaz'a gidip durumu anlatinca, Sa'd b. Muaz:
"Allah' in bereketiyle git! Kardesimin oglu Hâris b. Evs b. Muaz ile Abbâd b. Bisr, Ebu Abs b. Cebr ve Ebu Nâile b. Silkân'ida yanina al! " dedi. Bunun üzerine;
Muhammed b. Mesleme, Ebu Nâile Silkân b. Selâme (Ka'b'in sütkardesi idi) , Abbâd b. Bisr, Hâris b. E vs b. Muaz, Ebu Abs b. Cebr toplanarak Ka'b b. Esref'i
öldürme isini konusup kararlastirdilar. Muhammed b. Mesleme, Ka'b' in yanina vardi. Ona (Peygamberimizi kasdederek):
"Su kisi, bizden sadaka istedi ve bize agir vergi teklif etti. Ben de, ödünç birsey almak için sana geldim!" dedi. Ka'b b. E sref de, Muhammed b. Mesleme'nin
dedigi gibi söylendi ve:
"Muhakkak, o, sizin usancinizi daha da arttiracaktir! " dedi. Muhammed b. Mesleme:
"Ne yapalim ki, bir kez ona uymus bulunduk! Kendisini derhal birakmak istemiyoruz.
Bakacagiz: Onun hali ne olur? Sonuna kadar bekleyecegiz!
Simdi, biz senin bir vesk veya iki vesk* ödünç hurma vermeni istiyoruz!" dedi.
Ka'b b. Esref:
"Peki! Siz bana bu hususta rehin veriniz!" dedi. Muhammed b. Mesleme ile arkadaslari:
"Rehin olarak ne istersin?" diye sordular.
Ka'b b. Esref:
"Kadinlarinizi! " dedi.
Muhammed b. Mesleme ve arkadaslari:
"Kadinlarimizi sana nasil rehin verebiliriz?! Sen bugün Arabin en yakisikli simasisin! " dediler.
Ka'b b. Esref:
"Öyle ise, ogullarinizi rehin olarak veriniz! " dedi.
Muhammed b. Mesleme ve arkadaslari:
"Ogullarimizi nasil rehin olarak verebiliriz?! Sonradan, bunlardan herhangi biri 'Bir-iki deve yükü hurmaya rehin olundu!' diye yerilir ki, bu, bizim için temelli bir ayip olur. Fakat, biz sana silahlarimizi, zirhlarimizi terhin edelim! Silahta, borcu ödemede yeterlilik vardir" dediler.
Ka'b b. Esref de:
"Silahta, borç ödeme yeterliligi var! " dedi. Kendisine gelmeleri için bir zaman da tayin etti. Muhammed b. Mesleme, belirlenen gece, Ka'b b. Esref'e geldi, kale disarisindan seslendi. Yaninda Ka'b'in sütkardesi Ebu Nâile de vardi. Ka'b, onlari kale içine davet etti ve karsilamak için de yanlarina indi. Ka'b'in karisi, Ka'b' a:
"Sen bu saatte nereye çikiyorsun?! " diye itiraz etti ise de, Ka'b:
"Bu seslenen, Muhammed b. Mesleme ile sütkardesim Ebu Nâile'dir!" diye karsilik verdi. Kadin:
"Emin ol; ben bir ses isittim ki, ondan kan damliyor! " dedi.
Ka'b:
"O, benim kardesim Muhammed b. Mesleme ile sütkardesim Ebu Nâile'dir!
Hem, kerim olan genç, geceleyin kiliç darbesine çagrilsa bile, o çagriya muhakkak icabet eder! " dedi.
Muhammed b. Mesleme, kendisiyle birlikte Ebu Abs b. Cebr'i, Hâris b. E vs'i ve Abbâd b. Bisr'i de kaleye soktu.
Muhammed b. Mesleme bu arkadaslarina önceden söyle direktif vermisti:
"Ka'b gelince, ben onun basini tutup saçini koklarim. Siz, Ka'b'in basini benim sikica yakaladigimi görünce, hemen kiliçlarinizi siyirip Ka'b'a vurun!"
Ka'b b. E sref; üstün giyimli, kusamli, hamâilli (kayisli) olarak, etrafina güzel kokular saçarak misafirlerin yanina inince, Muhammed b. Mesleme:
"Bugünkü gibi güzel koku duymadim! " diyerek ona yaklasti.
Ka'b b. Esref:
"Sen ne saniyordun? Arabin en güzel kokulu kadinlari benim gögsümde yasiyor! " dedi. Muhammed b. Mesleme:
"Senin basini, saçini koklamama müsaade eder misin?" diye sordu.
Ka'b b. Esref:
"Evet! Ederim" dedi. Muhammed b. Mesleme, onun saçini kokladi. Arkadaslarina da koklattiktan sonra, Ka'b b. Esref'e:
"Senin saçini bir kez daha koklamama müsaade eder misin?" diye sordu.
Ka'b b. Esref:
"Evet! Ederim" dedi.
Muhammed b. Mesleme, Ka'b'in basini simsiki yakalar yakalamaz, arkadaslarina:
"Vurun! " dedi.
Vurup öldürdüler.
Ka'b vurulup yere düstügü zaman öyle bir çiglik kopardi ki, çevredeki kalelerden, çiralarini yakmayan kalmadi.
Fedailer hemen oradan uzaklastilar. Hâris b. E vs b. Muaz, Ka'b' a vurulan kiliçlardan birisinin dokunmasiyla yaralanmisti. Arkadaslarina
yetismekte güçlük çekiyor, gittikçe geride kaliyordu.
Islâm mücahidleri; Benî Ümeyye b. Zeyd mahallesi üzerinden, Benî Kurayzalara dogru gittiler, Buas mevkii üzerinden, Urays harresine yükseldiler.
Gerilerinde kalan Hâris b. E vs' i orada biraz beklediler.
Onu tasiyarak gecenin sonuna dogru Medine' ye eristiler. Yahudiler kaleden inip mücahidleri takipte baska bir yola saptiklarindan, onlari yakalamaya
muvaffak olamadilar.
Mücahidler, Allah düsmani Ka'b' i öldürdüklerini Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdiler. Ka'b b. Esref'in öldürülüsü, Yahudileri korkuttu. Peygamberimiz Aleyhisselam, sahabilerine:
"Yahudi ricâlinden, öldürmeye firsat bulabildiklerinizi öldürün! " buyurdu. Çünkü, onlar Peygamberimiz Aleyhisselam ve ashabiyla yapmis olduklari anlasmayi bozmus, Allah ve Resûlullah'la çarpisma yolunu tutmuslardi. Ka'b'in öldürülüsü, yalniz Yahudileri degil, ayni zamanda, onlarla isbirligi yapan müsrikleri de korkuttu. Ka'b b. Esref'in öldürüldügü gecenin sabahi olunca, Yahudilerden bir topluluk, Peygamberimiz Aleyhisselamin yanina geldiler ve:
"Büyüklerimizden birisi olan adamimiz geceleyin hiç sebepsiz ve suçsuz olarak öldürüldü! ?" dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam; Ka'b b. E sref' in yaptiklarini, Kureys müsriklerini Müslümanlarla çarpismaya kiskirtip hazirladigini, Müslümanlari rahatsiz etmekten geri durmadigini hatirlatti ve:
"O, kendinden olan diger kimseler gibi yerinde ve kabinda durmus olsaydi, öldürülmezdi. Fakat, o bizi hep rahatsiz eder, siirle yerer dururdu. Sizden her kim böyle yaparsa, cezasi kiliçtir! " buyurdu ve onlari Müslümanlarla aralarinda bir musalaha yazisi yazmaya davet etti. Bunun üzerine, Remle binti Hâris'in evinde, hurma agacinin altinda bir musalaha yazisi yazildi. Bu yazi, Hz. Ali'nin yaninda bulunduruldu. Ka'b b. E sref, Hicretin 25. ayinda, Rebiülevvel ayindan 14 gece geçtikten sonra öldürülmüstür.
|