02-03-2006, 17:35
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 23 Jan 2006
Mesajlar: 13
|
|
Evren dÜnya ve İnsan
Evren, Büyük Patlama (Big Bang)
Şimdi biraz geriye gidiyoruz. Bundan yaklaşık olarak 15 milyar yıl önceye. Zamanın başlangıcı olarak varsaydığımız büyük patlama ile evren oluşmaya başlıyor. Bu bizim bilebildiğimiz ilk saniyemizin başlangıcı. Sıcaklık ölçemediğimiz kadar yüksek. Fiziğin sınırları Planck sıcaklığı denilen 1032 derecedir. Evren elementer parçacıklardan oluşmuş homojen bir püre halinde. Şimdilik daha küçük parçacıklar elde etmek üzere bölünemediğini sandığımız bu parçacıklara, elektron, foton, quark, nötrino, graviton ve gluon gibi adlar veriyoruz.
Büyük Patlamadan 10 mikro saniye sonra evren, quark ve gluonlardan oluşan uçsuz bucaksız bir magma halinde. Yaklaşık 20 mikro saniye sonra sıcaklık 1012 derecenin altına düşünce, nükleer yani çekirdeksel güç devreye giriyor ve quarklar üçer üçer birleşip ilk proton ve nötronları oluşturuyorlar. Niye üçer üçer. Aslında rasgele birleşiyorlar fakat ikişer ikişer birleştiklerinde oluşan çift kararsız, hemen sönüyor, sadece üçlü bileşim dayanıklı çıkıyor. “Yukarı” tip iki quark ile “aşağı” tip bir quark bileşip Protonu, “aşağı” tip iki quark ile “yukarı” tip bir quark bileşip Nötronu oluşturuyor. Böylece maddenin özü meydana geliyor.
Evrenin ısısı sonraki 10 dakika içinde, 10 milyar dereceye düşüyor. Bu sürede çekirdeksel kuvvetlerin etkisiyle iki Nötron ile iki Proton birleşip ilk atom çekirdeği olan Helyum çekirdeğini oluşturuyor.
Bu ilk dakikalardan sonra evren artık bayağı soğumuştur. Bunun sonucu çekirdeksel kuvvetlerin etkinliği bitiyor. Evrenin o sıradaki bileşimi %75 Hidrojen, %25 Helyum çekirdeğinden oluşuyor. Artık 300.000 yıl boyunca hiçbir şey olmayacaktır.
Bu süre sonunda sıcaklık 3.000 derecenin altına düşünce, elektromanyetik kuvvet sahneye çıkıyor. Elektronları mevcut çekirdeklerin çevresinde yörüngeye sokarak ilk Hidrojen ve Helyum atomlarını yaratıyor. Böylece serbest elektronların ortadan çekilmeye başlaması evreni saydamlaştırıyor. Işık tanecikleri olan fotonlar artık kozmozdaki madde tarafından artık etkilenmez oluyor, uzayda serbestçe dolaşıp yavaş yavaş bozularak enerjiye dönüşüyorlar. Bu fotonlar bugün hala yaşlanıp bozulmuş olarak uzaydalar ve bunlara fosil ışınımı diyoruz. Halen uzayda her santimetre küpte 403 foton bulunuyor. Bundan sonra evrim ikinci kez mola veriyor. Yeniden harekete geçmesi için yüz milyon yıl beklemesi gerekecektir.
Bu süre sonunda kütlelerin çekim kuvvetleri etkisi devreye giriyor. O zamana kadar homojen olan maddede pıhtılar oluşmaya başlıyor. Elektronlar çekirdekler etrafında yakalanmış olduğundan ortam saydam ve büyük ölçekli yapıların kurulmasına serbesttir. Daha önceleri, maddenin her yoğunlaşma girişimi, fotonların elektronlara yaptığı etki yüzünden sonuçsuz kalıyordu. Şimdi artık madde galaksiler halinde yoğunlaşmayı başaracaktır.
Bu döneme kozmolojinin karanlık çağları deniyor, çünkü neler olduğunu iyi bilemiyoruz. COBE uydusundan alınan gözlemler, o sırada maddenin her noktasının aynı yoğunluk ve sıcaklıkta olmadığını, ortalamanın hafifçe üstünde olan bölgelerin o zaman, galaksiler için “tohum” rolü oynadığını göstermektedir. Bunların uyguladığı çekim kuvveti çevredeki maddenin yavaş yavaş oralara yığılmasına neden oldu. Çığ etkisiyle kütlesi büyüyerek bugün gözlemlediğimiz uzaydaki galaksilerin oluşmasına kadar sürdü.
Bizim Güneş sistemimiz, Samanyolu diye bildiğimiz bir galakside yer alır. Galaksimiz, Andromeda ve Magellan bulutu dahil, yirmi kadar galaksiden oluşan küçük bir yerel kümenin üyesidir.
Bir milyar ışık yılı ölçeğinin üzerinde evren son derece homojendir. Hemen her yeri aynı yoğunlukta madde ile doludur. Evrenin herhangi bir bölgesi, herhangi bir başka bölgesiyle tıpatıp aynıdır.
Böylece Büyük Patlamadan 100 milyon yıl sonra evren bugün bildiğimiz yüzünü gösteriyor. Galaksilerin içinde, madde, çekim kuvvetinin etkisiyle yoğunlaşarak yıldızları oluşturuyor. Bu yoğunlaşma ve sıkışma süreci sıcaklığı yükseltiyor. Böylece yıldızlar, yani güneşler, çevrelerinde sürüp gitmekte olan soğumadan yakayı kurtarmış oluyorlar. Isınıyor ve enerji yaymaya başlıyorlar. Başka deyişle yıldızlar parlamaya başlıyor.
Devamı için bknz
Konu Natan tarafından (03-09-2011 Saat 18:50 ) değiştirilmiştir.
|