Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze ders kitaplarını inceleyen Doç. Dr. Gümüşoğlu, kadının 'kahvaltı masasında evin eşit bir bireyi olarak oturan anne'den sürekli turşu-reçel kuran hizmetkâr anneye dönüşümünü adım adım belgeledi.
Cinsiyet ayrımcılığı ile dolu ders kitaplarında son yıllarda iyileşmeler olsa da kötü örnekler devam ediyor. Sosyolog Firdevs Gümüşoğlu’nun, ders kitaplarında toplumsal cinsiyeti 1920’li yıllardan bu yana mercek altına aldığı çalışmaları gösteriyor ki, 1920’lerde bugünün ilerleme sayılan ‘ütü yapan, çocuklarına bakan baba, bilim insanı kadın’ların yer aldığı örneklerden daha öte örnekler vardı. Gümüşoğlu’nun çalışması ders kitaplarında toplumsal cinsiyetin tarihçesini de çıkardı.
Yıllar içinde anne ördeğin hiyerarşisi bile değişti!
Kadın erkek 1945’e kadar eşitken, 1950’den sonra annenin önlüğü üniforması oluyor. ‘Erkek ve dişi’ söylemi, ‘er kişi’ oluveriyor. 1924’te bir kitaba kapak olan kız çocuğu 40 yıl sonra kitaba başı örtülerek yerleştiriliyor.
1943’te kız ve erkek çocuk birlikte ördekleri izliyor, anne ördek önde. 1951’de aynı kitapta kız çocuk resimden çıkarılıyor, baba ördek önde!
Bugüne kadar ders kitaplarında cinsiyetçilik üzerine pek çok çalışma yapıldı. Peki ders kitapları 85 yıl önce nasıldı?
devamı..
http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&CategoryID=77